Ramazan ayında sadece oruç tutmakla kalmıyor beraberinde ruhsal bir arınma, manevi bir yenilenme fırsatıyla da şerefleniyoruz. Bu ay, aynı zamanda insanlara hoşgörüyü, sabrı, birlikteliği ve kardeşliği hatırlatan özel bir zaman dilimidir. Birçok insanın beklediği ve büyük bir özlemle hazırlık yaptığı Ramazan, sadece bireysel bir ibadet değil, toplumsal bir huzurun da temellerini atma zamanıdır. Bu yıl, Ramazan ayında küslüklerin sona ermesi, kırgınlıkların giderilmesi ve barışın hakim olması için bir fırsat olabilir.

İnsan ilişkileri, zaman zaman kırılmalar ve incinmelerle şekillenir. Herkesin birbiriyle olan ilişkileri, farklı fikirler, beklentiler veya yanlış anlamalar nedeniyle zedelenebilir.

Aile içindeki küçük tartışmalar, arkadaşlık ilişkilerindeki kırgınlıklar, bazen iş yerinde yaşanan anlaşmazlıklar zamanla büyük uçurumlara yol açabilir.

Ancak Ramazan, bu tür olumsuzlukları geride bırakıp, birbirimize yeniden yakınlaşmak, eski kırgınlıkları affetmek için mükemmel bir fırsat sunar.

Ramazan, affetme ve barışın gücünü hatırlatan bir aydır. Peygamber Efendimiz'in (SAV)Hz. Peygamber, “Kin gütmeyin, birbirinize haset etmeyin, küsüp sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları, kardeş olun! Bir müslümanın din kardeşiyle üç günden fazla dargın durması helâl değildir. Birbiriyle küsenler içinde en hayırlı olan ilk defa selâm verip barışandır” hadisiyle (Buhârî, “Edeb”, 62; ayrıca bk. Müsned, I, 3, 5, 7; Müslim, “Birr”, 24; Tirmizî, “Birr”, 24), hadisi bu ayın özüne ne kadar da uygundur. Affetmek, sadece karşıdaki insanı değil, kendimizi de özgürleştirmek anlamına gelir. Kalbimizde taşıdığımız kırgınlıklar, bizi hapseden bir yük gibidir. Bu yükten kurtulmanın en güzel yolu ise, affetmektir. Affetmek, barışa giden yolu açar ve ilişkilerdeki tıkanıklığı giderir.

Ramazan, oruç tutmakla birlikte, insanın kalbini ve zihnini de temizlemesi gereken bir süreçtir. Ruhsal arınma ve sabır, bu ayda daha fazla dikkat edilmesi gereken olgulardır. Birbirimize hoşgörüyle yaklaşmak, kırgınlıkları ve küslükleri sona erdirmenin ilk adımıdır. Düşmanlıkların, kırgınlıkların ve öfkenin içsel huzurumuzu bozduğunun farkına varmalıyız. Ancak affederek ve barışarak, huzuru bulabiliriz.

Aile, insanların birbirlerine en yakın olduğu ve en derin duygusal bağların kurulduğu yerdir. Ancak ailede de zaman zaman anlaşmazlıklar, iletişimsizlikler yaşanabilir. Ramazan, aile içindeki bu küçük küslükleri sonlandırmak için en doğru zaman olabilir. Ebeveynler ve çocuklar arasındaki kırgınlıklar, kardeşler arasındaki eski sorunlar, Ramazan’ın getirdiği hoşgörü ve sevgi ile sona erebilir. Ramazan'da sofraların birlikte kurulması, duaların birlikte yapılması, ilişkileri onarmak adına önemli adımlardır.

Dostluk ilişkilerinde de benzer bir durum geçerlidir. İyi arkadaşlıklar, zaman zaman anlaşmazlıklarla sınanabilir. Ancak Ramazan, dostlar arasındaki küslüklerin son bulmasına, eski kırgınlıkların unutulmasına olanak tanıyabilir. Bir telefonla, bir mesajla başlatılacak samimi bir adım, uzun zamandır süren bir kırgınlığın son bulmasını sağlayabilir.

Ramazan, toplumların birlik ve beraberliğe yönelmesi, birbirlerine daha fazla anlayış göstermesi için bir fırsattır.