Güney: Yılmaz Güney filmleri adaletsizlikle, baskıyla ve zulümle mücadelenin bir manifestosu niteliğindedir
Güney: Yılmaz Güney filmleri adaletsizlikle, baskıyla ve zulümle mücadelenin bir manifestosu niteliğindedir
Esenyurt’ta Yılmaz Güney’in ölümünün 40. Yılında anma programı düzenlendi. Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney, ünlü sinemacının filmlerinin adaletsizlik, baskı ve zulümle mücadelenin bir manifestosu olduğunu ifade etti.
Haber Giriş Tarihi: 16.09.2024 09:53
Haber Güncellenme Tarihi: 16.09.2024 09:54
Kaynak:
BÜLTEN
Türkiye sinemasının önemli isimlerinden Yılmaz Güney, ölümünün 40’ıncı yılında, Esenyurt’taki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde Güney Kültür Sanat Edebiyat dergisi tarafından düzenlenen programla anıldı. Güney’in eşi Fatoş Güney, “Yoksulların umudu, susturulmaya çalışılanların haykırışı oldu. Filmleri adaletsizlikle, baskıyla ve zulümle mücadelenin bir manifestosu niteliğindedir. Bizler de onun eserlerinden, mücadele ruhundan ve direnişinden ilham alarak onun açtığı yolda yürümeye devam ediyoruz” dedi.
“Savaşa karşı barışı savunmak için daha kararlı olmalıyız”
Programın açılış konuşmasını yapan Güney dergisi sorumlu yazı işleri müdürü Tuncay Özkaradeniz, “Savaşa karşı barışı savunmak için daha kararlı olmalıyız. Şu lanetli ortamda kültür, sanat, edebiyat cephesinde Güney’i güçlü bir mevzi hâline getirmekten başka çaremiz yoktur. Bizim kavgamız, ezilen ve baskı altında tutulan halkların kendi kaderlerini kendilerinin belirledikleri düzenin kurulması kavgasıdır. Sözlerimi Yılmaz Güney’in sözleriyle noktalamak istiyorum; ‘Dost ve düşman herkes bilsin ki, kazanacağız. Mutlaka kazanacağız. Bir köle olarak yaşamaktansa özgürlük savaşçısı olarak ölmek daha iyidir’.”
“Yaşasaydı ya hapishanede ya da sürgünde olacaktı”
Fatoş Güney, “İçimizde güzel günlere olan inanç ve umut tükenmez. Umut hiçbir zaman tükenmez, sürer. Yaşasaydı ya hapishanede ya da sürgünde olacaktı. Bugün burada Yılmaz Güney’i anarken onun mirasını yaşatmak, yeni nesillere aktarmak sorumluluğunu taşıyoruz hepimiz. Yoksulların umudu, susturulmaya çalışılanların haykırışı oldu. Filmleri adaletsizlikle, baskıyla ve zulümle mücadelenin bir manifestosu niteliğindedir. Bizler de onun eserlerinden, mücadele ruhundan ve direnişinden ilham alarak onun açtığı yolda yürümeye devam ediyoruz. Yılmaz’ın hatıraları önünde aşkla ve minnetle eğiliyor ve onu saygıyla, özlemle bir kez daha anıyorum” şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Güney: Yılmaz Güney filmleri adaletsizlikle, baskıyla ve zulümle mücadelenin bir manifestosu niteliğindedir
Esenyurt’ta Yılmaz Güney’in ölümünün 40. Yılında anma programı düzenlendi. Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney, ünlü sinemacının filmlerinin adaletsizlik, baskı ve zulümle mücadelenin bir manifestosu olduğunu ifade etti.
Türkiye sinemasının önemli isimlerinden Yılmaz Güney, ölümünün 40’ıncı yılında, Esenyurt’taki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde Güney Kültür Sanat Edebiyat dergisi tarafından düzenlenen programla anıldı. Güney’in eşi Fatoş Güney, “Yoksulların umudu, susturulmaya çalışılanların haykırışı oldu. Filmleri adaletsizlikle, baskıyla ve zulümle mücadelenin bir manifestosu niteliğindedir. Bizler de onun eserlerinden, mücadele ruhundan ve direnişinden ilham alarak onun açtığı yolda yürümeye devam ediyoruz” dedi.
“Savaşa karşı barışı savunmak için daha kararlı olmalıyız”
Programın açılış konuşmasını yapan Güney dergisi sorumlu yazı işleri müdürü Tuncay Özkaradeniz, “Savaşa karşı barışı savunmak için daha kararlı olmalıyız. Şu lanetli ortamda kültür, sanat, edebiyat cephesinde Güney’i güçlü bir mevzi hâline getirmekten başka çaremiz yoktur. Bizim kavgamız, ezilen ve baskı altında tutulan halkların kendi kaderlerini kendilerinin belirledikleri düzenin kurulması kavgasıdır. Sözlerimi Yılmaz Güney’in sözleriyle noktalamak istiyorum; ‘Dost ve düşman herkes bilsin ki, kazanacağız. Mutlaka kazanacağız. Bir köle olarak yaşamaktansa özgürlük savaşçısı olarak ölmek daha iyidir’.”
“Yaşasaydı ya hapishanede ya da sürgünde olacaktı”
Fatoş Güney, “İçimizde güzel günlere olan inanç ve umut tükenmez. Umut hiçbir zaman tükenmez, sürer. Yaşasaydı ya hapishanede ya da sürgünde olacaktı. Bugün burada Yılmaz Güney’i anarken onun mirasını yaşatmak, yeni nesillere aktarmak sorumluluğunu taşıyoruz hepimiz. Yoksulların umudu, susturulmaya çalışılanların haykırışı oldu. Filmleri adaletsizlikle, baskıyla ve zulümle mücadelenin bir manifestosu niteliğindedir. Bizler de onun eserlerinden, mücadele ruhundan ve direnişinden ilham alarak onun açtığı yolda yürümeye devam ediyoruz. Yılmaz’ın hatıraları önünde aşkla ve minnetle eğiliyor ve onu saygıyla, özlemle bir kez daha anıyorum” şeklinde konuştu.
Kaynak: BÜLTEN
Özgür Özel’den Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması: "Aday değilim, olmayacağım"
Usulsüz çakar kullananlara ağır ceza: 96 bin TL para cezası ve araç men edilecek
Adana’da firari hükümlüler jandarma operasyonuyla yakalandı
Adana’da ‘Engelsiz İletişim’ semineriyle toplumda farkındalık yaratıyor
Antalya'da bıçaklı şahıs cemaat tarafından taşla kovalandı
SON HABERLER
SASA Polyester Tesisleri'nde buhar panik yarattı
Adana'daki SASA Polyester Fabrikası'nın PTA tesisinde buhar denemesi sırasında bir borunun kapağı açıldı. Panik anları kameralara yansırken, olayda can kaybı ya da yaralanma yaşanmadı.
Tunceli ve Ovacık Belediye Başkanları görevden alındı
İçişleri Bakanlığı, Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün, "PKK/KCK terör örgütüne üye olmak" suçundan aldıkları hapis cezası ve devam eden soruşturmalar nedeniyle görevden uzaklaştırıldığını duyurdu.
Tutar Yapı Sitesi davasında duruşma 7 şubat 2025’e ertelendi
Adana’da 6 Şubat 2023 depreminde yıkılan Tutar Yapı Sitesi C Blok’un davasında sanıklar, 21 ay sonra ilk kez yargılandı. Tutukluluk halleri devam eden sanıkların duruşması, 7 Şubat 2025’e ertelendi.