TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

İLKHABER-Gazetesi - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Dr. Tatar: Afetlere karşı hazırlıkta henüz yeterli adımlar atılmadı Haber

Dr. Tatar: Afetlere karşı hazırlıkta henüz yeterli adımlar atılmadı

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, 12 Kasım 1999 Düzce Depremi’nin yıl dönümü nedeniyle açıklama yaptı. Tatar, 7,2 büyüklüğündeki bu depremin 850 vatandaşın hayatını kaybetmesine, binlerce insanın yaralanmasına ve büyük bir yıkıma neden olduğunu belirterek, "Bu büyük felaket yalnızca Düzce’yi değil, tüm Türkiye’yi derinden sarstı ve ülkemizin deprem gerçeğini bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne serdi" dedi. “Toplumun can ve mal güvenliğini sağlamak ve afet zararlarını azaltmak konusunda gereken yapısal dönüşüm henüz oluşturulamadı” JMO Adana Şube Başkanı Dr. Tatar, aradan geçen 25 yıllık süre zarfında afet farkındalığını artırmaya yönelik bazı adımlar atılmış olsa da toplumun afetler karşısında yeterince hazırlıklı olamadığını belirterek şunları söyledi: "Toplumun can ve mal güvenliğini sağlamak ve afet zararlarını azaltmak konusunda gereken yapısal dönüşüm henüz oluşturulamadı. Doğa olaylarını engellemek mümkün değil; ancak can ve mal kaybını azaltmak, doğru planlama ve önlemlerle büyük ölçüde mümkün” diye ifade etti. Dr. Tatar, “Tek bir ilin veya kurumun çabası yeterli değil, afetlere karşı hazırlıklı bir toplum inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğu” dedi. “Deprem değil, ihmal, tedbirsizlik ve denetimsizlik can alır” Dr. Tatar, "Deprem değil, ihmal, tedbirsizlik ve denetimsizlik can alır" diyerek sözlerini tamamladı. Jeoloji Mühendisleri Odası olarak güvenli ve sürdürülebilir kentlerin inşasında tüm vatandaşları ve kurumları daha fazla sorumluluk almaya davet ettiklerini belirten Dr. Tatar, gelecek nesillerin güven içinde yaşayabileceği bir ülke için hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı.

Adana’da gıda güvenliği için uzmanlar çözüm önerilerini tartıştı Haber

Adana’da gıda güvenliği için uzmanlar çözüm önerilerini tartıştı

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne bağlı Gıda, Kimya, Ziraat Mühendisleri Odaları ile Adana Veteriner Hekimler Odası, "Gıda Güvenliğinin Geldiği Durum, Nedenleri ve Çözüm Önerileri" temalı bir panel düzenledi. Seyhan Belediyesi toplantı salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekilleri Ayhan Barut ve Orhan Sümer ile oda başkanları katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Kimya Mühendisi Gökhan Aygün, insanların en temel haklarından birinin yeterli ve dengeli beslenme olduğunu vurguladı ve bu konunun toplumların refahı, sürdürülebilir kalkınması ve geleceği açısından büyük bir önem taşıdığını belirtti. “Zoonotik hastalıklar, maalesef Türkiye’de gıda güvenliği açısından halen ciddi bir risk oluşturuyor” Prof. Dr. Murat Fındık, "Veteriner hekimlerin gıda güvenliğine katkıları, hayvansal üretim zincirinin tüm aşamalarında kendini gösterir. Hayvan sağlığının korunması, zoonotik hastalıkların önlenmesi, ilaç kalıntılarının kontrolü ve hayvansal gıdaların hijyenik koşullarda üretilmesi, veteriner hekimlerin sorumluluk alanlarına girmektedir. Veteriner hekimlerin düzenli denetimleri ve hastalık kontrolü ile gıda güvenliğinin sağlanmasına önemli katkılar sağladığı pek çok bilimsel çalışmayla gösterilmiştir. Bu nedenle veteriner hekimlerin görev ve yetkilerinin artırılması ve desteklenmesi, Türkiye’de hem hayvan hem de insan sağlığının korunması açısından kritik öneme sahiptir. Zoonotik hastalıklar, maalesef Türkiye’de gıda güvenliği açısından halen ciddi bir risk oluşturmaya devam etmektedir. Bruselloz, şarbon, kuduz, tüberküloz ve kist hidatik gibi hastalıklar insan sağlığını tehdit etmektedir.  Biz veteriner hekimlerin aldığı denetim, aşılama ve karantina önlemleri bu hastalıkların kontrol altına alınmasında çok önemli bir rol oynamaktadır. Veteriner hekimlerin zoonotik hastalıklarla mücadelede ki önemi göz önünde bulundurulduğunda, bu alandaki çalışmaların desteklenmesi ve güçlendirilmesi Türkiye’de hem hayvan hem de insan sağlığı açısından uzun vadeli yararlar sağlayacaktır” diye ifade etti. “Gıda adaletsizlik, insanların fiziksel, ekonomik ve sosyal koşulları nedeniyle yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşamamasıyla ortaya çıkar” Prof. Dr. Bülent Gülçubuk , "Gıda güvencesi dünya nüfusunun neredeyse yarısı için riskli bir noktadadır. Gıda güvencesi ülkelerin coğrafi, ekonomik, sosyal ve politik faktörlerine göre farklı şiddette ve etkide ortaya çıkmaktadır. Gıda güvencesizliği kronik açlık, beslenme yetersizliği, dengesiz ve sağlıksız beslenme, erişim ve tüketim adaletsizliği biçimlerde ortaya çıkmaktadır. Bu tüm dünya için de Türkiye için de geçerlidir. Zaten böyle olmasaydı dünyada 1 milyar insan aç, 2,5 milyar insan da dengesiz beslenme ile karşı karşıya olmazdı. Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeline bakarak bir ölçüde göreceli olarak gıda güvencesi varmış gibi düşünülse de bu güvencenin dağılımı eşitsizdir, adaletsizdir. Gıda adaletsizliği, dünya genelinde bireylerin ve toplulukların gıdaya erişimindeki eşitsizlikleri ifade eder. Bu adaletsizlik, insanların fiziksel, ekonomik ve sosyal koşulları nedeniyle yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşamamasıyla ortaya çıkar” şeklinde konuştu. Gülçubuk, "Ekonomik eşitsizlik, gelir dağılımındaki dengesizlikler, küresel göç hareketleri, gıdada hileli üretim, tarım politikalarındaki belirsizlikler ve tutarsızlıklar, iklim değişikliği, yetersiz altyapı, gıda etiğindeki bozulmalar gıda güvencesinin önündeki en büyük engellerdir. Bu durum hem Türkiye’nin hem de uluslararası toplumun ve devletlerin ortak çabalarını gerektiren büyük bir sorundur. Gıda güvencesizliği ve gıda adaletsizliği, dünya genelinde milyarlarca insanın gıdaya erişimini kısıtlayan çok boyutlu bir sorundur. Bunlarla mücadele etmek, sadece açlığı ve yetersiz beslenmeyi azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda daha adil, daha paylaşımcı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek açısından da önemlidir. Bunun için sürdürülebilir tarım uygulamalarından-iklim değişikliğiyle mücadeleye, gelir dağılımından-gıda erişim adaletine kadar geniş kapsamlı kalıcı adımlar atılmalıdır. Tarımsal üretim ve dağıtım sistemlerinde eşitlik ve adalet sağlanmalı, yoksul ve orta ekonomik sınıflar için satın alma gücü güçlendirilmeli, aile çiftçiliği desteklemeli, çiftçinin etkin ve üretken örgütlenmesine destek verilmeli, gıda israfı azaltılmalı, gıdada hileli üretime son verilmeli ve yerel üretim teşvik edilmelidir. Bunlar yapılabilirse gıda güvencesi de sağlanabilecektir” dedi.

Yüreğir Belediyesi ve TMMOB  ortak protokol imzaladı Haber

Yüreğir Belediyesi ve TMMOB ortak protokol imzaladı

Yüreğir Belediyesi ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı 8 oda ile ‘Sağlıklı kentleşme, nitelikli yapılaşma, kültürel, tarihi ve doğal çevre değerlerinin korunarak geliştirilmesi’ amaçlanarak mesleki ve teknik işbirliği protokolü imzalandı. İmza töreni Yüreğir Belediyesi Meclis Salonunda yapıldı. Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, “En fazla çarpık yapılaşmanın olduğu bir kent, çok fazla çıkmaz sokağın olduğu bir kent ama biz yaşanabilir kent elde etmek için bütün odalarımızla bugün bir protokol yapacağız. Bütün projelerimiz odalarımızın kontrolünden geçtikten sonra ruhsata bağlayacağız. Şimdiden Yüreğir ilçemize hayırlı olsun” dedi. Demirçalı, “Bugün yapacağımız protokol ile ilçemizde bundan sonra öldürmeyen binaları yapacağız” Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, “Bugün yapacağımız protokol ile ilçemizde bundan sonra öldürmeyen binaları yapmak için, daha düzenli kent elde edebilmek için, çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırmak için, insanların en azından herhangi bir kuşku duymadan yaşayacakları binaları inşa etmek için bütün oda başkanlarım ile bir aradayız. İlçemizin içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz. En fazla çarpık yapılaşmanın olduğu bir kent, çok fazla çıkmaz sokağın olduğu bir kent ama biz yaşanabilir kent elde etmek için bütün odalarımızla bugün bir protokol yapacağız. Bütün projelerimiz odalarımızın kontrolünden geçtikten sonra ruhsata bağlayacağız. Şimdiden Yüreğir ilçemize hayırlı olsun” diye ifade etti. Çak, “Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği olarak bütün bileşenler olarak Yüreğir Belediyesi’nin yanında olacağız” Adana İnşaat Odası Şube Başkanı Hıdır Çak ‘Sağlıklı kentleşme, nitelikli yapılaşma, kültürel, tarihi ve doğal çevre değerlerinin korunarak geliştirilmesi’ protokolü hakkında şunları söyledi: “Öncelikle böyle protokolün imzalanmasına ön ayak oldu. Bu üstlendikleri önemli görevi yerine getirirken özellikle bugüne kadar Yüreğir İlçesindeki hakikaten kötü yapı stokunun düzeltilmesi ve yenilerinin yapılırkende hem yapım süreçlerinde hem denetim süreçlerinin yerinde incelenmesi ve yönetmeliklere uygun, mevzuata uygun sürece uygun sürecin işlemesi adına böyle bir sorumluluğu bizimle paylaştığı için ayrıca teşekkür ediyorum. Sıkıntılı bir ilçeden bahsediyoruz. Adana’nın en sorunlu ilçelerinden bir tanesinden bahsediyoruz. Ama bu sorunların düzeltilmesi adına gerek yapı üretimi gerek yapı denetimi gerekse de kentsel dönüşüm sürecinde Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği olarak bütün bileşenler olarak Yüreğir Belediyesi’nin yanında olacağız. Sorumluluk almak adına bu süreçlerin daha iyiye gitmesi açısından elimizden gelen her şeyi yapacağımızı da buran sizler aracılığı ile söylemek istiyorum.”

TMMOB Adana İKK Sekreteri Ahmet Uncu’dan çarpıcı iddia; “Adana’da kamu binalarının  hasar durumları bilinmiyor” Haber

TMMOB Adana İKK Sekreteri Ahmet Uncu’dan çarpıcı iddia; “Adana’da kamu binalarının hasar durumları bilinmiyor”

Bayram BULUT ADANA (İLKHABER) - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İKK Sekreteri Ahmet Uncu, deprem sonrası kentte bulunan kamu kurumlarına ait binaların hasar durumları ile ilgili kamuoyuna bilgilendirilme yapılmadığını, insanların bu nedenle tedirginlik yaşadıklarını söyledi. HALA BİNALARINA GİREMEYENLER VAR 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerden 11 il etkilendi. Bu illerin arasında Adana’da yer aldı. Depremde yıkılan onlarca binada 411 kişi hayatını kaybetti. Depremin ardından hala binalarına giremeyen vatandaşlar bulunurken, insanların her gün kullandıkları kamu kurumlarına ait binalarının durumları hakkında ise aylar geçmesine rağmen kamuoyuna bir açıklanma yapılmadı. Tüm kamuoyu gibi sivil toplum kuruluşu temsilcileri binaların akibetlerini merak ederken, hasarlı binaların insan hayatına mal olmadan onarılmasını isteniyor. UNCU: SAYILARI ARTABİLİR TMMOB Adana İKK Sekreteri Ahmet Uncu, depremde yıkılan bina sayısının 13,  ağır hasarlı bina sayısının 2 bin 944, orta hasarlı bina sayısının 4 bin 752, az hasarlı bina sayısının ise 41 bin 54 olduğunu söyledi. Ancak bu rakamların kesin rakamlar olmadığını belirten Uncu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekiplerinin giremedikleri binalar bulunduğu için rakamların değişiklik gösterebileceğini anlatan Uncu, “Deprem sonrası çoğu kişi korktuklarından dolayı evlerini terk etti ve başka yerlerde yaşamaya başladı. Özellikle düşük katlı binalar olan, tek katlı 2 katlı binalarda kimseyi bulamadıkları için bu binalara şuanda tekrar bakılmaya başlandı” dedi. KAMU BİNALARININ DURUMU Kamu binalarının hasar durumları konusunda net bir bilgilerinin olmadığını dile getiren Uncu, “Kamu binalarıyla ilgili net bilgiler alamıyoruz. Ancak kamu binaları Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından incelendi. Bunlar ilgili birimlere gönderildi. Örneğin Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okulların durumları Milli Eğitim’e, hastanelerin durumları İl Sağlık Müdürlüklerine bildirildi. Fakat bununla ilgili kamuoyuna bir açıklama yapılmadı. Aslında özellikle okulların son durumunun ne olduğu mutlaka kamuoyuyla paylaşılması gerekli. Çünkü çocuklarımız okullara gidiyorlar. Bir Felaket yaşanmaması için kamuoyuna açıklama yapılmalı” diye konuştu. NETLİK KAZANMADI Depremden ağır hasar alan Balcalı Hastanesi’nin durumunun da bir türlü netlik kazanılmadığını aktaran Uncu, “Balcalı Hastanesi ile ilgili son durumu Adana Tabipler Odası takip ediyor. Adana Tabip Odası buranın güçlendirilerek hizmete açılmasını, yahut da binanın yıkılıp ona göre bir yol çizilmesini istiyor. Ancak aylardır kamuoyuna bir bilgi verilmiyor. Kamuoyu sadece dedikodulardan  bilgi ediniyor. Buda daha tehlikeli bir durum haline geliyor. Kişilerin stres içerisinde yaşamalarına neden oluyor. Bu nedenle ilgili bakanlıklar ve ilgili kurumlar insanları aydınlatıcı açıklamalar yapmalılar” ifadelerini kullandı. CAN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR Ağır hasarlı binaların can güvenliğini tehdit eder hale geldiğinin altını çizen Uncu, bu binalara eşyaları çıkartmak için hala girip çıkanların olduğundan bahsetti. İslahiye’de ağır hasarlı binanın yıkılması durumundan örnek veren Uncu, “Bu binaların içerisinde ağır hasarlı binalar büyük bir risk teşkil ediyor. Özellikle İslahiye’de bir ağır hasarlı bina kendiliğinden çöktü. Bunun Adana’da olmayacak diye bir durum söylemek mümkün değil. Bunların biran önce yıkılması gerekiyor. İnsanların can güvenliği bunun yapılması lazım. Gerekli güvenlik önlemleri alınarak ağır hasarlı binalar bir an evvel yıkılmalı. İnsanlar içindeki malzemeleri sökmek için bu binaların içerisine giriyorlar. Bu kişiler içerisindeyken binaların yıkılması can kayıplarına sebebiyet verebilir” şeklinde konuştu. KURTARILABİLİNECEK BİNALAR VAR Orta hasarlı ve az hasarlı binaların arasında kurtarılabilinecek binaların olduğunu kaydeden Uncu sözlerini şöyle sürdürdü; “Adana’da orta hasarlı bina sayısı 4 bin 752, az hasarlı bina sayısı 41 bin 54 bina var. Bu binaların içerisinde kurtarılabilecek durumda olan binalarda var. Güçlendirme yapıldığı zaman içerisinde yaşanılabilir bir hale gelebilecekler. Fakat bunu uzman kişiler tarafından yapılması gerekli. Eline bir keser alan, bir çekiç alan, bir mala alan kişilerle karşılaşıyoruz. Binanın önce incelenmesi gerekiyor. Beton sınıfının bulunması, donatının cinsinin aralıklarının bulunarak zemin gerilmesi ile ne kadar  yük taşıdığı bulunarak, bina yeniden yapılıyor gibi bina tahkik edilmeli ve  projelendirilip yerinde uygulama yapılmalı. Adana’daki binaların yaklaşık yüzde 60’ı iskansız binalar. Dolayısıyla iskansız binalarda az hasar olsa bile vatandaş binasını güçlendirmek için bir proje hazırlatığın da mimariler de zamanla değişiklik olduğu için iskan alamayacağını düşünerek proje hazırlattırmıyor. Bu söylediğim binalar 30 yıllık 40 yıllık binalar. Bu kişiler bir tedirginlik içerisinde  binalarında oturuyorlar. Bunun bir an evvel çözülmesi ve az hasarlı binalar orta hasarlı binalarda olmak  üzere. Bakanlık henüz orta hasarlı binaların ne yapılacağını açıklamadı. Yıkıcaklar mı? Yoksa güçlendirilmesine mi izin verilecek. Bakanlığın biran önce bunları açıklaması gerekiyor. Az hasarlı binalarda yetkin mühendisler tarafından incelenerek güçlendirilip oturulabilir hale getirilmesi gerekir.” ARAÇ ALIRKEN GÖSTERİLEN HASSASİYET EV ALIRKEN DE GÖSTERİLMELİ Ev alırken, araç alındığı gibi özen gösterilmediğini söyleyen Uncu, “Ev alırken vatandaşlarımızın hiç mi kabahati yok. Örneğin 300 -500 bin lira gibi bir rakama araç aldıklarında bunu önce ekspertize katıyorlar. Kaportacıya gösteriyor. Arkadaşlarına soruyor. Günlerce inceliyor ve aracı satın alıyor. Aynı vatandaş 4 milyona, 5 milyona bir ev satın alıyor kimseye bir şey sormuyor. Eşini, nişanlısını yanına alarak aldığı eve götürerek cephesi böyle kapısı böyle, mutfağı şöyle diyerek tabiri caizse kendisine bir mezar satın alıyor. Vatandaşlar ev satın alırken aynı araba alır gibi sorup soruşturmalı. Mühendislik hizmeti almış mı? Müteahhitin daha önce yaptığı yerler var mı? Çünkü müteahhitlik herkesin yaptığı bir iş.  Bir bakıyorum mühendis ve mimar haricinde herkes müteahhit olmuş. Bakkalda müteahhitlik yapabiliyor, doktor , avukat da müteahhitlik yapabiliyor. Diyeceksiniz ki onlarda mühendis çalıştırıyor. El bette bir patronun yanında çalışan mühendis ne kadar etkili olabilir. Onu da göz önünde bulundurmak lazım. Müteahhitlik yapabilir buna bir şey demiyoruz ama ev alacak vatandaşlar ev aldığı müteahhidi yahutta yapan kimse sorgulamalı ve nedir ne değildir diye almalarını tavsiye ediyorum” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.