Dükkanı Büyük Saat civarında bulunan, 60 yıldır saat tamiri yapan İsmail Isınır, emekli olmasına rağmen hala çalışıyor ve zamandan para kazanıyor.
Haber Giriş Tarihi: 03.11.2023 14:53
Haber Güncellenme Tarihi: 28.02.2024 18:06
Kaynak:
Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
CANSU ERSOY
ADANA (İLKHABER)- Dükkanı Büyük Saat civarında bulunan ve 60 yıldır saat tamir eden Saatçi İsmail Isınır, emekli olmasına rağmen hala çalışıyor ve zamandan para kazanıyor.
60 yıldır saat tamiri yapan İsmail Isınır, severek yaptığı işini emekli olmasına rağmen bırakamıyor. 1952'de Nevşehir'de doğan ama daha yeni doğmuş bir bebekken Adana'ya gelen ve burada büyüyüp, evlenip, çalışan Isınır, bu mesleğe 11 yaşında başladığını kaydetti.
Isınır, "Ortaokula gidiyordum ve ortaokuldan ayrılıp bu mesleğe başladım. Rahmetli ustam 'Ya bu mesleği öğreneceksin ya da okuyacaksın' dedi. Bende de saatlere yönelik büyük bir heves vardı. Okulu bırakıp kendimi bu işin inceliklerini öğrenmeye adadım. Hiç de pişman olmadım. Yeniden dünyaya gelsem yine aynı işi aynı şekilde yapardım." dedi.
"ASKER OCAĞINDA BİLE MESLEĞİMİ İCRA ETTİM"
1972 yılında askerliğini Ankara'da yapan Isınır, askerde bile mesleğini yapmaya ve saat tamirleriyle uğraşmaya devam ettiğini bildirdi. Isınır, "Asker ocağında bile mesleğimi icra ettim. Orada mesleğimi sordular ve 'Ben saat tamircisiyim' dedim. Bana askerlerin, subayların saatlerini tamir ettirmeye başladılar. Sonrasında dağıtım oldu ve beni Ağrı'ya gönderdiler. Ağrı'da da depo çavuşu olarak göreve başladım. Orada da saatçi olduğumu söyledim ve depoda bana bir oda verdiler. O odada da saat tamir işine başladım ve yine askeriyedeki komutanların, askerlerin saatlerini tamir ettim" diye konuştu.
ASKERKEN ALDIĞI 10 GÜNLÜK İZNİNDE BİLE USTASININ YANINDA ÇALIŞMAYA DEVAM ETMİŞ
"Babam komisyoncuydu. Komşumuz saatçiydi. Babam yaz tatillerinde çalışmam, boş durmamam için beni komşumuzun yanına çalışmam için verdi. O yaşta başladım ve hep devam ettim. Askerden 10 gün izin almıştım" diyen Isınır, izne gediğinde bile ustasının yanına uğradığını ve izninde de çalıştığını söyledi.
"ARKAMIZDAN GELEN YOK"
"Bu meslek, bu dükkan sayesinde evlendim, çocuklarımı büyüttüm. Bu dükkan benim her şeyim. 1975 yılında aldım bu dükkanı. 48 yıldır buradayım" diyen Isınır, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
"Çırak-kalfa olayı çoğu meslekte olduğu gibi bu meslekte de bitti. Oğlum bile 'Ben okuyacağım' dedi ve yanımda çalışmak istemedi. Arkamızdan gelen yok. Bize bir şey olsa burası biter. Emekli olalı 25 sene oldu ama hala buradayız. Sanat altın bir bilezik. Bileziği taktığın zaman ölene kadar rahat edersin."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Zamanın içinde geçen 60 yıl
Dükkanı Büyük Saat civarında bulunan, 60 yıldır saat tamiri yapan İsmail Isınır, emekli olmasına rağmen hala çalışıyor ve zamandan para kazanıyor.
CANSU ERSOY
ADANA (İLKHABER)- Dükkanı Büyük Saat civarında bulunan ve 60 yıldır saat tamir eden Saatçi İsmail Isınır, emekli olmasına rağmen hala çalışıyor ve zamandan para kazanıyor.
60 yıldır saat tamiri yapan İsmail Isınır, severek yaptığı işini emekli olmasına rağmen bırakamıyor. 1952'de Nevşehir'de doğan ama daha yeni doğmuş bir bebekken Adana'ya gelen ve burada büyüyüp, evlenip, çalışan Isınır, bu mesleğe 11 yaşında başladığını kaydetti.
Isınır, "Ortaokula gidiyordum ve ortaokuldan ayrılıp bu mesleğe başladım. Rahmetli ustam 'Ya bu mesleği öğreneceksin ya da okuyacaksın' dedi. Bende de saatlere yönelik büyük bir heves vardı. Okulu bırakıp kendimi bu işin inceliklerini öğrenmeye adadım. Hiç de pişman olmadım. Yeniden dünyaya gelsem yine aynı işi aynı şekilde yapardım." dedi.
"ASKER OCAĞINDA BİLE MESLEĞİMİ İCRA ETTİM"
1972 yılında askerliğini Ankara'da yapan Isınır, askerde bile mesleğini yapmaya ve saat tamirleriyle uğraşmaya devam ettiğini bildirdi. Isınır, "Asker ocağında bile mesleğimi icra ettim. Orada mesleğimi sordular ve 'Ben saat tamircisiyim' dedim. Bana askerlerin, subayların saatlerini tamir ettirmeye başladılar. Sonrasında dağıtım oldu ve beni Ağrı'ya gönderdiler. Ağrı'da da depo çavuşu olarak göreve başladım. Orada da saatçi olduğumu söyledim ve depoda bana bir oda verdiler. O odada da saat tamir işine başladım ve yine askeriyedeki komutanların, askerlerin saatlerini tamir ettim" diye konuştu.
ASKERKEN ALDIĞI 10 GÜNLÜK İZNİNDE BİLE USTASININ YANINDA ÇALIŞMAYA DEVAM ETMİŞ
"Babam komisyoncuydu. Komşumuz saatçiydi. Babam yaz tatillerinde çalışmam, boş durmamam için beni komşumuzun yanına çalışmam için verdi. O yaşta başladım ve hep devam ettim. Askerden 10 gün izin almıştım" diyen Isınır, izne gediğinde bile ustasının yanına uğradığını ve izninde de çalıştığını söyledi.
"ARKAMIZDAN GELEN YOK"
"Bu meslek, bu dükkan sayesinde evlendim, çocuklarımı büyüttüm. Bu dükkan benim her şeyim. 1975 yılında aldım bu dükkanı. 48 yıldır buradayım" diyen Isınır, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
"Çırak-kalfa olayı çoğu meslekte olduğu gibi bu meslekte de bitti. Oğlum bile 'Ben okuyacağım' dedi ve yanımda çalışmak istemedi. Arkamızdan gelen yok. Bize bir şey olsa burası biter. Emekli olalı 25 sene oldu ama hala buradayız. Sanat altın bir bilezik. Bileziği taktığın zaman ölene kadar rahat edersin."
Özgür Özel’den Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması: "Aday değilim, olmayacağım"
Usulsüz çakar kullananlara ağır ceza: 96 bin TL para cezası ve araç men edilecek
Adana’da firari hükümlüler jandarma operasyonuyla yakalandı
Adana’da 22 Kasım Diş Hekimliği Günü etkinliklerle kutlanmaya başladı
Adana’da ‘Engelsiz İletişim’ semineriyle toplumda farkındalık yaratıyor
SON HABERLER
Kemal Kılıçdaroğlu 25 sayfalık savunmasını yaptı
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "kamu görevlisine hakaret" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.
Ölümünde sorumluluğunun bulunduğu bebeği duruşmada hatırlamadı
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine beşinci gününde devam ediyor. Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olarak çalışan ve 4 bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz, verilen aranın ardından savunma yaptı. Eryılmaz savunmasında, bir bebeğin ölümü ile ilgili basın tarafından linç edildiğini söylerken, ölümünden sorumlu tutulduğu bir başka bebeği ise hatırlamadı.
Adanalı işçi dönerini kediye kaptırdı
Adana’da bir işçinin kısa süreliğine içeri gitmesini fırsat bilen bir kedi, işçinin yemeğini kaptığı gibi kaçtı. O anlar güvenlik kamerası tarafından anbean kaydedildi.