TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tarım

İLKHABER-Gazetesi - Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hatay’da son çilek hasadı: Fiyatlar sezon sonunda 120 TL'ye yükseldi Haber

Hatay’da son çilek hasadı: Fiyatlar sezon sonunda 120 TL'ye yükseldi

Hatay’ın verimli topraklarında yetişen ve kendine has lezzetiyle yurt dışına ihraç edilen çilekte, bu yılın son hasadı yapıldı. Sezon başında kilogramı 40 TL’den alıcı bulan çilek, son hasatta 120 TL’ye kadar yükseldi. Depremin etkilerini üretimle aşmaya çalışan çiftçiler, çilekte bu yıl verimli bir sezon geçirdi. Depremde büyük zarar gören Hatay’da, afetzede çiftçiler çilek üretimi yaparak ekonomik yaralarını sarmaya çalışıyor. Çilek üretimiyle ünlü Yayladağı ilçesinde son hasat, Tutlubahçe Mahallesi’nde gerçekleştirildi. 25 dönümlük arazide çilek yetiştiren çiftçi Haldun Hastacı, sezon boyunca elde edilen ürünün hem kalitesi hem de bereketiyle memnuniyet verici olduğunu ifade etti. “SEZONUN SONUNA DOĞRU FİYATLAR YÜKSELDİ” 6 yıldır çilek üreticiliği yapan Haldun Hastacı, sezon boyunca devam eden hasadın detaylarını paylaştı: “Yayladağı’nda 25 dönüm çilek arazimiz var. Ortağımla birlikte bu işi uzun süredir yapıyoruz. Sezon başında çileğin fiyatı 30-40 TL civarındayken, son hasatta fiyatlar 100-120 TL’ye kadar çıktı. Ağustos ortasında ilk hasadı tamamladık, temmuzda yeni fideler ektik ve ikinci yıl olan çileklere budama yaptık. Bu yıl sezonumuz oldukça iyiydi.” ÇİLEK HASADI DON VURANA KADAR DEVAM EDECEK Yayladağı’nda çilek üreticiliği yapan bir diğer çiftçi Ömer İleri, sezonun son hasadının don vurana kadar devam edeceğini belirtti. İleri, “Bu yıl hasat oldukça verimli geçti. Geçiş döneminin ardından tekrar hasada başladık. Sezonun son hasadını don vurana kadar sürdüreceğiz,” dedi.

CHP’li Gürer: Tarımda sorunlar katlanarak artıyor, üreticiler desteksiz kaldı Haber

CHP’li Gürer: Tarımda sorunlar katlanarak artıyor, üreticiler desteksiz kaldı

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye'nin tarım politikalarındaki eksikliklere ve üreticilerin yaşadığı zorlukları iktidarın seyrettiğini söyledi . Gürer, “Tarım ve Orman Bakanı sanki tarımda hiçbir sorun yokmuş gibi konuları anlatıyor. Köye, tarlaya, üretim alanlarına gittiğimizde bu yıl üretilen ürünlerin çoğunun tarlada kaldığını yerinde görüyoruz. Üretici için kara bir yıl yaşandı. Sebze üretiminde artış çöpe gitti. Hasat bitti. Çiftçiden ürün çıktı. Bu kere rafta tüketiciye ürün fiyatı katlanarak artışla satış sağlanıyor” dedi. “ÜRÜNLER TARLADA ÇÜRÜDÜ, ÜRETİCİ KAZANAMADI” Bu yıl, yüksek girdi maliyetlerine rağmen üreticinin ürününden para kazanamadığını söyleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Nakliye ve işçilik maliyetleri, ürünün tarla satış fiyatını karşılamadı. Üretici emeğinin karşılığını alamadı.” ifadelerini kullandı. Gürer, tarımda üretim planlamasına ancak 22 yıl sonra geçildiğini belirterek, planlama eksikliğinin büyük sorunlara yol açtığını vurguladı. “Cumhurbaşkanlığı programında yer aldığı biçimiyle, 7 milyar 333 milyon liralık arz açığı olan ürünlerde 2025 yılında ithalat yapılacak. Türkiye'nin Avrupa'da ya da dünyada gıdada ilk sırada yer aldığı ürünler fındık, kayısı, narenciye gibi ürünlerdir. Buğdayda açığımız devam ediyor, bitkisel ham yağ ve ayçiçek tohumu gibi ürünlerde de açığımız sürüyor. Pirinç, Mısır, Soya, Fasulye, Mercimek, Ayçiçek gibi benzer ürünlerde de açığımız devam ediyor. 21 üründe arz açığımız var. Bunlar, stratejik önemi olan ürünlerdir. Onun için Türkiye'nin tarım politikalarını ihraç ettiği ürünler üzerinden değil, ithal ettiği ürünler üzerinden okumak gerekir.” dedi. “HAYVAN İTHALATI SORU İŞARETLERİ YARATIYOR” Hayvancılık sektöründe de büyük sorunlar olduğunu belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Hayvancılıkta hayvan varlığını üst üste toplayarak “hayvan varlığımız arttı” demek yerine, 2 yılda 1 milyon 200 bin hayvan neden ithal edildi, bunun açıklanması lazım. Eğer Türkiye'de hayvan varlığı yeterli ise, bu ithalata ihtiyaç duyulması demek ya bir rant uğruna ya da farklı bir amaçla yapılıyor demektir. Çünkü yeterli hayvan varlığının olduğu yerde neden et ve hayvan ithalatı devam eder? Neden et piyasası istikrarlı değil? Bu soru boşlukta kalıyor.” diye konuştu. “SU FAKİRİ TÜRKİYE’DE MODERN SULAMA YÖNTEMLERİ YETERSİZ” Türkiye’nin su fakiri bir ülke olduğunu ve modern sulama yöntemlerinde çok geride kaldığını belirten Ömer Fethi Gürer, “Hala modern sulamanın %35'lerde olduğu, su fakiri bir ülkede, sorunların bu süreçten sonra da artarak devam etmesi, gıda arzında sorunları da beraberinde getirecektir. Bunun için modern sulama yöntemlerine hızla geçilmeli, Akdeniz'e ve Karadeniz'e akan ve doğrudan yeryüzüne çıkan su kaynakları doğru değerlendirilmeli. Türkiye'nin tarımda yapacak çok işi var, çünkü kayıp 22 yıl var. 22 yılda tarım resmen çökertildi. Yeniden ayağa kaldırılması için alınması gereken önlemler başta çiftçi, besici, üreticiler olmak üzere, onların girdi maliyetleri düşürülmeden, ürünleri değer bulmadan, kooperatifçilik geliştirilmeden ve arz açığı olan ürünlerde doğru bir planlama yapılmadan, tarımdaki sorunların bitmesi olası değildir.” şeklinde konuştu. “TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ ÜRETİCİNİN YANINDA OLMALI” Patates üretiminde de büyük sıkıntılar yaşandığını dile getiren CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Niğde bölgesinde 1 milyon ton patates yetişiyor. Bu patatesin, bu yıl tarlada %35'i satılmalı, %65'i ise depolanmalıydı. Ama öyle olmadı, neredeyse tamamına yakını depolandı. Çünkü kışlık patates için tüccarın verdiği fiyat, maliyetin neredeyse yarısıydı. Şu anda ürün depoda. Bu konuda çağrıda bulunduk, Toprak Mahsulleri Ofisi eliyle ürünün alınması yönünde. Bu konuda yapılması gereken, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin ürünü alıp bedava dağıtması değil; üretim maliyeti artı makul kârla ürünü alması ve rafta ürün fiyatı arttığı zaman, Tarım Kredi Kooperatifleri eliyle ve diğer satış kanalları ile piyasayı dengelemesidir. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin böyle de bir görevi vardır.” dedi. ÜRETİCİNİN KAZANCI DÜŞERKEN, TÜKETİCİ FAHİŞ FİYATLARLA KARŞILAŞIYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ürün üreticiden çıktıktan sonra fiyatı artıyor, üretici kazanmıyor, tüketici pahalı ürüne mahkûm ediliyor ve bu aradaki aracılık sistemine karşı bir düzenleme bugüne kadar gerçekleşmedi. En önemli sorunlardan biri de bu: Tarladaki ürünün üretim maliyetini düşürmek, tüketiciye ulaşım kanallarını daraltmak. Böylece fahiş fiyat ortadan kalkar. Domates tarlada bir buçuk liraydı, markette şimdi 100 liraya dayanmış durumda. Biber, patlıcan, bu yıl üreticisine para kazandırmayan ürünlerin raf fiyatları hızla yükseliyor. Markete gittiğiniz zamanki fiyat, hasat bittiği için, doğal olarak özellikle de seralarda yetiştirildiğinden nakliyesi, bakım giderleri dahil fiyatı da artırıyor. Bu şunu gösteriyor: Türkiye, planlamayı sadece üretim aşamasında değil, tüketimde de doğru şekilde yapmalıdır. İşlenmiş gıdaya, dondurulmuş gıdaya, katma değerli ürünlere dönük çalışmalar gerçekleştirilmeli. Bazı ülkeler kavunu kurutuyor, biz de kavun tarlada çöp oluyor. Domates kurutuluyor, hem de salça yapılıyor; bizde yine çöp oluyor. Bunun gibi kurutma, işleme, dondurma ya da katma değerli ürüne dönüştürme tesislerinin sayısının arttırılması ve teşvik edilmesi, ürünün yıl boyu kullanılabilir boyuta taşınacak düzenlemelerin beraberinde getirilmesi lazım. Yani, tarlada ürünün çöp olması kabul edilebilir bir durum değil. Ama 2024 yılı, çiftçinin ürettiği neredeyse tüm ürünlerin tarlada çöp olmasına yol açtı.” diye konuştu. GİRDİ MALİYETLERİ VE ÇİFTÇİNİN ARTAN BORÇLARI Çiftçilerin en büyük sorunlarından birinin de girdi fiyatlarının yüksekliği olduğunu belirten CHP Milletvekili Gürer, “Bu yıl, geçen yıla göre buğday , arpa %3, pancarda ise %28'lik artışın verilmesi ile alım fiyatlarının düşük tutulması, gelecek yıllarda sorunların artmasına yol açacaktır. Çiftçi kayıt sistemine dahil çiftçilerin TARSİM'den de faydalanmasının yolunun açılması, sigorta sisteminin de yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Çünkü bu yıl görüldü ki, mevsiminden yaklaşık bir ay önce ürünlerin oluşması başka sorunlar da yarattı.” Dedi. TARIMDA ZARARLILAR VE ÜRÜN KAYBI Türkiye’nin tarımında, zararlılar nedeniyle ciddi üretim kayıpları yaşadığını belirten Gürer, “Ülkemizde tarıma yönelik sorunlarda farklılaşmalar da yoğunlaştı. Akdeniz sineği, beyaz sinek, domates güvesi ve tarla faresi gibi zararlılar bitkileri önemli ölçüde, üretim anlamında zarar verdi. Fındıkta da kokarca, Türkiye'de gündem olmasına rağmen hala önlem alınmadı. Akdeniz sineğini özellikle narenciye dışında, Niğde'de dahi şeftaliden elmaya kadar birden çok ürüne verdiği zarara karşı tuzak denilen uygulama hariç bir ilaç geliştirilmedi. Yaklaşık 10 yıldır bu zararlar var, ama daha da yaygınlaşıyor.” diye konuştu. 2025 YILI TARIM PLANLAMASI VE ÇİFTÇİLERİN BEKLENTİLERİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2025 yılı doğru planlanmalı. Üretilen ürüne alım fiyatı, çiftçinin ve üreticinin kârını sağlayacak boyutta taşınmalı. Girdi fiyatları mutlak suretle düşürülmeli. Yem ve gübre gibi sübvanse edilmesi gereken ve desteklenmesi gereken girdiler için yeterli destek verilmeli. 2025 yılı bütçesinde, milli gelirin %1'i 615 milyar, bu da Tarım Kanunu'nun 21. maddesine göre çiftçiye verilmesi gereken destek tutarıdır. Bugün Sayın Bakan da açıkladı; verilen destek 135 milyar lira. Bu 135 milyar lira, çiftçinin beklediği bir destek değil, Milli gelirin % 1 Çiftçiye verilmeli idi. Çiftçilerin bankalara borçları artıyor, sorunları katlanıyor, tarlasına haciz geliyor. Bu süreçte üretenin yanında olunmazsa, 2025 yılında sıkıntılar daha da katlanacaktır.” diye konuştu.

Ayhan Barut, Türkiye’nin tarım politikalarını ve üretici sorunlarını TBMM’de gündeme getirdi Haber

Ayhan Barut, Türkiye’nin tarım politikalarını ve üretici sorunlarını TBMM’de gündeme getirdi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ayhan Barut, Türkiye’nin tarım politikalarını ve üretici sorunlarını TBMM’de gündeme getirerek, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'ya sert tepki gösterdi. Üreticinin yaşadığı zorluklara dikkat çeken Barut, çiftçilerin maliyetlerinin arttığını ve tarım desteklerinin yetersiz olduğunu vurgulayarak, "Tarımı desteklenmeyen bir ülkede tarım yapmak mümkün değildir" dedi. " Artık bıçak kemiğe dayandığı için Türkiye'nin her yerinde çiftçilerimiz eylemler yaptı" Ayhan Barut, "Öyle bir pembe tablo çizdi ki Bakan, dinlerken şaşırdım ve hayret ettim. Acaba ben mi başka bir ülkede yaşıyorum, yoksa Sayın Bakan mı başka bir ülkenin bakanı diye düşündüm. Gerçekleri bir de bizden dinleyin üreticilerin durumunu. Üreticilerimiz şu an kan ağlıyor. Türkiye bir tarım ülkesi ama iktidar eliyle tarım bitirildi, çiftçi her ektiğinden zarar etti. Artık bıçak kemiğe dayandığı için Türkiye'nin her yerinde çiftçilerimiz eylemler yaptı" diye konuştu. “Tarımı desteklenmeyen bir ülkede tarım yapmak mümkün değildir” Bütçeden tarıma ayrılan paya ve tarımsal desteklere itiraz eden Barut, "Bakın, 2023 yılında bütçeden tarıma ayrılan kaynak 142,3 milyar lira iken 2024 yılında 384 milyar liraya çıkarılmıştı. 2025 bütçesinde ise tarıma toplamda 706 milyar lira. Daha vahimi ise tarımsal destek programları için yalnızca 135 milyar lira kaynak ayrılıyor. Çiftçinin en temel maliyetlerinden birisi olan mazot fiyatları bile 3 senede 7 liradan 45 liraya çıktı. Tarıma geçen sene 63 milyar, bu sene 91 milyar, gelecek yıl ise 135 milyar destek vereceklerini söylüyorlar. Maliyetler en az 5-6 kat artarken tarımsal desteklerin adeta yerinde sayması tarıma ve çiftçiye darbedir. Tarım Kanununun 21'inci maddesine göre, tarımsal desteklerin gayrisafi milli hasılanın yüzde 1'inden az olmaması şart. Gelecek yıl gayrisafi milli hasılanın 61 trilyon 540 milyar olacağı öngörülüyor. Çiftçilerin 615 milyar 400 milyon lira destek alması gerekiyor. Oysa 135 milyar lira reva görülen çiftçilerin alamadığı destek miktarı 480 milyar 400 milyon liraya ulaşıyor. 2006 yılından bu çıkan kanuna hiç uymadılar, çiftçiye yüzde 1 destek verilmedi, en fazla yüzde 0.5 ve altında oran veriyorlar. Bunu söylediğimizde OECD, Uluslararası Ekonomik İşbirliği Örgütü rakamlarını öne sürüp banka kredilerini, özel sektörün tarıma katkılarını, ilacı, tohumu her şeyi bunun içine koyup verilen desteği fazla gösteriyorlar. Bu doğru değildir. Kanunun emredici hükümlerini yok sayıyorlar. Tarımı desteklenmeyen bir ülkede tarım yapmak mümkün değildir” şeklinde konuştu. Bütçe görüşmelerine elinde süt, yarım litre su ve somun ekmekle çıkan Ayhan Barut, "Bu elimdeki yarım litre şişe suyun fiyatı 15 liraya dayanmışken, üreticinin binbir emekle ürettiği bu elimdeki 1 litre sütün fiyatı 13 lira. Bu nasıl adalet, bu nasıl vicdan, bu nasıl anlayıştır? Bu bozuk düzen nedeniyle başta çiftçilerimiz, emeklilerimiz, insanlarımız bu elimdeki yek ekmeğe muhtaç halde. Açlık, yoksulluk, sefalet düzeni yarattınız. Bu utanç tablosu sizin eseriniz" diye ifade etti. "Madem güçlü Türkiye ve tarım diyorlar o zaman çiftçinin ürünü niye para etmiyor?" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın, 'Güçlü bir Türkiye'nin yolu, güçlü bir tarımdan geçer' sözünü hatırlatan Barut, şunları söyledi: "Doğrudur, güçlü Türkiye'nin yolu güçlü tarım ve çiftçiden geçer ama AKP'nin yaptığı gibi değil, gerçekten üretim ve üretici desteklenirse bu olur. Madem güçlü Türkiye ve tarım diyorlar o zaman çiftçinin ürünü niye para etmiyor, emektar çiftçimiz borca batmış durumda? Limon dalında çürüdü, kimse oralı olmadı. Neden yüz binlerce çiftçi tarımdan uzaklaşıyor, niye üreten bir Türkiye yerine ülkemizi ithalat cennetine çevirdiniz? Madem güçlü tarım ve güçlü Türkiye istiyorlar, öyleyse 2011 yılından bu yana bütçeden tarımsal desteklemeye verilen pay niye düşüyor? 2011'de yüzde 2,2 olan destekleme ödemeleri oranı, 2024'de geldiğimizde yüzde 0,8'e kadar geriledi. 2002'de ÇKS'ye kayıtlı 2 milyon 800 bin çiftçi vardı, bu sayı 700 bin düştü, yüz binlerce çiftçi tarımdan uzaklaştı. Madem güçlü bir Türkiye deniyor, o zaman tarıma, üretime, üreticiye ve halka destek olun." Barut, "Tarımda atama bekleyen ziraatten gıdaya, veteriner hekimden ziraat tekniker ve teknisyenlerin sesini duyun. Bu alanlarda atamaya ihtiyaç var. Bütçede atamayla ilgili alım kaynağı görünmüyor, bu yanlışı düzeltin” dedi.

Mersin'de köylüye büyük destek: 7 bin 500 küçükbaş hayvan dağıtıldı Haber

Mersin'de köylüye büyük destek: 7 bin 500 küçükbaş hayvan dağıtıldı

Mersin Büyükşehir Belediyesi, tarımsal kalkınmaya katkı sağlamak amacıyla 5 yıl önce başlattığı 'Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim' projesi ile Anamur, Bozyazı ve Aydıncık’ta 300 üreticiye 7.500 küçükbaş hayvan verdi. Proje, özellikle kırsal alanda kadın üreticilere önemli bir katkı sundu. 300 ÜRETİCİYE 7.500 KÜÇÜKBAŞ HAYVAN DESTEĞİ Proje kapsamında, 5 yıl içinde 300 yetiştiriciye toplamda 7.500 küçükbaş hayvan dağıtımı yapılırken, 156’sı kadın üreticilerden oluşan gruba ayrıca yem ve aşı desteği de verildi. Anamur’da yapılan törenle; Anamur, Aydıncık ve Bozyazı’dan 25 üreticiye toplam 625 küçükbaş hayvan ve 100 ton yem dağıtıldı. Ayrıca, proje çerçevesinde hayvanların aşıları da ücretsiz olarak yapılacak. PROJE KIRSAL KALKINMAYA KATKI SAĞLIYOR Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu projeyi başlatmasının temel amacı, köyden kente göçün önlenmesi ve kırsal kalkınmanın teşvik edilmesiydi. Anamur Koordinasyon Müdürü Erdal Karan, proje ile düşük gelirli ailelerin istihdam edilerek köyde kalmalarının sağlandığını belirtti. Karan, ayrıca yıllık 1.500 küçükbaş hayvan dağıtımı ile üreticilerin cebine yaklaşık 23 milyon lira kaldığını vurguladı. KURUMLAR ARASI İŞBİRLİĞİ İLE KALKINMA SAĞLANIYOR Mersin İli Koyun Keçi Damızlık Birliği Anamur Temsilcisi Güven Kocabıyık ise, bu projenin başarılı olmasında kurumlar arası uyumun büyük rol oynadığını ifade etti. Kocabıyık, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, Veteriner Hekimler Odası ve Tarım İl Müdürlüğü’nün bir arada çalışarak bu önemli projeyi hayata geçirdiğini söyledi. Kocabıyık, kurumlar arasındaki işbirliği ve uyumun kalkınmaya ivme kazandırdığını belirtti.

Bilici: Tarımsal destekler yetersiz kaldı Haber

Bilici: Tarımsal destekler yetersiz kaldı

Resmi Gazete’nin 30 Ekim 2024 tarihli mükerrer sayısında yayımlanan “2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı”na göre, tarım sektörüne 2025 yılı bütçesinden toplam 135 milyar lira destekleme ödemesi yapılacağı belirtildi. Bu destek ödemeleri, büyük oranda 2024 yılında üretilen ürünleri kapsayacak. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Bilal Bilici, 2024 yılında üreticiye verilen tarımsal desteğin 91 milyar TL seviyesinde kalırken, 2025 bütçesinde öngörülen rakamın 135 milyar TL olarak belirlendiğine dikkat çekti. Bilici, “Yasal olarak milli gelirin yüzde 1'inin tarımsal destek olarak verilmesi gerekmektedir. Buna göre, 2024 yılında 411 milyar TL olması gereken tarımsal destek 91 milyarda kalırken, 2025'te 615 milyar TL olması gereken tarımsal destek 135 milyarda kalacak. Bu desteği alamayan çiftçi, maliyetlerini düşüremiyor ve gümrük vergilerinin düşürülmesi ya da kaldırılmasıyla yapılan tarımsal ithalatlarla cezalandırılıyor” dedi. CHP Adana Milletvekili Bilal Bilici, “2024 yılında üreticiye verilen tarımsal destek 91 milyar TL olurken, 2025 bütçesinde öngörülen rakam 135 milyar TL'de kaldı! Yasal olarak milli gelirin yüzde 1'inin tarımsal destek olarak verilmesi gerekmektedir. Buna göre 2024 yılında 411 milyar TL olması gereken tarımsal destek 91 milyarda kalırken, 2025'de 615 milyar TL olması gereken tarımsal destek 135 milyarda kalacak! Bu desteği alamadığı için maliyetlerini düşüremeyen çiftçi, bir de üzerine gümrük vergileri düşürülerek veya kaldırılarak yapılan tarımsal ithalatlarla cezalandırılıyor! Gümrük vergilerini düşürerek dolaylı olarak başka ülkelerin çiftçisine verdiğimiz desteği, milli gelirin yüzde 1'ini tarımsal destek olarak belirleyerek neden kendi çiftçimize vermiyoruz?” şeklinde konuştu.

Üretim artışı, gıda israfını beraberinde getirdi Haber

Üretim artışı, gıda israfını beraberinde getirdi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılında sebze üretim miktarının %6 artarak 33,7 milyon tona ulaşacağı bildirildi. Ancak bu artış,yapılan plansız tarım politikaları nedeniyle gıda israfını da beraberinde getiriyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin yüksek maliyetlerle üretim yapmalarına rağmen, ürünlerini satamadıklarını ve tarlada bıraktıklarını belirtti. Gürer, "Çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor, sofralarımıza uygun fiyatlı gıda ulaşmıyor," dedi. Gürer, üretim artışının tüketiciye fayda sağlamadığını ve birçok ürünün tarlada çürüyerek israf olduğunu vurguladı. Tarımda plansızlığın yarattığı bu sorunların çözümü için devletin sürece müdahale etmesi gerektiğini ifade etti. Gürer, çiftçilerin yüksek maliyetlerle üretim yaparken, hasat sonrası ürünlerini satamadıkları için tarlada bırakmak zorunda kaldıklarını vurguladı. Girdi maliyetlerinin artmasıyla birlikte devlet desteklerinin yetersiz kaldığını söyleyen Gürer, birçok ürünün tarlada çürüdüğünü veya çöpe gittiğini dile getirdi. TARLADA ÇÜRÜYEN ÜRÜN, PAZAR TEZGAHINDA FAHİŞ FİYATA SATILIYOR Üretim artışının tüketiciye fayda sağlamadığına dikkat çeken Gürer, tüketicilerin hala yüksek fiyatlarla sebze ve meyve almak zorunda kaldığını ifade etti. Tarlada çürüyen ürünlerin, pazardaki fiyatları düşürmediğini ve çiftçinin emeğinin değersizleşmesine yol açtığını vurguladı. Gürer, israfın önüne geçmek için devletin müdahale etmesi gerektiğini belirterek, "Ürünlerin pazara sürdürülebilir fiyatlarla yönlendirilmesi, girdi maliyetlerinin kontrol altına alınması ve alım garantileri verilmesi gibi tedbirler alınmalı" dedi. Ayrıca, Niğde'nin verimli topraklarında çiftçilerin büyük emekle ürettikleri ürünlerin maliyetinin altında satmak zorunda kaldığını ve bu durumun ülke için kabul edilemez olduğunu sözlerine ekledi.

Adana Tarım Fuarı, yurt içi ve yurt dışı paydaşları bir araya getiriyor Haber

Adana Tarım Fuarı, yurt içi ve yurt dışı paydaşları bir araya getiriyor

Adana’da tarım ve hayvancılık sektörünün önemli buluşmalarından biri olan 17. Adana Tarım ve Sera-Bahçe Fuarı, TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde ziyaretçilerini ağırlamaya dün başladı. 3 Kasım'a kadar devam edecek olan fuar, 35 bin metrekarelik açık ve kapalı alanında yerli ve yabancı paydaşları bir araya getiriyor. Fuarda, yurt içinden birçok firma ve 200'den fazla iş insanının yanı sıra 30 farklı ülkeden ziyaretçi bekleniyor. Bu yıl 17. kez düzenlenen fuar, tarım ve hayvancılık alanındaki son teknolojileri sergileyecek ve bölge çiftçileri ile tarım profesyonellerine büyük fırsatlar sunacak. Üreticiler, sergilenecek makineler ve teknolojiler sayesinde daha verimli ve sürdürülebilir çözümlerle tanışma şansı yakalayacak. Fuarın ana teması ise tarımsal sürdürülebilirlik olarak belirlendi Fuar, katılımcıların stantlarında bulunan araçlar sayesinde tarım makinelerinin yıllar içindeki gelişimini gözler önüne seriyor. Eski ve yeni teknolojilerin bir arada sergilendiği bu etkinlik, ziyaretçilere yıllar içindeki değişimi gözler önüne seriyor. Bu seneki fuarın ana teması ise tarımsal sürdürülebilirlik olarak belirlendi. Fuar Adana'nın tarımsal potansiyelinin daha geniş kitlelere tanıtılması hedefleniyor 17. Tarım ve Sera-Bahçe Fuarı, hem yerel üreticiler hem de Türkiye genelindeki firmalar arasında güçlü bir iş birliği sağlanmasına katkıda bulunacak. Aynı zamanda, Adana'nın tarımsal potansiyelinin daha geniş kitlelere tanıtılması hedefleniyor. Fuara katılan bir vatandaş, “20 Yıldır çiftçilik yapıyorum. Bu fuara 3 defa katıldım. Her katıldığımda farklı şeyler görüyorum. Fuar sayesinde Adana’nın tarımsal ürünleri ve tarıma verdiği değer diğer şehirlere yansıyor” dedi.

CHP’li Gürer'den tarım politikalarına tepki: Üreten kazanmıyor, tüketen zarar ediyor Haber

CHP’li Gürer'den tarım politikalarına tepki: Üreten kazanmıyor, tüketen zarar ediyor

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Altunhisar ilçesinde domates tarlalarını ziyaret ederek üreticilerin sıkıntılarına dikkat çekti. “Vicdanı olan bu manzara karşısında acı duyar” ifadelerini kullanan Gürer, domatesin tarlada çürüdüğünü, üreticinin emeğinin karşılığını alamadığını vurguladı. ARTAN ÜRETİM TÜKETİCİYE YANSIMADI TÜİK verilerine göre, domates üretiminde ,1 artış öngörülmesine rağmen bu artışın tüketici fiyatlarına yansımadığını belirten Gürer, “Üreticinin emeği çöpe gidiyor, tüketici ise pahalıya almak zorunda kalıyor. Bu, iktidarın yetersiz tarım politikalarının bir sonucudur” dedi. ÜRETİCİLERİN ZARARLARI BÜYÜYOR Gürer, salçalık domates alımı yapan tüccar ve fabrikaların düşük fiyatlarla üreticiyi zor durumda bıraktığını ifade ederek, binlerce ton domatesin tarlada toplanmadığını ve hayvan yemine dönüştüğünü belirtti. Üretici, bu şartlarda maliyetlerini karşılayamadığı için büyük zarara uğradı. ÜRETİCİ UĞUR TEKELİ: “TARLAYI TOPLAMAMAK DAHA KÂRLI OLDU” Altunhisar’da domates üreticisi Uğur Tekeli, “Domatesin dekara maliyeti 35 bin TL’yi buldu ama fiyatlar çok düşük. Ürünümüzün yarısı dahi kabul edilmiyor. Tarlayı toplamak yerine bırakmak bizim için daha kârlı oldu” diyerek yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Tekeli, tarlada kalan 600 ton domatesin milli servet kaybına yol açtığını belirterek, yükselen maliyetlerin ve bankaların uyguladığı yüksek faizlerin kendilerini zor durumda bıraktığını söyledi. Özel bankalardan yüksek faizle kredi çekmek zorunda kaldıklarını ve geleceğe dair endişe taşıdıklarını ifade etti. CHP’li Gürer, şehirlerde domates fiyatlarının 10 liradan aşağı düşmediğini belirterek, “Üreten kazanamıyor, tüketici pahalıya almak zorunda kalıyor. Bu durum, iktidarın tarım politikalarındaki plansızlığın bir sonucudur” dedi. “EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ” Üretici Uğur Tekeli, tarımsal plansızlıktan dolayı emeğinin karşılığını alamadığını vurgulayarak, “Kime çalışıyoruz bilmiyoruz. 60 dekar domates ektik ama emeğimiz karşılıksız kaldı” ifadeleriyle üreticilerin durumuna dikkat çekti. CHP Milletvekili Gürer, Bakanlığın çiftçiye destek vermediğini ve bu yüzden tarladaki domatesin hayvan yemi bile olamayacak durumda olduğunu belirtti. Desteklerin eksikliğinden dolayı ürünlerin değerlendirilmeden tarlada kaldığını ifade etti. BOZ TOPRAK KIRMIZIYA ÇALDI Altunhisar’daki domates tarlalarında büyük zarar yaşandığını belirten Gürer, “Bu yıl, domates tarlasının boz toprağı kırmızıya çaldı; çünkü 600 ton domates çürüyerek ziyan oldu. Üretici bu yıl umduğunu bulamadı ve büyük bir kayıpla karşılaştı” dedi.

Adana’da tarım ve istihdam politikaları görüşüldü Haber

Adana’da tarım ve istihdam politikaları görüşüldü

2024 Yılı 4. Olağan İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu Toplantısı, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’in başkanlığında gerçekleştirildi. Adana Ticaret Borsasında Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Bilgiç’in ev sahipliğinde İl İstihdam Kurulu Üyelerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda; Adana’nın istihdam imkanları, mesleki eğitim politikaları ile tarımsal üretim kapasitesi değerlendirildi. “Gençlerimizi ve iş gücümüzü tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde yetiştirmemiz çok önemli” Yavuz Selim Köşger, “Sahip olduğumuz geniş tarımsal alanlar, bereketli topraklar ve uygun iklim koşulları, tarımsal üretim kapasitemizi artırmak için büyük bir fırsat sunmaktadır. Bununla birlikte, bu potansiyeli tam anlamıyla hayata geçirebilmemiz için tarım sektöründe çalışacak nitelikli iş gücüne olan ihtiyacımız her geçen gün artmaktadır. Bu sebeple gençlerimizi ve iş gücümüzü tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde gerekli becerilerle donatarak yetiştirmemiz çok önemli” şeklinde konuştu. Adana'nın tarımsal üretim kapasitesinin yalnızca ilimizin ekonomisine değil ülkemizin ekonomisine de katkı sağladığına ve tarım sektöründe gerçekleştirilecek her türlü olumlu faaliyetin büyük önem arz ettiğini belirten Adana Valisi Köşger; toplantının Adana ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni etti. Gündem maddeleriyle ilgili çeşitli değerlendirmelerin yapıldığı toplantı, görüş alışverişiyle sürdü.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.