Güney: Hakkımız olanı istemedikçe daha fazla yoksullaşmaya devam edeceğiz
Güney: Hakkımız olanı istemedikçe daha fazla yoksullaşmaya devam edeceğiz
BES Adana Şube Başkanı Fatma Sarıoğuz Güney, TÜİK önünde yaptığı açıklamada, emekçilerin ekonomik haklarının gasp edildiğini ve yoksullaşmanın derinleştiğini belirtti. Güney, enflasyon verilerinin gerçek piyasa koşullarını yansıtmadığını vurgulayarak, TÜİK'i bu konuda sorumlu davranmaya çağırdı.
Haber Giriş Tarihi: 03.10.2024 14:04
Haber Güncellenme Tarihi: 03.10.2024 14:04
Muhabir:
Meryem Ünal
Adana Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyeleri, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2024 Eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini açıklamasının ardından TÜİK Adana binasının önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. BES Adana Şube Başkanı Fatma Sarıoğuz Güney, emekçilerin yoksullaşmaya devam ettiğini belirterek, haklarını talep etmedikçe durumun daha da kötüleşeceğini vurguladı.
BES Adana Şube Başkanı Fatma Sarıoğuz Güney, “ Bilindiği gibi bütçe kanunu gereği 2025 yılının bütçe görüşmeleri 15 Ekim itibarıyla TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlayacaktır. Biz emekçiler, yoksul halk kesimleri itiraz etmedikçe, hakkımız olanı istemedikçe daha fazla yoksullaşmaya devam edeceğiz. Bunun için bir kez daha TÜİK Başkanı, Başkan Yardımcıları ve diğer sorumluları kanunun kendilerine verdiği sorumluluk çerçevesinde davranmaya, iktidarın beklentilerine göre değil, piyasanın gerçekliğine uygun enflasyon verilerini açıklamaya davet ediyoruz. Aksi takdirde, haklarında bulunduğumuz suç duyurularına karşı yargının tarafgir davranması kendilerini kurtarmaya yetmeyecektir” şeklinde konuştu.
Eskiden kamu emekçisi aldığı maaşla 24 çeyrek altın alabiliyorken kamu emekçisi aldığı maaşla 8,85 çeyrek altın alıyoruz”
Fatma Sarıoğuz Güney, “Eski Türkiye’de ortalama bir kamu emekçisi aldığı maaşla 24 çeyrek altın, kamudan emekli olan bir emekçi aldığı maaşla 20 çeyrek altın alabiliyorken, 2024 Ağustos’ta ise bir kamu emekçisi aldığı maaşla 8,85 çeyrek altın, kamudan emekli olan bir emekçi aldığı maaşla 3,81 çeyrek altın alabiliyorken, asgari ücret alan bir emekçi ancak 3,68 çeyrek altın alabilmektedir. 2003 yılında en düşük emekli maaşı asgari ücretin %47 daha fazla iken, bugün ise 12.500 TL olan en düşük emekli maaşı asgari ücretin %36’sı bile değildir” dedi.
“Ağır vergilerle de kronik olarak yoksullaştırılıyoruz”
Fatma Sarıoğuz Güney yapılan açıklamada sözlerine son verirken şunları söyledi: “TÜİK yönetimi kanunun kendisine verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde görevini yerine getirseydi, içinde bulunduğumuz yoksulluğu bu kadar derin yaşamayacaktık. Bir yandan TÜİK’in uzun yıllardır piyasa gerçekliğinden uzak, iktidarın düşük ücret politikalarıyla uyumlu enflasyon verileriyle alın terimizin hakkı olan ekmeğimiz soframızdan çalınıyor, bir yandan da temel insan hakları içinde yer alan ve ücretsiz olarak verilmesi gereken sağlık hakkı, eğitim hakkı ve nitelikli kamusal hizmetler ulaşılamaz hale getirilerek, ağır vergilerle de kronik olarak yoksullaştırılıyoruz. TÜİK kurum başkanı, başkan yardımcıları ve diğer sorumluları, kanunun kendilerine vermiş olduğu görevleri eksiksiz yerine getirmeye davet ediyoruz. İlgili yetkililerin 2022’den beri açıklamaktan imtina ettikleri gıda fiyatları verilerini düzenli bir şekilde kamuoyunla paylaşmaya ve piyasada oluşan gerçek veriler üzerinden enflasyon oranlarını açıklamaları gerektiğini kendilerine hatırlatıyoruz.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Güney: Hakkımız olanı istemedikçe daha fazla yoksullaşmaya devam edeceğiz
BES Adana Şube Başkanı Fatma Sarıoğuz Güney, TÜİK önünde yaptığı açıklamada, emekçilerin ekonomik haklarının gasp edildiğini ve yoksullaşmanın derinleştiğini belirtti. Güney, enflasyon verilerinin gerçek piyasa koşullarını yansıtmadığını vurgulayarak, TÜİK'i bu konuda sorumlu davranmaya çağırdı.
Adana Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyeleri, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2024 Eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini açıklamasının ardından TÜİK Adana binasının önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. BES Adana Şube Başkanı Fatma Sarıoğuz Güney, emekçilerin yoksullaşmaya devam ettiğini belirterek, haklarını talep etmedikçe durumun daha da kötüleşeceğini vurguladı.
BES Adana Şube Başkanı Fatma Sarıoğuz Güney, “ Bilindiği gibi bütçe kanunu gereği 2025 yılının bütçe görüşmeleri 15 Ekim itibarıyla TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlayacaktır. Biz emekçiler, yoksul halk kesimleri itiraz etmedikçe, hakkımız olanı istemedikçe daha fazla yoksullaşmaya devam edeceğiz. Bunun için bir kez daha TÜİK Başkanı, Başkan Yardımcıları ve diğer sorumluları kanunun kendilerine verdiği sorumluluk çerçevesinde davranmaya, iktidarın beklentilerine göre değil, piyasanın gerçekliğine uygun enflasyon verilerini açıklamaya davet ediyoruz. Aksi takdirde, haklarında bulunduğumuz suç duyurularına karşı yargının tarafgir davranması kendilerini kurtarmaya yetmeyecektir” şeklinde konuştu.
Eskiden kamu emekçisi aldığı maaşla 24 çeyrek altın alabiliyorken kamu emekçisi aldığı maaşla 8,85 çeyrek altın alıyoruz”
Fatma Sarıoğuz Güney, “Eski Türkiye’de ortalama bir kamu emekçisi aldığı maaşla 24 çeyrek altın, kamudan emekli olan bir emekçi aldığı maaşla 20 çeyrek altın alabiliyorken, 2024 Ağustos’ta ise bir kamu emekçisi aldığı maaşla 8,85 çeyrek altın, kamudan emekli olan bir emekçi aldığı maaşla 3,81 çeyrek altın alabiliyorken, asgari ücret alan bir emekçi ancak 3,68 çeyrek altın alabilmektedir. 2003 yılında en düşük emekli maaşı asgari ücretin %47 daha fazla iken, bugün ise 12.500 TL olan en düşük emekli maaşı asgari ücretin %36’sı bile değildir” dedi.
“Ağır vergilerle de kronik olarak yoksullaştırılıyoruz”
Fatma Sarıoğuz Güney yapılan açıklamada sözlerine son verirken şunları söyledi: “TÜİK yönetimi kanunun kendisine verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde görevini yerine getirseydi, içinde bulunduğumuz yoksulluğu bu kadar derin yaşamayacaktık. Bir yandan TÜİK’in uzun yıllardır piyasa gerçekliğinden uzak, iktidarın düşük ücret politikalarıyla uyumlu enflasyon verileriyle alın terimizin hakkı olan ekmeğimiz soframızdan çalınıyor, bir yandan da temel insan hakları içinde yer alan ve ücretsiz olarak verilmesi gereken sağlık hakkı, eğitim hakkı ve nitelikli kamusal hizmetler ulaşılamaz hale getirilerek, ağır vergilerle de kronik olarak yoksullaştırılıyoruz. TÜİK kurum başkanı, başkan yardımcıları ve diğer sorumluları, kanunun kendilerine vermiş olduğu görevleri eksiksiz yerine getirmeye davet ediyoruz. İlgili yetkililerin 2022’den beri açıklamaktan imtina ettikleri gıda fiyatları verilerini düzenli bir şekilde kamuoyunla paylaşmaya ve piyasada oluşan gerçek veriler üzerinden enflasyon oranlarını açıklamaları gerektiğini kendilerine hatırlatıyoruz.”
Kaynak: Meryem Ünal
Özgür Özel’den Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması: "Aday değilim, olmayacağım"
Usulsüz çakar kullananlara ağır ceza: 96 bin TL para cezası ve araç men edilecek
Adana’da firari hükümlüler jandarma operasyonuyla yakalandı
Adana’da ‘Engelsiz İletişim’ semineriyle toplumda farkındalık yaratıyor
Adana’da 22 Kasım Diş Hekimliği Günü etkinliklerle kutlanmaya başladı
SON HABERLER
Demirspor taraftarlarından Sancak'a çağrı: Artık gerekeni yapın
TFF Süper Lig takımlarından Adana Demirspor taraftarları, yönetim kurulu başkanlığını bırakan Murat Sancak'a çağrıda bulundu.
Kemal Kılıçdaroğlu 25 sayfalık savunmasını yaptı
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "kamu görevlisine hakaret" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.
Ölümünde sorumluluğunun bulunduğu bebeği duruşmada hatırlamadı
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine beşinci gününde devam ediyor. Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olarak çalışan ve 4 bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz, verilen aranın ardından savunma yaptı. Eryılmaz savunmasında, bir bebeğin ölümü ile ilgili basın tarafından linç edildiğini söylerken, ölümünden sorumlu tutulduğu bir başka bebeği ise hatırlamadı.