Gürer: İklim krizi ve düşük alım fiyatları gıda arzını tehdit ediyor
Gürer: İklim krizi ve düşük alım fiyatları gıda arzını tehdit ediyor
CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, KİT TMO raporlarının görüşüldüğü toplantıda konuştu. Düşük alım fiyatlarına dikkat çekerek bu yıl alım fiyatlarının çiftçi refahını sağlayacak bir düzeyde olmasını istedi.
Haber Giriş Tarihi: 16.04.2025 10:06
Haber Güncellenme Tarihi: 16.04.2025 10:06
Kaynak:
BÜLTEN
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, KİT TMO raporlarının görüşüldüğü toplantıda, Türkiye’nin tarım politikalarını ele alarak, çiftçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Gürer, özellikle düşük alım fiyatlarının çiftçi refahını sağlamadığını vurgulayarak, 2025 yılı için alım fiyatlarının daha gerçekçi ve çiftçiyi koruyacak şekilde belirlenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, hububat üreticilerinin geçtiğimiz yıl yaşadığı 3,5 milyon tonluk kayıplara ve iklim krizinin gıda arzını tehdit etmesine değinen Gürer, Türkiye’nin bu yılki alım fiyatlarında daha dikkatli bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini belirtti.
Ömer Fethi Gürer, hububat üreticilerinin mağduriyetine dikkat çekti
Ömer Fethi Gürer, “Geçtiğimiz yıl ürün alım fiyatında enflasyonun altında bir fiyat açıklandı. TMO, buğdayda bir yıl öncesine göre yüzde 12, arpada ise yüzde 3 artış sağladı. Enflasyon ve girdi maliyetleri dikkate alınmadan düşük bir alım fiyatı belirlendi. 2025 yılı içinde, mayıs ayında Çukurova'da büyük bir ihtimalle iklimin yarattığı olumsuzluklara rağmen hasat başlayacak. Yine düşük bir alım fiyatı, hububat üreticileri için büyük bir darbe olur. Geçtiğimiz yıl TÜİK verilerine göre 3,5 milyon ton hububat kaybımız var. Bu nedenle alım fiyatının bu yıl doğru bir rakam olarak açıklanıp çiftçi refahını sağlayacak şekilde belirlenmesi büyük önem taşıyor. DİR kapsamında yapılanlar anlatılıyor. İthal ürün alınıp işlenip yurt dışına ihraç ediliyor. DİR kapsamında ithal edilen ürünü niye bizim üreticimiz üretmiyor? Un ve makarna olarak işlenip yurt dışına gidenin hammaddesini bizim üreticimiz üretsin. Yurt dışından almayıp çiftçimizi desteklemiş oluruz. Türkiye'nin iklim dokusunun, çiftçisinin, üreticisinin bu konuda yeterliliği olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
"İklim krizi gıda arzını tehdit ediyor"
Ömer Fethi Gürer, TMO Genel Müdürü’ne dönerek şunları söyledi: “Toprak Mahsulleri alım yaparken gidip ürün almıyor, sen oraya götürürsen alım yapıyor; ödemede problemler çıkıyor, süre uzuyor. Öyle olunca tüccar, gidip alım yaptığında avantajlı duruma geçiyor ve daha düşük fiyat veriyor. Artık Türkiye, içinde bulunduğu iklim krizi de dikkate alınarak yeniden taban fiyat ve gerçekçi desteklemelere dönmek zorunda. Aksi takdirde, gıdada arz sorunumuz ortaya çıkar. Bugün 'Paramız var, gidip alıyoruz' dersiniz, ama yarın o ürünü de bulamazsınız.”
Ömer Fethi Gürer, lisanslı depoculuk sorununu TBMM gündemine taşıdı
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ürün depolama sorunlarına da değinerek, “Lisanslı depoculuk 42 ilde var, tüm Türkiye'de yok şu anda. Lisanslı depoculuk olmadığı için her yerde bununla ilgili düzenleme gerçekleşmiyor ve ürünler açık alanda depolanıyor. 2006 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi kendi depolarını önemli ölçüde sattı, işlevini değiştirdi. Ancak yine de Toprak Mahsulleri Ofisi’nin varlığı çiftçi için bir avantaj. Neden? Üç tane kurum kaldı: Et ve Süt Kurumu, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü. Diğerlerinin hepsi özelleştirildi. Toprak Mahsulleri Ofisi de çiftçinin kara gün dostu olmaktan ithalatçı bir yapıya sürüklendi. Depo olaylarında da kendi depolarını sattıktan sonra -hatta o konuda açıklama yapmıştım, Sayın Genel Müdür Bey de açıklama yaptı- kiralanan yerin sattıkları fiyata denk geldiğini söyledim. Rakamı açıklamadılar ama öyle olduğunu biliyorum. Bu bağlamda Toprak Mahsulleri Ofisi’ne önemli görev düştüğünü varsayıyorum. Ayrıca bazı ürünlerin alınıp yurt dışına satışıyla ilgili de çalışmalar yürütülüyor. Biliyorsunuz, 2024 yılı sonunda en çok iade gelen ürünlerden biri aflatoksinden dolayı incirdi. Bu yurt dışı iadelerle ilgili burada bir bilgiye rastlamadım. Söylemek istediğim şu: TMO önemlidir, değerlidir, kıymetlidir; ama içeriği boşaltılmış bir TMO’nun ne çiftçiye ne de ülkeye faydası olur. Kurumda çok değerli arkadaşlar çalışıyor, onlara itirazımız yok. Ancak politikayı TMO'nun belirlediği düşüncesinde değilim. Çünkü maliyetin altında bir alım fiyatı -taban fiyatı kalktığı için- belirleniyor. Önümüzdeki süreçte çiftçimizi koruyan bir anlayışın TMO tarafından sahiplenilmesini diliyorum. Ancak bildiğiniz gibi sistem olarak bir kişinin yetkili olduğu bir düzende yaşıyoruz. Bu konuda sizin de eliniz kolunuz bağlı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olduğu sürece sıkı para politikası gereği, 'Enflasyonu düşüreceğim' diyerek çiftçiye verilmesi gereken desteklerin ve alım fiyatlarının uygulamaya konulmayacağını düşünüyorum” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
İLKHABER-Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gürer: İklim krizi ve düşük alım fiyatları gıda arzını tehdit ediyor
CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, KİT TMO raporlarının görüşüldüğü toplantıda konuştu. Düşük alım fiyatlarına dikkat çekerek bu yıl alım fiyatlarının çiftçi refahını sağlayacak bir düzeyde olmasını istedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, KİT TMO raporlarının görüşüldüğü toplantıda, Türkiye’nin tarım politikalarını ele alarak, çiftçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Gürer, özellikle düşük alım fiyatlarının çiftçi refahını sağlamadığını vurgulayarak, 2025 yılı için alım fiyatlarının daha gerçekçi ve çiftçiyi koruyacak şekilde belirlenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, hububat üreticilerinin geçtiğimiz yıl yaşadığı 3,5 milyon tonluk kayıplara ve iklim krizinin gıda arzını tehdit etmesine değinen Gürer, Türkiye’nin bu yılki alım fiyatlarında daha dikkatli bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini belirtti.
Ömer Fethi Gürer, hububat üreticilerinin mağduriyetine dikkat çekti
Ömer Fethi Gürer, “Geçtiğimiz yıl ürün alım fiyatında enflasyonun altında bir fiyat açıklandı. TMO, buğdayda bir yıl öncesine göre yüzde 12, arpada ise yüzde 3 artış sağladı. Enflasyon ve girdi maliyetleri dikkate alınmadan düşük bir alım fiyatı belirlendi. 2025 yılı içinde, mayıs ayında Çukurova'da büyük bir ihtimalle iklimin yarattığı olumsuzluklara rağmen hasat başlayacak. Yine düşük bir alım fiyatı, hububat üreticileri için büyük bir darbe olur. Geçtiğimiz yıl TÜİK verilerine göre 3,5 milyon ton hububat kaybımız var. Bu nedenle alım fiyatının bu yıl doğru bir rakam olarak açıklanıp çiftçi refahını sağlayacak şekilde belirlenmesi büyük önem taşıyor. DİR kapsamında yapılanlar anlatılıyor. İthal ürün alınıp işlenip yurt dışına ihraç ediliyor. DİR kapsamında ithal edilen ürünü niye bizim üreticimiz üretmiyor? Un ve makarna olarak işlenip yurt dışına gidenin hammaddesini bizim üreticimiz üretsin. Yurt dışından almayıp çiftçimizi desteklemiş oluruz. Türkiye'nin iklim dokusunun, çiftçisinin, üreticisinin bu konuda yeterliliği olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
"İklim krizi gıda arzını tehdit ediyor"
Ömer Fethi Gürer, TMO Genel Müdürü’ne dönerek şunları söyledi: “Toprak Mahsulleri alım yaparken gidip ürün almıyor, sen oraya götürürsen alım yapıyor; ödemede problemler çıkıyor, süre uzuyor. Öyle olunca tüccar, gidip alım yaptığında avantajlı duruma geçiyor ve daha düşük fiyat veriyor. Artık Türkiye, içinde bulunduğu iklim krizi de dikkate alınarak yeniden taban fiyat ve gerçekçi desteklemelere dönmek zorunda. Aksi takdirde, gıdada arz sorunumuz ortaya çıkar. Bugün 'Paramız var, gidip alıyoruz' dersiniz, ama yarın o ürünü de bulamazsınız.”
Ömer Fethi Gürer, lisanslı depoculuk sorununu TBMM gündemine taşıdı
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ürün depolama sorunlarına da değinerek, “Lisanslı depoculuk 42 ilde var, tüm Türkiye'de yok şu anda. Lisanslı depoculuk olmadığı için her yerde bununla ilgili düzenleme gerçekleşmiyor ve ürünler açık alanda depolanıyor. 2006 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi kendi depolarını önemli ölçüde sattı, işlevini değiştirdi. Ancak yine de Toprak Mahsulleri Ofisi’nin varlığı çiftçi için bir avantaj. Neden? Üç tane kurum kaldı: Et ve Süt Kurumu, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü. Diğerlerinin hepsi özelleştirildi. Toprak Mahsulleri Ofisi de çiftçinin kara gün dostu olmaktan ithalatçı bir yapıya sürüklendi. Depo olaylarında da kendi depolarını sattıktan sonra -hatta o konuda açıklama yapmıştım, Sayın Genel Müdür Bey de açıklama yaptı- kiralanan yerin sattıkları fiyata denk geldiğini söyledim. Rakamı açıklamadılar ama öyle olduğunu biliyorum. Bu bağlamda Toprak Mahsulleri Ofisi’ne önemli görev düştüğünü varsayıyorum. Ayrıca bazı ürünlerin alınıp yurt dışına satışıyla ilgili de çalışmalar yürütülüyor. Biliyorsunuz, 2024 yılı sonunda en çok iade gelen ürünlerden biri aflatoksinden dolayı incirdi. Bu yurt dışı iadelerle ilgili burada bir bilgiye rastlamadım. Söylemek istediğim şu: TMO önemlidir, değerlidir, kıymetlidir; ama içeriği boşaltılmış bir TMO’nun ne çiftçiye ne de ülkeye faydası olur. Kurumda çok değerli arkadaşlar çalışıyor, onlara itirazımız yok. Ancak politikayı TMO'nun belirlediği düşüncesinde değilim. Çünkü maliyetin altında bir alım fiyatı -taban fiyatı kalktığı için- belirleniyor. Önümüzdeki süreçte çiftçimizi koruyan bir anlayışın TMO tarafından sahiplenilmesini diliyorum. Ancak bildiğiniz gibi sistem olarak bir kişinin yetkili olduğu bir düzende yaşıyoruz. Bu konuda sizin de eliniz kolunuz bağlı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olduğu sürece sıkı para politikası gereği, 'Enflasyonu düşüreceğim' diyerek çiftçiye verilmesi gereken desteklerin ve alım fiyatlarının uygulamaya konulmayacağını düşünüyorum” dedi.
Kaynak: BÜLTEN
Müge Anlı canlı yayında çıldırdı: “Bayram, sen çok tehlikeli bir adamsın!”
Almanya'daki dolandırıcılık şüphelileri tutuklandı
Adana Doğa Koleji 2/B sınıfı, 23 Nisan'ı anlamlı bir kutlama ile taçlandırdı
Adana’da kırmızı ışıkta pusu: Trafikte silahlı saldırıya uğrayan sürücü ağır yaralandı
Esra Erol’da şok gelişme: Fatih Aydın’ın ölümündeki kilit isim otel odasında ölü bulundu!
Müge Anlı canlı yayında çıldırdı: “Bayram, sen çok tehlikeli bir adamsın!”
Almanya'daki dolandırıcılık şüphelileri tutuklandı
Adana Doğa Koleji 2/B sınıfı, 23 Nisan'ı anlamlı bir kutlama ile taçlandırdı
Adana’da kırmızı ışıkta pusu: Trafikte silahlı saldırıya uğrayan sürücü ağır yaralandı
Esra Erol’da şok gelişme: Fatih Aydın’ın ölümündeki kilit isim otel odasında ölü bulundu!
Müge Anlı canlı yayında çıldırdı: “Bayram, sen çok tehlikeli bir adamsın!”
SON HABERLER
Resmi Gazete'de yayımlandı: 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda toplu taşıma ücretsiz! İşte bedava olacak hatlar...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla ulaşımda önemli bir karar alındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, 23 Nisan 2025 Çarşamba günü belirli raylı sistem hatları ve belediyelerin işlettiği toplu taşıma araçları tamamen ücretsiz hizmet verecek.
Hatayspor’dan Beşiktaş maçı öncesi taktik çalışma
Küme düşmesi kesinleşen Hatayspor, Beşiktaş ile oynayacağı karşılaşma öncesinde taktik ağırlıklı bir antrenman gerçekleştirdi. Teknik Direktör Murat Şahin yönetiminde yapılan çalışmada pas organizasyonları ve oyun planları üzerinde duruldu.
Ankaralılar dikkat: 23 Nisan'da bu yollar trafiğe kapatılacak!
Ankara Emniyet Müdürlüğü, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında düzenlenecek etkinlikler nedeniyle başkentte birçok cadde ve bulvarın araç trafiğine kapatılacağını duyurdu. İşte kapatılacak yolların tam listesi…