SON DAKİKA
Hava Durumu

#Cumhuriyet Halk Partisi

İLKHABER-Gazetesi - Cumhuriyet Halk Partisi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhuriyet Halk Partisi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Barut: Halkın desteğiyle karanlık günleri geride bırakacağız Haber

Barut: Halkın desteğiyle karanlık günleri geride bırakacağız

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Türkiye'nin zor zamanlardan geçtiğini, sorunların çözümü için mücadelenin sürdüğünü vurguladı. Ramazan Bayramı'nı halk iradesine vurulan darbenin gölgesinde karşıladıklarını belirten Barut, "Elbette bu kötü günler bitecek. Barış ve huzurun egemen olduğu, mutluluk ve refah dolu yarınlarda hep birlikte nice güzel bayramlara kavuşacağız. Mübarek Ramazan Bayramımız kutlu olsun" dedi. “Artan açlık ve yoksulluk halkı canından bezdiriyor” Artan açlık ve yoksulluğun halkı canından bezdirdiğini, sefalet dayatılan yurttaşlar için çözüm üretilmediğini belirten Ayhan Barut şunları söyledi: "Emeklisinden işçisine, kamu emekçisinden çiftçisine, esnafından sanayicisine toplumun tüm kesimleri mağdur edildi. Üstelik halk iradesine darbe vuranlar, zorbalık dayatıp hukuksuzluğu yansıtanlar yüzünden bu sorunlar daha da büyüyor. Tüm bunlardan kurtulmaya çok az kaldı, sandık gelecek, bu karanlık dağılacak." "Barış, huzur ve refah dolu yarınlar diliyoruz" Ayhan Barut, "Tarih bize net bir şekilde gösteriyor ki, zalimler değil haklılar kazanır. Direnenler ve mücadele edenler elbette sonunda başarıya ulaşır. Tüm dayatmaları, zorbalığı ve yaşanan sorunları halkımızın desteğiyle, mücadeleyi daha da büyüterek aşacağız. Bilinmeli ki, yaşanabilir bir ülkeye mutlaka kavuşacağız. Kimsenin dini, mezhebi, inancı, etnik kökeni ve siyasi görüşü nedeniyle ayrımcılığa uğrayıp ötekileştirilmediği, barış ve huzurun egemen olduğu, mutlu ve refah dolu yarınlara kavuşabilmek dileğiyle Ramazan Bayramınızı kutluyor, iyi bayramlar diliyoruz" şeklinde konuştu.

Ömer Fethi Gürer, emekli maaşlarındaki düşüşü eleştirerek intibak düzenlemesi istedi Haber

Ömer Fethi Gürer, emekli maaşlarındaki düşüşü eleştirerek intibak düzenlemesi istedi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, emekli bayram ikramiyesindeki 1000 TL'lik artışı yetersiz bularak, bu artışın emeklilerin geçim derdine çözüm olmadığını belirtti. Gürer, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın lüks tüketime dair bir örnek vererek, bayram ikramiyesinin alım gücüne etkisini eleştirdi. Ayrıca, emeklilere yönelik maaş artışı ve seyyanen zam taleplerini dile getirerek, Kurban Bayramı öncesinde bayram ikramiyelerinin asgari ücret düzeyine çıkarılması gerektiğini vurguladı. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, konuşmasında ilginç bir karşılaştırma yaparak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir açıklamasına atıfta bulunarak, "Sayın Cumhurbaşkanı, ‘“Her akşam yatarken manda yoğurdu tüketirim. Manda yoğurdu hakikaten kalitelidir, çok iyidir. Onun içine Medine hurması doğrarım, 3 tane ya da 5 tane. Ona çay kaşığı kadar kestane balı eklerim. Bir de içine yulaf ezmesi atarım. Bu dörtlüyü karıştırarak yerim.” diyor. Şu anda Ramazan Bayramı ikramiyesi, bu tarife iki gecelik ancak yetiyor. Biz de bu durumda piyasadaki fiyatları araştırmak istedik. Kestane balının kilo fiyatı 1700 lira, hurmanın kilosu ise 900 liradan başlıyor ve kaliteye göre değişiyor. Yulafın kilosu 125 lira, manda yoğurdunun kilosu 825 lira. Bunun yanı sıra, sarayda tüketildiği bilinen ve kurutularak tavsiye edilen ejder meyvesini de inceledik. Ejder meyvesinin bir adedi 650 liradan satılıyor. Daha küçük boyları ise 300 liradan başlıyor. Yani dün gece çıkarılan kanunla sağlanan 1000 liralık artışla, iki tane ejder meyvesi alınabiliyor.” dedi "Emeklilerimiz geçim sıkıntısı içinde, bayramda yüzleri gülmeli" Gürer, artan hayat pahalılığının emeklileri etkilediğini belirterek şunları söyledi: “Emeklilerimiz gerçekten ciddi anlamda geçim sıkıntısı içindeler. Bayramda olsun yüzleri gülsün istedik. En az asgari ücret düzeyinde bayram ikramiyesi verilmesini önerdik. Bayram ikramiyesi verilmeye başlandığı ilk dönemde 1000 liraydı. O zaman 1000 lirayla bir kurbanlık koyun alınabiliyordu. Bugün, 1000 lirayla bir kilo et bile alınamaz hale geldik. Sürecin böyle olması, emeklilerin her gördüğümüz yerde bizlere dert yanmasını beraberinde getiriyor. Emekliler içine düşürüldükleri durumdan ciddi anlamda hem tepki gösteriyorlar hem de sıkıntı yaşıyorlar. Bu bayramda, emekliler torunlarına harçlık veremeyecekler. Harçlıktan vazgeçtik, bazı emekliler çocukları ve aile fertleri ile düzenledikleri bayram kahvaltılarından vazgeçtiler. “Misafir gelirse çok fazla gelmesin, aldığımız şekerle sınırlı idare edelim” düşüncesine geldiler. Bugün et alabilmek için sabahın erken saatlerinde Et ve Süt Kurumunun satış noktalarının önünde, uygun fiyatla bir kilo et alabilmek için sıraya giriyorlar. Son haftalarda et fiyatlarında %20 dolayında bir artış oldu. Kasaptaki et fiyatlarının artması, emeklinin kasabın önünden bile geçememesine neden oluyor.”  "Emeklilerin maaşları açlık sınırının altında, seyyanen zam gerekiyor" Gürer, "Emekliler için mevcutta verilmekte olan maaşlar, açlık sınırının altında kalmıştır. Emeklilerin maaşları artık alım gücünü karşılamıyor. Gıda açısından temel ihtiyaçlarını karşılamayı bırakın, elektrik, doğalgaz, kira ve ulaşım giderlerini bile ödemekte zorlanıyorlar. Bu nedenle, memur emeklileri de dahil olmak üzere tüm emeklilere acilen 15.000 liralık seyyanen bir zam yapılmalı. Açlık sınırının altında kalan emeklilerin yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik bir destek oluşturulmalıdır. Bayram ikramiyesindeki bu artış yeterli değildir. Daha önce ifade ettim, yine ifade ediyorum: 1000 liralık artış dişin kovuğuna bile gitmeyecek bir artıştır. Emekli bayram ikramiyelerinin Kurban Bayramı'na kadar artırılması gerekir. Çünkü emeklinin en azından bir kurban alabilmesi sağlanmalıdır. Ancak kurban fiyatlarını bugünden araştırdığımızda, bırakın emekliyi, asgari ücretle çalışan birinin bile kurban kesmesi mümkün değildir. Böyle bir durumda, kurban kesmenin önünde engel oluşturan bir siyasi iktidar bulunmaktadır” diye ifade etti. Ömer Fethi Gürer, “EYT yasasının eksikliklerle çıkmasından dolayı da mağduriyetler yaşanmaktadır. Kademeli geçişin yanı sıra, prim gün sayısını az bir farkla kaçıranların mağduriyetleri de giderilmelidir. Ayrıca, zorunlu emeklilikle çalışmaları engellenen taşeron çalışanların sorunları da çözülmelidir” dedi. CHP'li Gürer, EYT ve taşeron çalışanların sorunlarına çözüm çağrısı yaptı  Ömer Fethi Gürer, “EYT yasasının eksikliklerle çıkmasından dolayı da mağduriyetler yaşanmaktadır. Kademeli geçişin yanı sıra, prim gün sayısını az bir farkla kaçıranların mağduriyetleri de giderilmelidir. Ayrıca, zorunlu emeklilikle çalışmaları engellenen ve  taşeron çalışanların sorunları da çözülmelidir. Sonuç olarak, bayram ikramiyelerinin artırılmasının yanı sıra, emekli maaşlarının enflasyon karşısında korunması gereklidir. Emekliler, sağlıklı beslenme ve sosyal yaşamdan yoksun bırakılmamalıdır. İktidarı, bayram ikramiyelerini yeniden gözden geçirmeye ve Kurban Bayramı’ndan önce artırmaya davet ediyorum. Halkın içinde yaşamın hangi boyuta evrildiğini görmeyen bir siyasi anlayış, emeklilerin içine düştüğü durumdan haberdar değildir. Bu vesileyle, sarayda tüketildiği bilinen ejder meyvesi üzerinden bu değerlendirmeyi yaptım” şeklinde konuştu.

Ömer Fethi Gürer, Meclis'te ehliyet ve öğrenci affı taleplerini yeniden gündeme getirdi Haber

Ömer Fethi Gürer, Meclis'te ehliyet ve öğrenci affı taleplerini yeniden gündeme getirdi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, çeşitli kanun tekliflerine değindi ve Türkiye’nin farklı kesimlerinin sorunlarına dair çözüm beklediklerini vurguladı. Gürer, Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile diğer bazı kanunların görüşülmesinde söz alarak, kanun tekliflerinin içeriğinde yer alan birçok maddede iptallerin olduğunu belirtti. Ayrıca, ehliyet ve öğrenci affı gibi uzun süredir Meclis’e gelmeyen düzenlemelere dikkat çekti. Gürer, esnafın prim gün sayısının düşürülmesi ve kamu çalışanlarının haklarıyla ilgili verilen sözlerin yerine getirilmediğini de eleştirdi. Emekli bayram ikramiyesi için yapılacak artışın da yetersiz olduğunu söyleyerek, emeklilerin daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade etti. "Ehliyet ve öğrenci affı meclise gelmiyor, çözüm bekliyoruz" CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer yaptığı konuşmada öğrenci affına değinerek şunları söyledi: "Örneğin ehliyet affı... İnsan canına kastetmemiş, yaralamamış, bir hata yüzünden elinden ehliyeti olanlar var. 'Bir ehliyet affı gelsin. Ekmeğimizi şoförlükle kazanıyoruz. Bu işi sürdürelim.' Bununla ilgili bir düzenleme Meclise gelmiyor. Öğrenci affı... Bir nedenle okulla ilişkisi kesilenler, 'Biz geçmişte yaptığımız hatanın bedelini ödedik. Okulumuza dönelim.' diyorlar. Öğrenci affı gelmiyor. Kamu çalışanlarına söz verildi hâlde disiplin affı Meclis oturumuna gelmiyor. Ziraat, gıda, veteriner, öğretmen, sağlıkçıların atanmasını sağlayacak yeni kadro düzenlemeleri Meclisin talimatlarına uymuyor.” “Esnaf için verilen sözler hala yerine getirilmedi" CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Esnaf için prim gün boyunca dokuz binden diğer sigortalıların olduğu düşürülmesiyle ilgili verilmiş sözlere rağmen aradan -altı yüz otuz gün geçmiş- meclise geçilmiyor. Emeklilik kademeyelerin var, Meclise bunlarla ilgili bir teklif gelmiyor. Fahri (geçici) Kur'an Kursu Öğreticileri Platformu, yayın sorunuyla ilgili milletvekillerine posta atıyor. Bu konuda da bir yine mecliste yok. Staj ve çırak mağduriyetleriyle ilgili işe başladıkları gün emekliliğe esas sigortanın başlatılması yönünde düzenleme Meclise getirilmedi. Mülakatın ölenlerle ilgili söz verildi, bundan da vazgeçildi” diye ifade etti. "Emeklilerin yüzünü güldürecek bir bayram ikramiyesi teklifi yapılmalı" Ömer Fethi Gürer, "Burada kanun çıkacak en önemli şeylerden biri emeklilerin bayram ikramiyesi. Bin liralık artış hangi vicdan kabul edilebilir ki! Bu tekliflerin birleştirilmesi ve bu kadar düşük tutulmasını, bir de Sayın Cumhurbaşkanının 'Daha ne verecektik?' diye bir ifade kullanmasını ben bir milletvekili olarak doğru bulmadım. Nedeni şu: Gittim, bir ejder meyvesi aldım. Bugün getireceğim, bu zamanda burada sizlere de göstereyim diye. 560 lira bir tanesi. Yani 2 ejder meyvesini bin lira karşılamıyor. Bu durumda, yani akşamları tavsiye edilen yoğurttan, hurmadan vazgeçtik; ejder meyvesinin 2 adedini dahi bayram ikramiyesine eklememiş. Biz 'En az asgari ücret olsun.' Bu sırada emeklinin yaşadığı yerlerde yaşamak için söylüyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi üyelerinin akrabaları, yakınları, anaları, babaları, çevrelerinde emekliler var. Hiç mi onların seslerini duymuyorlar? Ya, bu saat... Kadir Gecesi, gelin, şu mübarek günlerden emekliler için bir teklif değiştirelim de onların mutlu olacakları, en azından bayramda yüzlerini güldürecek bir rakama çıkaralım ama sahip olduğunuz bin lirayla Niğde'den Ankara'ya geliş gidiş geçiş ücretini karşılayamıyorsunuz. Bunun gibi örnekleri çoğaltabiliriz” şeklinde konuştu.

Sümer: Emekliler için geçici çözümler yetmiyor, kalıcı adımlar atılmalı Haber

Sümer: Emekliler için geçici çözümler yetmiyor, kalıcı adımlar atılmalı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde gerçekleştirilen görüşmelerde, emeklilere sadece 1000 TL maaş artışı ve 4.000 TL Bayram İkramiyesi verilmesine ilişkin konuştu. Orhan Sümer, emeklilere ödenen bayram ikramiyesinin, onların temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu ve bu durumun emeklilerin karşılaştığı ekonomik zorlukları görmezden gelindiğini belirtti. "Emeklilerin karşılaştığı sorunlar, haklarının yeterince korunmadığını gösteriyor” Orhan Sümer, “Türkiye’de emekliler, uzun yıllar boyunca ülkenin kalkınması ve refahı için emek veren, vergilerini ödeyen ve sosyal güvenlik sistemine güvenen kesimdir. Ancak ne yazık ki, bugün emeklilerin karşı karşıya kaldığı sorunlar, onların emeklerinin ve haklarının yeterince korunmadığını gözler önüne seriyor. Özellikle emekli ikramiyesi olarak ödenen 4.000 TL gibi sembolik bir miktar, emeklilerin yaşadığı ekonomik zorlukları hafifletmek bir yana, adeta onların sorunlarını görmezden gelen bir anlayışın ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Saray İktidarı emeklilerimize sefaleti yaşatıyor” diye ifade etti. “Emeklilerimize verilen 4.000 TL’lik ikramiye, onların temel ihtiyaçlarını karşılamıyor” Sümer, emekliliğin daha rahat ve huzurlu bir yaşam olarak tanımlandığını ancak Türkiye’deki emekliler için durumun böyle olmadığını belirterek şunları söyledi: “Emeklilik artık biraz daha çalışma stresinden uzak, rahat bir yaşam olarak adlandırılır. Ne yazık ki bizim emeklilerimiz için öyle değil. Avrupalının emeklisi hangi ülkeyi gezeyim, nerde ne yiyip içeyim diye düşünürken bizim emeklilerimiz yeniden başka bir işte çalışmak zorunda kalıyor. Enflasyonun yüksek olduğu, temel ihtiyaçların fiyatlarının sürekli arttığı bir ekonomik ortamda, emeklilere ödenen ikramiyeler ve maaşlar, adeta alay edercesine yetersiz kalıyor. Bu bayram için açıklanan 4.000 TL’lik ikramiye, bir emeklinin birkaç aylık temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan acizken, bu durumun sürdürülebilir bir çözüm olarak sunulması, emeklilere yönelik bir saygısızlık örneğidir.” “Emeklilerin yaşam mücadelesi zorlaşıyor, iktidar çözüm üretmiyor” Emeklilerin yaşam mücadelesinin giderek daha zor hale geldiğine dikkat çeken Orhan Sümer, iktidarın bu sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine geçici ve sembolik adımlar attığını ifade ederek, “Emekliler, sağlık harcamaları, kira, elektrik, su, doğalgaz gibi temel giderlerle boğuşurken, iktidarın bu sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine, geçici ve sembolik adımlarla yetinmesi, emeklilerin yaşam mücadelesini daha da zorlaştırıyor. Emeklilerin hak ettiği saygın yaşam standartlarını sağlamak, iktidarın en temel görevlerinden biridir. Ancak bugün Türkiye’de emekliler, bu saygınlıktan ve refahtan uzak, adeta unutulmuş bir kesim olarak yaşam mücadelesi veriyor. Sarayın masraflarından feragat edilse emeklilerimiz bir nebze olsa rahatlayacak ancak İktidar bunu duymak dahi istemiyor” şeklinde konuştu.

CHP Adana İl Başkanlığı, Yeryüzü Sofrası’nda vatandaşlarla buluştu Haber

CHP Adana İl Başkanlığı, Yeryüzü Sofrası’nda vatandaşlarla buluştu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanlığı, CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun çağrısıyla Ramazan ayının ve Kadir Gecesi’nin manevi atmosferini yaşamak amacıyla Atatürk Parkı’nda "Yeryüzü Sofrası" iftarı düzenledi. Atatürk Parkı’nda kurulan Yeryüzü Sofrası’na CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu, CHP merkez ilçe başkanları, il yöneticileri, kadın ve gençlik kolları ile çok sayıda vatandaş katıldı. İftara katılanlar, kendi evlerinden getirdikleri iftarlıklarla oruçlarını açarak birlik ve dayanışma örneği sergiledi. “Yeryüzü sofrası ile birlik ve dayanışmayı paylaştık” CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu, etkinlikte yaptığı konuşmada, Yeryüzü Sofrası’nın dayanışma ve kardeşlik ruhunu yansıttığını belirterek şunları söyledi: CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu, “Kadir Gecesi'nde Yeryüzü Sofrası iftarımızı Atatürk Parkı’nda gerçekleştirdik. Yeryüzü Sofrası iftarı; birlik, beraberlik ve dayanışma içinde burada bulunan vatandaşlarımızı bir araya getirdi. Halkımızın hoşgörü ve dayanışması ile soframızı kurduk, birlikte umut, eşitlik, bereket ve adalet dileklerimizi dile getirdik. Gönüllerimizi birleştirdik. Hep birlikte paylaştığımız bu özel anı unutmayacağız” diyerek, Kadir Gecesi’nin ve Ramazan’ın önemine vurgu yaptı. Tüm Adanalıların ve İslam aleminin mübarek Kadir Gecesi’ni kutladı.”

Gürer: Türkiye, kuraklık riskiyle karşı karşıya, tarım sektörü ciddi sorunlarla boğuşuyor Haber

Gürer: Türkiye, kuraklık riskiyle karşı karşıya, tarım sektörü ciddi sorunlarla boğuşuyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu kuraklık riskine dikkat çekerek, tarım sektöründe yaşanan sorunlara ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Gürer, “Ülkemiz ciddi bir kuraklık riski ile karşı karşıyadır. Ürün üretiminin yanında, meraların ot varlığı da kuraklıktan etkilenebilir. Bu durum yem fiyatlarının artışına ve üretim veriminde düşüşe yol açma riski taşımaktadır” dedi. “Enflasyon karşısında çiftçi korunmalı!” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçinin üretim tercihini belirlerken alıştığı ürünü, önceden bildiği ürünü şartlar ne olursa olsun sürdürmek istediğini belirterek, “Çiftçilerimizin yüzde 74'ü bu bağımlılığına devam etmektedir. Yüzde 30'u alıcısı çok, satışı hızlı üründe; yüzde 30'u fiyatının yükseleceği tahmin edilen ürünü ekmekte karar kılmaktadır. Az su isteyen ya da kuraklık dikkate alınarak ekim yapan çiftçi sayısı yüzde 28'lerde kalmaktadır. Bu da kuraklık sürecinin doğru yönetilemediğini göstermektedir. Şeker pancarı gibi yüzde 57 sözleşmeli ekilen ürün, on çiftçiden ikisinde rastgele bir durumdur. Çiftçi için girdi maliyetine; iklimsel problemler, tarımsal hastalık ve zararlılar, sulama suyu yetersizliği, işçi sorunu, ürün pazarlaması, kredi geri dönüş sorunu eklenmiştir. Bitkisel üretim, bölgeler ve ekolojik şartlar değerlendirilerek yapılmalıdır. Bu, daha çok verim, daha az masraf ve daha az israf demektir. İklim şartları ve toprak özelliğine göre ekim-dikim planlamaları yapılmalıdır. Ürünler için taban fiyatı uygulamasına dönülerek, girdi maliyeti göz önüne alınmalı ve alım fiyatı değil, taban fiyat uygulanmalıdır. Hasat zamanında enflasyon farkı gözetilerek, çiftçi enflasyon karşısında korunmalıdır. Gıda tedarik zincirinde oluşan sorunlar, küresel iklim değişikliği ve beklenmeyen afetler, başta gübre olmak üzere tarımsal girdilerde oluşan sorunlar, sürdürülebilir üretim ve erişilebilir gıda için çok ciddi yapılanmalara geçilmesini zorunlu kılmaktadır” diye ifade etti. “Tarımda girdi maliyetleri çiftçiyi zorluyor!” Tarım sektörünün girdi maliyetleriyle mücadele ettiğini belirten  Ömer Fethi Gürer, şunları kaydetti: “2020 yılı amonyum sülfat gübre ton fiyatı 1.100 TL iken, şu anda 11.000 TL’den işlem görmektedir. DAP gübre 2020 yılında 2.140 TL/ton fiyat iken, 26.000 TL/ton işlem görmektedir. Üre gübre 2020 yılında 1.860 TL iken, 19.500 TL/ton işlem görmektedir. 20-20 gübre 2020 yılında 2.140 TL/ton iken, şu anda 17.200 TL/ton’dan işlem görmektedir. Gübre ve yem fiyatları yurt dışından geldiği için dövize bağlıdır. Döviz fiyatlarındaki hareketlenme, fiyat artışlarını da beraberinde getiriyor. Böyle olunca, hayvancılığın yüzde 70'i yemle yapıldığı için dövizdeki artış yeme yansıdığı zaman, hayvancılık yapanların yem alabilme olanağı sınırlı hâle geliyor. 50 kilogramlık süt yemi, 700 lira civarında bir fiyatla işlem görüyor. Gübrede de benzer durum yaşanmaktadır. Gübre fiyatları arttıkça daha az gübre kullanılmak zorunda kalınıyor. Gübre azaldıkça da verimli üretim düşüyor. Türkiye'nin bazı ürünlerde arz açığı devam ediyor. Bakanlığın belirlemesine göre, 21 üründe arz açığı var. Arz açığı olan ürünlerin bir de gübreden dolayı verim kaybı yaşandığında, ithalata yönelik ihtiyaç daha fazla olacak. Dünya genelinde gıda tedarik edilebilen ülkelerin içinde bulunduğu koşullarda, özellikle kuraklık, küresel iklim değişikliğinin yarattığı sorunlarla dışarıdan ürün getirmekte problemler yaşanabileceği gibi fiyatlarda da artışların ortaya çıkması olası.  Türkiye'nin öncelikle stratejik ürün dediğimiz buğday gibi, bitkisel hamlığın oluşumuna vesile olan ayçiçek gibi belli ürünlerde daha öncelikli politikalar oluşturulması ve bu açığın ortaya çıkmasını önleyici tedbirler alınması gerekiyor. Özellikle mazottaki fiyat artışları çiftçiyi doğrudan etkiliyor. Yine 2025 yılına ait Cumhurbaşkanlığı yıllık programında, bu yıl için çiftçiye ayrılan 20 milyar liralık bir mazot desteği var. 3,5 milyar litre mazot kullanıldığı düşünüldüğünde, tarım kesiminde çiftçilere verilen bu destek yerine ÖTV ve KDV kaldırılsa—ki bu tutar 60 milyar civarında—çiftçinin kullandığı mazotun vergisi kaldırılmış olur. Çiftçiye bu anlamda daha doğru ve gerçekçi bir destek verilmiş olur.”  “Tarımdaki sorunlar gıda güvenliğini tehdit ediyor” Ömer Fethi Gürer, 2024 yılında yaşanan sorunların, çiftçilerin üretim tercihlerinde köklü değişikliklere neden olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Tarımın içinde bulunduğu koşullarda, çiftçiler bu yıl üretimlerinde tercihlerinde değişiklik yapma yoluna gitmişlerdir. Çukurova bölgesindeki don olayları gibi etkenler, üretim süreçlerini olumsuz etkilemiş ve bazı ürünlerde piyasaya arz sorunu yaratmıştır. Erkenci patatesin çıkışı gecikecek, narenciye ürünlerinde ise özellikle limon başta olmak üzere, birçok üründe problemler yaşanacaktır. Son beş yılda, erkenci ürünlerde yaşanan sorunlar hem fiyat dalgalanmalarına hem de çiftçilerin bekledikleri verimi alamamalarına yol açtı. İklim değişikliği ve coğrafyadaki olumsuzluklar üretimi zorlaştırıyor. Bu nedenle tarıma yönelik mutlaka planlama yapılmalı ve öngörülebilir bir üretim sağlanmalıdır. Aksi takdirde önümüzdeki süreçte gıda güvenliği ile ilgili ciddi sorunlar yaşanacaktır.” “Türkiye’nin su kaynakları verimli kullanılmalı” Türkiye'nin su fakiri bir ülke olduğunu vurgulayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, suyun verimli kullanımının önemine dikkat çekti. "Su, verim demektir, su üretim demektir. Girdi maliyetlerinin arttığı bu dönemde, suyun tarımla buluşturulması, üreticinin maliyetlerini kısmi olarak azaltacaktır" dedi. Özellikle gri suyun ve boşa akan sulardan elde edilecek suyun Anadolu topraklarına yönlendirilmesi gerektiğini belirtti. Gürer, "Konya Ovası, Niğde, Aksaray, Konya ve Kırşehir gibi bölgelerde, yeraltı ve yer üstü sularının tarıma kazandırılması için gerekli adımların hızla atılması gerekmektedir. Akkaya Barajı, 1996 yılında yapılmış olmasına rağmen hala kapalı sisteme alınmamıştır. Kapalı sisteme geçildiğinde bu barajın suyu daha verimli kullanılacak, buharlaşma engellenecek ve daha fazla verim elde edilecektir. Türkiye genelinde kapalı sisteme geçilmeli ve modern sulama yöntemleri, yağmurlama ve damlama sulama gibi verim artırıcı politikalar uygulanmalıdır" şeklinde konuştu. “Gıda fiyatları ve üretim krizi derinleşiyor” Ömer Fethi Gürer, tarımdaki en büyük sorunlardan birinin de gıda fiyatlarındaki artış olduğuna dikkat çekerek, "Bugün gıda ürünlerine erişim sorunu yaşanıyor ve fiyat artışları yaşanıyor. Bu, önümüzdeki dönemde daha büyük bir sorun haline gelebilir. Tarımda doğru planlama yapılması, çiftçilerin eğitilmesi ve girdi maliyetlerinin sübvanse edilmesi gerekir. Geçtiğimiz yıl, iklimin bir ay öne gelmesiyle birlikte, tarımda ilaçlama başta olmak üzere birçok sorun derinleşti ve ağırlaştı. Üretim kayıpları yaşandı, pazarlama sorunu nedeniyle ise israflar oldu. Planlama ve öngörülebilir bir tarım politikası, kamu kaynaklarının doğru kullanılması ve üreticinin eğitimine yönelik adımlar atılmalıdır" dedi. Ömer Fethi Gürer, bu önemli sorunların çözülmesi için acilen harekete geçilmesi gerektiğini ve hükümetin kâğıt üzerindeki çözümleri pratiğe dökerek, çiftçilerin yaşadığı zorlukları hafifletmek için hızla adım atması gerektiğini ifade etti.

CHP Adana Milletvekili Sümer: Çukurova’da don felaketi çiftçiyi perişan etti, acil destek şart Haber

CHP Adana Milletvekili Sümer: Çukurova’da don felaketi çiftçiyi perişan etti, acil destek şart

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, Adana ve Çukurova bölgesinde yaşanan don olayını Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Tarım arazilerinde büyük zarara yol açan aşırı soğuklar nedeniyle çiftçilerin mağdur olduğunu belirten Sümer, Tarım ve Orman Bakanlığı'na acil destek çağrısında bulundu. “Çukurova’daki çiftçiler perişan, bakanlık harekete geçmeli” Çukurova’da yaşanan don olayının tarım ürünlerini büyük ölçüde etkilediğini belirten Orhan Sümer şunları söyledi: “Özellikle Adana ve Çukurova bölgesindeki tarım arazilerinde yaşanan don olayı çiftçiyi vurdu. Ürünlerin büyük kısmı zarar gördü, çiftçiler acil destek talebinde bulundu. Bakanlık, acilen zarar tespitinde bulunup çiftçilere destek açıklamasında bulunmalıdır. Çiftçiler için en önemli konulardan bir tanesi tarım sigortası. Bakanlık bu konuyu teşvik etmeli, kolaylaştırmalı ve destek sağlamalıdır. Ancak ne zaman bir felaket ile karşı karşıya kalınsa Bakanlık izleyici olarak kalıyor. Özellikle Türkiye narenciye üretimin büyük bir bölümünü karşılayan Çukurova Bölgesinde DON olayı çiftçilerimizi perişan etmiştir. Yeniden ekim başta olmak üzere Tarım Bakanlığı izleyici kalmamalıdır.” “Çukurova’daki don olayı iç piyasayı ve ihracatı tehdit ediyor” Son iki gecedir Çukurova’da hava sıcaklıklarının eksi 6 dereceye kadar düştüğünü belirten Sümer, yaşanan aşırı soğukların tarım ürünlerinde büyük hasara neden olduğunu ifade ederek, “Çukurova'da son iki gecedir yaşanan dondurucu soğukların tarım ürünlerinde büyük zarara yol açmıştır. Eksi 6 dereceye kadar düşen hava sıcaklıkları, marul, lahana, sera karpuz fideleri, narenciye ve sert çekirdekli meyve ağaçlarını olumsuz etkilemiştir. Ürünlerin zarar görmesi bir yana çiftçilerimizin zararı mutlaka karşılanmalıdır. Çukurova bölgesi Türkiye’nin yaş meyve ve sebze üretiminde, ihracatında en önemli paya sahip yaşanan zarardan iç piyasanın ve ihracatın olumsuz etkilenebileceği aşikardır. Bu konuda çiftçilerin Bakanlıktan başka kapısını çalabileceği bir kurum bulunmuyor” şeklinde konuştu.

CHP İl Sekreteri Çetiner: Adalet ve demokrasi için mücadele edeceğiz Haber

CHP İl Sekreteri Çetiner: Adalet ve demokrasi için mücadele edeceğiz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanlığı,  gözaltına alınan ve hukuka aykırı biçimde tutuklanan vatandaşlar için dün akşam Aksa Gaz Kavşağı’nda basın açıklaması düzenledi. İl Başkanı Anıl Tanburoğlu’nun İstanbul Saraçhane’de düzenlenen mitinge katılması nedeniyle açıklamayı CHP Adana İl Başkanlığı adına il başkan vekili İl Sekreteri Özüm Ahnaz Çetiner gerçekleştirdi.  Aksa Gaz Kavşağında düzenlenen basın açıklamasına CHP Merkez İlçe Başkanları, meclis üyeleri, il ve ilçe yönetimleri, kadın ve gençlik kolları, diğer siyasi parti temsilcileri, sendikalar, sivil toplum örgütleri, avukatlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. Çetiner, yaptığı açıklamada, son dönemdeki haksız tutuklamalarla ilgili partilerinin hukuki mücadelesini süreceğini belirtti. CHP İl Sekreteri Özüm Ahnaz Çetiner, “20 Mart 2025 Perşembe günü CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının yasadışı bir şekilde iptal edilmesine ve gözaltına alınmasına karşı Cumhuriyet Halk Partisi Adana İl Başkanlığı olarak yaptığımız çağrıyla Aksa Gaz önünde buluşan on binler ‘barışçıl protesto haklarını’ kullanmak istemiştir.  Yürüyüşümüz için gerek Valilik gerekse Emniyet Müdürlüğü nezdinde usulüne uygun başvurular yapılmış ve izin işlemleri tamamlanmıştır. Ancak yürüyüş için bulunan halkın güvenliğini sağlamak için görevlendirilen kolluk kuvvetleri herhangi bir gerekçe sunmaksızın yürüyüş başlamadan hemen önce yürüyüşü engelleme çabası içerisine girmiştir. İl Başkanımız Anıl Tanburoğlu, ilçe başkanlarımız ve partili avukatlarımızın büyük özveriyle yürüttüğü müzakerelere rağmen kolluk kuvvetlerinin son kez olur almaya çalışmaları üzerine yürüyüşün başlatılması sekteye uğratılmıştır. Bu duruma karşı demokrasi ve adalet taleplerini barışçıl bir şekilde dile getirmek isteyen on binler ses yükseltmiş ve anayasa ile teminat altına alınan haklarını kullanmışlardır. Yürüyüş öncesinde, yürüyüş sırasında ve sonrasında herhangi bir taşkınlık, arbede olmamış ve güvenlik güçlerinin müdahalesi gerçekleşmemiş, hatta yürüyüş bu sefer olması gerektiği gibi güvenliğin gözetiminde tamamlanmıştır. “Cumhuriyet Halk Partisi tüm haksızlıklara ve adaletsizliklerin karşısında olup süreci takip edecek” Buna rağmen yürüyüşten sonraki günlerde yürüyüşe katılan arkadaşlarımız evlerinden, iş yerlerinden gözaltına alınmış, adreste bulunamayanlar ise kendi istekleriyle kolluğa gelerek ifade vermişlerdir. Yakalama kararı ifade alınmasına yönelik olmasına rağmen, arkadaşlarımızın ifadeleri alındıktan sonra nöbetçi mahkemeye sevki gerekirken 2 defa gözaltı süresi uzatıldı. Dün ve bugün adliyeye sevk edilen arkadaşlarımızdan 15 kişinin içindeki Umut Dağhan, Eser Çapar ve Muhammet Hakan Süzülmez bugün itibariyle haksız bir şekilde tutuklanmış olup diğer 12 arkadaşımız adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır. Tutuklanan arkadaşlarımız için yasada ön görülen cezanın infazı hukuken mümkün olmayıp, gözaltına alınmaksızın sadece ifadeyle son bulması gerekirken en ağır tedbir olan tutuklama kararının verilmesi ölçülülük ilkesine aykırı olup, soruşturma evresinde şahısların cezalandırılması amacını gütmektedir. Tüm bu hukuk dışı uygulamalar, hak ve demokrasi arayışımıza gölge düşürmeye çalışılmasından ibaret olup, asla ama asla kabul edilemezdir. Ülkenin dört bir yanından milyonlarca insan yaşatılan adaletsizliğe karşı tek ses olmuşken, Sayın Ekrem İmamoğlu’nun ve Türkiye’nin karşı karşıya bırakıldığı hukuksuzluk toplumun her kesimine, her alanda nüfuz etmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi tüm haksızlıklara ve adaletsizliklerin karşısında olup süreci takip edecek, arkadaşlarımızın özgürlüklerine kavuşmaları için gereken tüm hukuki mücadelenin yürütülmesine destek verecektir.”

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.