TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#çiftçi

İLKHABER-Gazetesi - çiftçi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, çiftçi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hatay’da son çilek hasadı: Fiyatlar sezon sonunda 120 TL'ye yükseldi Haber

Hatay’da son çilek hasadı: Fiyatlar sezon sonunda 120 TL'ye yükseldi

Hatay’ın verimli topraklarında yetişen ve kendine has lezzetiyle yurt dışına ihraç edilen çilekte, bu yılın son hasadı yapıldı. Sezon başında kilogramı 40 TL’den alıcı bulan çilek, son hasatta 120 TL’ye kadar yükseldi. Depremin etkilerini üretimle aşmaya çalışan çiftçiler, çilekte bu yıl verimli bir sezon geçirdi. Depremde büyük zarar gören Hatay’da, afetzede çiftçiler çilek üretimi yaparak ekonomik yaralarını sarmaya çalışıyor. Çilek üretimiyle ünlü Yayladağı ilçesinde son hasat, Tutlubahçe Mahallesi’nde gerçekleştirildi. 25 dönümlük arazide çilek yetiştiren çiftçi Haldun Hastacı, sezon boyunca elde edilen ürünün hem kalitesi hem de bereketiyle memnuniyet verici olduğunu ifade etti. “SEZONUN SONUNA DOĞRU FİYATLAR YÜKSELDİ” 6 yıldır çilek üreticiliği yapan Haldun Hastacı, sezon boyunca devam eden hasadın detaylarını paylaştı: “Yayladağı’nda 25 dönüm çilek arazimiz var. Ortağımla birlikte bu işi uzun süredir yapıyoruz. Sezon başında çileğin fiyatı 30-40 TL civarındayken, son hasatta fiyatlar 100-120 TL’ye kadar çıktı. Ağustos ortasında ilk hasadı tamamladık, temmuzda yeni fideler ektik ve ikinci yıl olan çileklere budama yaptık. Bu yıl sezonumuz oldukça iyiydi.” ÇİLEK HASADI DON VURANA KADAR DEVAM EDECEK Yayladağı’nda çilek üreticiliği yapan bir diğer çiftçi Ömer İleri, sezonun son hasadının don vurana kadar devam edeceğini belirtti. İleri, “Bu yıl hasat oldukça verimli geçti. Geçiş döneminin ardından tekrar hasada başladık. Sezonun son hasadını don vurana kadar sürdüreceğiz,” dedi.

CHP’li Gürer: Tarımda sorunlar katlanarak artıyor, üreticiler desteksiz kaldı Haber

CHP’li Gürer: Tarımda sorunlar katlanarak artıyor, üreticiler desteksiz kaldı

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye'nin tarım politikalarındaki eksikliklere ve üreticilerin yaşadığı zorlukları iktidarın seyrettiğini söyledi . Gürer, “Tarım ve Orman Bakanı sanki tarımda hiçbir sorun yokmuş gibi konuları anlatıyor. Köye, tarlaya, üretim alanlarına gittiğimizde bu yıl üretilen ürünlerin çoğunun tarlada kaldığını yerinde görüyoruz. Üretici için kara bir yıl yaşandı. Sebze üretiminde artış çöpe gitti. Hasat bitti. Çiftçiden ürün çıktı. Bu kere rafta tüketiciye ürün fiyatı katlanarak artışla satış sağlanıyor” dedi. “ÜRÜNLER TARLADA ÇÜRÜDÜ, ÜRETİCİ KAZANAMADI” Bu yıl, yüksek girdi maliyetlerine rağmen üreticinin ürününden para kazanamadığını söyleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Nakliye ve işçilik maliyetleri, ürünün tarla satış fiyatını karşılamadı. Üretici emeğinin karşılığını alamadı.” ifadelerini kullandı. Gürer, tarımda üretim planlamasına ancak 22 yıl sonra geçildiğini belirterek, planlama eksikliğinin büyük sorunlara yol açtığını vurguladı. “Cumhurbaşkanlığı programında yer aldığı biçimiyle, 7 milyar 333 milyon liralık arz açığı olan ürünlerde 2025 yılında ithalat yapılacak. Türkiye'nin Avrupa'da ya da dünyada gıdada ilk sırada yer aldığı ürünler fındık, kayısı, narenciye gibi ürünlerdir. Buğdayda açığımız devam ediyor, bitkisel ham yağ ve ayçiçek tohumu gibi ürünlerde de açığımız sürüyor. Pirinç, Mısır, Soya, Fasulye, Mercimek, Ayçiçek gibi benzer ürünlerde de açığımız devam ediyor. 21 üründe arz açığımız var. Bunlar, stratejik önemi olan ürünlerdir. Onun için Türkiye'nin tarım politikalarını ihraç ettiği ürünler üzerinden değil, ithal ettiği ürünler üzerinden okumak gerekir.” dedi. “HAYVAN İTHALATI SORU İŞARETLERİ YARATIYOR” Hayvancılık sektöründe de büyük sorunlar olduğunu belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Hayvancılıkta hayvan varlığını üst üste toplayarak “hayvan varlığımız arttı” demek yerine, 2 yılda 1 milyon 200 bin hayvan neden ithal edildi, bunun açıklanması lazım. Eğer Türkiye'de hayvan varlığı yeterli ise, bu ithalata ihtiyaç duyulması demek ya bir rant uğruna ya da farklı bir amaçla yapılıyor demektir. Çünkü yeterli hayvan varlığının olduğu yerde neden et ve hayvan ithalatı devam eder? Neden et piyasası istikrarlı değil? Bu soru boşlukta kalıyor.” diye konuştu. “SU FAKİRİ TÜRKİYE’DE MODERN SULAMA YÖNTEMLERİ YETERSİZ” Türkiye’nin su fakiri bir ülke olduğunu ve modern sulama yöntemlerinde çok geride kaldığını belirten Ömer Fethi Gürer, “Hala modern sulamanın %35'lerde olduğu, su fakiri bir ülkede, sorunların bu süreçten sonra da artarak devam etmesi, gıda arzında sorunları da beraberinde getirecektir. Bunun için modern sulama yöntemlerine hızla geçilmeli, Akdeniz'e ve Karadeniz'e akan ve doğrudan yeryüzüne çıkan su kaynakları doğru değerlendirilmeli. Türkiye'nin tarımda yapacak çok işi var, çünkü kayıp 22 yıl var. 22 yılda tarım resmen çökertildi. Yeniden ayağa kaldırılması için alınması gereken önlemler başta çiftçi, besici, üreticiler olmak üzere, onların girdi maliyetleri düşürülmeden, ürünleri değer bulmadan, kooperatifçilik geliştirilmeden ve arz açığı olan ürünlerde doğru bir planlama yapılmadan, tarımdaki sorunların bitmesi olası değildir.” şeklinde konuştu. “TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ ÜRETİCİNİN YANINDA OLMALI” Patates üretiminde de büyük sıkıntılar yaşandığını dile getiren CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Niğde bölgesinde 1 milyon ton patates yetişiyor. Bu patatesin, bu yıl tarlada %35'i satılmalı, %65'i ise depolanmalıydı. Ama öyle olmadı, neredeyse tamamına yakını depolandı. Çünkü kışlık patates için tüccarın verdiği fiyat, maliyetin neredeyse yarısıydı. Şu anda ürün depoda. Bu konuda çağrıda bulunduk, Toprak Mahsulleri Ofisi eliyle ürünün alınması yönünde. Bu konuda yapılması gereken, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin ürünü alıp bedava dağıtması değil; üretim maliyeti artı makul kârla ürünü alması ve rafta ürün fiyatı arttığı zaman, Tarım Kredi Kooperatifleri eliyle ve diğer satış kanalları ile piyasayı dengelemesidir. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin böyle de bir görevi vardır.” dedi. ÜRETİCİNİN KAZANCI DÜŞERKEN, TÜKETİCİ FAHİŞ FİYATLARLA KARŞILAŞIYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ürün üreticiden çıktıktan sonra fiyatı artıyor, üretici kazanmıyor, tüketici pahalı ürüne mahkûm ediliyor ve bu aradaki aracılık sistemine karşı bir düzenleme bugüne kadar gerçekleşmedi. En önemli sorunlardan biri de bu: Tarladaki ürünün üretim maliyetini düşürmek, tüketiciye ulaşım kanallarını daraltmak. Böylece fahiş fiyat ortadan kalkar. Domates tarlada bir buçuk liraydı, markette şimdi 100 liraya dayanmış durumda. Biber, patlıcan, bu yıl üreticisine para kazandırmayan ürünlerin raf fiyatları hızla yükseliyor. Markete gittiğiniz zamanki fiyat, hasat bittiği için, doğal olarak özellikle de seralarda yetiştirildiğinden nakliyesi, bakım giderleri dahil fiyatı da artırıyor. Bu şunu gösteriyor: Türkiye, planlamayı sadece üretim aşamasında değil, tüketimde de doğru şekilde yapmalıdır. İşlenmiş gıdaya, dondurulmuş gıdaya, katma değerli ürünlere dönük çalışmalar gerçekleştirilmeli. Bazı ülkeler kavunu kurutuyor, biz de kavun tarlada çöp oluyor. Domates kurutuluyor, hem de salça yapılıyor; bizde yine çöp oluyor. Bunun gibi kurutma, işleme, dondurma ya da katma değerli ürüne dönüştürme tesislerinin sayısının arttırılması ve teşvik edilmesi, ürünün yıl boyu kullanılabilir boyuta taşınacak düzenlemelerin beraberinde getirilmesi lazım. Yani, tarlada ürünün çöp olması kabul edilebilir bir durum değil. Ama 2024 yılı, çiftçinin ürettiği neredeyse tüm ürünlerin tarlada çöp olmasına yol açtı.” diye konuştu. GİRDİ MALİYETLERİ VE ÇİFTÇİNİN ARTAN BORÇLARI Çiftçilerin en büyük sorunlarından birinin de girdi fiyatlarının yüksekliği olduğunu belirten CHP Milletvekili Gürer, “Bu yıl, geçen yıla göre buğday , arpa %3, pancarda ise %28'lik artışın verilmesi ile alım fiyatlarının düşük tutulması, gelecek yıllarda sorunların artmasına yol açacaktır. Çiftçi kayıt sistemine dahil çiftçilerin TARSİM'den de faydalanmasının yolunun açılması, sigorta sisteminin de yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Çünkü bu yıl görüldü ki, mevsiminden yaklaşık bir ay önce ürünlerin oluşması başka sorunlar da yarattı.” Dedi. TARIMDA ZARARLILAR VE ÜRÜN KAYBI Türkiye’nin tarımında, zararlılar nedeniyle ciddi üretim kayıpları yaşadığını belirten Gürer, “Ülkemizde tarıma yönelik sorunlarda farklılaşmalar da yoğunlaştı. Akdeniz sineği, beyaz sinek, domates güvesi ve tarla faresi gibi zararlılar bitkileri önemli ölçüde, üretim anlamında zarar verdi. Fındıkta da kokarca, Türkiye'de gündem olmasına rağmen hala önlem alınmadı. Akdeniz sineğini özellikle narenciye dışında, Niğde'de dahi şeftaliden elmaya kadar birden çok ürüne verdiği zarara karşı tuzak denilen uygulama hariç bir ilaç geliştirilmedi. Yaklaşık 10 yıldır bu zararlar var, ama daha da yaygınlaşıyor.” diye konuştu. 2025 YILI TARIM PLANLAMASI VE ÇİFTÇİLERİN BEKLENTİLERİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2025 yılı doğru planlanmalı. Üretilen ürüne alım fiyatı, çiftçinin ve üreticinin kârını sağlayacak boyutta taşınmalı. Girdi fiyatları mutlak suretle düşürülmeli. Yem ve gübre gibi sübvanse edilmesi gereken ve desteklenmesi gereken girdiler için yeterli destek verilmeli. 2025 yılı bütçesinde, milli gelirin %1'i 615 milyar, bu da Tarım Kanunu'nun 21. maddesine göre çiftçiye verilmesi gereken destek tutarıdır. Bugün Sayın Bakan da açıkladı; verilen destek 135 milyar lira. Bu 135 milyar lira, çiftçinin beklediği bir destek değil, Milli gelirin % 1 Çiftçiye verilmeli idi. Çiftçilerin bankalara borçları artıyor, sorunları katlanıyor, tarlasına haciz geliyor. Bu süreçte üretenin yanında olunmazsa, 2025 yılında sıkıntılar daha da katlanacaktır.” diye konuştu.

Barut: Güçlü Türkiye için tarıma destek şart Haber

Barut: Güçlü Türkiye için tarıma destek şart

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, 'Güçlü Türkiye için güçlü tarım' şiarıyla tarımsal üretime ve çiftçiye destek verilmesini istedi. Barut, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın "Güçlü bir Türkiye'nin yolu, güçlü bir tarımdan geçer" eleştirerek, "Madem güçlü Türkiye ve tarım diyorlar o zaman çiftçinin ürünü niye para etmiyor, emektar çiftçimiz borca batmış durumda? Neden yüz binlerce çiftçi tarımdan uzaklaşıyor?" dedi. "Çiftçiye verilen destekleme ödemeleri oranı, 2024’de geldiğimizde yüzde 0,8’e kadar geriledi” Ayhan Barut, "İktidar madem güçlü tarım ve güçlü Türkiye istiyorlar, öyleyse 2011 yılından bu yana bütçeden tarımsal desteklemeye verilen pay niye düşüyor? 2011’de yüzde 2,2 olan destekleme ödemeleri oranı, 2024’de geldiğimizde yüzde 0,8’e kadar geriledi” diye ifade etti. "Çiftçinin borcu 750 milyar lirayı aştı" Barut, " İktidar desteklenmeyen, ürünü para etmeyen, ithalat darbesiyle canına okunan çiftçi perişan ama halini görmüyor, algı oyunlarıyla cambazlık yapıyorlar. Maliyetlerin altındaki fiyatlara ürününü satmak zorunda kalan çiftçinin tarlasından traktörüne her şeyi hacizli, borç harç batağındaki çiftçi feryat ediyor. 2023 yılında 590 milyar 428 milyon olan toplam çiftçi borcu, daha yıl bitmedi ama 750 milyar lirayı aştı. AKP iktidarında 800 binden fazla çiftçi tarımdan uzaklaştı. Her yıl 1 milyon tonun üzerinde, 2 milyar dolar civarında para ödeyerek pamuk ithal ediyorlar. AKP iktidarında 18 milyon ton pamuk için 32 milyar dolar para harcandı. Soyadan ayçiçeğine, mısırdan ete kadar her alanda ithalat yapıyorlar, gümrük vergilerini sıfırlayıp yerli üretime ve üreticiye darbe vuruyorlar. Tam 22 yıllık AKP iktidarında 80 milyon tondan fazla buğday için 25 milyar dolardan fazla para ödendi. Madem güçlü Türkiye ve tarım diyorlar o zaman çiftçinin ürünü niye para etmiyor, emektar çiftçimiz borca batmış durumda? Neden yüz binlerce çiftçi tarımdan uzaklaşıyor, niye üreten bir Türkiye yerine ülkemizi ithalat cennetine çevirdiniz? Algıyı bırakın, tarımı ve çiftçiyi ayağa kaldırın, işinizi yapın” şeklinde konuştu.

Mersin'de Akdeniz meyve sineği ile biyoteknik mücadelede büyük başarı Haber

Mersin'de Akdeniz meyve sineği ile biyoteknik mücadelede büyük başarı

Türkiye'de meyvelerin ihracatına engel olan Akdeniz meyve sineğine karşı başlatılan mücadele de yararlı böceklerin yanı sıra formen tuzaklarla yapılan biyolojik çalışmalar başarılı oluyor. Türkiye'nin narenciye üretiminde birinci sırada yer alan Mersin'de ilk ölçümler de yoğunluğu 32'lerde çıkan Akdeniz meyve sineği sayısı 3'lere kadar geriledi. "3.6 MİLYON TON YILLIK MEYVE ÜRETİMİ" Ülke genelinde narenciye üretiminde 3.6 milyon tonla ilk sırada yer alan Mersin'de ihracata engel olan Akdeniz meyve sineği ile ilgili yapılan çalışmalar devam ederken olumlu sonuçlarda alınmaya başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı koordinesinde gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında kısır ve faydalı böcek salınımının ardından formen tuzaklara geçildi. Erdemli Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü'ndeki meyve bahçeleri başta olmak üzere bölgedeki çiftçilere ulaştırılan formen tuzaklar faydalı oldu. Mücadele başlatılan ilk zamanlarda formen tuzaklarda yoğunluğu 30 ile 32'lerde olan Akdeniz meyve sineği 3'lere kadar düştü. Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan 12 ay boyunca bölge illerle birlikte mücadelenin yapıldığına değinirken, bakanlık tarafından gönderilen formen tuzakları çiftçilere teslim etti. Üreticilerden Fatma Öztürk, zararlılarla mücadelenin hem kaliteli hem de daha verimli meyve üretmek için önemli olduğunu söyledi. Üreticilerden Erdemli Ziraat Odası Meclis Başkanı Hasan Topçu'da biyolojik mücadeleyle hem üründen zarar etmeyeceklerini hem de özellikle Akdeniz Meyve Sineği ile mücadele de çiftçinin parasının cebinde kalacağını ifade etti. VALİ PEHLİVAN: “NARENCİYEDE TÜRKİYE’NİN BAŞKENTİYİZ” Mersin'in adeta narenciyenin başkenti durumunda olduğuna dikkat çeken Vali Ali Hamza Pehlivan," Özellikle meyve üretiminde Türkiye'de birinci sıradayız. 3.6 milyon ton yıllık meyve üretimimiz var. Bunun üçte ikisini narenciye teşkil ediyor. Özellikle limon üretiminde yüzde 50'sini Mersin karşılıyor. Geçtiğimiz yıllarda baş gösteren ve sert çekirdekliler de başlayan Narenciyeyi de etkileyen Akdeniz meyve sineğine yönelik bir mücadele başlatmak gerekiyordu. Kısa, orta ve uzun vade de yapılacakları belirledik ve bir eylem planı oluşturduk" diye konuştu. "ÖNEMLİ BİR MESAFE ALINDI" Hem meyve bahçelerinde atık meyvelerin bulunduğu yerlerde, ahır atıklarının olduğu yerler ile çöplüklerde ilaçlama ve takip çalışması yapıldığına değinen Vali Pehlivan, bu sayede tuzaklarda ölçümlerde yoğunluğu 32'lerde olan Akdeniz meyve sineğinin 3-4'lere kadar düştüğünü kaydetti. Başta Adana ve Hatay olmak üzere çevre illerle de koordineli bir şekilde çalışmalar yürüttüklerini aktaran Vali Pehlivan," Çünkü entegre bir mücadele gerekiyordu. Bu mücadele çerçevesinde formen tuzaklar ve istasyonlardaki rakamlara göre 30'lara 32'lere çıkmış sayı 2.6'lara kadar düştü. Son zamanlarda yapılan ölçümler de 3 ile 4 rakamlarında. Önemli bir mesafe aldık. Bir yandan kimyasal mücadeleler yapılırken asıl meyvecilikte organik ve kalıntısız, ilaçsız üretimi de teşvik etme anlamında biyoteknik mücadelenin de çok önemli olduğunu müsaade ettik" şeklinde konuştu. "12 AY SÜREN MÜCADELE ŞART" Bu yılda zararlılara karşı mücadeleyi ön gören fenomen tuzaklara da ağırlık verdiklerinin altını çizen Pehlivan," Bu çerçevede 5 bin 600 fenomen tuzak bakanlığımızdan temin edildi, çiftçilerimize ulaştırdık. Burada altını çizmemiz gereken hususlardan birisi bu mücadelenin belirli zamanlarda değil tüm yıl 12 ay esaslı bir mücadele olsun. Akdeniz meyve sineği ve diğer zararlılara karşı başarı elde edebilmek için bunun sürekli olması gerekiyor. Bu konuda kısa zamanda çok önemli bir mesafe aldık. Biz tarım da bir çok alanda ön plandayız. Bunların içinde narenciye olmazsa olmaz bir üretim alanı. Biz rekoltemizin, ürün kalitemizin düşmemesi ve çiftçimizin emeğinin karşılığını bulması için bu mücadelelere devam edeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.

Gürer: Üreten de kaybediyor, tüketen de pahalı ürün alarak kaybediyor Haber

Gürer: Üreten de kaybediyor, tüketen de pahalı ürün alarak kaybediyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 2024 yılında çiftçilerin yaşadığı büyük mağduriyetleri ve tarlada kalan ürünlerin yarattığı ekonomik krizi değerlendirdi.  Gürer, “2024 yılı çiftçi için kara bir yıl oldu. Ürettiği tüm ürünlerde neredeyse zarar etti. Kamu eliyle yapılan adımlarda da düşük alım fiyatı verildiği için tüccar da fiyatı baskılayınca, çiftçi beklemediği bir yıl geçirdi. Çiftçi için kara bir yıl oldu.” ifadelerini kullandı. "Çiftçinin ürettiği ürünlerin bir kısmı tarlada kaldı " CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarlada kalan ürünler ve hasat edilemeyen karpuzlar üzerinden yaşanan kayıplara dikkat çekerek, “Çiftçinin ürettiği ürünlerin bir kısmı tarlada kaldı. Büyük kentlerde vatandaşlar karpuza erişemezken, Ekim ayının sonunu görmemize rağmen ürün tarlada kaldı ve artık çöp oldu. Üretici ürününü tarladan dahi toplayamadı çünkü işçilik parası, çiftçinin ürününün bedelini karşılamıyor” şeklinde konuştu. “Bu, bir plansızlıktan ve öngörü eksikliğinden kaynaklanıyor” CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaşanan bu krizin temel nedenlerini “plansızlık” ve “öngörüsüzlük” olarak tanımlayarak şunları söyledi: “Bu, bir plansızlıktan ve öngörü eksikliğinden kaynaklanıyor. Çiftçimize 'dağı taşı ekin, biz sizin ürününüzü alacağız' diyen siyasi iktidar, ürünün tarlada kalmasını seyretti.” "Çiftçilerin banka borçları katladı, icra takipleri de patladı” Çiftçilerin borç yükü altında zorlandığını vurgulayan Ömer Fethi Gürer, “Çiftçiler borçlu, borçlarını ödemekte zorlanıyorlar. Önümüzdeki yıl ürün desenini değiştirecekler, bu sefer de farklı ürünlerde üretim düşecek. Öyle olunca da fiyatlar artacak. Süreci doğru yönetemeyen siyasi iktidar yüzünden üreten de kaybediyor, tüketen de pahalı ürün alarak kaybediyor. Bunun yansıması da tarlada ürünün çöp olmasıyla sonuçlanıyor. Üretici büyük bir mağduriyet yaşadı. Banka borçları katladı, icra takipleri de patladı” diye ifade etti.

Adana Tarım Fuarı, yurt içi ve yurt dışı paydaşları bir araya getiriyor Haber

Adana Tarım Fuarı, yurt içi ve yurt dışı paydaşları bir araya getiriyor

Adana’da tarım ve hayvancılık sektörünün önemli buluşmalarından biri olan 17. Adana Tarım ve Sera-Bahçe Fuarı, TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde ziyaretçilerini ağırlamaya dün başladı. 3 Kasım'a kadar devam edecek olan fuar, 35 bin metrekarelik açık ve kapalı alanında yerli ve yabancı paydaşları bir araya getiriyor. Fuarda, yurt içinden birçok firma ve 200'den fazla iş insanının yanı sıra 30 farklı ülkeden ziyaretçi bekleniyor. Bu yıl 17. kez düzenlenen fuar, tarım ve hayvancılık alanındaki son teknolojileri sergileyecek ve bölge çiftçileri ile tarım profesyonellerine büyük fırsatlar sunacak. Üreticiler, sergilenecek makineler ve teknolojiler sayesinde daha verimli ve sürdürülebilir çözümlerle tanışma şansı yakalayacak. Fuarın ana teması ise tarımsal sürdürülebilirlik olarak belirlendi Fuar, katılımcıların stantlarında bulunan araçlar sayesinde tarım makinelerinin yıllar içindeki gelişimini gözler önüne seriyor. Eski ve yeni teknolojilerin bir arada sergilendiği bu etkinlik, ziyaretçilere yıllar içindeki değişimi gözler önüne seriyor. Bu seneki fuarın ana teması ise tarımsal sürdürülebilirlik olarak belirlendi. Fuar Adana'nın tarımsal potansiyelinin daha geniş kitlelere tanıtılması hedefleniyor 17. Tarım ve Sera-Bahçe Fuarı, hem yerel üreticiler hem de Türkiye genelindeki firmalar arasında güçlü bir iş birliği sağlanmasına katkıda bulunacak. Aynı zamanda, Adana'nın tarımsal potansiyelinin daha geniş kitlelere tanıtılması hedefleniyor. Fuara katılan bir vatandaş, “20 Yıldır çiftçilik yapıyorum. Bu fuara 3 defa katıldım. Her katıldığımda farklı şeyler görüyorum. Fuar sayesinde Adana’nın tarımsal ürünleri ve tarıma verdiği değer diğer şehirlere yansıyor” dedi.

CHP’li Gürer'den tarım politikalarına tepki: Üreten kazanmıyor, tüketen zarar ediyor Haber

CHP’li Gürer'den tarım politikalarına tepki: Üreten kazanmıyor, tüketen zarar ediyor

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Altunhisar ilçesinde domates tarlalarını ziyaret ederek üreticilerin sıkıntılarına dikkat çekti. “Vicdanı olan bu manzara karşısında acı duyar” ifadelerini kullanan Gürer, domatesin tarlada çürüdüğünü, üreticinin emeğinin karşılığını alamadığını vurguladı. ARTAN ÜRETİM TÜKETİCİYE YANSIMADI TÜİK verilerine göre, domates üretiminde ,1 artış öngörülmesine rağmen bu artışın tüketici fiyatlarına yansımadığını belirten Gürer, “Üreticinin emeği çöpe gidiyor, tüketici ise pahalıya almak zorunda kalıyor. Bu, iktidarın yetersiz tarım politikalarının bir sonucudur” dedi. ÜRETİCİLERİN ZARARLARI BÜYÜYOR Gürer, salçalık domates alımı yapan tüccar ve fabrikaların düşük fiyatlarla üreticiyi zor durumda bıraktığını ifade ederek, binlerce ton domatesin tarlada toplanmadığını ve hayvan yemine dönüştüğünü belirtti. Üretici, bu şartlarda maliyetlerini karşılayamadığı için büyük zarara uğradı. ÜRETİCİ UĞUR TEKELİ: “TARLAYI TOPLAMAMAK DAHA KÂRLI OLDU” Altunhisar’da domates üreticisi Uğur Tekeli, “Domatesin dekara maliyeti 35 bin TL’yi buldu ama fiyatlar çok düşük. Ürünümüzün yarısı dahi kabul edilmiyor. Tarlayı toplamak yerine bırakmak bizim için daha kârlı oldu” diyerek yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Tekeli, tarlada kalan 600 ton domatesin milli servet kaybına yol açtığını belirterek, yükselen maliyetlerin ve bankaların uyguladığı yüksek faizlerin kendilerini zor durumda bıraktığını söyledi. Özel bankalardan yüksek faizle kredi çekmek zorunda kaldıklarını ve geleceğe dair endişe taşıdıklarını ifade etti. CHP’li Gürer, şehirlerde domates fiyatlarının 10 liradan aşağı düşmediğini belirterek, “Üreten kazanamıyor, tüketici pahalıya almak zorunda kalıyor. Bu durum, iktidarın tarım politikalarındaki plansızlığın bir sonucudur” dedi. “EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ” Üretici Uğur Tekeli, tarımsal plansızlıktan dolayı emeğinin karşılığını alamadığını vurgulayarak, “Kime çalışıyoruz bilmiyoruz. 60 dekar domates ektik ama emeğimiz karşılıksız kaldı” ifadeleriyle üreticilerin durumuna dikkat çekti. CHP Milletvekili Gürer, Bakanlığın çiftçiye destek vermediğini ve bu yüzden tarladaki domatesin hayvan yemi bile olamayacak durumda olduğunu belirtti. Desteklerin eksikliğinden dolayı ürünlerin değerlendirilmeden tarlada kaldığını ifade etti. BOZ TOPRAK KIRMIZIYA ÇALDI Altunhisar’daki domates tarlalarında büyük zarar yaşandığını belirten Gürer, “Bu yıl, domates tarlasının boz toprağı kırmızıya çaldı; çünkü 600 ton domates çürüyerek ziyan oldu. Üretici bu yıl umduğunu bulamadı ve büyük bir kayıpla karşılaştı” dedi.

Gürer: Emeklilerin sorunları için hükümetin acil önlem alması gerek Haber

Gürer: Emeklilerin sorunları için hükümetin acil önlem alması gerek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, emeklilerin ve çiftçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Gürer, “Emekli olarak yaşamak da zorlaştırıldı" dedi. Emeklilerin artan sayısına işaret eden Gürer, "2020 yılında 747 bin kişi emekli olduktan sonra çalışıyordu, bugün ise bu rakam 2 milyona ulaştı. Çünkü emekli olduktan sonra çalışmadan yaşamak çok güç hale geldi" ifadelerini kullandı. “Emekli maaşıyla yaşamak artık olası değil” Gürer, "Emekli olup da günübirlik işlerde çalışanlar, pazarcılık yapanlar var. Bu siyasi iktidar emeklinin rahatını adeta zehir etti. Emeklilere verilen maaş yetersiz, açlık sınırının altında. Emekli maaşıyla yaşamak artık olası değil" şeklinde konuştu. “Çiftçiler prim bile ödeyemez duruma geldi” Çiftçilerin de büyük bir çıkmazda olduğuna değinen CHP’li Gürer, emeklilik primleriyle ilgili verilen sözlerin tutulmadığını hatırlatarak şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı, çiftçi ve esnaf için BAĞ-KUR priminin 9 binden 7.200 güne düşürüleceği sözünü vermişti ama aradan iki yıla yakın süre geçti, bu konuda hiçbir düzenleme yapılmadı. 2009 yılında 1 milyon 16 bin çiftçi prim ödüyordu, bugün bu sayı 460 binin altına düştü. Artık çiftçiler prim bile ödeyemez duruma geldi, dolayısıyla emeklilik hakkına erişimleri de zorlaştı." “Mutlak suretle intibak yasası çıkarılıp emeklilerin mağduriyeti ortadan kaldırılmalıdır” Ömer Fethi Gürer, "Adalet ve Kalkınma Partisi, 2000 öncesi, 2000-2008 arası ve 2008 sonrası için üç ayrı emekli maaşı uygulamasına geçti. %70 olan katsayı %30'a düşürüldü. Şu anda emekliler en düşük katsayı üzerinden maaşlarını alıyor ve büyük kayba uğradılar. Mutlak suretle intibak yasası çıkarılıp emeklilerin mağduriyeti ortadan kaldırılmalıdır" diye ifade etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.