Adana, mutfağıyla ünlü, tarihiyle öne çıkan bir şehir. Lezzetli kebapları, nefis şalgamı, gastronomisiyle bilinen Adana, yıllardır hem kültürel hem de turistik anlamda büyük bir potansiyele sahip. Ancak şehrin her köşesine bu potansiyelin yansıması, ne yazık ki tam anlamıyla gerçekleşmiyor. Adana'nın modernleşmesi gereken önemli bölgelerinden biri de hiç kuşkusuz şehir otogarı. Ne yazık ki, yıllardır süregelen ihmal, otogarı hem görsel hem de işlevsel olarak şehri temsil etmekten uzaklaştırıyor.
Adana Otogarı'na adım attığınızda, sizi karşılayan ilk manzara, Hindistan’ın bazı kalabalık ve düzensiz sokaklarını aratmıyor. Seyyar satıcılar, otogarın her köşesini işgal etmiş durumda. Ve ne yazık ki, bu satıcıların çoğu, sağlıksız ve hijyenik olmayan koşullarda ürünler satıyor. Adana'nın sokak yemekleri kültürü, bu şehir için büyük bir değerken, otogarda satılan yiyecekler bu kültürün değerlerinden oldukça uzak. İçerisinde hiç bir denetim olmayan, sağlıksız koşullarda hazırlanan yiyeceklerin satılması, yalnızca sağlığı tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda şehrin imajını da zedeliyor.'Yılancı Osman'' denilen bir şahsın matkapla ayran yapması bunun bir örneği... Daha hijyenik koşullarda ve mekanda işletmesi olmasını ümit ediyoruz!
Adana'nın simgelerinden biri olan otogar, yıllardır unutulmuş bir köşeye dönüştü. Modernleşmesi gereken bu alan, adeta şehrin geçmişiyle sıkışıp kalmış. Oysa Adana, büyüyen ve gelişen bir şehir. Turizm, iş dünyası ve kültürel gelişim adına daha fazla yatırım yapmaya hakkı var. Otogar, şehrin ilk izlenim alanlarından biri olarak, Adana’nın modern yüzünü yansıtmalı. Bunun için gereken, ciddi yatırımlar ve dönüşümler yapılmalıdır.
Adana, her yönüyle büyük bir potansiyel taşıyor. Ancak, bu potansiyelin doğru bir şekilde değerlendirilebilmesi için şehirdeki alt yapıya ciddi yatırımlar yapılması gerekiyor. Adana'nın yemekleri, kültürü, tarihi ve doğası ne kadar değerliyse, şehirdeki altyapı ve imar planlaması da o kadar önemli. Şehirdeki ulaşım noktaları, otogarlar ve ana caddeler modernize edilmelidir. Yalnızca görüntüsel değil, aynı zamanda işlevsel bir değişim gereklidir. Otogarlar, şehre gelen turistlerin ilk adım attığı yerler olduğundan, buradaki estetik ve hijyen koşulları, Adana'nın marka değerini yansıtan nitelikte olmalıdır.
Seyyar satıcıların oluşturduğu hijyenik olmayan yiyecek ve içecek ortamlarına karşı daha sert denetimler yapılmalı. Adana'nın zengin mutfağı, sokak lezzetleriyle daha iyi tanıtılabilirken, sağlıksız koşullarda satılan yiyeceklerin önüne geçilmelidir. Bu sadece şehir sağlığı açısından değil, aynı zamanda şehirdeki esnafların da kazançlarını daha sağlıklı bir ortamda yapabilmeleri adına önemlidir. Otogarda sağlıklı ve hijyenik bir ortam oluşturulması, hem turizmin hem de şehrin imajının artmasına katkı sağlar. Adana Hindistanlaşmasın!!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fatma AKÇAY
Adana Otogarı'na medeniyet gelsin artık!!!
Adana, mutfağıyla ünlü, tarihiyle öne çıkan bir şehir. Lezzetli kebapları, nefis şalgamı, gastronomisiyle bilinen Adana, yıllardır hem kültürel hem de turistik anlamda büyük bir potansiyele sahip. Ancak şehrin her köşesine bu potansiyelin yansıması, ne yazık ki tam anlamıyla gerçekleşmiyor. Adana'nın modernleşmesi gereken önemli bölgelerinden biri de hiç kuşkusuz şehir otogarı. Ne yazık ki, yıllardır süregelen ihmal, otogarı hem görsel hem de işlevsel olarak şehri temsil etmekten uzaklaştırıyor.
Adana Otogarı'na adım attığınızda, sizi karşılayan ilk manzara, Hindistan’ın bazı kalabalık ve düzensiz sokaklarını aratmıyor. Seyyar satıcılar, otogarın her köşesini işgal etmiş durumda. Ve ne yazık ki, bu satıcıların çoğu, sağlıksız ve hijyenik olmayan koşullarda ürünler satıyor. Adana'nın sokak yemekleri kültürü, bu şehir için büyük bir değerken, otogarda satılan yiyecekler bu kültürün değerlerinden oldukça uzak. İçerisinde hiç bir denetim olmayan, sağlıksız koşullarda hazırlanan yiyeceklerin satılması, yalnızca sağlığı tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda şehrin imajını da zedeliyor.'Yılancı Osman'' denilen bir şahsın matkapla ayran yapması bunun bir örneği... Daha hijyenik koşullarda ve mekanda işletmesi olmasını ümit ediyoruz!
Adana'nın simgelerinden biri olan otogar, yıllardır unutulmuş bir köşeye dönüştü. Modernleşmesi gereken bu alan, adeta şehrin geçmişiyle sıkışıp kalmış. Oysa Adana, büyüyen ve gelişen bir şehir. Turizm, iş dünyası ve kültürel gelişim adına daha fazla yatırım yapmaya hakkı var. Otogar, şehrin ilk izlenim alanlarından biri olarak, Adana’nın modern yüzünü yansıtmalı. Bunun için gereken, ciddi yatırımlar ve dönüşümler yapılmalıdır.
Adana, her yönüyle büyük bir potansiyel taşıyor. Ancak, bu potansiyelin doğru bir şekilde değerlendirilebilmesi için şehirdeki alt yapıya ciddi yatırımlar yapılması gerekiyor. Adana'nın yemekleri, kültürü, tarihi ve doğası ne kadar değerliyse, şehirdeki altyapı ve imar planlaması da o kadar önemli. Şehirdeki ulaşım noktaları, otogarlar ve ana caddeler modernize edilmelidir. Yalnızca görüntüsel değil, aynı zamanda işlevsel bir değişim gereklidir. Otogarlar, şehre gelen turistlerin ilk adım attığı yerler olduğundan, buradaki estetik ve hijyen koşulları, Adana'nın marka değerini yansıtan nitelikte olmalıdır.
Seyyar satıcıların oluşturduğu hijyenik olmayan yiyecek ve içecek ortamlarına karşı daha sert denetimler yapılmalı. Adana'nın zengin mutfağı, sokak lezzetleriyle daha iyi tanıtılabilirken, sağlıksız koşullarda satılan yiyeceklerin önüne geçilmelidir. Bu sadece şehir sağlığı açısından değil, aynı zamanda şehirdeki esnafların da kazançlarını daha sağlıklı bir ortamda yapabilmeleri adına önemlidir. Otogarda sağlıklı ve hijyenik bir ortam oluşturulması, hem turizmin hem de şehrin imajının artmasına katkı sağlar. Adana Hindistanlaşmasın!!