TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#pamuk

İLKHABER-Gazetesi - pamuk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, pamuk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

'Onarıcı Pamuk Politikaları Danışmanı' aranıyor Haber

'Onarıcı Pamuk Politikaları Danışmanı' aranıyor

WWF-Türkiye, Türkiye’nin 25 nehir havzasından ve öncelikli çalışma alanlarından biri olan Büyük Menderes Nehir Havzası’nda yer alan Aydın Söke’de, bölge ekonomisinde payı yüksek olan pamuk üretiminde toprak sağlığının iyileştirilmesi, çevresel ve sosyoekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması ve tarımsal üretimde kirletici girdilerin kullanımının azaltılması amacıyla onarıcı tarım uygulamalarına başladı.  Bu amaç kapsamında Söke’de 2020 yılında 79 dekar pamuk arazisinde başlayan onarıcı tarım pilot uygulamaları, 2023 yılı itibariyle 179 dekara ulaştı. Onarıcı tarım uygulamalarına destek olunması amacıyla tarla ölçeğinde uygulamalara yönelik teknik bilgilerin yer aldığı “Pamuk Üretiminde Su ve Toprak Yönetimi” rehberi ve videoları ile Onarıcı Pamuk Değerlendirme Kartı geliştiren WWF-Türkiye, ayrıca bu konuda maliyet ve etki analizi yaptı. WWF Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, uygulamadaki nihai amacın, Türkiye ekonomisinde önemli payı olan pamuk üretiminde onarıcı tarım uygulamalarının Söke’den başlayarak Aydın’da ve tüm Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamak olduğunu söyledi. Bu alanda geliştirilecek her türlü teknik ve finansal programların oluşturulmasına katkı verileceğini ifade eden Kula, ”Bu amaca yönelik olarak WWF-Türkiye, konuyla ilgili kamu ve özel sektör kuruluşlarına sunmak üzere Türkiye’de onarıcı pamuk üretimine geçişin değerlendirildiği bir rapor hazırlamayı planlıyor. Değerlendirme raporu ile Türkiye'de pamuk üretiminde onarıcı tarım uygulamalarına geçiş konusunda paydaşlara yol gösterilmesi hedefleniyor” dedi. Kula, raporda genel hatlarıyla “Onarıcı tarım ilkeleri, faydaları,  neden gereksinim var, onarıcı pamuk üretiminde pilot uygulamaların kazanımları, teknik, finansal ve politika düzeyinde gereklilikler, kilit aktörler, potansiyel iş birlikleri, onarıcı pamuk konusunda küresel eğilimler ve talepler, onarıcı pamuk üretimine geçişte engeller, zorluklar ve fırsatlar” gibi konuların değerlendirmeye sunulacağını ifade etti. WWF-Türkiye’nin rapor hazırlama sürecinde teknik bir uzman ile birlikte çalışacağı bilgisi de veren Kula, bu konuda aranan danışmanın görev tanımı ve sorumluluklarını ise  “Literatür çalışması ve analiz, paydaş görüşmeleri ve elde edilen bilgilerin bir değerlendirme raporu olarak tamamlanması” şeklinde sıraladı. Son başvuru tarihi 31 Ekim 2024 olan 'Onarıcı Pamuk Politikaları Danışmanı' için aranan nitelikler ise şu şekilde: “Pamuk üretimi, tarımsal üretim, onarıcı tarım pratikleri konusunda bilgi birikimi veya deneyim, paydaş görüşmeleri planlama, uygulama ve analiz konusunda deneyim, etkin raporlama ve koordinasyon becerisi ile vergi mükellefi olmak.” “Uygulama yaygınlaşırsa Çukurova'daki çiftçiler için büyük yarar sağlar” Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir de söz konusu uygulamanın yaygınlaşması halinde "beyaz altın" olarak nitelendirilen pamuğun önemli üretim bölgelerinden olan Çukurova'daki çiftçiler için büyük yarar sağlayacağını söyledi. Onarıcı Pamuk Politikasının tarım sektörü için kritik bir öneme sahip olacağını dile getiren İncefikir, "Sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik ederek toprak verimliliğini artıracak olan ve aynı zamanda çevresel etkileri de azaltacak olan bu uygulama, hem üreticilerin ekonomik sürdürülebilirliğini sağlar hem de iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir rol oynar. Bu sayede, çiftçilerin daha az girdiyle daha fazla verim elde etmesi mümkün olur. Bu durumda doğal kaynakların korunması da sağlanır. Onarıcı Pamuk Politikasının, tarımın geleceği ve ekonomiye katkısı bakımından vazgeçilmez bir strateji olarak öne çıktığını görüyoruz" dedi. İncefikir, son üç dört yıldır aynı olan pamuk alım fiyatlarının üretiminin sürdürülebilirliği açısından üretim maliyetinin üzerinde olması gerektiğine de dikkati çekerek, üreticiler adına yeterli düzeyde destek ve prim sağlanması talebinde bulundu.

Ege'den Şanlıurfa'ya Türkiye'nin coğrafi işaretli pamuk zenginliği Haber

Ege'den Şanlıurfa'ya Türkiye'nin coğrafi işaretli pamuk zenginliği

Türkiye, zengin tarım potansiyeli ve farklı iklim koşullarıyla, dünya pamuk üretiminde önemli yere sahip ülkeler arasında yer alıyor. Tekstil sektörünün en temel ham maddelerinden biri olmasının yanı sıra birçok yerel ekonominin de can damarı olan pamuk, yağ ve yem sanayilerinde önemli rol oynuyor. 2022-2023 sezonunda 573 bin hektar alanda 2.75 milyon ton kütlü pamuk elde edilen Türkiye, bu stratejik ürünün üretiminde üst sıralarda bulunurken, özellikle Ege ve Akdeniz bölgeleri, uygun iklim ve toprak yapısıyla pamuk tarımı için ideal koşullar taşıyor. Ülkemizdeki coğrafi işaretli pamuklar ise hem kaliteleri hem de yerel kültürleri temsil etmeleri açısından büyük bir önem taşıyor. Coğrafi işaretli pamukların öneminin, sadece ekonomik değil aynı zamanda kültürel mirasın korunması açısından önemli olduğu belirtiliyor. Ege Pamuğu, Söke Pamuğu, Çukurova Pamuğu ve Şanlıurfa Pamuğu coğrafi işaretli pamuklar arasında yer alıyor. Coğrafi işaretli ürünlerin önemine ilişkin ilkhaber-gazetesi.com'a değerlendirmelerde bulunan Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, coğrafi işaretle tescillenen pamuğun, bölgesel kimliği ve üretim geleneklerini yansıtarak yerel çiftçilerin emeğini ve tarihini geleceğe taşıdığını söyledi. Son yıllarda, sürdürülebilir tarım uygulamaları ve organik üretim yöntemlerine olan ilginin artmasının, coğrafi işaretli pamukların değerini daha da yükselttiğini vurgulayan İncefikir, "Tarım politikaları ve destekler, bu tür ürünlerin yaygınlaşmasına ve çiftçilerin daha fazla gelir elde etmesine yardımcı oluyor. Sonuç olarak, Türkiye’de coğrafi işaretli pamuklar, hem ekonomik hem de kültürel açıdan büyük bir önem taşıyor. Yerel üretimin desteklenmesi ve bu değerli ürünlerin tanıtılması, hem çiftçilerin hem de tüketicilere yarar sağlıyor. Gelecek nesillere aktarılacak bu miras, Türkiye’nin tarım tarihinin vazgeçilmez bir parçası olarak kalacaktır." diye konuştu. Bu yıl Adana'da yaklaşık 147 bin dönüm alanda pamuk ekildiğini ve 70 bin tona yakın rekolte beklendiğini açıklayan İncefikir, “Ancak pamuk alım fiyatları üç dört sene öncenin rakamlarında. Fiyatlar, pamuk üretiminin sürdürülebilirliği açısından üretim maliyetinin üzerinde olmalı, yeterli düzeyde destek ve prim sağlanmalı. Aksi halde ekim alanları daha fazla azalacak ve bu da ithal pamuğun önünü açar” ifadelerini kullandı.

Barut: Pamukta ithalat sevdası yerli üreticiyi mağdur ediyor Haber

Barut: Pamukta ithalat sevdası yerli üreticiyi mağdur ediyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, pamukta 32 milyar dolarlık ithalata tepki gösterirken, yerli üretim ve üreticiye destek verilmesini talep etti. Bu sene pamuğu 27-28 liralık maliyetle üreten çiftçinin ürününü 20-21 liradan satmak zorunda bırakıldığına dikkat çeken Barut, "Elleri nasırlı çiftçimiz alınteriyle ürettiğinden büyük zarar ediyor, iktidar ise seyrediyor. Pamukta yangını söndürün, destekleme primini en az 5 lira olarak güncelleyin" dedi. “Pamuk, en önemli ihracat sektörlerinden olan tekstil ve konfeksiyon sanayisinin de hammaddesidir” Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda CHP Grubu adına kürsüye elinde pamukla çıkan Ayhan Barut şu ifadeleri kullandı: "Pamuk umuttur, berekettir, iştir, aştır, pamuk beyaz altındır. Pamuk, en önemli ihracat sektörlerinden olan tekstil ve konfeksiyon sanayisinin de hammaddesidir. Böylesine önemli bir ürünü üreten çiftçilerimiz maalesef son yıllarda, özellikle de bu yıl çok sıkıntılıdır. Şu anda hasadı tamamlanmak üzere olan pamuk üreticileri ve pamuk büyük sorunlarla karşı karşıyadır." " Pamuk üreticisi her kilogram pamuktan 7-8 lira civarında zarar ediyor " Bölgelere göre değişmekle birlikte üreticilerin 1 kilogram pamuk için 27-28 lira maliyetinin bulunduğunu anlatan Ayhan Barut, konuşmasına şunları söyledi: "Üreticilerimiz ortalama 27-28 liraya mal ediyor, satması gereken fiyat ise minimum 35 lira ancak şu anda tüccarlar pamuğu 21 lira civarından alıyor, kooperatifler de 23-24 liradan alıyor. Yani pamuk üreticisi her kilogram pamuktan 7-8 lira civarında zarar ediyor. Aslında çiftçinin 21-22 liraya pamuğu satmasına itirazı yok. Eğer pamuğu 17-18 liraya üretici mal ediyorsa 21-22 liraya satsın ama pamuğu 27 liraya mal edip 21 liraya satmak akılla izah edilecek bir durum değil. İşte bu nedenledir ki aradaki farkın prim olarak ödenmesi gerekiyor ancak kiloda 1,6 lira olan prim maalesef kurtarmıyor, en az 5 lira ödenmesi lazım. İşte, girdilerin 5-6 kat arttığı bir dönemde maalesef üretici zararda." " 1990’lı yıllarda Türkiye'de 750-760 bin hektarken günümüze geldiğimiz şu yıllarda 350-400 bin hektar civarındadır " Barut,  "Çiftçiler ürettiğinden zarar edince, bunun neticesinde, pamuk ekim alanları her geçen gün eksilmektedir. 1990'lı yıllarda pamuk ekim alanı tüm Türkiye'de 750-760 bin hektarken günümüze geldiğimiz şu yıllarda 350-400 bin hektar civarındadır. Neden pamuk ekiminden kaçılmıştır? Üretici kazanamıyor. Bunun karşılığında ise ne yapıyoruz? Pamukta ithalata yöneliyoruz. Her yıl 1 milyon tonun üzerinde, 2 milyar dolar civarında para ödeyerek maalesef pamukta ithalat yapıyoruz. AKP iktidarında 18 milyon ton pamuk için 32 milyar dolar para harcanarak maalesef ithalat yapılmıştır. İşte bu 32 milyar dolar para eğer bizim kendi üreticimizin cebinde kalmış olsaydı, hem pamuktaki açığı kapatmış olurduk hem de üreticilerimiz refah içinde tarımını sürdürürdü. Ancak işbaşındaki AKP iktidarı maalesef ithalat sevdalısı. Hem 'yerliyiz' hem 'milliyiz' deyip de yerli ve milli üreticileri desteklemeyip yurtdışı üreticilerini destekleyen bir iktidar var. Bu nedenle, pamuk üreticisinin derdine derman olmak için, en az 35 lira civarında ürününü elinden çıkarması gerekiyor. Aksi takdirde, zaten azalmaya yüz tutmuş, neredeyse yok olmuş bu pamuğu bundan sonra eski Türk filmlerinde ancak görebiliriz. Pamuk üreticilerinin derdine derman olun” şeklinde konuştu.

Adana’da çiftçinin pamuk umudu yine suya düştü Haber

Adana’da çiftçinin pamuk umudu yine suya düştü

Adana'da pamuk hasadı devam ederken, çiftçiler beklentilerini karşılayamıyor. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, pamuk fiyatlarının düşüklüğünden şikayetçi olarak, "İplik fabrikaları pamuğu yurt dışından alıyor, bu yüzden yerli pamuk para etmiyor" dedi. Hasat ve pamuk üretimi "Beyaz altın" olarak bilinen pamuk, Adana’da hâlâ önemli bir tarım ürünü olma özelliğini koruyor. Lifinden tekstil sektörüne, çekirdeğinden yağ ve yem sanayisine kadar birçok alanda kullanılan pamuk, Adana’nın önemli üretim kaynaklarından biri. Türkiye’de pamuk üretiminde 5. sırada yer alan Adana'da, bu yıl yaklaşık 147 bin dönüm alanda pamuk ekimi yapıldı. Dönüm başına 350-400 kilogram verim beklenirken, toplamda yaklaşık 70 bin ton rekolte öngörülüyor. Fiyatlar üreticiyi tatmin etmiyor Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, İhlas Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, verimin iyi olmasına rağmen fiyatların çiftçiyi zor durumda bıraktığını belirtti. Doğan, "İlk hasatta dönüm başına 350-400 kilogram verim aldık, şu an ise 500-600 kilogram verim bekliyoruz. Ancak fiyatlar çok düşük. Serbest piyasada kilogram başına 21 lira olan pamuk, Çukobirlik tarafından 25 lira, Antbirlik ise 28 lira olarak açıklandı" dedi. Pamuk üretiminde düşüş devam ediyor Pamuk ekim alanlarının son yıllarda ciddi bir şekilde azaldığını ifade eden Doğan, "2018 yılında 455 bin dönüm alanda pamuk ekmiştik. Ancak ekim alanı her geçen yıl düştü. İplik fabrikalarının yurt dışından pamuk alması ve gümrük vergilerinin artırılamaması bu duruma neden oluyor" dedi. Doğan, pamuk fiyatlarının çiftçinin maliyetlerini karşılayabilmesi için en az 30 lira olması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Adana çiftçisi pamuk alım fiyatının 30 TL olmasını istiyor Haber

Adana çiftçisi pamuk alım fiyatının 30 TL olmasını istiyor

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, ilkhaber-gazetesi.com'a yaptığı açıklamada, hasadına başlanan pamuğun bu yıl Adana'da yaklaşık 147 bin dönüm alanda ekildiğini, ovada dönümde ortalama 500 kilogram, toplamında ise yaklaşık 70 bin ton rekolte beklendiğini söyledi. Ekim alanları sürekli daralan pamuğun stratejik bir ürün olduğunu ifade eden Doğan, "Pamuk, işlenmesi açısından çırçır sanayisi, lifi ile tekstil sanayisi, çekirdeği ile yağ ve yem sanayisi, linteri ile de kağıt sanayisinin ham maddesi durumunda. Petrole alternatif olarak pamuğun çekirdeğinden elde edilen yağ ise giderek artan miktarda biodizel üretiminde de ham madde olarak kullanılıyor" dedi. Türk sinemasında filmlere konun olan ve 'beyaz altın' olarak nitelendirilen pamuğun üretiminde yöre çiftçilerinin eski günleri aradığını dile getiren Doğan, "Üretimde 5. sırada olan Adana'da bu ürünün hasadı başladı ancak, üreticiler her zaman olduğu gibi emeğinin karşılığını alamayacak. Diğer ürünlerde olduğu gibi yine hüsran yaşayacak. Çukobirlik Tarım Satış Kooperatifler Birliğince açıklanan 2024 yılı alım fiyatını 24 TL, Antbirlik tarafından da 28 TL açıklanan alım fiyatı, beklentilerin çok altında. Adana çiftçisi, pamuk alım fiyatının 30 TL olmasını istiyor" diye konuştu. Türkiye'de yetişen pamuğun ülke ihtiyacını karşılayamadığını vurgulayan Doğan, şunları kaydetti: "Ülkemizin pamuk ihtiyacının sadece 3'te 1'i üretiliyor. Üretim azalıyor. Örneğin geçen yıl Adana'da 182 bin dönüm alanda pamuk ekimi varken bu yıl 147 bin dönüme düştü. Üreticilerimizin pamuk ekimi konusunda desteklenmesi ve bu konuna yeni düzenlemelerin olası gerekir."

Tayakısı: Pamuk, tekstil ve konfeksiyon sektörünün temel hammaddesi olarak büyük öneme sahip Haber

Tayakısı: Pamuk, tekstil ve konfeksiyon sektörünün temel hammaddesi olarak büyük öneme sahip

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, pamuğun, Türkiye’nin dünya genelinde rekabetçi olduğu tekstil ve konfeksiyon sektörünün temel hammaddesi olduğunu açıkladı. Ahencan Tayakısı, Türkiye'de pamuk ekim alanlarının daralması ve üretim maliyetlerindeki artışın pamuk üretimini olumsuz etkilediğini belirtti ve sürdürülebilir pamuk tarımı için kütlü pamuk fiyatının 40 TL olması gerektiğini ifade etti. Pamuğun, yaygın ve zorunlu kullanım alanları ile insanlık için büyük ekonomik öneme sahip, üreticisi olan ülkeler için katma değer ve istihdam yaratan bir ürün olduğuna dikkat çeken Tayakısı, Dünyada üretilen liflerin yaklaşık %35’ini sağladığını ve bu anlamda tekstil endüstrisinde kullanılan en önemli bitkilerden biri olduğunu kaydetti. “2020/21 sezonundaki son 40 yılın en düşük değeri olan 359 bin seviyesinde” Ahencan Tayakısı, “Türkiye’de pamuk bilançosundaki olumsuzluklar nedeniyle gerileme eğilimine giren pamuk ekim alanları 2020/21 sezonundaki son kırk yılın en düşük değeri olan 359 bin seviyesinden sonra bilançodaki iyileşmeyle 2021/22 sezonunda 432 bin ha’a yükselmiş, ayni sezonda bilançonun daha da iyileşmesi sonucunda daha da artarak 2022/23 sezonunda 573 bin ha’a çıkmıştır” diye ifade etti. “Pamuk tarımı için kütlü pamuk fiyatının 40 TL olması gerekmektedir” Maliyetlerden dolayı çiftçilerin tarlasına ürün ekemeyecek hale geldiğine ifade eden Tayakısı şunları söyledi: “Ülke ekonomisinde yaşanan yüksek enflasyon etkisiyle üretim maliyetlerinin olağanüstü ölçülerde artmasına karşılık ürün fiyatlarındaki artışın maliyetlere oranla sınırlı kalması pamuk üretim bilançosunun daralmasına yol açmıştır. Gerekli destekleme yapılmadığı için 2023/24 sezonunda mevcut üretim değerleri korunamamış ve ekim alanları oranında daralarak 477 bin ha’a, ürün rekoltesi ise tarla verimindeki ’lık kaybın da etkisiyle %25 azalarak 777 bin tona düşmüştür. Türkiye pamuk tüketiminin küresel salgın sonrasında artan, ancak daha sonra gerileyen taleple birlikte 2023/24 sezonunda sadece 34 bin ton gibi cüzi bir artışla 1 milyon 734 bin tona çıktığı tahmin edilmektedir. Sürdürülebilir ve dışa bağımlı olmayan bir pamuk tarımı için kütlü pamuk fiyatının 40 TL olması gerekmektedir.”

Barut: Haber

Barut: "Çiftçinin yüzünü güldürün"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Karataş Ovası'nda hasat yapılan pamuk tarlasında üreticilerle bir araya gelerek, çiftçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Pamuk üretim maliyetinin 27-28 lira olmasına rağmen serbest piyasa fiyatlarının 19-20 lira seviyelerinde kalmasına tepki gösteren Barut, "Üreticilerimizin binbir emekle ürettiği ürünler, maliyetin altında satılırsa çiftçi biter, tarım yok olur. Pamuk alım fiyatı 30 liranın üstünde, 35 lira bandında olmalı" dedi. Barut, pamuk prim desteğinin düşürülmesinin ve tarımsal desteklerdeki yanlış politikaların gözden geçirilmesini istedi. Üreticiler Endişeli ve Tedirgin Ayhan Barut, hasat dönemlerinin çiftçiler için sevinçli günler olması gerektiğini ancak mevcut durumda büyük bir endişe ve huzursuzluk yaşandığını ifade etti. Barut, "Bu yıl pamuk üretimi açısından çok olumsuzluk var. Üretim maliyetleri arttı, kuraklık yaşandı ve pamuk fiyatları henüz açıklanmadı. Üreticilerimiz ürünlerini kaça ve kime satacağını bilmiyor" dedi. "En Büyük İhanettir" Barut, pamuk alım fiyatlarının maliyetleri karşılamadığını belirterek, "27 liraya mal edilen pamuğun 20 liraya satılması üreticiye yapılmış en büyük kötülüktür. Bu şartlar altında üretim sürdürülemez" dedi. Üreticilerin birçoğunun pamuk ekiminden vazgeçmeyi düşündüğünü de vurguladı. Destek Talepleri Yükseliyor Pamuk üreticisi Celal Songur, tarım politikalarının yanlışlığından şikayet ederek, "Bu yıl pamuk ektik ama pişmanız. Üretim maliyeti 27-28 lira bandında, fiyat ise 20-21 lira bandında. Gidişat kötüye gidiyor, bu şartlar altında seneye ekmeyeceğiz" dedi. Ziraat Mühendisi Selçuk Emlik ise, "Çiftçilerin hiçbir ürünü para etmedi, pamukta maliyet 27-28 lirayken fiyatlar 19-20 lira. Çiftçi zararda, destek bekliyoruz" şeklinde konuştu. Pamuk üreticileri ve tarım sektörü temsilcileri, hükümetten destek taleplerini yinelerken, iktidarın acil olarak harekete geçmesi gerektiğini belirtiyor.

Adana’da ‘Beyaz Altın’ hasadı başladı Haber

Adana’da ‘Beyaz Altın’ hasadı başladı

Bir zamanlar pamuk ağalarıyla ünlü Adana'da ‘Beyaz altın’ pamuğun hasadı başladı. Sıcak hava nedeniyle verimi düşen pamuktan 70 bin ton rekolte bekleniyor. Çukurova’nın en önemli tarım üretim merkezlerinden uçsuz bucaksız tarım alanlarının sahibi pamuk ağaları ile film ve romanlara konu olan Adana'da 'Beyaz altın' olarak nitelendirilen pamukta, hasat başladı. Pamuk, lifiyle tekstile, çekirdeğiyle yağ ve yem sanayisine, linteriyle kağıt sanayine, küspesiyle de hayvancılık sektörüne ham madde sağlarken Adana, ülke üretiminde 5. sırada yer alıyor. Pamuk ekim alanları azaldı Bu sene kentte yaklaşık 147 bin dönüm alanda ekilen pamuktan dönüm başına ortalama 350-400, genel olarak da 70 bin ton rekolte bekleniyor.  Çiftçiler fiyat belirsizliğinden şikayetçi İlk hasadın başladığı Karataş ilçesinde ise pamuğun kilogram fiyatı 19-20 liradan alıcı buluyor. Çiftçiler ise fiyatın en az 30 lira olmasını, prim desteğinin de 5 lira olmasını istiyor. Sıcak hava verimi düşürdü Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, pamukta verimin sıcak havalar nedeniyle düştüğünü anlatarak, “Aşırı sıcaklar nedeniyle pamuk kozaları büyümedi. Geçen sene dönüme 500-550 kilogram verim alınan tarlalardan bu sene 300-350 kilogram verim alınıyor. Geçen yıl 182 bin dönüm alanda pamuk ekimi vardı ama bu sene ekim alanı 147 bin dönüme geriledi” ifadelerini kullandı. Türkiye’de yetişen pamuğun ülke ihtiyacını karşılayamadığını aktaran Doğan, “Şuanda ihtiyacımız olan pamuğun 3’te 1’ini üretiyoruz. Pamuk fiyatları şuanda 20-21 lira arasında. Ancak biz fiyatların en az 30 lira olmasını, prim desteğinin de 5 lira olmasını bekliyoruz” dedi. 300 dönüm alanda pamuk eken çiftçi Melih Mert Çopur ise verimin düşük, fiyatlarında kendilerini kurtarmadığını söyledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.