İstanbul'da bilirkişiyle yapılan telefon görüşmesinin izinsiz kayda alınarak ifşa edilmesiyle ilgili davada, mahkeme 5 sanığın "yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçundan beraatına karar verirken, "iletişimin gizliliğini ihlal" suçundan dosyayı uzlaştırmaya gönderdi.
Haber Giriş Tarihi: 04.03.2025 19:59
Haber Güncellenme Tarihi: 04.03.2025 20:01
Kaynak:
İHA
İstanbul'da bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz şekilde kayda alınarak ifşa edilmesi ve bilirkişinin hedef gösterilmesi iddiasına ilişkin 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 5 sanığın "yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçundan' beraatına, 'iletişimin gizliliğini ihlal' suçundan ise dosyanın uzlaştırmaya gönderilmesine hükmetti. Ayrıca mahkeme, tutuklu sanık Suat Toktaş'ın ise tahliyesine hükmetti.
İstanbul'da bir kısım soruşturmalarda ve kamu davalarında bilirkişi olarak görevlendirilen bir şahıs ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz olarak kayda alınarak isminin hedef gösterilecek şekilde açıklanmak suretiyle ifşa edilmesi iddiasına ilişkin davada 5 sanığın hâkim karşısına çıktığı ilk duruşmada karar çıktı. Duruşmada tutuklu sanık Suat Toktaş, tutuksuz sanıklar Barış Pehlivan, Seda Selek, Hakan Kürşat Oğuz ve Serhan Asker ile avukatları hazır bulundu.
"Programda kimseyi hedef göstermedik"
Savunma yapan tutuksuz sanık Seda Selek, "Çeşitli haber kanallarında çalıştım. Hali hazırda da sabah saat 11.00 ile 13.00 arası Halk TV'de program sunuyorum. Programları ekip arkadaşlarım ile hazırlıyoruz. Yayın öncesi yapılan planda, davaya konu haber yoktu. Program sunduğum sırada içerideki arkadaşlardan önemli son dakika bilgisi olarak geldi. Bu bilgi, Ekrem İmamoğlu'nun haberini sunduğumuz sırada geldi. Programda haberle alakalı bilgimin olmadığını belirttim. Bu konunun gazeteci Barış Pehlivan'ın haberi olduğunu biliyordum, içeriğinin ne olduğunu ben o an ekranda söylüyordum. Bilirkişi haberini son dakika olarak verdikten sonra Ekrem İmamoğlu'nun haberini sunmaya devam ettik. Programda kimseyi hedef göstermedik. Olay tamamen yayın akışındaki son dakika olarak ve içerideki arkadaşların planlamasıyla gelişti" ifadelerini kullandı.
"Barış Pehlivan'ın bilirkişi ile konuştuğunu gördüm ve ne dediğini doğru bir şekilde aktarmak için ses kaydı aldım"
Hakan Kürşat Oğuz ise savunmasında 30 yıllık gazeteci olduğunu belirterek, "Bu davaya ilişkin endişelerim var. Olay günü Ekrem İmamoğlu'nun bilirkişi olayıyla ilgili basın toplantısındaydım. Barış Pehlivan'ın bilirkişi ile konuştuğunu gördüm ve ne dediğini doğru bir şekilde aktarmak için ses kaydı aldım. Ses kaydını bitirince kanala gönderdim. Biz bu ses kaydını yayınlamasak bile bunun haberi yayınlanacaktı. Hiçbirimizin suç isleme kastı yok" dedi.
"Basın toplantısının konusunu bilmiyordum, giderken kimseden izin almadım"
Barış Pehlivan savunmasında, "İddianame, sayfalarca İmamoğlu'nun basın toplantısında ne dediğini aktarmış. Onlarca televizyon, radyo, web sitesi ve sosyal medya kanalından biri olan Halk TV'de, Ekrem İmamoğlu'nun bu basın toplantısına dair yapılan yorumların çözümleme tutanağı var, o da 3 sayfa. Bu davayla ne ilgisi var o programda neler konuşulduğunun? İmamoğlu'nun basın toplantısına davet edilen gazetecilerden biriydim. Müsaittim, gittim. Basın toplantısının konusunu bilmiyordum, giderken kimseden izin almadım. Halk TV ile de Suat Toktaş ile de Kürşad Oğuz ile de bir ön görüşmem ya da planım olmadı" diye konuştu.
"Kaçsaydım, olay günü kaçardım ama işimin sorumluluğunu aldım"
Tutuklu sanık Suat Toktaş ise savunmasında, "Bir ses kaydı yayınlandı, soruşturma bile açılmaması gereken bir meseleyle buradayız. Bu olay bir gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilseydi, böyle olmayacaktı. Yatarı olmayan şeyden neden 34 gündür tutukluyum? Ortada bir haber var, son derece çarpıcı iddialar var. Kamu merakının yükseldiği yerde o merakı gidermek zorundayız. Seda Selek ve Serhan Asker'in genel işleyişle alakaları yoktur, bu konuda taktir mahkemenindir. Kaçsaydım, olay günü kaçardım ama işimin sorumluluğunu aldım. Kaçma şüphem yokken, delil karartmamışken tutuklandım. Bilirkişi ifadesinde diyor ki, 'Bakırköy'de bir davada bilirkişilik yaptım ama dosya numarasını hatırlamıyorum, mahkemesini de hatırlamıyorum' diyor. Bilmediğimiz dosyalarda kimi nasıl etkileyebiliriz. Adli kontrol hükümleriyle tahliyemi talep ediyorum" şeklinde konuştu.
"Suat Toktaş bana bir gün önceden, 'yarın seni alabilirler sorumlu müdür olarak' dedi"
Sanık Serhan Asker ise savunmasında, "İzinli olduğum bir gün, haberimin olmadığı bir konu yüzünden tutukluyum. Üzerime atılı hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Suat Toktaş bana bir gün önceden, 'yarın seni alabilirler sorumlu müdür olarak' dedi. Gözaltına alındığım gün, 5 buçuğa kadar kanaldaydım. TBMM'ye gittim. Çıkışta iki polis 'seni gözaltına alacağız' dedi. Emniyette bana sorular sordular. Ben izinliydim çalışmadığım gün bana sormazsınız yanıtını verdim" ifadelerini kullandı.
Bilirkişi ifşası olayı
Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz'u ‘kişiler arasındaki konuşmaları kayıt etmek ve yayınlamak' ve 'yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs' 6'şar yıldan 14'er yıla kadar, Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker'in ise 4'er yıldan 9'ar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını ve tutuklu sanık Suat Toktaş'ın tutukluluk halinin devamını istedi. Mütalaaya karşı savunma yapan sanıklar, açıklanan mütalaayı kabul etmediklerini belirterek, beraatlarını talep etti. Son sözleri sorulan sanıklar, mahkemeden beraatlarını talep etti.
Başsavcılıktan açıklama
Kararını açıklayan mahkeme, sanıkların üzerlerine atılı 'yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan' beraatına, "iletişimin gizliliğini ihlal' suçundan ise dosyanın uzlaştırmaya gönderilmesine hükmetti.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada ise, "Kamuoyunda bilirkişi davası olarak bilinen ve bugün görülen davanın kararı istinaf edilecektir. Ayrıca tahliye kararına da itiraz edilecektir" ifadelerine yer verildi.
iddianame
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Barış Pehlivan, Hakan Kürşad Oğuz, Seda Selek, Serhan Asker ve Suat Toktaş 'şüpheli' sıfatıyla yer aldı.
Hazırlanan iddianamede, şüphelilerden Selek'in sunduğu program sırasında kamuoyu baskısı oluşturmaya yönelik müşteki bilirkişinin ismi de açıkça zikredilmek suretiyle konuşmalarla programın devam ettiği, bu esnada müşteki ile şüphelilerden Pehlivan arasında geçen telefon görüşme kaydının da canlı yayında yayınlandığı aktarıldı.
Müştekinin bağımsız ve tarafsız olmadığı yönünde bir kamuoyu oluşmasının amaçlandığının belirtildiği iddianamede, bu şekilde oluşacak kamuoyu baskısıyla müştekinin İstanbul Adliyesi ve diğer adliyelerde görülmekte olan çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarda yapmakta olduğu resmi bilirkişilik görevinin etkilenmeye çalışıldığının hedeflendiği, ayrıca şüphelilerin program esnasında bir çok yargılama faaliyetinde bilirkişi olarak görev yapan müştekinin ismini zikretmek suretiyle bağımsız ve tarafsız olmadığını beyan ederek müştekinin hali hazırda yapmış olduğu bilirkişilik görevini, müşteki hakkında kamuoyu baskısı oluşturmak suretiyle devam etmekte olan bir kısım soruşturmalar ile Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan dava dosyasını etkilemeye teşebbüs ettikleri kaydedildi.
İddianamede, müşteki ile şüpheli Pehlivan arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin ilk olarak şüpheli Oğuz tarafından ses kayıt cihazıyla kaydedildiği, görüşme kaydının Oğuz tarafından şüpheli Toktaş'a gönderildiği, kaydın Toktaş tarafından Selek'in sunuculuğunu yaptığı programda canlı yayında yayınlandığı ve yayınlanması esnasında kaydın müştekinin rızası olmaksızın alındığının şüpheliler tarafından bilindiği belirtildi.
Hazırlanan iddianamede şüpheliler Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz'un 'kişiler arasındaki konuşmaları kayıt etmek ve yayınlamak' ve 'yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs' suçlarından 6'şar yıldan 14'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüpheliler Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker'in ise 4'er yıldan 9'ar yıla kadar hapis cezası istendi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
İLKHABER-Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bilirkişi ifşası davasında şok karar: 5 sanığa beraat, Suat Toktaş tahliye edildi!
İstanbul'da bilirkişiyle yapılan telefon görüşmesinin izinsiz kayda alınarak ifşa edilmesiyle ilgili davada, mahkeme 5 sanığın "yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçundan beraatına karar verirken, "iletişimin gizliliğini ihlal" suçundan dosyayı uzlaştırmaya gönderdi.
İstanbul'da bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz şekilde kayda alınarak ifşa edilmesi ve bilirkişinin hedef gösterilmesi iddiasına ilişkin 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 5 sanığın "yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçundan' beraatına, 'iletişimin gizliliğini ihlal' suçundan ise dosyanın uzlaştırmaya gönderilmesine hükmetti. Ayrıca mahkeme, tutuklu sanık Suat Toktaş'ın ise tahliyesine hükmetti.
İstanbul'da bir kısım soruşturmalarda ve kamu davalarında bilirkişi olarak görevlendirilen bir şahıs ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz olarak kayda alınarak isminin hedef gösterilecek şekilde açıklanmak suretiyle ifşa edilmesi iddiasına ilişkin davada 5 sanığın hâkim karşısına çıktığı ilk duruşmada karar çıktı. Duruşmada tutuklu sanık Suat Toktaş, tutuksuz sanıklar Barış Pehlivan, Seda Selek, Hakan Kürşat Oğuz ve Serhan Asker ile avukatları hazır bulundu.
"Programda kimseyi hedef göstermedik"
Savunma yapan tutuksuz sanık Seda Selek, "Çeşitli haber kanallarında çalıştım. Hali hazırda da sabah saat 11.00 ile 13.00 arası Halk TV'de program sunuyorum. Programları ekip arkadaşlarım ile hazırlıyoruz. Yayın öncesi yapılan planda, davaya konu haber yoktu. Program sunduğum sırada içerideki arkadaşlardan önemli son dakika bilgisi olarak geldi. Bu bilgi, Ekrem İmamoğlu'nun haberini sunduğumuz sırada geldi. Programda haberle alakalı bilgimin olmadığını belirttim. Bu konunun gazeteci Barış Pehlivan'ın haberi olduğunu biliyordum, içeriğinin ne olduğunu ben o an ekranda söylüyordum. Bilirkişi haberini son dakika olarak verdikten sonra Ekrem İmamoğlu'nun haberini sunmaya devam ettik. Programda kimseyi hedef göstermedik. Olay tamamen yayın akışındaki son dakika olarak ve içerideki arkadaşların planlamasıyla gelişti" ifadelerini kullandı.
"Barış Pehlivan'ın bilirkişi ile konuştuğunu gördüm ve ne dediğini doğru bir şekilde aktarmak için ses kaydı aldım"
Hakan Kürşat Oğuz ise savunmasında 30 yıllık gazeteci olduğunu belirterek, "Bu davaya ilişkin endişelerim var. Olay günü Ekrem İmamoğlu'nun bilirkişi olayıyla ilgili basın toplantısındaydım. Barış Pehlivan'ın bilirkişi ile konuştuğunu gördüm ve ne dediğini doğru bir şekilde aktarmak için ses kaydı aldım. Ses kaydını bitirince kanala gönderdim. Biz bu ses kaydını yayınlamasak bile bunun haberi yayınlanacaktı. Hiçbirimizin suç isleme kastı yok" dedi.
"Basın toplantısının konusunu bilmiyordum, giderken kimseden izin almadım"
Barış Pehlivan savunmasında, "İddianame, sayfalarca İmamoğlu'nun basın toplantısında ne dediğini aktarmış. Onlarca televizyon, radyo, web sitesi ve sosyal medya kanalından biri olan Halk TV'de, Ekrem İmamoğlu'nun bu basın toplantısına dair yapılan yorumların çözümleme tutanağı var, o da 3 sayfa. Bu davayla ne ilgisi var o programda neler konuşulduğunun? İmamoğlu'nun basın toplantısına davet edilen gazetecilerden biriydim. Müsaittim, gittim. Basın toplantısının konusunu bilmiyordum, giderken kimseden izin almadım. Halk TV ile de Suat Toktaş ile de Kürşad Oğuz ile de bir ön görüşmem ya da planım olmadı" diye konuştu.
"Kaçsaydım, olay günü kaçardım ama işimin sorumluluğunu aldım"
Tutuklu sanık Suat Toktaş ise savunmasında, "Bir ses kaydı yayınlandı, soruşturma bile açılmaması gereken bir meseleyle buradayız. Bu olay bir gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilseydi, böyle olmayacaktı. Yatarı olmayan şeyden neden 34 gündür tutukluyum? Ortada bir haber var, son derece çarpıcı iddialar var. Kamu merakının yükseldiği yerde o merakı gidermek zorundayız. Seda Selek ve Serhan Asker'in genel işleyişle alakaları yoktur, bu konuda taktir mahkemenindir. Kaçsaydım, olay günü kaçardım ama işimin sorumluluğunu aldım. Kaçma şüphem yokken, delil karartmamışken tutuklandım. Bilirkişi ifadesinde diyor ki, 'Bakırköy'de bir davada bilirkişilik yaptım ama dosya numarasını hatırlamıyorum, mahkemesini de hatırlamıyorum' diyor. Bilmediğimiz dosyalarda kimi nasıl etkileyebiliriz. Adli kontrol hükümleriyle tahliyemi talep ediyorum" şeklinde konuştu.
"Suat Toktaş bana bir gün önceden, 'yarın seni alabilirler sorumlu müdür olarak' dedi"
Sanık Serhan Asker ise savunmasında, "İzinli olduğum bir gün, haberimin olmadığı bir konu yüzünden tutukluyum. Üzerime atılı hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Suat Toktaş bana bir gün önceden, 'yarın seni alabilirler sorumlu müdür olarak' dedi. Gözaltına alındığım gün, 5 buçuğa kadar kanaldaydım. TBMM'ye gittim. Çıkışta iki polis 'seni gözaltına alacağız' dedi. Emniyette bana sorular sordular. Ben izinliydim çalışmadığım gün bana sormazsınız yanıtını verdim" ifadelerini kullandı.
Bilirkişi ifşası olayı
Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz'u ‘kişiler arasındaki konuşmaları kayıt etmek ve yayınlamak' ve 'yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs' 6'şar yıldan 14'er yıla kadar, Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker'in ise 4'er yıldan 9'ar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını ve tutuklu sanık Suat Toktaş'ın tutukluluk halinin devamını istedi. Mütalaaya karşı savunma yapan sanıklar, açıklanan mütalaayı kabul etmediklerini belirterek, beraatlarını talep etti. Son sözleri sorulan sanıklar, mahkemeden beraatlarını talep etti.
Başsavcılıktan açıklama
Kararını açıklayan mahkeme, sanıkların üzerlerine atılı 'yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan' beraatına, "iletişimin gizliliğini ihlal' suçundan ise dosyanın uzlaştırmaya gönderilmesine hükmetti.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada ise, "Kamuoyunda bilirkişi davası olarak bilinen ve bugün görülen davanın kararı istinaf edilecektir. Ayrıca tahliye kararına da itiraz edilecektir" ifadelerine yer verildi.
iddianame
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Barış Pehlivan, Hakan Kürşad Oğuz, Seda Selek, Serhan Asker ve Suat Toktaş 'şüpheli' sıfatıyla yer aldı.
Hazırlanan iddianamede, şüphelilerden Selek'in sunduğu program sırasında kamuoyu baskısı oluşturmaya yönelik müşteki bilirkişinin ismi de açıkça zikredilmek suretiyle konuşmalarla programın devam ettiği, bu esnada müşteki ile şüphelilerden Pehlivan arasında geçen telefon görüşme kaydının da canlı yayında yayınlandığı aktarıldı.
Müştekinin bağımsız ve tarafsız olmadığı yönünde bir kamuoyu oluşmasının amaçlandığının belirtildiği iddianamede, bu şekilde oluşacak kamuoyu baskısıyla müştekinin İstanbul Adliyesi ve diğer adliyelerde görülmekte olan çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarda yapmakta olduğu resmi bilirkişilik görevinin etkilenmeye çalışıldığının hedeflendiği, ayrıca şüphelilerin program esnasında bir çok yargılama faaliyetinde bilirkişi olarak görev yapan müştekinin ismini zikretmek suretiyle bağımsız ve tarafsız olmadığını beyan ederek müştekinin hali hazırda yapmış olduğu bilirkişilik görevini, müşteki hakkında kamuoyu baskısı oluşturmak suretiyle devam etmekte olan bir kısım soruşturmalar ile Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan dava dosyasını etkilemeye teşebbüs ettikleri kaydedildi.
İddianamede, müşteki ile şüpheli Pehlivan arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin ilk olarak şüpheli Oğuz tarafından ses kayıt cihazıyla kaydedildiği, görüşme kaydının Oğuz tarafından şüpheli Toktaş'a gönderildiği, kaydın Toktaş tarafından Selek'in sunuculuğunu yaptığı programda canlı yayında yayınlandığı ve yayınlanması esnasında kaydın müştekinin rızası olmaksızın alındığının şüpheliler tarafından bilindiği belirtildi.
Hazırlanan iddianamede şüpheliler Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz'un 'kişiler arasındaki konuşmaları kayıt etmek ve yayınlamak' ve 'yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs' suçlarından 6'şar yıldan 14'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüpheliler Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker'in ise 4'er yıldan 9'ar yıla kadar hapis cezası istendi.
Kaynak: İHA
İstanbul Şişli'de dehşet anları!
Reyhanlı’da yürek yakan kaza...
Antalya'da 5 gündür kaybolan Yusuf Bektaş'ın arkadaşı şüpheleri arttırıyor!
Birecik'te amca çocukları arasında arazi kavgası
Mersin'de otomobil ile kamyonetin çarpıştığı kazada 1 ölü, 5 yaralı
İstanbul Şişli'de dehşet anları!
Reyhanlı’da yürek yakan kaza...
Antalya'da 5 gündür kaybolan Yusuf Bektaş'ın arkadaşı şüpheleri arttırıyor!
Birecik'te amca çocukları arasında arazi kavgası
Mersin'de otomobil ile kamyonetin çarpıştığı kazada 1 ölü, 5 yaralı
İstanbul Şişli'de dehşet anları!
SON HABERLER
Ukraynalılar, Portakal Çiçeği Karnavalı’nda kostüm yarışmasında üçüncülük elde etti
Ukraynalılar, 13 Nisan'da Adana'da düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı'na büyük bir coşku ile katıldılar. Kostüm yarışmasında üçüncülük elde eden Ukraynalılar, Atatürk Parkı’nda açtıkları standlarla kültürlerini tanıttı ve ülkelerine ait eşyaların satışını yaptı. Karnavaldaki coşkuları ve etkin katılımları ile dikkat çeken Ukraynalılar, Portakallı Lezzetler Yarışması’na katılarak karnaval kortejine de eşlik ettiler.
Ayhan Barut, limon ihracatının durdurulmasını eleştirdi: Yanlıştan dönülmeli
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, limon ihracatının durdurulmasına tepki göstererek, Türkiye’nin narenciye üreticilerinin sorunlarının derinleştiğini söyledi.
İBB'deki usulsüzlükler sayıştay raporunda gün yüzüne çıktı: 137 ayrı ihlal belirlendi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması, Sayıştay raporunda da yerini aldı. 2023 yılına ait denetim raporuna göre, belediyede 137 ayrı usulsüzlük tespit edildi. Bu usulsüzlüklerin arasında taşınmaz satışı, ihale ihlalleri ve izinsiz yapılaşma gibi ciddi sorunlar bulunuyor.