TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ramazan ayı

İLKHABER-Gazetesi - Ramazan ayı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ramazan ayı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmanı uyardı: İftar sofralarında bu Konuları konuşmaktan kaçının! Haber

Uzmanı uyardı: İftar sofralarında bu Konuları konuşmaktan kaçının!

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte iftar sofraları, aile ve dostlarla bir araya gelerek manevi huzurun bulunduğu özel zamanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi'nden Uzman Klinik Psikolog Müge Leblebicioğlu Arslan, iftar sofralarında konuşulabilecek konular hakkında önemli uyarılarda bulundu. Arslan, beslenme zamanlarının ve alışkanlıklarının belirli bir süre değişmesinin duygu kontrolünde zorluk yaşanmasına neden olabileceğine dikkat çekti. Düşük kan şekeri, hormonal değişiklikler ve yorgunluk gibi faktörlerin insanlarda sinirlilik ve tahammülsüzlük yaratabileceğini vurguladı. Bu durumun iftar sofralarında gerginliklere ve anlaşmazlıklara yol açabileceğine işaret etti. Bu nedenle, iftar sofralarında siyaset veya aile içi problemler gibi hassas ve ayrışma yaratabilecek konulardan kaçınılması gerektiğini belirtti. Bunun yerine, hoşgörü ve birleştirici konuların konuşulmasının daha uygun olacağını ifade etti. İftar sofralarında konuşulabilecek bazı sohbet konularının günlük yaşantılar, ortak ilgi alanları, manevi konular, geçmişe dair anılar ve geleceğe yönelik hedefler olduğunu aktardı. Arslan, bu tür sohbetlerin aile üyeleri arasında iletişimi güçlendireceğini, sabır ve anlayışı artıracağını ve Ramazan'ın manevi atmosferini daha iyi yaşamaya yardımcı olacağını belirtti. İftar sofralarında yapılan bu sohbetlerin, beden ve ruh sağlığını besleyen özel anlara dönüşeceğini vurguladı.

Diyabet hastaları nasıl oruç tutmalı uzmanı açıkladı Haber

Diyabet hastaları nasıl oruç tutmalı uzmanı açıkladı

Medical Park Mersin Hastanesi'nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Leyla Batmaz, şeker hastalığının, sıklığı günden güne artan bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirtti. Diyabet tedavisinde medikal tedavinin yanı sıra sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizin olduğu sağlıklı yaşam tarzının önem taşıdığını vurgulayan Batmaz, "Ramazan ayında insanların beslenme düzeni, uyku düzeni, sirkadiyen ritmi değişmektedir. Oruç tutarken uzun saatler aç ve susuz kalmanın yanında yüksek glisemik indeksli karbonhidrat içeriği fazla olan besinlerin olduğu sahur ve iftar yemekleri dikkati çekmektedir. Bireyler özellikle iftarda oruçlarını açtıklarında normalden daha büyük porsiyonlar tüketme eğilimindedir. Bu da hastaların şeker düzeylerinde yükselmelere neden olmaktadır" dedi. "Hastanın oruç tutmasının uygun olup olmadığı değerlendirilmeli" Diyabetik bireylerin oruç tutarken ani kan şekeri düşmeleri, kan şekeri yükselmeleri, şeker koması, tansiyon düşüklüğü, vücutta sıvı kayıpları ve pıhtılaşma bozuklukları gibi risklerle karşılaşabileceğini belirten Uzm. Dr. Batmaz, bu riskleri azaltmak için şeker hastalarının mutlaka doktor kontrolünün yapılması ve tedavisinin düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. Batmaz, "Hastanın oruç tutmasının uygun olup olmadığı değerlendirilmeli, risk grubu belirlenmelidir. Düşük ve orta riskli hastalar, riskler anlatılarak ve tedavi düzenlemesi yapılarak yakın takip ile oruç tutabilir" diye konuştu. "Hasta gün içinde en az 3 kez kan şekeri ölçümü yapmalıdır" Sağlıklı ve dengeli beslenme ile yaşanabilecek olumsuzlukların engellenebileceğini dile getiren Batmaz, oruç tutarken beslenmede dikkat edilmesi gereken hususların diğer zamanlardan farklı olmadığına dikkat çekerek, "Günlük kalorinin yaklaşık olarak yüzde 40-50’si karbonhidratlardan, yüzde 30-35’i yağlardan, yüzde 20-30’u proteinlerden alınmalı. Günlük alınan kalorin öğünlere bölündüğünde ise yüzde 30-40’ı sahura, yüzde 40-50’si iftar, yüzde 20-30’u iftar sonrası atıştırma ve meyve öğününe ayrılmalıdır" ifadelerini kullandı. Aç kalma süresini azaltmak için sahurun mümkün olduğunca geç yenilmesini öneren Batmaz, şöyle konuştu: "İftar ve sahurda sıvı ihtiyacı için bol su, ayran, süt, maden suyu, şekersiz komposto tüketilmelidir. Hasta gün içinde en az 3 kez kan şekeri ölçümü yapmalıdır. Hipoglisemi riskini arttırmamak için yoğun egzersiz ve spor yapılmamalıdır. Şeker hastası birey eğer oruç tutuyorsa mutlaka yakın çevresinde birileri oruçlu olduğunu bilmelidir. Hipoglisemi durumuna karşı her zaman hastanın yanında şeker, meyve suyu, kuru üzüm ya da şekerli gıda bulunmalıdır."

Uzman Diyetisyen: Ramazan ayında yanlış beslenmeyle kilo artışına dikkat edilmeli Haber

Uzman Diyetisyen: Ramazan ayında yanlış beslenmeyle kilo artışına dikkat edilmeli

Ramazan ayında oruç, tüm beslenme alışkanlıklarını değiştiriyor. Bu nedenle uzmanlar, özellikle sağlık için doğru beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini vurguluyor. Geniş iftar sofraları kilo artışında çok etkili oluyor. Medicana Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzm. Dyt. Beyza Vural Öten, Ramazan ayında kilo artışı yaşanmaması için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Gün içerisinde tüketilen öğünlerin azalmasına rağmen kilo fazlalıklarının yaşanabildiğini belirten Uzm. Dyt. Beyza Vural Öten, bunun sebebinin hazırlanan geniş iftar sofraları olduğunu söyledi. Kilo almama adına dikkat edilmesi gerekenler konusunda önerilerde bulunan Uzm. Dyt. Öten, "İftara doğru aç karnına hazırlanan sofraların büyüklüğü nedeniyle bu ayda kilo artışları yaşanabilir. Kilo artışının bir başka sebebi de gün içinde acıkmamak için aşırı fazla ve hızlı yemek tüketmektir. Bunun önüne geçebilmek için, fazla hamur işi türevi ve yoğun şerbetli tatlıların belli aralıklarla yenilmesi gerekir. Ne kadar çok hamur işi yenilirse, bilinenin aksine o kadar çok acıktırır ve susatır" diye konuştu. "Çorbadan sonra ara verilmeli" Oruçtan fayda görebilmek için dikkat edilmesi gerekenin öğünlerin dengeli oluşturulması olduğunu, iftarda daha az yemek tüketmek için sofrada muhakkak başlangıç olarak çorba bulunması gerektiğini söyleyen Uzm. Dyt. Beyza Vural Öten, iftarı açarken çok soğuk ya da çok sıcak yiyeceklerin midede rahatsızlığa yol açabileceğinden başlangıç olarak ılık suyla orucun açılabileceğini ekledi. Yemeğe, katı yiyeceklerden ziyade çorbayla başlanmasını öneren Dyt. Öten, çorbadan sonra yemeğe en azından 3-4 dakika ara verilmesini tavsiye etti. Dyt. Öten, "İftar öğünü belirlerken kızarmış ve yağlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Tabağın yarısında yeşillik; kalan kısmında da yarısında et, baklagiller ve diğer yarısında da tahıl, bulgur gibi ürünlere yer verilebilir. Ancak burada önemli olan çorbadan sonra biraz ara verilmesidir. Böylelikle ani tansiyon, şeker yükselmeleri ve midede şişkinliğin önüne geçilmiş olur" ifadelerini kullandı. İftardan hemen sonra içilen çayın demir eksikliğine de yol açtığını belirten Uzm. Dyt. Öten, çayın iftardan 1-1,5 saat sonra; tatlının ise iftardan 2 saat sonra, yatmadan 2 saat önce tüketilmesinin doğru olacağını söyledi. Ramazan ayında normalden daha fazla tatlı tüketildiğinin görüldüğünü, kilo artışına en çok neden olanların başında tatlının aşırı tüketilmesi olduğunu söyleyen Uzman Diyetisyen Öten, "Uzun süren oruçtan sonra kan şekerinin de düşmesiyle tatlı ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Kilo artışını engellemek için şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Daha büyük porsiyonlar yerine daha küçük porsiyonlar tercih edilmedir" diye konuştu. Ramazan'ın en çok tercih edilen geleneksel lezzetlerinden birinin de Ramazan pidesi olduğunu, kilo almamak için Ramazan pidesinin, sahurdan ziyade iftarda kontrollü yenmesini öneren Uzm. Dyt. Beyza Vural Öten, "Çay, kahve gibi içeceklerin iftarda; sahurda da şekersiz kompostoların tüketilmesi önemlidir. Ayrıca Ramazan ayında spor iftardan hemen önce ya da iftardan birkaç saat sonra yapılırsa en ideal zaman aralığı olur" şeklinde konuştu.

Uzman Diyetisyen Ramazan'da sağlıklı beslenme tavsiyeleri verdi Haber

Uzman Diyetisyen Ramazan'da sağlıklı beslenme tavsiyeleri verdi

Ramazan ayı, oruç tutanlar için manevi bir deneyim olmanın yanı sıra, sağlıklı yaşamı da destekleyen fırsatlar sunuyor. İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzman Diyetisyen Ege Ramadanoğlu, Ramazan'da oruç tutarken bir yandan da kilo vermek isteyenlerin dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgilendirmede bulundu. “Sahur ve iftar arasında besin çeşitliliğine dikkat edilmeli” Ramazan ayında kilo vermenin, kişinin beslenme düzenine ve yaşam tarzına bağlı olarak mümkün olduğunu söyleyen Uzm. Dyt. Ege Ramadanoğlu, “Oruç tutarken, uzun süreli açlık metabolizmayı yavaşlatabilir, ancak bu, doğru beslenme ile dengelenebilir” diye konuştu. Sahur ve iftar arasındaki zaman diliminde alınan kalori miktarı ve besin çeşitliliğinin büyük önem taşıdığını ifade eden Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, fiziksel aktivite düzeyinin korunması ve uyku düzenine dikkat edilmesinin kilo verme sürecini destekleyen diğer faktörler arasında olduğunun altını çizdi. Oruç sırasında vücudun, enerji kaynağı olarak öncelikle karbonhidrat depolarını kullandığını, bu depolar tükendiğinde ise yağ yakımına geçiş yaptığını söyleyen Uzm. Dyt. Ramadanoğlu” Bu dönemde sağlıklı beslenme alışkanlıklarını benimsemek ve aşırı kalori alımından kaçınmak, kilo kaybını teşvik edebilir. Ancak, iftarda aşırı yemek yeme eğilimi, bu potansiyel faydayı ortadan kaldırabilir ve hatta kilo alımına yol açabilir” dedi. “Ramazan’da sağlıklı kilo vermek için yapılması gerekenler” Ramazan ayında zayıflamak isteyenler bazı noktalara dikkat ederek kolay ve sağlıklı bir şekilde kilo verebileceğini ifade eden Uzm. Dyt. Ege Ramadanoğlu, “İşlenmiş gıda olarak da bilinen paketli yiyecekleri tüketmekten kaçınmalısınız ve şekerli, tuzlu, yağlı yiyecekler tüketmemeye özen göstermelisiniz. Asitli içecekler tüketmemelisiniz. Gün içerisinde hafif aktivitelerde bulunabilir, egzersiz yapabilirsiniz. İftar sonrası ve sahur öncesi bol bol sıvı tüketmelisiniz. Dehidrasyon veya sıvı eksikliği durumlarında ise baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, sinirlilik gibi durumlar ve kan basıncının düşmesi, böbrek fonksiyonlarının bozulması, kabızlık ve sindirim sorunları gibi çeşitli sağlık problemleri yaşanabilir. Sahurda yeterli miktarda su içmek, gün boyunca bu tür sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı olacaktır. Sahurda besleyici ve doyurucu gıdalar ve yeşil çay tüketebilirsiniz. İftarda hafif yiyeceklerle orucunuzu açmaya özen göstermelisiniz. Son olarak da sabırlı ve tutarlı olmalısınız” şeklinde konuştu. “Doğru bir sahur menüsü planlanmalı” Ramazan ayında iftar ve sahur arasındaki beslenme sürecinin, sağlıklı bir şekilde o ayı geçirmek adına dikkatli ve doğru planlanması gerektiğine işaret eden Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, “Gün boyunca vücudumuzun ihtiyaç duyduğu sıvı, vitamin, mineral ve kalori miktarının büyük bir kısmını sahurda almak önemlidir. Bu sebeple sahurda ne yediğimize dikkat etmek ve doğru bir sahur menüsü oluşturmak sağlık açısından çok önemlidir. Araştırmalar sahurda tüketilen yiyeceklerin gün boyunca tokluk hissi vermesi ve gerekli besin maddelerini sağlaması için lifli tahıllar, proteinler, meyve ve sebzeler ağırlıklı olmasını önerir. Lif yoğunluğu yüksek olan bu beslenme tarzı hem açlık hissini bastırır hem de sindirim sistemini destekleyerek kalori alımını dengelemeye yardımcı olur. Sahurda yanlış beslenmenin sonucunda iftar saatine kadar kontrolsüz gıda tüketimi kilo vermemizi engeller” dedi. “İftarda aşırı yağlı yiyeceklerden uzak durun” Uzm. Dyt. Ege Ramadanoğlu, “Ramazan ayında oruç tutanların yaşadığı uzun süreli açlık süreci kişide yorgunluk ve halsizliğe neden olmaktadır. Gün içerisindeki hareketler ise kısıtlanmaktadır. Gün boyu su içmemek, uzun süreli açlık ve hareketsizlik, metabolizmanın yavaşlamasına neden olmaktadır. Ramazan'da kilo aldıran bir diğer etmen ise yanlış besin seçenekleridir. Uzun süreli açlık sonunda iftarda yediklerimize çok dikkat etmeliyiz. Çünkü gün içerisinde yavaşlayan metabolizmaya iftarla beraber yağlı ve kalorili besinleri yüklediğimizde o besinler hem hazımsızlık ve şişkinlik yapabilir hem de besinlerin vücutta yağ olarak depolanmasını sağlayabilir” ifadelerini kullandı. “Sıvı tüketimine özel önem gösterilmeli” Ramazan'da kilo almamak için öncelikle sahur ve iftar öğünlerinde sağlıklı seçimler yapılması gerektiğine vurgu yapan Ramadanoğlu, “Sahurda uzun saatler boyunca tok tutacak, lifli ve protein açısından zengin gıdalar tercih edilmelidir. İftarda ise ağır yemekler yerine hafif ve dengeli öğünler oluşturmak önemlidir. Yavaş yemek ve iyi çiğnemek hem sindirimi kolaylaştırır hem de daha az yemekle doyma hissi sağlar. Sıvı tüketimine özel önem verilmelidir. İftar ve sahur arasında bol miktarda su içmek, vücudun ihtiyacı olan hidrasyonu sağlar ve tokluk hissine katkıda bulunur. Ayrıca, tatlı ve şekerli içecekler yerine su, bitki çayları veya az şekerli içecekler tercih edilmelidir. Fiziksel aktivite düzeyini korumak da kilo kontrolüne yardımcı olur. İftar sonrası hafif tempolu yürüyüşler veya oruç tutmanın engel olmadığı saatlerde yapılacak düzenli egzersizler metabolizmayı canlandırır ve kalori yakımını artırır” dedi. “İftardan sonra içilen çay ve kahveye dikkat” İftarda yemekle birlikte tüketilen çay ve kahvenin demir emilimini azalttığına işaret eden Uzm. Dyt. Ege Ramadanoğlu, “İftardan hemen sonra çay tüketmek yerine 1 saat, kahve tüketmek için ise 2 saat beklemelisiniz. Gereğinden fazla tüketilen çay ve kahvenin diüretik etkisi vardır. Bu etki, vücutta su atılımına neden olur. Bu yüzden iftardan sonra çay ve kahve tüketiminde aşırıya kaçarsanız kabızlık sorunu yaşama ihtimaliniz oldukça yüksektir” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.