TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

# Ömer Fethi Gürer

İLKHABER-Gazetesi - Ömer Fethi Gürer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ömer Fethi Gürer haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gürer: Gıda güvenliği ve su kirliliği sorunları giderek artıyor Haber

Gürer: Gıda güvenliği ve su kirliliği sorunları giderek artıyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Sağlık Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde sağlık alanında yaşanan sorunları ve alınması gereken önlemleri gündeme getirdi. Gürer, gıda güvenliği, su kirliliği, meslek hastalıkları ve Niğde’deki sağlık yatırımlarındaki aksaklıkları kapsamlı bir şekilde değerlendirdi. “Portör muayenesi ve akciğer filmi uygulamasına dönüş planlanıyor mu?” Ömer Fethi Gürer, “1930 yılında yürürlüğe giren 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 126 ve 127. maddeleri uyarınca, gıda ile ilgili işlerde çalışanlardan portör muayenesi ve akciğer filmi istenmesi zorunluydu. Ancak AK Parti iktidarı bu uygulamayı kaldırarak, yerine gıda işletmelerinde hijyen eğitimi alınmasını yeterli gördü. Fırın, restoran, otel, lokanta, yemek fabrikası ve ambalajlı gıda üretimi yapılan tesislerde çalışanların sağlık durumları hepimizi doğrudan etkiliyor. Son yıllarda göçle gelen veya mülteci olan kişilerin bu sektörlerde yoğun olarak çalıştıkları, mutfakta, fırında ve garson olarak görev aldıkları görülmektedir. Bulaşıcı hastalık riski dikkate alındığında, insandan insana geçebilecek hastalıkların varlığı göz önüne alınarak, portör muayenesi ve akciğer filmi uygulamasına yeniden dönülmesi düşünülmekte midir? Üç ayda bir yapılan bu denetimlere dönüş yönünde bir planınız var mıdır?” şeklinde konuştu. “Sağlık Bakanlığı olarak, taklit ve tağşiş ile ortaya çıkan ürünlerin insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda bir araştırma yaptınız mı?” Gürer, “Sağlık Bakanlığı olarak, taklit ve tağşiş ile ortaya çıkan ürünlerin insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda bir araştırma yaptınız mı? Son iki yılda gıda zehirlenmesi nedeniyle hastanelere başvuran kişi sayısı kaçtır? Ölümlü vaka var mıdır? Ayrıca, azami pestisit kalıntı limitlerini aşan ürünlerle ilgili olarak insan sağlığına etkileri yönünde bir araştırma ve inceleme bakanlığınız tarafından yapılmakta mıdır?” dedi. Su kirliliğinin giderek arttığını belirten Gürer, “Ülkemizde su kirliliği giderek artmaktadır. Tüketilen içme sularının sürekli takibi sağlanmakta mıdır? Çünkü bu konuda ruhsatlandırma ve denetim sizin kontrolünüzdedir. Petrol türevlerinden elde edilen sıvıların ambalajlarla etkileşimi sonucunda oluşan olumsuzlukların insan sağlığı üzerindeki etkileri incelenmekte midir?” şeklinde konuştu. “Zoonoz hastalıklar sebebiyle hastanelere başvuranların sayısı nedir?” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, zoonoz hastalıkların kontrolü ve bu hastalıklara yönelik yapılan çalışmalara da değinerek şu soruları yöneltti: “Zoonoz hastalıkların kontrolü ve bu bağlamda yaşanan hastalıklarla ilgili çalışmalar yapılmakta mıdır? Zoonoz hastalıklar sebebiyle hastanelere başvuranların sayısı nedir? GDO’lu yemlerle beslenen hayvanların kesim sonrası insanlar tarafından tüketilmesinin insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda bilimsel bir araştırma yapılmış mıdır?” “Atanmayan sağlık personeliyle ilgili 2025 yılı için bir takvim hazırlanmış mıdır?” Ülke genelinde sağlık çalışanlarının sorunlarına da değinen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülke genelinde, hastanelerde çalışan taşeron işçilerin kadro beklentisi devam etmektedir. Atanmayan sağlık personeliyle ilgili 2025 yılı için bir takvim hazırlanmış mıdır? Ne kadar alım yapılacaktır? 2020 yılında başlayan meslek tanımı çalışmaları neden hâlâ sonuçlanmamıştır? Sağlık Yönetimi lisans bölümü meslek tanımı çalışmaları şu anda hangi aşamadadır?” diye ifade etti. “Ülkemizde sağlıklı bir yaşam için gıda üretiminin doğru bir biçimde planlanması gerekmektedir” Gıda güvenliği konusuna ilişkin açıklamalarda bulunan Gürer şunları söyledi: “Ülkemizin mevcut koşullarında, sağlıklı bir yaşam için gıda üretiminin doğru bir biçimde planlanması gerekmektedir. Eğer gıda ürünlerinde yaşanan riskler önlenirse, insan sağlığını olumsuz etkileyen durumların önüne geçilebilir. Örneğin, ambalajlı ürünlerde belirli miktarda koruyucu kullanılmasına izin verilmektedir. Ancak aynı raftan alınan 10 ürünün içerdiği koruyucu maddeler birleştiğinde, tüketiciler için zehirli etkiler yaratabilir. Bu konuda denetimler yeterli düzeyde sağlanmakta mıdır?”

Gürer: Emekliler, sandıkta vereceği oyla ülkenin geleceğini belirleyecek Haber

Gürer: Emekliler, sandıkta vereceği oyla ülkenin geleceğini belirleyecek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, CHP Genel Merkezi’nin görevlendirmesiyle geldiği Kırıkkale’de katıldığı toplantıda, ülkenin derin bir yoksulluğa sürüklendiğini ifade etti. Kırıkkale CHP İl Başkanı Av. Onur Yüksel Bozdağ, CHP Merkez İlçe Başkanı Yücel Kızık, Kırıkkale Belediye Başkanı Ahmet Önal ile Kırıkkale merkezde ve CHP Balışeyh İlçe Başkanı Burhan Altıntop ile ilçede toplantılara katılan Gürer, yaptığı konuşmalarda bir an önce seçimle bu iktidarın yönetim anlayışından ülkeyi kurtarmak gerektiğini belirtti. “Emekli, sandıkta vereceği oy ve seçeceği tercihle çok önemli bir rol oynuyor” Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde 2 milyon 300 bin kayıtlı çiftçi var. Kırsalda yaşayan nüfus %6’lara kadar düşmüş. Çiftçi, yaşadığı sorunun farkında. Esas olan, tamamı seçmen olan emeklilerimiz. Ülkemizde 16 milyon emekli var. Seçim sonucu, emekli oyları doğrudan yansıyor. Bir yerde emekli kime oy veriyorsa, o iktidar olma olasılığı artıyor. Emekli, sandıkta vereceği oy ve seçeceği tercihle çok önemli bir rol oynuyor” diye ifade etti. “Asgari ücret 30 bin lira olmazsa ve emekli maaşı asgari ücrete eşitlenmezse, yoksulluk daha da yaygınlaşacaktır” Gürer, “Emekli, açlık sınırı altında yaşama mahkûm edildi. Emekli, yaşamının en güzel yıllarında ülkeye hizmet etti, prim ödedi. Emekli olup rahat edeceğini düşündü. Ancak emekliliğe erdiğinde yokluk ve yoksullukla tanıştı. Düşük emekli maaşı ile yaşamı daraldı. TÜİK rakam saptaması ile düşük ücrete mahkûm edildi. Ocak ayında emekli maaşları asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır. Asgari ücret en az 30 bin TL olmalıdır. Enflasyon düşmezse, bu maaş dahi yılın ortasına varmadan eriyecektir. Asgari ücret 30 bin lira olmazsa ve emekli maaşı asgari ücrete eşitlenmezse, yoksulluk daha da yaygınlaşacaktır” şeklinde konuştu. Emekli vatandaşlar, “Toplum olarak yaşadığımızı ve yaşatılanı fark ediyoruz” CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’e dert yanan emekliler şunları söyledi: “Biz bittik. Bu kere sandık önümüze gelsin, bizi bitirenleri de biz bitireceğiz. Toplum olarak yaşadığımızı ve yaşatılanı fark ediyoruz. Büyük bir baskı var. İktidar aleyhinde konuşan içeri atılacak gibi bir korku var. Bu kere sandıkta işi bitireceğiz” dedi. “Ülkemizde en büyük seçmen kitlesi emekliler” Ömer Fethi Gürer, “Ülke sorunlarını da çözümünü de biliyoruz. Bu sürecin değişimi, seçmenin oyunun kıymetini bilmesi ile mümkündür. Sandık gelince gereğini yapacağız diyorsunuz. Bu çok önemli. İktidarı muhalefet eleştirir, yanlışını gündeme getirir. İktidarı ise sandık değiştirir. Ülkemizde en büyük seçmen kitlesi emeklilerimizdir. Yaşadıklarını ve yaşatılanları unutmadan sandıkta hesap sorabildiklerinde, sorunlarının çözüme ereceğini göreceklerdir. Seçmen, vereceği oyla nasıl yaşayacağına da karar veriyor. Biz sizin yanınızda, sizin sorunlarınıza çözümü de bilen partiyiz. Bizi iktidara getirdiğinizde sorunları nasıl çözdüğümüze tanıklık edeceksiniz. CHP olarak mutlu azınlık değil, toplumun her kesiminin sorunlarını çözen, halka hizmet eden ve hesap veren bir parti olacağız. Şeffaf, liyakata dayalı kadrolarla hak, hukuk, adaletten ayrılmayan, partizanlık yapmayan; yoksullukla mücadele edip herkesin işi, aşı olsun, geleceği güzel olsun diye çalışacağız” dedi. “Emekliye zulüm ediliyor” Gürer sözlerine son verirken şunları söyledi: “Asgari ücret taban ücret iken ortalama ücrete dönüştü. Asgari ücret de emekli maaşı da açlık sınırı altında olmayacak. Hakça, insanca bir yaşam kuracağız. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Başta emekliler ve işsizler olmak üzere her kesim sorunlar yaşıyor. Emekliye zulüm ediliyor. Toplumun yüzünü güldürecek bir yönetim anlayışı ile zulüm dönemini sona erdireceğiz.”

Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta yüksek maliyetler ve ithalat sorununu gündeme getirdi Haber

Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta yüksek maliyetler ve ithalat sorununu gündeme getirdi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Kırıkkale ili Beyobası köyünde, besicilik yapan Fatih Keskin’i çiftliğinde ziyaret etti. CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, hayvancılık yapan Fatih Keskin’den hayvancılık sektördeki sıkıntıları yerinde dinledi. Gürer, vatandaşların raflardaki et fiyatlarından şikâyet ettiğini belirtirek, üreticilerin de kazanç sağlayamadığını anlattığına dikkat çekti. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Rafta eti alan vatandaş pahalıya eti aldığını söylüyor ama üretici de ‘Ben bu hayvanlara bakıyorum, besliyorum, kesime götürüyorum, para kazanamıyorum. Kesimhaneden sonra fiyat artışı başlıyor ama bu bize yansımıyor ’ diyor” şeklinde ifade etti. Beyobası köyüne Kırıkkale  CHP İl Başkanı Onur Yüksel Bozdağan Balışeyh  İlçe Başkanı Burhan Altıntop   İle birlikte giden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer,  Et ve süt önemli gıda ürünü. Bu ürünler hayvancılık ile elde ediliyor. Bir büyükbaş hayvanın yetişmesi için en az 240 gün bakım gerekiyor, yem, ahır ve veteriner giderlerinin sürekli arttırıyor. Bu hayvancılığın sürdürülebilir bir yanı var mı böyle giderse?” diye besici Keskin’e sordu. Besici Keskin, “Sürdürebilmemiz için çeşitli şartlar bize elverirse, şartlarda yardımcı olsalar biz yaparız mesleğimizi. Köyümüzü terk etmeyiz” şeklinde yanıtını verdi. Ömer Fethi Gürer, “Doğal olarak buradaki sorun, önce yem fiyatlarının yüksek olması. Ahır giderleriniz arttı, veteriner gideri var, aşı var. Bayramınız yok, seyranınız yok, hep çalışmak zorunda kalıyorsunuz. Kolay değil yapılan iş” diye ifade etti. Gürer, hayvancılık yapan Fatih Keskin'e, "Buzağı ölümü var mı burada?" diye sordu. Keskin, sektörde yaşadıkları zorlukları şu şekilde anlattı: “Buzağı ölümü elimizden geldiği kadar kendi çarelerimizle tedavi uygulamaya çalışıyoruz, fazla da yapmıyoruz sayın vekilim. Ama ilaçlar pahalı, veterinerler yetersiz. Şimdi tarım ilçe müdürlüğü hangi bir köylüye yetişecek? İlaçta destek yok, veterinerden destek yok, mazottan destek yok, buzağıdan destek yok, yemden destek yok. Aslında tarım ilçe müdürlüklerimiz falan da geliyorlar ama kadroları yetersiz. Geliyorlar ama imkanları yok, altlarında araçları yok.” CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer’in, hayvancılık maliyetleri ve zarar durumunu sorması üzerine Fatih Keskin, “Adam  ithal Angus mal getiriyor. Getir bana Avrupa’dan damızlık düveyi, ver benim elime; eti de ben üreteyim sana. Niye gidiyorsun Uruguay’dan mal getiriyorsun kardeşim? Ben yapamıyor muyum, ben beceremiyor muyum?” dedi. İthal hayvancılığa karşı olduğunu belirten Keskin, yerli üreticinin desteklenmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Uruguay’dan adam mal getiriyor. Bana destek ver, ben üreteyim. Ben karşılayayım senin et ihtiyacını. Bizim hayvanımız 10’du, 15’ti, 20 giderek sayı arttı ama şimdi tekrar küçülüyoruz. Çünkü niye? Giderimizi Karşılamıyor. Çoluk çocuk kimi okula gidiyor, kimi bilmem nereye gidiyor. Artık kendi gücümüz de yetmiyor. “Son 2 yılda Türkiye 1 milyon 200 bin hayvan ithal etti” Ömer Fethi Gürer, ithalat politikalarının yerli üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, “Yetkililer ‘sorun yok’ diyorlar, ama son 2 yılda Türkiye 1 milyon 200 bin hayvan ithal etti. Türkiye kendi kendine yeterli boyuta gelip, et sorununu da etten mamul ürün sorununa da çözüm bulabilir. Bunun için planlama, öngörü ve alana gelip bu işi yapan insanlarla konuşulursa çare var. Çare yok değil. O raftaki etin fiyatının düşmesi yemin fiyatının düşmesi ile doğru ilgili.” şeklinde konuştu.  “Süt üreticileri zor durumda yem desteği verilmeli”  Hayvancılıkla uğraşanların girdilerdeki maliyet artışları nedeniyle zorluk yaşadığını ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi  Gürer, süt üreticilerinin durumuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Ulusal Süt Konseyi 14,65 TL fiyat verip onun altında da süt alımının yolu hala açıksa, bunun yansıması bu işi yapanlar bu işten vazgeçiyor. Süt üreticiliği yapan para kazanmazsa hayvanını kesime veriyor. Faiz de yüksek, götürüyor parasını faize yatırıyor. Yorulmadan para kazanıyor. Öyle olunca hayvancılık da zor bir iş. Yani ailece işin içindeler. Geliyorlar işte, tatili yok, bayramı yok, seyranı yok. Onun için yetkililere çağrımızdır. Yem sübvanse edilip en az %50 yemde destek verilmeli. Ahır giderleri karşılanmalı, hayvan refahını artırıcı önlemler alınıp hayvan refahı sağlanarak daha çok verim alınmalı. Buradaki bir sorun da hayvanın da refahı tam sağlanmazsa ondan verim de alınamıyor. Onun da yolu; bu konuda bilgiyle, bilimsellikle sorunları doğru çözüm üreten veteriner destekli bir yapıyla halledebiliriz. Yetkililere buradan bir kez daha bu konuda da çağrı yapalım.” dedi.

Ömer Fethi Gürer, TBMM’de fiyat farklarını gündeme taşıdı Haber

Ömer Fethi Gürer, TBMM’de fiyat farklarını gündeme taşıdı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda eleştiride bulundu. Ticaret Bakanlığı bütçe görüşmelerinde söz alan Gürer, fahiş fiyatların tanımı ve tarla ile raf arasındaki artan fiyat farklarını gündeme taşıdı. Gürer, gıda fiyatlarındaki artışların yanı sıra araç muayene ücretleri ve gübre fiyatlarındaki yükselişi de örnek göstererek, vatandaşın alım gücünün düştüğünü belirtti. “Tarla ile raf arasında fiyat farkı artıyor” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Niğde, fasulye üretiminde ilk sırada. Tüccar tarlada - kuru fasulye - 30-35 lira aralığında ürün aldı. Bir markette şeker fasulyenin kilosu 40,2 liradan satılıyor. Yer fıstığı Osmaniye'de tarlada 30 liradan satıldı, üç harfli markette Mısır'dan ithal edilen kabuklu yer fıstığı 74,5 liradan satılıyor. Aksaray'da çerezlik ayçiçeğini tüccar ortalama 25 liradan aldı çiftçiden, Tarım Kredi markette dökmesi 99 liradan satılıyor. Süt inekçiliği yapan, sütü sağıp sanayiciye veriyor; süt ineğine bakan, sütü 12 liradan satıyor, rafta süt 40 liradan satılıyor. Bu fiyat farkları fahiş fiyat kapsamında mıdır?" diye ifade etti. “Her gün raftaki ürüne zam geliyor” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, farklı uygulamalarda fiyat artışlarını da Bakana hatırlatarak şunları söyledi: "Araç muayene ücretleri 2018 yılında 198 liraydı, 1.821 liraya çıkmış bulunuyor. Bu süreçte, 2025'te de zam gelecek. Bu, fahiş bir fiyat mıdır? DAP gübre 2020 yılında 4 bin liraydı, bugün DAP gübrenin tonu 23.500 liradan satılıyor. Bu, fahiş fiyat mıdır? Gerçekten bu fahiş fiyatın ne olduğunu ben merak ediyorum, bir açıklasanız. Sayın Cumhurbaşkanı söylüyor, siz söylüyorsunuz; ortalıkta bir 'fahiş fiyat' lafı var. Fahiş fiyatın ne olduğunu bilmiyoruz. Her gün raftaki ürüne zam geliyor. Vatandaşın alım gücü de, bu ürünleri alabilmesi de olası olmaktan, özellikle 'protein' dediğimiz et ve süt ürünlerindeki fiyat artışıyla çıkıyor.” “Yurt dışından getirilen GDO yönünden laboratuvar analizleri yapılıyor mu?” Gürer, "Yurt dışından getirilen ürünlerin GDO'lu olup olmadıklarının yönünde bir inceleme gerçekleştiriliyor mu? Bunun da önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü Türkiye'de mercimek başta olmak üzere farklı ürünler, buğday dâhil, ülkemize ithal geliyor. Bunların GDO yönünden laboratuvar analizleri yapılıyor mu?" diye ifade etti. Ömer Fethi Gürer, "Sayın Bakan, bir de bu 'Turquality' olayı var. Bu Turquality, doğru bir iş olarak 2004 yılında başladı. Türkiye firmaları yurt dışında markası olsun diye destek veriliyordu. Sonra öğrendik ki bu yurt dışına giden firmalar markalaşmaya çalışırken yabancı şirketlere satılmış. Marka olsun diye verdiğiniz destek, o yabancı firmanın üzerinden de sürdürülmüş yani şirket yabancının olmuş, hâlâ siz destek vermişsiniz. Bu süreçte verilen paraların geri alınması yönünde bir çalışmanız oldu mu? Ne kadar bu tutar? Yani ülkenin kaynakları, yabancı şirkete desteğe dönüşmüş firmalara ne kadar aktarıldı, onların geri dönüşü sağlandı mı? Yazılı soruyoruz, bu konuda bir açık yanıt alamıyoruz. Bu konuda bizi bilgilendirirseniz memnun oluruz çünkü 2004'ten bugüne kadar süren süreçte, Sayıştay raporlarında da yer aldığı biçimiyle, Türk şirketi olmaktan çıkmış firmaya marka desteği niye verilir, neden verilir; bunu da verileriyle bize bir paylaşırsanız memnun olurum. Ayrıca, bu markalaşma programı önemli, bununla ilgili destek sürmeli ama biraz da örneğin bir Türk peynirinin ya da Türkiye'de üretilmiş, buna benzer, markalaşması önemli olan ürünlerin de önceliklendirilmesinde yarar olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Dahilde İşleme Rejimi kapsamında 2024 yılında hangi ürünler ithal edilmiştir?” Ömer Fethi Gürer, Bakan’a yönelttiği soru, "Dahilde İşleme Rejimi kapsamında 2024 yılında hangi ürünler ithal edilmiştir, miktar ve tutar nedir? Ne kadarı bu ürünlerden işlenerek ihraç edilmiştir, tutar ve miktarı nedir? İhracatta DİR kapsamında ithal edilen ürünün ihracattaki payı ne kadardır? Ve kaç ilde lisanslı depolama izni verilmiştir? Lisanslı depolarda banka desteği de sağlanarak stoklanan ürünün piyasaya verilme sürecine müdahale yetkiniz var mıdır?" dedi. Bakanın sorulara süreci içinde yazılı yanıt vermesi bekleniyor.

Gürer: Türkiye’de 2.5 milyonun üzerinde silah ruhsatı düzenlendi Haber

Gürer: Türkiye’de 2.5 milyonun üzerinde silah ruhsatı düzenlendi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, İçişleri Bakanlığı’na yönelttiği soru önergesiyle ülkemizde koruma hizmetleri kapsamında görevlendirilen güvenlik personeli, tahsis edilen araç sayısı ve giderlerini sordu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtında, koruma hizmetleri ve silah ruhsatlarına ilişkin bazı veriler açıklanırken, koruma kararları ve görevlendirmeler konusunda gizlilik gereği ayrıntı vermedi. Gürer’in İçişleri Bakanlığı’na yönelttiği  yazılı önergesinde  Güvenlik güçleri dışında taşıma ve bulundurma ruhsatı olan toplam kişi sayısını sordu. Silah ruhsatları hakkında veriler İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın verdiği yanıtta, 1 Ocak 2020 ile 13 Haziran 2024 tarihleri arasında ülke genelinde toplam 2 milyon 579 bin 553 adet silah ruhsatı (bulundurma, taşıma, yivli ve yivsiz av tüfeği) düzenlendiği açıklandı. Ayrıca, Haziran 2024 itibarıyla 306 bin 673 kamu görevlisi, 215 bin 134 emekli kamu görevlisi ve 105 bin 181 meslek mensubuna olmak üzere toplam 626 bin 988 adet taşıma ruhsatı bulunduğu belirtildi. İçişleri Bakan Ali Yerlikaya, koruma hizmetlerinin 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa dayanılarak çıkarılan "Koruma Hizmetleri Yönetmeliği" ve bu yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin yönerge kapsamında yürütüldüğünü belirtti. Her yıl Ocak ayında koruma ihtiyacı olan kişilerin durumlarının ilgili komisyonlarca gözden geçirildiğini ifade eden Bakan, tüm koruma hizmetlerinin mevzuatın amir hükümleri gereği gizlilik içinde yürütüldüğünü vurguladı. “Silahlanma ve ateşli silah kullanma ile ilgili genel kaygılarda artış var” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Silahlanma ve ateşli silah kullanma ile ilgili genel kaygılarda artış var. Silaha erişimde silah kullanımı da kolaylaşmış gibi. Kamuoyuna da yansıyan çok olay yaşanıyor. Silahlanma farklı olaylarda adeta özendiriliyor. Bu olaylarda ruhsatlı olmayan silahlarda kullanması sorunun derinleştiriyor. Son yıllarda ruhsatlı silah başvuruları da önemli rakamlara ermiş bulunuyor. Toplumda ruhsatlı silaha yöneliş farklı gerekçeler içeriyor. Bu bağlamda  ruhsatsız silah sayısı bilinmiyor ancak bu sayınında az olmadığı genel kabul görüyor. Bu nedenle de toplumsal bir kaygı var. Bir trafik kazasında dahi silahların çekildiği örnekler yaşanıyor. Düğünde, eğlencede hatta askere gidiş kutlamasında, sporda ateşlenen silahlar yanında olaylarda kullanılan silahlarda dikkate alındığında bir silahlanmadan  söz edilebilir. Bu konuda verilerin sağlıklı olması önemli. Belki de ülkemizde silah üretimi üzerinden farklı verilere erişebilir. Ateşli silahlarla ilgili önleyici ve caydırıcı çalışmalarda ihtiyaç görülüyor” şeklinde konuştu.

Gürer: 3,79 Trilyon liralık borçla vatandaş kışı geçirecek Haber

Gürer: 3,79 Trilyon liralık borçla vatandaş kışı geçirecek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kış aylarında gıda ve ısınma giderleri ile dar gelirliler için zor bir süreç yaşayacaklarını söyledi. Gürer, "Hasat döneminde çiftçi ürettiği ürün değer bulmadı. Ürün çiftçiden çıktı ya da tarlada kaldı ve gıda fiyatları hasat sonrası artmaya başladı. Gıda fiyatlarındaki artış devam ediyor. Rafta gıda fiyat yükselişi iktidar tarafından hesaplanamadığı görülüyor. Yanlış yönetimin bedeli halk ödüyor. Türkiye, %45'in üzerindeki gıda enflasyonu ile G20 ülkeleri arasında en yüksek gıda enflasyonuna sahip ikinci ülke konumuna gelmesi, öngörüsüzlüğün ve sürece doğru bakılmadığının yansımasıdır" dedi. “Tüketicilerin bankalara olan borçları 2023 yılı sonuna göre 946 milyar lira arttı” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, vatandaşın başka çaresi olmadığı için borçtan korkmaz duruma geldiğini söyledi. Gürer, "3 trilyon 674 liraya yükselen bireysel kredi ve kredi kartı borçları ile vatandaş borçla yaşar duruma geldi. 25 Ekim – 2 Kasım arasında bireysel kredilerin bakiyesi 16,6 milyar lira artarak 1 trilyon 951 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise 46,6 milyar lira artarak 1 trilyon 723 milyar liraya kadar tırmanması, borçlanmanın durmadan devam ettiğini gösterdi. Tüketicilerin bankalara olan borçları 2023 yılı sonuna göre 946 milyar lira (%34,7 oranında) arttı. Bu dönemde bireysel kredilerin bakiyesi 393 milyar lira, kredi kartı borç bakiyesi ise 553 milyar lira (%47,2) artış kaydetti” diye ifade etti. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, emekli maaşı ile asgari ücretin açlık sınırı altında kaldığını, geçim sıkıntısının olabildiğince arttığını ve derin bir yoksulluğun yaşandığını belirterek şunları söyledi: "Vatandaş ödeme güçlüğüne düşünce icralar da artıyor. Bankalar ve finans kuruluşlarının tüketicilerden zamanında tahsil edemedikleri bireysel kredi ve kredi kartı alacakları ise son haftada da 4 milyar lira artarak 95,5 milyar liraya kadar yükseldi. Her hafta bu artış devam ediyor. Bankalar tarafından icra takibine alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında yıl başından bu yana 50,1 milyar liralık (0,7 oranında) artış yaşandığı verilerde görülüyor. Bankalar zaman zaman bu borçları düşük bir karşılıkla varlık yönetim şirketlerine devrettikleri için gerçek rakam bundan çok daha yüksek olduğu da ifade ediliyor." “Vatandaşların faizleri ve icra masrafları hariç 143 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor” Ömer Fethi Gürer, "Borcu olmayan çok sınırlı kesim kaldı. Sürekli zam ve vergiler artarken, vatandaşın geliri de sürekli daralıyor. Ödeme güçlüğü de giderek yaygınlaşıyor. Yılbaşından bu yana batık kredi kartı borçlarında %200,6, batık bireysel kredi borçlarında ise %64,7 oranında artış olduğu verilerde yer alıyor. Merkez Bankası'nın hazırladığı Finansal İstikrar Raporu'na göre, varlık yönetim şirketlerinin kontrolünde ise 47 milyar liralık batık tüketici kredisi alacağı bulunuyor. Dolayısıyla vatandaşların faizleri ve icra masrafları hariç 143 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor. Vatandaşların, bankalara, finans kuruluşlarına, varlık yönetim şirketlerine ve TOKİ'ye olan borçlarının toplamı 3,79 trilyon lirayı buluyor. Verilerde gösteriyor ki borçlanmalar sürecek. Fiyatlar artacak. Yeni zam ve vergiler de gelecek ve bu kış zor geçecek. Geçim ayazı, kış ayazı gibi üşütecek. Bahara kadar yaşam daha zorlaşacak. Borç ödemede vatandaşın soluğu daralacak" şeklinde konuştu.

Gürer: İlk kez ev alanlar için tapu harcı muafiyeti sağlanmalı Haber

Gürer: İlk kez ev alanlar için tapu harcı muafiyeti sağlanmalı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Başkanlığına sunduğu kanun teklifiyle, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup ilk kez konut sahibi olacak gerçek kişilerin tapu harcından muaf tutulmasını gerektiğini belirtti. Bu teklif, son yıllarda hızla yükselen konut fiyatları, ekonomik dalgalanmalar ve enflasyonla daha da zorlaşan konut ediniminde vatandaşın ekonomik yükünü hafifletecektir” dedi. “TÜİK verilerine göre konut sahipliği oranı 2023 yılı itibarıyla %56.2’ye düştü” Ömer Fethi Gürer, “Türkiye’de konut fiyatlarının hızla yükselmesi, ekonomik dalgalanmalar ve yüksek enflasyon, konut edinimini özellikle sabit gelirli vatandaşlar için ciddi bir engel haline getiriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2014 yılında %61.1 olan konut sahipliği oranının 2023 yılı itibarıyla %56.2’ye düştü” diye ifade etti. “T.C. vatandaşı olup ilk kez konut sahibi olacak gerçek kişilerin tapu harcından muaf tutulmalıdır” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in teklifinin gerekçesinde inşaat maliyetlerinin artması ve finansman koşullarının zorlaşmasının da konut fiyatlarını erişilemez hale getirdiğini belirterek şunları söyledi: “ Bu şartlar altında, konut sahibi olma sürecinde ödenmesi gereken tapu harcının vatandaşlar için büyük bir maddi yük teşkil ediyor. Tapu harcı muafiyeti ile bu yükün azaltılması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup ilk kez konut sahibi olacak gerçek kişilerin tapu harcından muaf tutulmalıdır. Bu düzenleme, konut sahibi olma sürecinde karşılaşılan mali yükleri azaltacaktır.”  CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Konut sahibi olmayı amaçlayan bireylerin tapu harcı ödemekten muaf tutulmasının, devletin vatandaşlara sağladığı önemli bir destek olacaktır” şeklinde konuştu. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in TBMM Başkanlığı'na sunduğu kanun teklifi ise şu şekilde: “MADDE 1- 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 59 uncu maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir. "s) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gerçek kişilerden daha önce konut sahibi olmamış olanların, ilk kez satın aldıkları ve tek konutları olacak taşınmazın tapuda devir ve iktisabında alınan harç."

CHP'li Gürer: Verimli araziler ekonomik kriz etkisiyle el değiştiriyor Haber

CHP'li Gürer: Verimli araziler ekonomik kriz etkisiyle el değiştiriyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a yabancılara arazi ve konut satışlarını sordu. Gürer, “Sayın Bakan, ülkenin verimli arazileri ekonomik kriz etkisiyle el değiştiriyor. Bu bağlamda, yabancı uyruklu ve çifte vatandaş olanlar ülke genelinde ne kadar arazi satın aldılar, ne kadar konut aldılar; şahıs, firma, şirket ve Türk ortakları ile veri-leri il il açıklar mısınız? Bugüne kadar farklı farklı rakamlar veriliyor, son durum nedir? “Sorunu yöneltti GÜRER, ARAZİ SATIŞLARINI DA SORGULADI CHP’li Vekil Ömer Fethi Gürer Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum’a Son beş yılda ülke genelinde ne kadar Hazine arazisi satılmıştır, ne kadar mera alanı mera olmaktan çıkarılmıştır? Tarım alanı olup imara açılan toplam tarım arazisi ne kadardır? sorularını da yöneltti. Gürer “Millî Emlak arazileri ve köylerde mülkiyeti Hazineye ait parsellerden o köyde ikametgâhı olmayanlara arazi satışı ne kadar yapılmıştır? Büyükşehir Yasası'yla köyken mahalle statüsüne geçmesiyle köylere yapılan evlere ahırlara ceza davaları sebebiyle oluşan sorunlar vardır. Bunların çözümü için inceleme ve düzenleme yapılacak mıdır, bu konuda bir çalışma var mıdır? Cazibe merkezleri programları uygulaması kapsamında son beş yılda Hazine taşınmazlarına ne kadar alan tahsisi gerçekleştirilmiştir? Kamu idareleri tahsisi taşınmazlardan kamulaştırma, trampa, satın alma ve toplulaştırma ile Hazine adına tescil edilmiş olanlardan son beş yılda büyük ölçekli yatırımlar yüksek katma değerli projeler kapsamında ne kadar alan arsa-satılmıştır.” Diye sordu. TAPU KADASTO SORUNLARI Gürer bakana Niğde ilinde Tapu Kadastro ilgili yaşanan sorularla ilgili çözüm çalışması yapılması gerektiğini söyledi. Gürer “Niğde Karakapı, Keçikalesi köy kasabalarda tapu sorunu vardır. Tapu kadastro geçerken bu bölgelerde itiraz süresi içinde itirazlar yapılmamış, daha sonra gidip baktığında bu tapu kadastro geçerken üzerine yazılmayan arazi yıllardır ekip dikenlerin üzerinde olmadığı görülmüş ve köyler bu bağlamda ciddi sorunlar yaşamaktadır, insanlar birbirini vurma noktasına gelmiştir. Bu konuda bir düzenlemeye gidilecek midir?” Dedi. "DEPREMDE KAPANAN NİĞDE MÜZESİ NE ZAMAN YAPILACAKTIR?” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Niğde’de depremin etkisi ile oluşan sorunları Bakana sordu. Gürer “Niğde’de depremde zarar gören konutlarla ilgili bugüne kadar bir destek sağlanmamış yıkılan, oturulmayan yapılarla ilgili sorunlar ne zaman çözümlenecektir? Bine yakın müstakil yapı bu bağlamda sorunludur. Niğde ili depreme karşı yapı kont-rolleri sağlanmakta mıdır? Niğde Müzesi depremden sonra kapatılmış 20 bin eserin olduğu müzenin yenisi yapılacaktı, hâlen müze kapalı ne de yenisi yapıldı, Niğde müzesiz kaldı. Niğde eski sanayi alanı ve Niğde meydan düzenleme çalışmaları için bir yıl öncesinden yıkımlar yapılmış, şu ana kadar herhangi bir çalışma gerçekleşmemiştir.” dedi. İTHAL ÇÖP GELMEYE DEVAM EDİYORMU? CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Bakana farklı konularda soruları sıraladı. Gürer, “Sayın Bakan, çöp ithalatı devam ediyor mu? Bu konuya da bir açıklık getirirseniz bilgilenmiş oluruz. Asbestli içme su borularının değiştirileceği kaç kere söylendi ama çoğu bölgede hâlen asbestli su içme borularının kullanıldığı biliniyor. Özellikle belediyeyken kasabaların köye dönüşen yerlerde asbestli su boruları hâlen mevcut, bizim bölgemizde de mevcut, Sayın Özhaseki söz verdi bir türlü bunlar değiştirilmedi. Ayrıca, poşetleri 25 kuruş yaptınız, şimdi Tarım Kredi Kooperatifi de torbayı 3 liradan satmaya başladı ama vatandaşın poşet kullanımı düşmedi. Öyle olunca, markette 25 kuruş küçük bir para değil ama vatandaşın cebinden alınanla iş kaldı. Bu anlamda da verdiğiniz rakamları alanda karşılaştırdığımızda sorun çözülmüyor. Sera artı üretim yapılan kiralık tarla alanlarından, örneğin Zengen bölgesinden geçerken bir bakın, her taraf naylon poşet dolu. Onlar tekrar tarım alanında işleniyor ama yok olmuyor doğadan. Bu seralardaki naylon poşetlerle ilgili bir çalışma yapılıyor mu toplanması yönünden? Çünkü kiralık tutuyor,onu orada bırakıp gidiyor. Siz diyorsunuz ki "sıfır atık" memleketin her tarafı atık olmuş.” Dedi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer sorularını Bakan 7 gün içinde yanıtlaması bekleniyor.

CHP’li Gürer: Tarımda sorunlar katlanarak artıyor, üreticiler desteksiz kaldı Haber

CHP’li Gürer: Tarımda sorunlar katlanarak artıyor, üreticiler desteksiz kaldı

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye'nin tarım politikalarındaki eksikliklere ve üreticilerin yaşadığı zorlukları iktidarın seyrettiğini söyledi . Gürer, “Tarım ve Orman Bakanı sanki tarımda hiçbir sorun yokmuş gibi konuları anlatıyor. Köye, tarlaya, üretim alanlarına gittiğimizde bu yıl üretilen ürünlerin çoğunun tarlada kaldığını yerinde görüyoruz. Üretici için kara bir yıl yaşandı. Sebze üretiminde artış çöpe gitti. Hasat bitti. Çiftçiden ürün çıktı. Bu kere rafta tüketiciye ürün fiyatı katlanarak artışla satış sağlanıyor” dedi. “ÜRÜNLER TARLADA ÇÜRÜDÜ, ÜRETİCİ KAZANAMADI” Bu yıl, yüksek girdi maliyetlerine rağmen üreticinin ürününden para kazanamadığını söyleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Nakliye ve işçilik maliyetleri, ürünün tarla satış fiyatını karşılamadı. Üretici emeğinin karşılığını alamadı.” ifadelerini kullandı. Gürer, tarımda üretim planlamasına ancak 22 yıl sonra geçildiğini belirterek, planlama eksikliğinin büyük sorunlara yol açtığını vurguladı. “Cumhurbaşkanlığı programında yer aldığı biçimiyle, 7 milyar 333 milyon liralık arz açığı olan ürünlerde 2025 yılında ithalat yapılacak. Türkiye'nin Avrupa'da ya da dünyada gıdada ilk sırada yer aldığı ürünler fındık, kayısı, narenciye gibi ürünlerdir. Buğdayda açığımız devam ediyor, bitkisel ham yağ ve ayçiçek tohumu gibi ürünlerde de açığımız sürüyor. Pirinç, Mısır, Soya, Fasulye, Mercimek, Ayçiçek gibi benzer ürünlerde de açığımız devam ediyor. 21 üründe arz açığımız var. Bunlar, stratejik önemi olan ürünlerdir. Onun için Türkiye'nin tarım politikalarını ihraç ettiği ürünler üzerinden değil, ithal ettiği ürünler üzerinden okumak gerekir.” dedi. “HAYVAN İTHALATI SORU İŞARETLERİ YARATIYOR” Hayvancılık sektöründe de büyük sorunlar olduğunu belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Hayvancılıkta hayvan varlığını üst üste toplayarak “hayvan varlığımız arttı” demek yerine, 2 yılda 1 milyon 200 bin hayvan neden ithal edildi, bunun açıklanması lazım. Eğer Türkiye'de hayvan varlığı yeterli ise, bu ithalata ihtiyaç duyulması demek ya bir rant uğruna ya da farklı bir amaçla yapılıyor demektir. Çünkü yeterli hayvan varlığının olduğu yerde neden et ve hayvan ithalatı devam eder? Neden et piyasası istikrarlı değil? Bu soru boşlukta kalıyor.” diye konuştu. “SU FAKİRİ TÜRKİYE’DE MODERN SULAMA YÖNTEMLERİ YETERSİZ” Türkiye’nin su fakiri bir ülke olduğunu ve modern sulama yöntemlerinde çok geride kaldığını belirten Ömer Fethi Gürer, “Hala modern sulamanın %35'lerde olduğu, su fakiri bir ülkede, sorunların bu süreçten sonra da artarak devam etmesi, gıda arzında sorunları da beraberinde getirecektir. Bunun için modern sulama yöntemlerine hızla geçilmeli, Akdeniz'e ve Karadeniz'e akan ve doğrudan yeryüzüne çıkan su kaynakları doğru değerlendirilmeli. Türkiye'nin tarımda yapacak çok işi var, çünkü kayıp 22 yıl var. 22 yılda tarım resmen çökertildi. Yeniden ayağa kaldırılması için alınması gereken önlemler başta çiftçi, besici, üreticiler olmak üzere, onların girdi maliyetleri düşürülmeden, ürünleri değer bulmadan, kooperatifçilik geliştirilmeden ve arz açığı olan ürünlerde doğru bir planlama yapılmadan, tarımdaki sorunların bitmesi olası değildir.” şeklinde konuştu. “TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ ÜRETİCİNİN YANINDA OLMALI” Patates üretiminde de büyük sıkıntılar yaşandığını dile getiren CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Niğde bölgesinde 1 milyon ton patates yetişiyor. Bu patatesin, bu yıl tarlada %35'i satılmalı, %65'i ise depolanmalıydı. Ama öyle olmadı, neredeyse tamamına yakını depolandı. Çünkü kışlık patates için tüccarın verdiği fiyat, maliyetin neredeyse yarısıydı. Şu anda ürün depoda. Bu konuda çağrıda bulunduk, Toprak Mahsulleri Ofisi eliyle ürünün alınması yönünde. Bu konuda yapılması gereken, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin ürünü alıp bedava dağıtması değil; üretim maliyeti artı makul kârla ürünü alması ve rafta ürün fiyatı arttığı zaman, Tarım Kredi Kooperatifleri eliyle ve diğer satış kanalları ile piyasayı dengelemesidir. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin böyle de bir görevi vardır.” dedi. ÜRETİCİNİN KAZANCI DÜŞERKEN, TÜKETİCİ FAHİŞ FİYATLARLA KARŞILAŞIYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ürün üreticiden çıktıktan sonra fiyatı artıyor, üretici kazanmıyor, tüketici pahalı ürüne mahkûm ediliyor ve bu aradaki aracılık sistemine karşı bir düzenleme bugüne kadar gerçekleşmedi. En önemli sorunlardan biri de bu: Tarladaki ürünün üretim maliyetini düşürmek, tüketiciye ulaşım kanallarını daraltmak. Böylece fahiş fiyat ortadan kalkar. Domates tarlada bir buçuk liraydı, markette şimdi 100 liraya dayanmış durumda. Biber, patlıcan, bu yıl üreticisine para kazandırmayan ürünlerin raf fiyatları hızla yükseliyor. Markete gittiğiniz zamanki fiyat, hasat bittiği için, doğal olarak özellikle de seralarda yetiştirildiğinden nakliyesi, bakım giderleri dahil fiyatı da artırıyor. Bu şunu gösteriyor: Türkiye, planlamayı sadece üretim aşamasında değil, tüketimde de doğru şekilde yapmalıdır. İşlenmiş gıdaya, dondurulmuş gıdaya, katma değerli ürünlere dönük çalışmalar gerçekleştirilmeli. Bazı ülkeler kavunu kurutuyor, biz de kavun tarlada çöp oluyor. Domates kurutuluyor, hem de salça yapılıyor; bizde yine çöp oluyor. Bunun gibi kurutma, işleme, dondurma ya da katma değerli ürüne dönüştürme tesislerinin sayısının arttırılması ve teşvik edilmesi, ürünün yıl boyu kullanılabilir boyuta taşınacak düzenlemelerin beraberinde getirilmesi lazım. Yani, tarlada ürünün çöp olması kabul edilebilir bir durum değil. Ama 2024 yılı, çiftçinin ürettiği neredeyse tüm ürünlerin tarlada çöp olmasına yol açtı.” diye konuştu. GİRDİ MALİYETLERİ VE ÇİFTÇİNİN ARTAN BORÇLARI Çiftçilerin en büyük sorunlarından birinin de girdi fiyatlarının yüksekliği olduğunu belirten CHP Milletvekili Gürer, “Bu yıl, geçen yıla göre buğday , arpa %3, pancarda ise %28'lik artışın verilmesi ile alım fiyatlarının düşük tutulması, gelecek yıllarda sorunların artmasına yol açacaktır. Çiftçi kayıt sistemine dahil çiftçilerin TARSİM'den de faydalanmasının yolunun açılması, sigorta sisteminin de yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Çünkü bu yıl görüldü ki, mevsiminden yaklaşık bir ay önce ürünlerin oluşması başka sorunlar da yarattı.” Dedi. TARIMDA ZARARLILAR VE ÜRÜN KAYBI Türkiye’nin tarımında, zararlılar nedeniyle ciddi üretim kayıpları yaşadığını belirten Gürer, “Ülkemizde tarıma yönelik sorunlarda farklılaşmalar da yoğunlaştı. Akdeniz sineği, beyaz sinek, domates güvesi ve tarla faresi gibi zararlılar bitkileri önemli ölçüde, üretim anlamında zarar verdi. Fındıkta da kokarca, Türkiye'de gündem olmasına rağmen hala önlem alınmadı. Akdeniz sineğini özellikle narenciye dışında, Niğde'de dahi şeftaliden elmaya kadar birden çok ürüne verdiği zarara karşı tuzak denilen uygulama hariç bir ilaç geliştirilmedi. Yaklaşık 10 yıldır bu zararlar var, ama daha da yaygınlaşıyor.” diye konuştu. 2025 YILI TARIM PLANLAMASI VE ÇİFTÇİLERİN BEKLENTİLERİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2025 yılı doğru planlanmalı. Üretilen ürüne alım fiyatı, çiftçinin ve üreticinin kârını sağlayacak boyutta taşınmalı. Girdi fiyatları mutlak suretle düşürülmeli. Yem ve gübre gibi sübvanse edilmesi gereken ve desteklenmesi gereken girdiler için yeterli destek verilmeli. 2025 yılı bütçesinde, milli gelirin %1'i 615 milyar, bu da Tarım Kanunu'nun 21. maddesine göre çiftçiye verilmesi gereken destek tutarıdır. Bugün Sayın Bakan da açıkladı; verilen destek 135 milyar lira. Bu 135 milyar lira, çiftçinin beklediği bir destek değil, Milli gelirin % 1 Çiftçiye verilmeli idi. Çiftçilerin bankalara borçları artıyor, sorunları katlanıyor, tarlasına haciz geliyor. Bu süreçte üretenin yanında olunmazsa, 2025 yılında sıkıntılar daha da katlanacaktır.” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.