Son dönemde, kafe ve restoranlarda karşılaşılan fahiş fiyatlar hepimizi rahatsız etmeye başladı. Hepsi anlaşmış gibi! Yükselen enflasyonun arkasına sığınarak İşletmeler artı iyiccce zıvanadan çıktı...

Bu durumun önüne geçmek için, sosyal medyada başlatılan boykot kampanyaları önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor. 20-21 Nisan tarihlerinde kafe ve restoranlara gitmeme kararı alan vatandaşlar, bu kampanyayı destekleyen ünlü isimlerle birlikte önemli bir hareket başlattı.  Peki ama bu boykot neden büyümedi sadece iki günmüydü? Bir içeçeğe 100 tl vermek mantık işi değil...

Fahiş fiyatlarla karşılaşan herkesin bu boykota katılması, işletmelere "Artık yeter!" mesajını kararlılıkla vermesi gerekiyor. Gerekirse bir süre gitmeyeceğiz...

Fahiş fiyatlara karşı toplumsal bir duruş sergilemek, sadece bireysel bir tepki değil, aynı zamanda sosyal sorumluluğun bir parçasıdır. Hep birlikte hareket ederek, fırsatçılığa karşı durabilir ve daha adil bir ekonomik ortam yaratabiliriz.