Adana’da gıda güvenliği için uzmanlar çözüm önerilerini tartıştı
Adana’da gıda güvenliği için uzmanlar çözüm önerilerini tartıştı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne bağlı Gıda, Kimya, Ziraat Mühendisleri Odaları ile Adana Veteriner Hekimler Odası, "Gıda Güvenliğinin Geldiği Durum, Nedenleri ve Çözüm Önerileri" konulu bir panel düzenleyerek gıda güvenliğinin önemini vurguladı.
Haber Giriş Tarihi: 21.10.2024 12:17
Haber Güncellenme Tarihi: 21.10.2024 12:17
Kaynak:
BÜLTEN
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne bağlı Gıda, Kimya, Ziraat Mühendisleri Odaları ile Adana Veteriner Hekimler Odası, "Gıda Güvenliğinin Geldiği Durum, Nedenleri ve Çözüm Önerileri" temalı bir panel düzenledi. Seyhan Belediyesi toplantı salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekilleri Ayhan Barut ve Orhan Sümer ile oda başkanları katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Kimya Mühendisi Gökhan Aygün, insanların en temel haklarından birinin yeterli ve dengeli beslenme olduğunu vurguladı ve bu konunun toplumların refahı, sürdürülebilir kalkınması ve geleceği açısından büyük bir önem taşıdığını belirtti.
“Zoonotik hastalıklar, maalesef Türkiye’de gıda güvenliği açısından halen ciddi bir risk oluşturuyor”
Prof. Dr. Murat Fındık, "Veteriner hekimlerin gıda güvenliğine katkıları, hayvansal üretim zincirinin tüm aşamalarında kendini gösterir. Hayvan sağlığının korunması, zoonotik hastalıkların önlenmesi, ilaç kalıntılarının kontrolü ve hayvansal gıdaların hijyenik koşullarda üretilmesi, veteriner hekimlerin sorumluluk alanlarına girmektedir. Veteriner hekimlerin düzenli denetimleri ve hastalık kontrolü ile gıda güvenliğinin sağlanmasına önemli katkılar sağladığı pek çok bilimsel çalışmayla gösterilmiştir. Bu nedenle veteriner hekimlerin görev ve yetkilerinin artırılması ve desteklenmesi, Türkiye’de hem hayvan hem de insan sağlığının korunması açısından kritik öneme sahiptir. Zoonotik hastalıklar, maalesef Türkiye’de gıda güvenliği açısından halen ciddi bir risk oluşturmaya devam etmektedir. Bruselloz, şarbon, kuduz, tüberküloz ve kist hidatik gibi hastalıklar insan sağlığını tehdit etmektedir. Biz veteriner hekimlerin aldığı denetim, aşılama ve karantina önlemleri bu hastalıkların kontrol altına alınmasında çok önemli bir rol oynamaktadır. Veteriner hekimlerin zoonotik hastalıklarla mücadelede ki önemi göz önünde bulundurulduğunda, bu alandaki çalışmaların desteklenmesi ve güçlendirilmesi Türkiye’de hem hayvan hem de insan sağlığı açısından uzun vadeli yararlar sağlayacaktır” diye ifade etti.
“Gıda adaletsizlik, insanların fiziksel, ekonomik ve sosyal koşulları nedeniyle yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşamamasıyla ortaya çıkar”
Prof. Dr. Bülent Gülçubuk , "Gıda güvencesi dünya nüfusunun neredeyse yarısı için riskli bir noktadadır. Gıda güvencesi ülkelerin coğrafi, ekonomik, sosyal ve politik faktörlerine göre farklı şiddette ve etkide ortaya çıkmaktadır. Gıda güvencesizliği kronik açlık, beslenme yetersizliği, dengesiz ve sağlıksız beslenme, erişim ve tüketim adaletsizliği biçimlerde ortaya çıkmaktadır. Bu tüm dünya için de Türkiye için de geçerlidir. Zaten böyle olmasaydı dünyada 1 milyar insan aç, 2,5 milyar insan da dengesiz beslenme ile karşı karşıya olmazdı. Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeline bakarak bir ölçüde göreceli olarak gıda güvencesi varmış gibi düşünülse de bu güvencenin dağılımı eşitsizdir, adaletsizdir. Gıda adaletsizliği, dünya genelinde bireylerin ve toplulukların gıdaya erişimindeki eşitsizlikleri ifade eder. Bu adaletsizlik, insanların fiziksel, ekonomik ve sosyal koşulları nedeniyle yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşamamasıyla ortaya çıkar” şeklinde konuştu.
Gülçubuk, "Ekonomik eşitsizlik, gelir dağılımındaki dengesizlikler, küresel göç hareketleri, gıdada hileli üretim, tarım politikalarındaki belirsizlikler ve tutarsızlıklar, iklim değişikliği, yetersiz altyapı, gıda etiğindeki bozulmalar gıda güvencesinin önündeki en büyük engellerdir. Bu durum hem Türkiye’nin hem de uluslararası toplumun ve devletlerin ortak çabalarını gerektiren büyük bir sorundur. Gıda güvencesizliği ve gıda adaletsizliği, dünya genelinde milyarlarca insanın gıdaya erişimini kısıtlayan çok boyutlu bir sorundur. Bunlarla mücadele etmek, sadece açlığı ve yetersiz beslenmeyi azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda daha adil, daha paylaşımcı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek açısından da önemlidir. Bunun için sürdürülebilir tarım uygulamalarından-iklim değişikliğiyle mücadeleye, gelir dağılımından-gıda erişim adaletine kadar geniş kapsamlı kalıcı adımlar atılmalıdır. Tarımsal üretim ve dağıtım sistemlerinde eşitlik ve adalet sağlanmalı, yoksul ve orta ekonomik sınıflar için satın alma gücü güçlendirilmeli, aile çiftçiliği desteklemeli, çiftçinin etkin ve üretken örgütlenmesine destek verilmeli, gıda israfı azaltılmalı, gıdada hileli üretime son verilmeli ve yerel üretim teşvik edilmelidir. Bunlar yapılabilirse gıda güvencesi de sağlanabilecektir” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Adana’da gıda güvenliği için uzmanlar çözüm önerilerini tartıştı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne bağlı Gıda, Kimya, Ziraat Mühendisleri Odaları ile Adana Veteriner Hekimler Odası, "Gıda Güvenliğinin Geldiği Durum, Nedenleri ve Çözüm Önerileri" konulu bir panel düzenleyerek gıda güvenliğinin önemini vurguladı.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne bağlı Gıda, Kimya, Ziraat Mühendisleri Odaları ile Adana Veteriner Hekimler Odası, "Gıda Güvenliğinin Geldiği Durum, Nedenleri ve Çözüm Önerileri" temalı bir panel düzenledi. Seyhan Belediyesi toplantı salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekilleri Ayhan Barut ve Orhan Sümer ile oda başkanları katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Kimya Mühendisi Gökhan Aygün, insanların en temel haklarından birinin yeterli ve dengeli beslenme olduğunu vurguladı ve bu konunun toplumların refahı, sürdürülebilir kalkınması ve geleceği açısından büyük bir önem taşıdığını belirtti.
“Zoonotik hastalıklar, maalesef Türkiye’de gıda güvenliği açısından halen ciddi bir risk oluşturuyor”
Prof. Dr. Murat Fındık, "Veteriner hekimlerin gıda güvenliğine katkıları, hayvansal üretim zincirinin tüm aşamalarında kendini gösterir. Hayvan sağlığının korunması, zoonotik hastalıkların önlenmesi, ilaç kalıntılarının kontrolü ve hayvansal gıdaların hijyenik koşullarda üretilmesi, veteriner hekimlerin sorumluluk alanlarına girmektedir. Veteriner hekimlerin düzenli denetimleri ve hastalık kontrolü ile gıda güvenliğinin sağlanmasına önemli katkılar sağladığı pek çok bilimsel çalışmayla gösterilmiştir. Bu nedenle veteriner hekimlerin görev ve yetkilerinin artırılması ve desteklenmesi, Türkiye’de hem hayvan hem de insan sağlığının korunması açısından kritik öneme sahiptir. Zoonotik hastalıklar, maalesef Türkiye’de gıda güvenliği açısından halen ciddi bir risk oluşturmaya devam etmektedir. Bruselloz, şarbon, kuduz, tüberküloz ve kist hidatik gibi hastalıklar insan sağlığını tehdit etmektedir. Biz veteriner hekimlerin aldığı denetim, aşılama ve karantina önlemleri bu hastalıkların kontrol altına alınmasında çok önemli bir rol oynamaktadır. Veteriner hekimlerin zoonotik hastalıklarla mücadelede ki önemi göz önünde bulundurulduğunda, bu alandaki çalışmaların desteklenmesi ve güçlendirilmesi Türkiye’de hem hayvan hem de insan sağlığı açısından uzun vadeli yararlar sağlayacaktır” diye ifade etti.
“Gıda adaletsizlik, insanların fiziksel, ekonomik ve sosyal koşulları nedeniyle yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşamamasıyla ortaya çıkar”
Prof. Dr. Bülent Gülçubuk , "Gıda güvencesi dünya nüfusunun neredeyse yarısı için riskli bir noktadadır. Gıda güvencesi ülkelerin coğrafi, ekonomik, sosyal ve politik faktörlerine göre farklı şiddette ve etkide ortaya çıkmaktadır. Gıda güvencesizliği kronik açlık, beslenme yetersizliği, dengesiz ve sağlıksız beslenme, erişim ve tüketim adaletsizliği biçimlerde ortaya çıkmaktadır. Bu tüm dünya için de Türkiye için de geçerlidir. Zaten böyle olmasaydı dünyada 1 milyar insan aç, 2,5 milyar insan da dengesiz beslenme ile karşı karşıya olmazdı. Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeline bakarak bir ölçüde göreceli olarak gıda güvencesi varmış gibi düşünülse de bu güvencenin dağılımı eşitsizdir, adaletsizdir. Gıda adaletsizliği, dünya genelinde bireylerin ve toplulukların gıdaya erişimindeki eşitsizlikleri ifade eder. Bu adaletsizlik, insanların fiziksel, ekonomik ve sosyal koşulları nedeniyle yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşamamasıyla ortaya çıkar” şeklinde konuştu.
Gülçubuk, "Ekonomik eşitsizlik, gelir dağılımındaki dengesizlikler, küresel göç hareketleri, gıdada hileli üretim, tarım politikalarındaki belirsizlikler ve tutarsızlıklar, iklim değişikliği, yetersiz altyapı, gıda etiğindeki bozulmalar gıda güvencesinin önündeki en büyük engellerdir. Bu durum hem Türkiye’nin hem de uluslararası toplumun ve devletlerin ortak çabalarını gerektiren büyük bir sorundur. Gıda güvencesizliği ve gıda adaletsizliği, dünya genelinde milyarlarca insanın gıdaya erişimini kısıtlayan çok boyutlu bir sorundur. Bunlarla mücadele etmek, sadece açlığı ve yetersiz beslenmeyi azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda daha adil, daha paylaşımcı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek açısından da önemlidir. Bunun için sürdürülebilir tarım uygulamalarından-iklim değişikliğiyle mücadeleye, gelir dağılımından-gıda erişim adaletine kadar geniş kapsamlı kalıcı adımlar atılmalıdır. Tarımsal üretim ve dağıtım sistemlerinde eşitlik ve adalet sağlanmalı, yoksul ve orta ekonomik sınıflar için satın alma gücü güçlendirilmeli, aile çiftçiliği desteklemeli, çiftçinin etkin ve üretken örgütlenmesine destek verilmeli, gıda israfı azaltılmalı, gıdada hileli üretime son verilmeli ve yerel üretim teşvik edilmelidir. Bunlar yapılabilirse gıda güvencesi de sağlanabilecektir” dedi.
Kaynak: BÜLTEN
Cem Garipoğlu soruşturmasında takipsizlik kararı verildi
İzmir'de polislere silahlı saldırı: 2'si ağır 3 polis yaralı
Hatay’da düğünde havaya ateş açan şahıslara operasyon: Adeta cephanelik çıktı
Aladağlar’da kayıp Belaruslu dağcı kız kardeşler 4 gün sonra Kayseri’de bulundu
Adana'da müteahhite saldırı: 4 şüpheli yakalandı
SON HABERLER
12 bin polis adayı için ön başvuru süreci başladı
32. Dönem POMEM giriş sınavı aday belirleme ön başvuru duyurusu, Polis Akademisi Başkanlığının internet sitesinden yapıldı.
Yenidoğan Çetesi davası: Aldığım paraların utanç duygusuyla ilgisi var
İstanbul'da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladıkları ve ihmaller sonucu ölümlerine yol açtıkları iddia edilen Yenidoğan Çetesi'nin üyelerinin yargılandığı dava sürüyor. Sanıklardan biri, aldığı paraların utanç duygusuyla ilişkili olduğunu itiraf etti.
İndirim tabelaya yansıdı! 20 kasım akaryakıt fiyatları güncellendi: Benzin fiyatı düşerken, motorin ve LPG’de değişiklik yok
Brent petrol fiyatlarındaki düşüş, akaryakıt fiyatlarına yansıdı. Benzin fiyatına 62 kuruşluk indirim yapılırken, motorin ve LPG fiyatları sabit kaldı. İşte 20 Kasım 2024 güncel akaryakıt fiyatları…