Türkiye ekonomisinde önemli payı olan pamuk üretiminde onarıcı tarım uygulamalarının ülke genelinde yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla Aydın Söke’de uygulama yürüten WWF-Türkiye, 'Onarıcı Pamuk Politikaları Danışmanı' arıyor. Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, söz konusu uygulamanın yaygınlaşması halinde "beyaz altın" olarak nitelendirilen pamuğun önemli üretim bölgelerinden olan Çukurova'daki çiftçiler için büyük yarar sağlayacağını söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 23.10.2024 09:37
Haber Güncellenme Tarihi: 23.10.2024 10:28
Muhabir:
ALİ GÜRELİ
WWF-Türkiye, Türkiye’nin 25 nehir havzasından ve öncelikli çalışma alanlarından biri olan Büyük Menderes Nehir Havzası’nda yer alan Aydın Söke’de, bölge ekonomisinde payı yüksek olan pamuk üretiminde toprak sağlığının iyileştirilmesi, çevresel ve sosyoekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması ve tarımsal üretimde kirletici girdilerin kullanımının azaltılması amacıyla onarıcı tarım uygulamalarına başladı. Bu amaç kapsamında Söke’de 2020 yılında 79 dekar pamuk arazisinde başlayan onarıcı tarım pilot uygulamaları, 2023 yılı itibariyle 179 dekara ulaştı.
Onarıcı tarım uygulamalarına destek olunması amacıyla tarla ölçeğinde uygulamalara yönelik teknik bilgilerin yer aldığı “Pamuk Üretiminde Su ve Toprak Yönetimi” rehberi ve videoları ile Onarıcı Pamuk Değerlendirme Kartı geliştiren WWF-Türkiye, ayrıca bu konuda maliyet ve etki analizi yaptı.
WWF Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, uygulamadaki nihai amacın, Türkiye ekonomisinde önemli payı olan pamuk üretiminde onarıcı tarım uygulamalarının Söke’den başlayarak Aydın’da ve tüm Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Bu alanda geliştirilecek her türlü teknik ve finansal programların oluşturulmasına katkı verileceğini ifade eden Kula, ”Bu amaca yönelik olarak WWF-Türkiye, konuyla ilgili kamu ve özel sektör kuruluşlarına sunmak üzere Türkiye’de onarıcı pamuk üretimine geçişin değerlendirildiği bir rapor hazırlamayı planlıyor. Değerlendirme raporu ile Türkiye'de pamuk üretiminde onarıcı tarım uygulamalarına geçiş konusunda paydaşlara yol gösterilmesi hedefleniyor” dedi.
Kula, raporda genel hatlarıyla “Onarıcı tarım ilkeleri, faydaları, neden gereksinim var, onarıcı pamuk üretiminde pilot uygulamaların kazanımları, teknik, finansal ve politika düzeyinde gereklilikler, kilit aktörler, potansiyel iş birlikleri, onarıcı pamuk konusunda küresel eğilimler ve talepler, onarıcı pamuk üretimine geçişte engeller, zorluklar ve fırsatlar” gibi konuların değerlendirmeye sunulacağını ifade etti.
WWF-Türkiye’nin rapor hazırlama sürecinde teknik bir uzman ile birlikte çalışacağı bilgisi de veren Kula, bu konuda aranan danışmanın görev tanımı ve sorumluluklarını ise “Literatür çalışması ve analiz, paydaş görüşmeleri ve elde edilen bilgilerin bir değerlendirme raporu olarak tamamlanması” şeklinde sıraladı.
Son başvuru tarihi 31 Ekim 2024 olan 'Onarıcı Pamuk Politikaları Danışmanı' için aranan nitelikler ise şu şekilde:
“Pamuk üretimi, tarımsal üretim, onarıcı tarım pratikleri konusunda bilgi birikimi veya deneyim, paydaş görüşmeleri planlama, uygulama ve analiz konusunda deneyim, etkin raporlama ve koordinasyon becerisi ile vergi mükellefi olmak.”
“Uygulama yaygınlaşırsa Çukurova'daki çiftçiler için büyük yarar sağlar”
Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir de söz konusu uygulamanın yaygınlaşması halinde "beyaz altın" olarak nitelendirilen pamuğun önemli üretim bölgelerinden olan Çukurova'daki çiftçiler için büyük yarar sağlayacağını söyledi.
Onarıcı Pamuk Politikasının tarım sektörü için kritik bir öneme sahip olacağını dile getiren İncefikir, "Sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik ederek toprak verimliliğini artıracak olan ve aynı zamanda çevresel etkileri de azaltacak olan bu uygulama, hem üreticilerin ekonomik sürdürülebilirliğini sağlar hem de iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir rol oynar. Bu sayede, çiftçilerin daha az girdiyle daha fazla verim elde etmesi mümkün olur. Bu durumda doğal kaynakların korunması da sağlanır. Onarıcı Pamuk Politikasının, tarımın geleceği ve ekonomiye katkısı bakımından vazgeçilmez bir strateji olarak öne çıktığını görüyoruz" dedi.
İncefikir, son üç dört yıldır aynı olan pamuk alım fiyatlarının üretiminin sürdürülebilirliği açısından üretim maliyetinin üzerinde olması gerektiğine de dikkati çekerek, üreticiler adına yeterli düzeyde destek ve prim sağlanması talebinde bulundu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
'Onarıcı Pamuk Politikaları Danışmanı' aranıyor
Türkiye ekonomisinde önemli payı olan pamuk üretiminde onarıcı tarım uygulamalarının ülke genelinde yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla Aydın Söke’de uygulama yürüten WWF-Türkiye, 'Onarıcı Pamuk Politikaları Danışmanı' arıyor. Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, söz konusu uygulamanın yaygınlaşması halinde "beyaz altın" olarak nitelendirilen pamuğun önemli üretim bölgelerinden olan Çukurova'daki çiftçiler için büyük yarar sağlayacağını söyledi.
WWF-Türkiye, Türkiye’nin 25 nehir havzasından ve öncelikli çalışma alanlarından biri olan Büyük Menderes Nehir Havzası’nda yer alan Aydın Söke’de, bölge ekonomisinde payı yüksek olan pamuk üretiminde toprak sağlığının iyileştirilmesi, çevresel ve sosyoekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması ve tarımsal üretimde kirletici girdilerin kullanımının azaltılması amacıyla onarıcı tarım uygulamalarına başladı. Bu amaç kapsamında Söke’de 2020 yılında 79 dekar pamuk arazisinde başlayan onarıcı tarım pilot uygulamaları, 2023 yılı itibariyle 179 dekara ulaştı.
Onarıcı tarım uygulamalarına destek olunması amacıyla tarla ölçeğinde uygulamalara yönelik teknik bilgilerin yer aldığı “Pamuk Üretiminde Su ve Toprak Yönetimi” rehberi ve videoları ile Onarıcı Pamuk Değerlendirme Kartı geliştiren WWF-Türkiye, ayrıca bu konuda maliyet ve etki analizi yaptı.
WWF Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, uygulamadaki nihai amacın, Türkiye ekonomisinde önemli payı olan pamuk üretiminde onarıcı tarım uygulamalarının Söke’den başlayarak Aydın’da ve tüm Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Bu alanda geliştirilecek her türlü teknik ve finansal programların oluşturulmasına katkı verileceğini ifade eden Kula, ”Bu amaca yönelik olarak WWF-Türkiye, konuyla ilgili kamu ve özel sektör kuruluşlarına sunmak üzere Türkiye’de onarıcı pamuk üretimine geçişin değerlendirildiği bir rapor hazırlamayı planlıyor. Değerlendirme raporu ile Türkiye'de pamuk üretiminde onarıcı tarım uygulamalarına geçiş konusunda paydaşlara yol gösterilmesi hedefleniyor” dedi.
Kula, raporda genel hatlarıyla “Onarıcı tarım ilkeleri, faydaları, neden gereksinim var, onarıcı pamuk üretiminde pilot uygulamaların kazanımları, teknik, finansal ve politika düzeyinde gereklilikler, kilit aktörler, potansiyel iş birlikleri, onarıcı pamuk konusunda küresel eğilimler ve talepler, onarıcı pamuk üretimine geçişte engeller, zorluklar ve fırsatlar” gibi konuların değerlendirmeye sunulacağını ifade etti.
WWF-Türkiye’nin rapor hazırlama sürecinde teknik bir uzman ile birlikte çalışacağı bilgisi de veren Kula, bu konuda aranan danışmanın görev tanımı ve sorumluluklarını ise “Literatür çalışması ve analiz, paydaş görüşmeleri ve elde edilen bilgilerin bir değerlendirme raporu olarak tamamlanması” şeklinde sıraladı.
Son başvuru tarihi 31 Ekim 2024 olan 'Onarıcı Pamuk Politikaları Danışmanı' için aranan nitelikler ise şu şekilde:
“Pamuk üretimi, tarımsal üretim, onarıcı tarım pratikleri konusunda bilgi birikimi veya deneyim, paydaş görüşmeleri planlama, uygulama ve analiz konusunda deneyim, etkin raporlama ve koordinasyon becerisi ile vergi mükellefi olmak.”
“Uygulama yaygınlaşırsa Çukurova'daki çiftçiler için büyük yarar sağlar”
Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir de söz konusu uygulamanın yaygınlaşması halinde "beyaz altın" olarak nitelendirilen pamuğun önemli üretim bölgelerinden olan Çukurova'daki çiftçiler için büyük yarar sağlayacağını söyledi.
Onarıcı Pamuk Politikasının tarım sektörü için kritik bir öneme sahip olacağını dile getiren İncefikir, "Sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik ederek toprak verimliliğini artıracak olan ve aynı zamanda çevresel etkileri de azaltacak olan bu uygulama, hem üreticilerin ekonomik sürdürülebilirliğini sağlar hem de iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir rol oynar. Bu sayede, çiftçilerin daha az girdiyle daha fazla verim elde etmesi mümkün olur. Bu durumda doğal kaynakların korunması da sağlanır. Onarıcı Pamuk Politikasının, tarımın geleceği ve ekonomiye katkısı bakımından vazgeçilmez bir strateji olarak öne çıktığını görüyoruz" dedi.
İncefikir, son üç dört yıldır aynı olan pamuk alım fiyatlarının üretiminin sürdürülebilirliği açısından üretim maliyetinin üzerinde olması gerektiğine de dikkati çekerek, üreticiler adına yeterli düzeyde destek ve prim sağlanması talebinde bulundu.
Kaynak: ALİ GÜRELİ
Melisa Sabancı Tapan kimdir? Kerem Bürsin ile sevgili mi?
2024 pastırma sıcakları ne zaman başlayacak?
'Onarıcı Pamuk Politikaları Danışmanı' aranıyor
FETÖ Elebaşı Fetullah Gülen'in cenaze namazını Suat Yıldırım kıldıracak
Uzm. Dr. Polatöz: Yenidoğan Çetesi olayı, sağlık sisteminin çürümesinin belgesidir
Ramazan’ın Lezzeti: Yöresel Kıymalısı ile Sofralar Şenleniyor!
Umut Hakkı nedir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Devlet Bahçeli’ye destek: Tarihi fırsat kişisel hesaplara kurban edilmemeli
TÜİK Eylül son verileri açıkladı... 30 milyonu aşkın araç trafikte
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sağlıkta çete operasyonuna sert tepki
SON HABERLER
Ece Seçkin Kıbrıs'ta ne dedi? Neden ateş püskürdü?
Geçtiğimiz akşam Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde sahne alan Ece Seçkin, Türk ve Rum kesiminden gelen kalabalık bir izleyici kitlesine unutulmaz anlar yaşattı. Konser öncesi basın mensuplarıyla bir araya gelen Seçkin, ülke gündeminde önemli bir yer tutan yenidoğan cinayetleri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunarak ateş püskürdü.
FETÖ propagandası yapan 15 şüpheli gözaltına alındı
Fetullah Gülen'in ölümünün ardından sosyal medya üzerinden örgüt propagandası yaptığı iddia edilen 15 kişi, İstanbul merkezli operasyonda yakalandı. Aralarında Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz’ün de bulunduğu şüpheliler, çeşitli illerde gözaltına alındı.
Van Depremi'nin 13. yıldönümü: Van yeni bir depreme hazır mı?
Bugün, 23 Ekim 2024, Van’da 2011 yılında meydana gelen ve büyük yıkıma yol açan 7,2 büyüklüğündeki depremin 13. yıldönümü. Merkez üssü Erciş olan bu deprem, bölgedeki yaşamı derinden etkiledi ve 604 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. O gün, binlerce insanın yaşamı değişti, pek çok aile evsiz kaldı. Peki Van yeni bir depreme hazır mı? Olası depremde binalar ne durumda?