Tarım ilaçları, yeraltı su kaynaklarını tehdit ediyor
Tarım ilaçları, yeraltı su kaynaklarını tehdit ediyor
Tüm canlılar için hayati önem taşıyan, içme suyu ihtiyacının yanı sıra tarım, sanayi, enerji üretimi, turizm ve rekreasyon gibi birçok alanda kullanılan su kaynaklarının büyük risk altında olduğu, tarım ilaçlarının ise yeraltı su kaynaklarını tehdit ettiği belirtildi.
Haber Giriş Tarihi: 21.03.2024 10:21
Haber Güncellenme Tarihi: 21.03.2024 10:37
Kaynak:
İBRAHİM BAYSAL
Tüm canlılar için hayati önem taşıyan, içme suyu ihtiyacının yanı sıra tarım, sanayi, enerji üretimi, turizm ve rekreasyon gibi birçok alanda kullanılan su kaynaklarının büyük risk altında olduğu, tarım ilaçlarının ise yeraltı su kaynaklarını tehdit ettiği belirtildi.
Dünyadaki tüm canlılar içim yaşamsal önem taşıyan su, birçok ekosistemin temelini oluşturuyor. İnsan vücudunun fonksiyonlarını yerine getirmesi için şart olan su, bitkilerin ve hayvanların hayatta kalması için de önem taşıyor. Dünyanın yüzde 71'ini kaplayan su, kuraklık ve çölleşme gibi problemlerle mücadelede önemli rol oynuyor. Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı ise gelecek nesiller için hayati önem taşıyor.
Tarım, sanayi, enerji üretimi gibi birçok alanda kullanılan suyun önemine dikkat çekmek amacıyla her yıl 22 Mart tarihlerinde kutlanan Dünya Su Günü'nde de bu konuda farkındalık yaratacak önemli açıklamalarda bulunuluyor.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar da, Dünya Su Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, yeterli ve temiz suya erişim temel bir insan hakkı olduğunu söyledi.
Dünyada 750 milyondan fazla insanın temiz içme suyundan yoksun ve temel ihtiyacını karşılayamaz durumda olduğunu ifade eden Tatar, şunları kaydetti:
“Su kaynaklarımız büyük risk altında. Araştırmalar 2032 yılına kadar dünya nüfusunun yarısından fazlasının su anlamında kıtlık ile karşı karşıya kalınacağını gösteriyor. Su kullanımı büyük ölçüde azaltılmadığı takdirde 2040 yılına kadar şiddetli su yokluğu ile oluşacağı tahmin ediliyor.
Tarımsal sulamanın da hala vahşice yapılması, hem toprağın değerli mineral içeriğinin hem de su kaynağının azalmasına sebep olmakta. Tarımda kullanılan ilaçlar ise sulama sonrasında yer altına süzülerek yer altı suyu için kirletici unsur olmakta.
Kentleşme ve sanayileşmenin gelişmesi sonucunda ortaya çıkan atıklar yer altı su kaynaklarının diğer bir kirletici risk unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Sanayiden çıkan atık sularının derelere salınması, katı atıkların havza ve akifer beslenme sahalarına atılması ve buralarda depolanması, sonrasında meydana gelen yağışlar ile yer altı sularına kirletici olarak dönmesine sebep olmaktadır. Su krizini çözebilmemizin yolu, onu, kıtlık, kirlilik ve iklim krizi boyutlarıyla birlikte ele almak gerekmektedir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tarım ilaçları, yeraltı su kaynaklarını tehdit ediyor
Tüm canlılar için hayati önem taşıyan, içme suyu ihtiyacının yanı sıra tarım, sanayi, enerji üretimi, turizm ve rekreasyon gibi birçok alanda kullanılan su kaynaklarının büyük risk altında olduğu, tarım ilaçlarının ise yeraltı su kaynaklarını tehdit ettiği belirtildi.
Tüm canlılar için hayati önem taşıyan, içme suyu ihtiyacının yanı sıra tarım, sanayi, enerji üretimi, turizm ve rekreasyon gibi birçok alanda kullanılan su kaynaklarının büyük risk altında olduğu, tarım ilaçlarının ise yeraltı su kaynaklarını tehdit ettiği belirtildi.
Dünyadaki tüm canlılar içim yaşamsal önem taşıyan su, birçok ekosistemin temelini oluşturuyor. İnsan vücudunun fonksiyonlarını yerine getirmesi için şart olan su, bitkilerin ve hayvanların hayatta kalması için de önem taşıyor. Dünyanın yüzde 71'ini kaplayan su, kuraklık ve çölleşme gibi problemlerle mücadelede önemli rol oynuyor. Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı ise gelecek nesiller için hayati önem taşıyor.
Tarım, sanayi, enerji üretimi gibi birçok alanda kullanılan suyun önemine dikkat çekmek amacıyla her yıl 22 Mart tarihlerinde kutlanan Dünya Su Günü'nde de bu konuda farkındalık yaratacak önemli açıklamalarda bulunuluyor.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar da, Dünya Su Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, yeterli ve temiz suya erişim temel bir insan hakkı olduğunu söyledi.
Dünyada 750 milyondan fazla insanın temiz içme suyundan yoksun ve temel ihtiyacını karşılayamaz durumda olduğunu ifade eden Tatar, şunları kaydetti:
“Su kaynaklarımız büyük risk altında. Araştırmalar 2032 yılına kadar dünya nüfusunun yarısından fazlasının su anlamında kıtlık ile karşı karşıya kalınacağını gösteriyor. Su kullanımı büyük ölçüde azaltılmadığı takdirde 2040 yılına kadar şiddetli su yokluğu ile oluşacağı tahmin ediliyor.
Tarımsal sulamanın da hala vahşice yapılması, hem toprağın değerli mineral içeriğinin hem de su kaynağının azalmasına sebep olmakta. Tarımda kullanılan ilaçlar ise sulama sonrasında yer altına süzülerek yer altı suyu için kirletici unsur olmakta.
Kentleşme ve sanayileşmenin gelişmesi sonucunda ortaya çıkan atıklar yer altı su kaynaklarının diğer bir kirletici risk unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Sanayiden çıkan atık sularının derelere salınması, katı atıkların havza ve akifer beslenme sahalarına atılması ve buralarda depolanması, sonrasında meydana gelen yağışlar ile yer altı sularına kirletici olarak dönmesine sebep olmaktadır. Su krizini çözebilmemizin yolu, onu, kıtlık, kirlilik ve iklim krizi boyutlarıyla birlikte ele almak gerekmektedir.”
Kaynak: İBRAHİM BAYSAL
Özgür Özel’den Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması: "Aday değilim, olmayacağım"
Usulsüz çakar kullananlara ağır ceza: 96 bin TL para cezası ve araç men edilecek
Adana’da firari hükümlüler jandarma operasyonuyla yakalandı
Adana’da 22 Kasım Diş Hekimliği Günü etkinliklerle kutlanmaya başladı
Adana’da ‘Engelsiz İletişim’ semineriyle toplumda farkındalık yaratıyor
SON HABERLER
Kemal Kılıçdaroğlu 25 sayfalık savunmasını yaptı
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "kamu görevlisine hakaret" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.
Ölümünde sorumluluğunun bulunduğu bebeği duruşmada hatırlamadı
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine beşinci gününde devam ediyor. Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olarak çalışan ve 4 bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz, verilen aranın ardından savunma yaptı. Eryılmaz savunmasında, bir bebeğin ölümü ile ilgili basın tarafından linç edildiğini söylerken, ölümünden sorumlu tutulduğu bir başka bebeği ise hatırlamadı.
Adanalı işçi dönerini kediye kaptırdı
Adana’da bir işçinin kısa süreliğine içeri gitmesini fırsat bilen bir kedi, işçinin yemeğini kaptığı gibi kaçtı. O anlar güvenlik kamerası tarafından anbean kaydedildi.