TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#edebiyat

İLKHABER-Gazetesi - edebiyat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, edebiyat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Güney: Yılmaz Güney filmleri adaletsizlikle, baskıyla ve zulümle mücadelenin bir manifestosu niteliğindedir Haber

Güney: Yılmaz Güney filmleri adaletsizlikle, baskıyla ve zulümle mücadelenin bir manifestosu niteliğindedir

Türkiye sinemasının önemli isimlerinden Yılmaz Güney, ölümünün 40’ıncı yılında, Esenyurt’taki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde Güney Kültür Sanat Edebiyat dergisi tarafından düzenlenen programla anıldı. Güney’in eşi Fatoş Güney, “Yoksulların umudu, susturulmaya çalışılanların haykırışı oldu. Filmleri adaletsizlikle, baskıyla ve zulümle mücadelenin bir manifestosu niteliğindedir. Bizler de onun eserlerinden, mücadele ruhundan ve direnişinden ilham alarak onun açtığı yolda yürümeye devam ediyoruz” dedi. “Savaşa karşı barışı savunmak için daha kararlı olmalıyız” Programın açılış konuşmasını yapan Güney dergisi sorumlu yazı işleri müdürü Tuncay Özkaradeniz, “Savaşa karşı barışı savunmak için daha kararlı olmalıyız. Şu lanetli ortamda kültür, sanat, edebiyat cephesinde Güney’i güçlü bir mevzi hâline getirmekten başka çaremiz yoktur. Bizim kavgamız, ezilen ve baskı altında tutulan halkların kendi kaderlerini kendilerinin belirledikleri düzenin kurulması kavgasıdır. Sözlerimi Yılmaz Güney’in sözleriyle noktalamak istiyorum; ‘Dost ve düşman herkes bilsin ki, kazanacağız. Mutlaka kazanacağız. Bir köle olarak yaşamaktansa özgürlük savaşçısı olarak ölmek daha iyidir’.” “Yaşasaydı ya hapishanede ya da sürgünde olacaktı” Fatoş  Güney, “İçimizde güzel günlere olan inanç ve umut tükenmez. Umut hiçbir zaman tükenmez, sürer. Yaşasaydı ya hapishanede ya da sürgünde olacaktı. Bugün burada Yılmaz Güney’i anarken onun mirasını yaşatmak, yeni nesillere aktarmak sorumluluğunu taşıyoruz hepimiz. Yoksulların umudu, susturulmaya çalışılanların haykırışı oldu. Filmleri adaletsizlikle, baskıyla ve zulümle mücadelenin bir manifestosu niteliğindedir. Bizler de onun eserlerinden, mücadele ruhundan ve direnişinden ilham alarak onun açtığı yolda yürümeye devam ediyoruz. Yılmaz’ın hatıraları önünde aşkla ve minnetle eğiliyor ve onu saygıyla, özlemle bir kez daha anıyorum” şeklinde konuştu.

Türk edebiyatının büyük ustası Ferit Edgü kimdir? Haber

Türk edebiyatının büyük ustası Ferit Edgü kimdir?

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önemli yazarlarından ve edebiyat öğretmenlerinden Ferit Edgü, 88 yaşında vefat etti. Edgü'nün ölüm haberini, yazar ve edebiyatçı Metin Celal sosyal medya hesabından paylaştı. Celal, paylaşımında "Çağdaş Türk Edebiyatının büyük ustalarından Ferit Edgü'nün vefat ettiğini üzüntüyle duyuruyorum" dedi. Ferit Edgü Kimdir? Ferit Edgü, 24 Şubat 1936 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Genç yaşta sanata olan ilgisiyle dikkat çeken Edgü, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde başladığı eğitimini Paris'te sürdürdü. Ancak sanattan edebiyata geçiş yaptı ve bu alanda derin izler bıraktı. 1976 yılında kurucusu olduğu Ada Yayınları, çağdaş Türk ve dünya edebiyatının önemli yazar ve şairlerinin eserlerini yayınladı. Yayıncılık kariyeri boyunca birçok yazar ve şairin eserlerine ev sahipliği yaptı ve edebiyat dünyasında önemli bir rol oynadı. Ferit Edgü’nün edebiyat kariyeri, şiir, öykü, roman, oyun, deneme, biyografi, eleştiri ve aforizma gibi birçok türde eserler üretmesini içerir. Edgü'nün önemli eserleri arasında "Bir Gemide", "Ders Notları", "Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı" ve "Hakkari'de Bir Mevsim" gibi yapıtlar yer almaktadır. Ödüller: 1979 Sait Faik Armağanı: "Bir Gemide" adlı eseri ile 1979 Türk Dil Kurumu Ödülü: "Ders Notları" eseri ile 1988 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü: "Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı" eseri ile Edgü'nün "Hakkari'de Bir Mevsim" adlı romanı, Erden Kıral tarafından sinemaya uyarlanarak büyük bir başarı yakaladı. 1983 yılında Berlin Film Festivali'nde Gümüş Ayı dahil dört ödül kazanan film, Onat Kutlar tarafından senaryolaştırılmıştı. Ayrıca, Edgü'nün eserleri Japonca ve Çince gibi birçok dile çevrilmiştir. Sanat Dünyasına Katkıları Ferit Edgü, Türk edebiyatında önemli bir figür olarak kabul edilmekteydi. Sanat dünyasında çeşitli alanlarda verdiği eserler ve katkılar, hem eleştirmenler hem de okurlar tarafından takdir edilmiştir. Edebiyat dünyasının önemli isimlerinden biri olarak anılan Edgü, Türk edebiyatının gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.

Yaşar Kemal'in eğitim gördüğü tarihi okul binasının çatısı çöktü Haber

Yaşar Kemal'in eğitim gördüğü tarihi okul binasının çatısı çöktü

Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından olan ve 28 Şubat 2015 tarihinde organ yetmezliğinden yaşamını kaybeden Yaşar Kemal'in bir dönem eğitim gördüğü Kadirli’deki tarihi okul binasının çatısı çöktü. Adanalı Tarihçi Cezmi Yurtsever, Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde tarihi açıdan önemli yere sahip olan ve halk arasında “Kendirli’nin Konağı” olarak bilinen Merkez Ortaokulu bahçesindeki binanın son durumun, içler acısı olduğunu söyledi. Osmanlı’nın son döneminde Kadirli'de Cizvit Misyonerler Mektebi olarak hizmet veren binanın, Kurtuluş Savaşı'nda kısa süre Kuvayı Milliye ve Osman Tufan’ın karargâhı olarak kullanıldığını ifade eden Yurtsever, "Cumhuriyet’in ilk yıllarında Cumhuriyet İlkokulu olarak hizmet veren, 1930’lu yıllarda Yaşar Kemal’in de bir süre eğitim gördüğü bu tarihi binanın çatısının çöktü. Kadirli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından imzalanan protokolle Eğitim Müzesi olmak kaydıyla kullanım hakları Kadirli Belediyesi’ne devredilen bu yapının, daha fazla hasara uğramadan restorasyonunun yapılması gerekiyor." dedi. Cezmi Yurtsever, Kadirli Belediye Başkanı Mert Olcar’ın, bu duruma acil müdahale etmesini ve amacına uygun şekilde Eğitim Müzesi olması için çaba çalışmalara başlanmasını talep ederek, "Bu yapının müze olarak kullanımının sağlanması, Kadirli’nin tarihi, turistik ve kültürel zenginliğine katkı sağlayacaktır." diye konuşu.

Ölüm yıldönümünde anılan Cahit Zarifoğlu kimdir? Cahit Zarifoğlu şiirleri ve sözleri Haber

Ölüm yıldönümünde anılan Cahit Zarifoğlu kimdir? Cahit Zarifoğlu şiirleri ve sözleri

Türk edebiyatının önemli isimlerinden ve Yedi Güzel Adam'dan biri olan Cahit Zarifoğlu, 37. ölüm yıldönümünde anılıyor. Zarifoğlu, özgün tarzı ve derin düşünceleriyle tanınan bir şair ve yazardır.Cahit Zarifoğlu'nun şiirleri ve düşünceleri, Türk edebiyatının önemli birer mirası olarak kabul edilir. İşte Cahit Zarifoğlunun hayatı... Cahit Zarifoğlu kimdir? 7 Haziran 1987'de pankreas kanseri nedeniyle İstanbul'da hayatını kaybeden Cahit Zarifoğlu, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir. Abdurrahman Cahit Zarifoğlu olarak tanınan şair, şiir, hikaye, roman, tiyatro, deneme ve masal gibi farklı türlerde eserler vermiştir. Zarifoğlu'nun hayatına dair detaylar incelendiğinde, okuma yazmayı henüz okula gitmeden öğrendiği bilinmektedir. İlkokulu Siverek’te tamamladıktan sonra Ankara'da eğitimine devam etmiş ve ortaokul ile liseyi Maraş'ta tamamlamıştır. Üniversite eğitimi için İstanbul'a giden Zarifoğlu, burada Alman Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olmuştur. Üniversite yıllarında Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç gibi önemli isimlerle tanışmış ve edebi yöneliminde etkilenmiştir. Hayatı boyunca çeşitli işlerde çalışan Zarifoğlu, dil kursu için Almanya'ya gitmiş ve otostopla Avrupa'nın çeşitli şehirlerini dolaşmıştır. Ayrıca Türk Hava Kurumu'nun uçuş kurslarına katılarak uçmaya ilgi duymuş ve Millî Model Uçak B Sertifikası almıştır. Cahit Zarifoğlu İslamcı mı? İslami edebiyatın önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen Cahit Zarifoğlu, eserlerinde İslami geleneğe ait imgeleri sıkça kullanmıştır. İkinci Yeni'nin temsilcilerinden biri olmasının yanı sıra, İslami düşünceyi şiirlerinde işlemesiyle de bilinir. Cahit Zarifoğlu nasıl öldü? 7 Haziran 1987 tarihinde pankreas kanseri hastalığından İstanbul'da öldü. Kabri Üsküdar Beylerbeyi'ndeki Küplüce Mezarlığı'nda ve kayınpederi olan Kasım Arvasi ile yan yanadır. Her sene 7 Haziran'da sevenleri tarafından mezarı başında anılır. Cahit Zarifoğlu hangi akımın temsilcisi? İkinci Yeni şiiri, ne herhangi bir derginin etrafında toplanarak ne de bir bildiri yayımlayarak ortaya çıkar. Bu sebeple İkinci Yeni'nin öncü temsilcileri olduğu gibi sonraki dönemlerde de İkinci Yeni anlayışı çerçevesinde şiir yazan genç takipçileri olmuştur. Bunlardan birisi de Cahit Zarifoğlu'dur. Cahit Zarifoğlu'nun en sevilen şiirleri ve sözleri Anılar Defterinde Gül Yaprağı: "Anılar defterinde gül yaprağı / Gibi unutuldum kurudum..." Yedi Güzel Adam: "Bu insanlar dev midir / Yatak görmemiş gövde midir..." Soru İşaretlerinden Biri: "Zulümdür dinlenen başlarsa eğilmiş / Gömleğin üzerine kadar çıkmış kalpteki kara leke..." Aylak Göz Erkenden aşındırır aşkını Odaların köşelerine zamansız oturur Duyarsa bir çocuğun Oyundan çağrıldığını Başının her seferinde döndüğü kumarı Gönlünü bir tarzla kurularken kazanır Anlarsa yenilen bir kadının Darda kaldığını Kendi kendine ardaşak kaçağı Arada bir bakınır ne yaptığına Süresiz kapılır tablolara yan gelir Ve oturdu mu bir masaya Yedi Güzel Adam Bu insanlar dev midir Yatak görmemiş gövde midir Bir yara açar boyunlarında Kol kola durup bağırdıklarında -Ya kurbanın olam Dağlar önüme durmuş Ki dağlanam Çekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden Durdular ite çakala karşı yârin kapısında Yedi adam biri bir gün Bir kan gördü Gereğini belledi Yâri alsa koynuna Ayırmaz kanı yanından

Necip Fazıl Kısakürek'in en sevilen ve bilinen şiirleri Haber

Necip Fazıl Kısakürek'in en sevilen ve bilinen şiirleri

Necip Fazıl Kısakürek, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak, şair, romancı, oyun yazarı ve İslamcı ideolog olarak tanınır. 24 yaşında yayımladığı ikinci şiir kitabı "Kaldırımlar" ile tanınmıştır. Eğitim hayatındaki başarıları ve edebiyat dünyasındaki etkisiyle unutulmaz bir Türk şairi olarak adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır. 25 Mayıs 1983'te aramızdan ayrılan Kısakürek'in eserleri ve düşünceleri hala güncelliğini korumaktadır. İşte unutulmaz şair Necip Fazıl Kısakürek'in bazı güzel şiirleri: Beklenen: "Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar." SON BAHAR Aslında yaprak sıkılmıştı ağaçtan. Bahaneydi son bahar. Gelmişti ayrılık vakti. Bir göz yaşı damlası gibi, Damlayıp gidiyordum uzaklara. Son baharda bahanem oldu işte. Sarılmıştım rüzgara gidiyordum buralardan uzaklar. Yine yazı bekler oldum bir ümit. Yeniden senle açarız diye, Belki yeniden doğarız dağlar ardından doğan güneşle diye. Yaz geldi bahar geldi ama sen gelmez oldun beklerim ben yine.Bu yaz öbür yaz belki bir ömür. Beklerim ben seni bir daha bulabilme ümidi ile beklerim ben. Mezarıma geliceğini bilsem hiç düşünmeden ölürüm ben… Dayan Kalbim Seni dağladılar değil mi kalbim, Her yanın, içi su dolu kabarcık. Bulunmaz bu halden anlar bir ilim; Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık. Sensin gökten gelen oklara hedef; Oyası ateşle işlenen gergef. Çekme üç beş günlük dünyaya esef Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık! Anneciğim: "Ak saçlı başını alıp eline, Kara hülyalara dal anneciğim! O titrek kalbini bahtın yeline, Bir ince tüy gibi sal anneciğim!" Aç Kapıyı: "Aç kapıyı haber var, Ötenin ötesinden. Dudaklarda şarkılar, Kurtuluş bestesinden." Anneme Mektup: "Ben bu gurbet ile düştüm düşeli, Her gün biraz daha süzülmekteyim. Her gece, içinde mermer döşeli, Bir soğuk yatakta büzülmekteyim." Ağlayan Çocuklar: "Kafesli evlerde ağlar çocuklar, Odalarda akşam olurken henüz. O zaman gözümün önünde parlar, Buruşuk buruşuk, ağlayan bir yüz." Veda: "Elimde, sükutun nabzını dinle, Dinle de gönlümü alıver gitsin! Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle, Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!" Akrostiş: "İhtilal acentası... Solun tam da ortası. Moskof ’un oltası.. Eli, zulüm muştası. Tek ümidi, cuntası İnkılap, avantası... Nemrut, onun atası... Ölüm yolu, rotası.. Namlı servet çantası.. Ünlü küfür softası.." Utansın: "Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen! Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!" Necip Fazıl Kısakürek'in bu güzel şiirlerinin yanı sıra diğer eserleri de Türk edebiyatının önemli bir parçasını oluşturur.

Ölümünün 41. yılında anılan Necip Fazıl Kısakürek kimdir? Eserleri ve hayatı Haber

Ölümünün 41. yılında anılan Necip Fazıl Kısakürek kimdir? Eserleri ve hayatı

Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Necip Fazıl Kısakürek, 1905 yılında İstanbul'da doğdu. Hem şair, hem de yazar olan Kısakürek, Türk edebiyatına önemli eserler kazandırmıştır. Eserlerinde milli ve manevi değerlere önem veren, İslami düşünceyi modernist bir bakış açısıyla yorumlayan bir yazardır. Necip Fazıl, gençlik yıllarında Fecr-i Ati dergisi etrafında toplanan genç edebiyatçılar arasında yer aldı. Eserlerinde milli ve manevi değerleri işlediği gibi, toplumsal meselelere de değinmiştir. Özellikle "Çile" adlı eseri, yazarın düşünsel derinliğini ve duyarlılığını yansıtır. Aynı zamanda "Kendi Gök Kubbemiz" adlı eseri de Türk milliyetçiliğine dair önemli görüşleri içerir. Necip Fazık Kısakürek’in eserleri Şiirleri “Örümcek Ağı”, “Kaldırımlar”, “Ben ve Ötesi”, “Sonsuzluk Kervanı”, “Çile” isimli kitaplar şeklinde yayımlanan Kısakürek “Tohum”, “Bir Adam Yaratmak”, “Künye”, “Yunus Emre”, “Kanlı Sarık”, “Para”, “Mukaddes Emanet”, “Sabır Taşı”, “Reis Bey”, “Nam-ı Diğer Parmaksız Salih”, “Ahşap Konak” gibi tiyatro eserleri kaleme almıştır. Şiir ve tiyatro oyunları yanı sıra hikâye ve romanlar da yazan Kısakürek’in öyküleri “Bir Kaç Hikâye”, “Bir Kaç Tahlil” adı altında basılmıştır. Necip Fazıl Kısakürek ideolojisi ve fikirleri Gazeteci ve şair Necip Fazıl Kısakürek'in hayatı, Türk edebiyatının önemli bir dönemine damga vuran olaylarla doludur. 1960 darbesinden sonra yaşadığı zorlu süreçler, fikirleri ve edebi eserleriyle Türkiye'nin kültürel ve entelektüel hayatında önemli bir yer edinmiştir. Necip Fazıl, darbe sonrası siyasi nedenlerle defalarca tutuklanmış ve cezaevine konmuştur. Ancak hapsedildiği süreçlerde bile edebi üretimine ara vermemiş, eserlerini kaleme almaya devam etmiştir. Özellikle "Büyük Doğu" dergisi yoluyla fikirlerini geniş kitlelere ulaştırmış ve Türk toplumunda derin izler bırakmıştır. Edebiyat dünyasında şiirleri, tiyatro eserleri ve denemeleriyle tanınan Necip Fazıl, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir. Onun eserleri, hem Türkiye'deki entelektüel tartışmalara yön vermiş hem de genç kuşaklara ilham kaynağı olmuştur. Necip Fazıl'ın eserlerini ve fikirlerini anlamak, Türkiye'nin modernleşme sürecindeki zorlukları ve değişen siyasi dinamikleri anlamak için önemlidir. O, edebi mirasıyla Türk kültürüne ve düşünce hayatına derin bir etki bırakmış, bugün hala okurlar tarafından ilgiyle okunan bir yazar olarak yaşamaktadır. Necip Fazıl Kısakürek nasıl öldü? Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir. Ölüm nedeni olarak kalp yetmezliği gösterilmektedir. Ölümü, Türk edebiyatı için büyük bir kayıp olmuş ve sevenleri tarafından derin bir üzüntüyle karşılanmıştır. Necip Fazıl Ödülleri Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir. Anısını yaşatmak ve fikirlerini gelecek nesillere aktarmak amacıyla ailesi tarafından Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı kurulmuş ve her sene Aralık ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle Necip Fazıl Ödülleri verilmektedir.

66 Yaşında Hayata Veda Eden Mario levi Limdir? Mario Levi Kitapları Haber

66 Yaşında Hayata Veda Eden Mario levi Limdir? Mario Levi Kitapları

Mario Levi'nin vefatını, Buart Sanat Atölyesi sosyal medya hesabından duyurdu. Atölye, açıklamasında, "Canım hocamız, edebiyatımızın duygulu ve güçlü kalemi, eşsiz insan, bir tanemiz Mario Levi'yi kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Edebiyata, bizlere kattıkları için minnettarız. Tüm sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyoruz" ifadelerini kullandı. Mario Levi Kimdir? Levi, 1957 yılında İstanbul'da doğdu. İlk öyküsünü 1975 yılında kaleme aldı. 1984 yılından sonra Hokka dergisi, Şalom, Cumhuriyet Gazetesi, Cumhuriyet Dergi, Stüdyo İmge, Gösteri, Milliyet Sanat, Argos ve Oksijen gibi birçok yayın organında yazılar yazdı. Mario Levi Kitapları: Levi, "İstanbul Bir Masaldı", "En Güzel Aşk Hikayemiz", "Bir Şehre Gidememek", "Lunapark Kapandı" ve "Size Pandispanya Yaptım" gibi çok sayıda kitap kaleme aldı. Eserleri, birçok dile çevrildi ve ödüller kazandı. Mario Levi ve İstanbul Levi, İstanbul'a olan tutkusuyla tanınıyordu. 2016 yılında verdiği bir röportajda, "İstanbul benim için bir ilham kaynağı oldu. Kötüsüyle de ilham kaynağı oldu. İstanbul aslında neresinden bakarsanız bakın yaşanması kolay olmayan, hatta yaşanması zor bir şehir. Tarihin bıraktığı izler yüzünden de öyle, bugün açısından da öyle" demişti. Levi, PEN Yazarlar Derneği'nin de aktif bir üyesiydi. Dernek, Levi'nin vefatı üzerine yaptığı açıklamada, "Edebiyat dünyası bir değerini daha yitirdi. Yazın dünyasında 'İstanbul Aşığı' yazar olarak tanınan, inceliklerle dolu, edebiyatımızın güçlü kalemi değerli Mario Levi'yi kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz" ifadelerini kullandı. Mario Levi'nin ailesi, sevenleri ve okurları, onun eserleriyle yaşamaya devam edecek. Mario Levi Sözleri "İnsan en çok kaybettikleriyle kazanıyordu galiba. Gerçek öğrenmeler, gerçek bedelleri gerektiriyordu."   "İnsan en çok kaybettikleriyle kazanıyordu galiba. Gerçek öğrenmeler, gerçek bedelleri gerektiriyordu."   Cinsel sorunlardan,rezil sarhoşluklardan,yalnızlıklardan ve tüm düzensizliklerden kurtulabilmek için bir kadınla yaşamayı olası bir çözüm olarak görebilen şahane uyumsuzların büyük bir kendi kendini kandırma çabası gösterdiği dünyamızda,kimi ayrıntıların değil anlatılmaya,yaşanmaya bile değer bulunmayacağını çok iyi biliyorum.  ''Kitaplar'' diyebiliyorum, ''kitapların çok özel dünyasından hep bir şeyler beklemiştiniz ne de olsa;kandırmacalardan ve kaçışlardan bir küçük sığınak yaratmıştınız kendinize. Günün birinde,sözcüklerden vebolasılıklardan aldığınız güçle birçok yanılgıyı bir küçük yalanla geçiştirebilir,dahası açıklayabilirdiniz.'' '' Kimi sözler, insanın içinde yavaş yavaş, günün birinde asıl anlamlarını bulmak için yürüyor...''   "Her Yahudi gibi ben de 'ülkesini' doğurmaya, yaşamaya ve bulmaya çalışan bir gezgindim sonuçta. Her Yahudi gibi ben de 'vatansız'dım birilerinin gözünde... Her Yahudi gibi ben de 'sıradan'dım, 'güvenmez ve güvenilmez'dim, 'dilsiz ve yabancı'ydım.." İstanbul Bir Masaldı ·Yaşamayı hayal ettiklerinizi yaşayamamak sizde müthiş bir ölüm duygusu uyandırır.   Yola çıkışların hüznünü yaşamak...Bu dizeyi neden hatırladım şimdi? Hayat verdiği şarkıya yeniden dönme ihtiyacını duyduğumdan mı? Kim bilir...

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.