TTB, Sağlık Bakanlığı'ndan 'Türk Işını' iddialarına ilişkin bilgi ve belge istedi
TTB, Sağlık Bakanlığı'ndan 'Türk Işını' iddialarına ilişkin bilgi ve belge istedi
Türk Tabipleri Birliği (TTB), 2020 yılında Diyarbakır’da COVID-19 tedavisi gören hastaların, kamuoyunda "Türk Işını" olarak adlandırılan yöntemin araştırılması için 'kobay olarak kullanıldığına' dair iddialarla ilgili 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında Sağlık Bakanlığı’ndan bilgi ve belge istedi.
Haber Giriş Tarihi: 31.07.2024 15:25
Haber Güncellenme Tarihi: 31.07.2024 16:12
Kaynak:
Haber Merkezi
Türk Tabipleri Birliği (TTB), 2020 yılında Diyarbakır’da COVID-19 tedavisi gören hastaların, kamuoyunda "Türk Işını" olarak adlandırılan yöntemin araştırılması için 'kobay olarak kullanıldığına' dair iddialarla ilgili 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında Sağlık Bakanlığı’ndan bilgi ve belge istedi.
TTB'nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, konula ilgili olarak Sağlık Bakanlığı'na TTB Merkez Koseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap imzasıyla gönderilen resmi yazıda, insanlar üzerinde yapılacak ilaç dışı klinik araştırmaların yürütülebilmesi için ilgili Etik Kurul ile Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü veya Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan izin alınması gerektiği belirtildi.
Araştırmanın nerede, nasıl ve ne zaman gerçekleştirildiği, araştırmanın sadece Diyarbakır’da yapıldı ise neden Diyarbakır’ın tercih edildiği sorularının yer aldığı yazıda, şu ifadelere yer verildi:
"Çeşitli basın-yayın organlarında ve sosyal medya platformlarında paylaşılan, belli dalga boyunda ışınların, endoskopik yöntemle solunum sistemine uygulanarak COVID-19 tedavisinde etkisinin araştırıldığı bir çalışmanın olduğu ve Diyarbakır'da tedavi görmekte olan bazı hastaların pandemi döneminde 'kobay olarak kullanıldığına' ilişkin iddiaların bulunduğu görülmüştür.
Klinik araştırmaların sıkı etik kurallarına uyulmaksızın bir çalışma yapılmış olduğu iddiası hem dehşet verici hem de bilime ve bilimsel yönteme olan inancı sarsıcı bir iddiadır. Ülkemizde yürütülecek klinik araştırmalar, klinik araştırma yapılacak yerler, araştırma izin ve onay süreci, klinik araştırma yapılabilmesi için gerekli asgari şartlar ve ilgili diğer konular 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ek 10. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu maddeye göre adı geçen tüm klinik araştırmaların yapılabilmesi için etik kurul onayının yanı sıra Sağlık Bakanlığı veya bağlı kuruluşlarından izin alınması gerekmektedir.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun 2020/2 sayılı COVID-19 Hastalığında Tedavi Yaklaşımları ve Bilimsel Araştırmalar başlıklı Genelgesinde de belirtildiği üzere Faz 1, Faz II, Faz III, Fazı IV dönem çalışmalar, Biyoyararlanım/Biyoeşdeğerlik çalışmaları ve gözlemsel çalışmalar ve ilgili madde hükmünde belirtilen ilaç ve terkiplerinin klinik araştırmalar kapsamında değerlendirildiği açıktır.
Bu sebeple klinik araştırmalar ile tıbbi cihaz klinik araştırmaları için yalnızca Klinik Araştırma Etik Kurul onayı yeterli olmamakta Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan da izin alınması gerekmektedir. Belirtilen çalışmalara ek olarak insanlar üzerinde yapılacak doğrudan müdahale içeren ilaç dışı klinik araştırmaların yürütülebilmesi için de ilgili Etik Kurul ve konunun içeriğine göre Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü veya Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan izin alınması gerekmekte olup bu kapsamda ilgili iddiaların tarafınızca yanıtlanması gerekmektedir.
Bununla birlikte Türk Tabipleri Birliği 6023 sayılı Kanun gereğince halk sağlığını ve mesleki deontolojiyi koruma amacı ve sorumluluğuna sahip olup, Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) amaçlarına katkıda bulunmak, güncel sorunlara ilişkin olarak mesleki değerler ve sağlık hakkı ile gerekçelendirilen görüş üretmek üzere TTB Etik Kurulu'nun mevcut olduğu ve hekimlik değerlerine aykırı 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu uyarınca disiplin cezası verme yetkisi de bulunduğu düşünüldüğünde aşağıdaki sorulara eksiksiz yanıt verilmesi gerektiğini de belirtmek isteriz.
Bu bağlamda; Basına 'Türk ışını' olarak yansıyan tedavi yönteminin klinik öncesi aşamaları ne zaman, nasıl ve nerede gerçekleştirilmiştir? İlgili bilgi ve belgelerin aslı gibidir onaylı bir örneğinin tarafımızla paylaşılmasını talep ederiz."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
TTB, Sağlık Bakanlığı'ndan 'Türk Işını' iddialarına ilişkin bilgi ve belge istedi
Türk Tabipleri Birliği (TTB), 2020 yılında Diyarbakır’da COVID-19 tedavisi gören hastaların, kamuoyunda "Türk Işını" olarak adlandırılan yöntemin araştırılması için 'kobay olarak kullanıldığına' dair iddialarla ilgili 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında Sağlık Bakanlığı’ndan bilgi ve belge istedi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), 2020 yılında Diyarbakır’da COVID-19 tedavisi gören hastaların, kamuoyunda "Türk Işını" olarak adlandırılan yöntemin araştırılması için 'kobay olarak kullanıldığına' dair iddialarla ilgili 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında Sağlık Bakanlığı’ndan bilgi ve belge istedi.
TTB'nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, konula ilgili olarak Sağlık Bakanlığı'na TTB Merkez Koseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap imzasıyla gönderilen resmi yazıda, insanlar üzerinde yapılacak ilaç dışı klinik araştırmaların yürütülebilmesi için ilgili Etik Kurul ile Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü veya Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan izin alınması gerektiği belirtildi.
Araştırmanın nerede, nasıl ve ne zaman gerçekleştirildiği, araştırmanın sadece Diyarbakır’da yapıldı ise neden Diyarbakır’ın tercih edildiği sorularının yer aldığı yazıda, şu ifadelere yer verildi:
"Çeşitli basın-yayın organlarında ve sosyal medya platformlarında paylaşılan, belli dalga boyunda ışınların, endoskopik yöntemle solunum sistemine uygulanarak COVID-19 tedavisinde etkisinin araştırıldığı bir çalışmanın olduğu ve Diyarbakır'da tedavi görmekte olan bazı hastaların pandemi döneminde 'kobay olarak kullanıldığına' ilişkin iddiaların bulunduğu görülmüştür.
Klinik araştırmaların sıkı etik kurallarına uyulmaksızın bir çalışma yapılmış olduğu iddiası hem dehşet verici hem de bilime ve bilimsel yönteme olan inancı sarsıcı bir iddiadır. Ülkemizde yürütülecek klinik araştırmalar, klinik araştırma yapılacak yerler, araştırma izin ve onay süreci, klinik araştırma yapılabilmesi için gerekli asgari şartlar ve ilgili diğer konular 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ek 10. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu maddeye göre adı geçen tüm klinik araştırmaların yapılabilmesi için etik kurul onayının yanı sıra Sağlık Bakanlığı veya bağlı kuruluşlarından izin alınması gerekmektedir.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun 2020/2 sayılı COVID-19 Hastalığında Tedavi Yaklaşımları ve Bilimsel Araştırmalar başlıklı Genelgesinde de belirtildiği üzere Faz 1, Faz II, Faz III, Fazı IV dönem çalışmalar, Biyoyararlanım/Biyoeşdeğerlik çalışmaları ve gözlemsel çalışmalar ve ilgili madde hükmünde belirtilen ilaç ve terkiplerinin klinik araştırmalar kapsamında değerlendirildiği açıktır.
Bu sebeple klinik araştırmalar ile tıbbi cihaz klinik araştırmaları için yalnızca Klinik Araştırma Etik Kurul onayı yeterli olmamakta Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan da izin alınması gerekmektedir. Belirtilen çalışmalara ek olarak insanlar üzerinde yapılacak doğrudan müdahale içeren ilaç dışı klinik araştırmaların yürütülebilmesi için de ilgili Etik Kurul ve konunun içeriğine göre Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü veya Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan izin alınması gerekmekte olup bu kapsamda ilgili iddiaların tarafınızca yanıtlanması gerekmektedir.
Bununla birlikte Türk Tabipleri Birliği 6023 sayılı Kanun gereğince halk sağlığını ve mesleki deontolojiyi koruma amacı ve sorumluluğuna sahip olup, Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) amaçlarına katkıda bulunmak, güncel sorunlara ilişkin olarak mesleki değerler ve sağlık hakkı ile gerekçelendirilen görüş üretmek üzere TTB Etik Kurulu'nun mevcut olduğu ve hekimlik değerlerine aykırı 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu uyarınca disiplin cezası verme yetkisi de bulunduğu düşünüldüğünde aşağıdaki sorulara eksiksiz yanıt verilmesi gerektiğini de belirtmek isteriz.
Bu bağlamda; Basına 'Türk ışını' olarak yansıyan tedavi yönteminin klinik öncesi aşamaları ne zaman, nasıl ve nerede gerçekleştirilmiştir? İlgili bilgi ve belgelerin aslı gibidir onaylı bir örneğinin tarafımızla paylaşılmasını talep ederiz."
Kaynak: Haber Merkezi
Özgür Özel’den Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması: "Aday değilim, olmayacağım"
Usulsüz çakar kullananlara ağır ceza: 96 bin TL para cezası ve araç men edilecek
Adana’da firari hükümlüler jandarma operasyonuyla yakalandı
Adana’da 22 Kasım Diş Hekimliği Günü etkinliklerle kutlanmaya başladı
Adana’da ‘Engelsiz İletişim’ semineriyle toplumda farkındalık yaratıyor
SON HABERLER
Kemal Kılıçdaroğlu 25 sayfalık savunmasını yaptı
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "kamu görevlisine hakaret" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.
Ölümünde sorumluluğunun bulunduğu bebeği duruşmada hatırlamadı
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine beşinci gününde devam ediyor. Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olarak çalışan ve 4 bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz, verilen aranın ardından savunma yaptı. Eryılmaz savunmasında, bir bebeğin ölümü ile ilgili basın tarafından linç edildiğini söylerken, ölümünden sorumlu tutulduğu bir başka bebeği ise hatırlamadı.
Adanalı işçi dönerini kediye kaptırdı
Adana’da bir işçinin kısa süreliğine içeri gitmesini fırsat bilen bir kedi, işçinin yemeğini kaptığı gibi kaçtı. O anlar güvenlik kamerası tarafından anbean kaydedildi.