SON DAKİKA

#Halk TV

İLKHABER-Gazetesi - Halk TV haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Halk TV haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

RTÜK’ten Cezalar: SZC TV’ye Ekran Karartma, Tele1 ve Halk TV’ye Para Cezası Haber

RTÜK’ten Cezalar: SZC TV’ye Ekran Karartma, Tele1 ve Halk TV’ye Para Cezası

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturma sürecinde yapılan yayınlar, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) radarına takıldı. RTÜK, SZC TV'ye 10 gün yayın durdurma cezası verirken, Tele1, Halk TV ve NOW TV'ye üst sınırdan para cezaları ve program durdurma cezaları uyguladı. Ayrıca, YouTube’da yayın yapan Fatih Altaylı ve Flu TV’ye 72 saat içinde lisans almamaları halinde erişim engeli getirileceği duyuruldu. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturma kapsamında televizyon kanallarının yayınlarını mercek altına aldı. RTÜK toplantısında, söz konusu soruşturma sürecini ele alan yayınların “tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği” ve “kamuoyunu provoke edici nitelikte olduğu” gerekçesiyle sert yaptırımlar kararlaştırıldı. SZC TV’ye 10 Gün Ekran Karartma RTÜK, SZC TV'nin “Nokta Atışı” ve “Öncesi Sonrası” programlarında yapılan yayınlar nedeniyle kanala 10 gün süreyle ekran karartma cezası verdi. Bu ceza, RTÜK tarihindeki en ağır yaptırımlardan biri olarak kayıtlara geçti. Halk TV, Tele1 ve NOW TV’ye Para Cezası ve Program Durdurma RTÜK’ün kararlarına göre, Halk TV’nin “Gündem Özel” ve “Haberler” programlarına, Tele1’in “Sabah Pusulası” ve “Haber 13” programlarına, NOW TV’nin ise “Orta Sayfa” programına para cezası ve 5 hafta program durdurma yaptırımı getirildi. Cezalara gerekçe olarak, yayınlarda halkı sokak eylemlerine teşvik eden söylemlerin yer alması ve yargı organlarını itibarsızlaştıran açıklamaların yapılması gösterildi. YouTube Yayıncılarına 72 Saat Süre RTÜK, YouTube üzerinden yayın yapan Fatih Altaylı ve İlker Canikligil’in kanallarına yönelik de yaptırım kararı aldı. İki isimden, 72 saat içinde RTÜK'ten internet yayın lisansı almaları istendi. Bu sürenin sonunda lisans alınmazsa, YouTube kanallarına erişim engeli getirileceği bildirildi. Aynı yaptırım, Flu TV için de geçerli olacak. RTÜK’ten Açıklama: "Tarafsız Yayıncılık Esastır" RTÜK yetkilileri, kararların tarafsız ve doğru yayıncılığı teşvik etmek amacıyla alındığını belirtti. Açıklamada, "Kamuoyunu yanıltıcı ve yönlendirici içeriklere karşı denetimler sürecektir. Hiçbir medya kuruluşu, hukukun ve etik yayıncılığın üstünde değildir" ifadeleri kullanıldı.

Ece Üner hakkında şok soruşturma! Adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi Haber

Ece Üner hakkında şok soruşturma! Adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi

Halk TV Ana Haber sunucusu Ece Üner hakkında, sosyal medya paylaşımı nedeniyle soruşturma başlatıldı. Üner, 'yargı organlarını alenen aşağılama' ve 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Savcılık, Üner’in ifadesinin alınması amacıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne talimat verdi. Üner, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Savcılık tarafından ifadeye çağrıldım, henüz nedenini bilmiyorum" dedi ve sürecin ilerledikçe takipçilerini bilgilendireceğini belirtti. Üner’in ifade işlemleri sona erdi ve yurt dışına çıkış yasağı ile imza şartı talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bu gelişme, Ece Üner’in halkla paylaştığı açıklamalarla geniş yankı uyandırdı. ECE Üner kimdir, kaç yaşında, nereli? 21 Temmuz 1981 tarihinde İstanbul'da doğdu.Koç Özel Lisesini bitirdikten sonra Koç Üniversitesi Sosyoloji ve Tarih bölümlerinden 2003 yılında mezun oldu. Paris Üniversitesinde Fransızca dil eğitimi, Brüksel'de ise Avrupa Birliği konusunda eğitim aldı. Diyalog, Spikerlik ve Sunuculuk Okulunu dönem birincisi olarak bitirdi. Medya ekonomisi, dünya medyası, medya tarihi ve küresel iletişim üzerine yazıları ve tezleri bulunmaktadır. Meslektaşı Deniz Bayramoğlu ile 2013'te evlendi. 12 yıl atletizmle uğraşan Üner'in, 1500, 3000 ve 5000 metrelerde İstanbul ve Türkiye dereceleri bulunmaktadır.

Halk TV'de Rasim Ozan Kütahyalı krizi: Ünlü gazeteciler istifa etti, kanal sahibi "Yol Kazası" dedi Haber

Halk TV'de Rasim Ozan Kütahyalı krizi: Ünlü gazeteciler istifa etti, kanal sahibi "Yol Kazası" dedi

Halk TV’nin YouTube kanalında yayımlanan Rasim Ozan Kütahyalı röportajı, kanalda istifa dalgasına neden oldu. Gazeteciler Serpil Yılmaz, Şule Aydın, Murat Ağırel, Timur Soykan, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan, röportajın yayınlanmasını gazetecilik ilkelerine aykırı bulduklarını belirterek kanaldan ayrıldıklarını duyurdu. Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu, röportajın yayınlandığından haberi olmadığını ifade ederek, olayın kanalın yayın politikasıyla ilgisi bulunmadığını savundu. İSTİFALAR PEŞ PEŞE GELDİ İlk istifa haberi gazeteci Serpil Yılmaz’dan geldi. Yılmaz, Kütahyalı röportajını gerekçe göstererek Halk TV ile yollarını ayırdığını açıkladı. Ardından “Kayda Geçsin” ekibi de kanaldan ayrıldıklarını duyurdu. Programın moderatörü Şule Aydın, sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı: "İktidar baskısıyla medyanın karartıldığı, basın özgürlüğünün katledildiği bir dönemde Halk TV’de özgürce yayınlar yaptık ve bu konuda desteklendik. Bizim için her zaman değerli olan Halk TV ailesine ve izleyicisine çok teşekkür ederiz." MURAT AĞIREL: "GAZETECİLİK ANLAYIŞIMA TERS" Gazeteci Murat Ağırel, Halk TV’nin YouTube kanalında yayımlanan röportajın kendi ilkeleriyle bağdaşmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Geçmişte FETÖ terör örgütüne methiyeler düzen, kumpas davalarının savunuculuğunu yapan ve bugün hâlâ sözde terör örgütü ile yürütülen sürece karşı çıkanlara adeta kılıç sallayan bir ismin muteber biriymiş gibi açıklamalarına yer verilmesini kabul edemem. Yıllarca emek verdiğimiz bir platformda bu durumu görmek, ilkelerime ve gazetecilik anlayışıma ters düşmektedir." BARIŞ PEHLİVAN: “EĞER O GAZETECİYSE, BANA GAZETECİ DEMEYİN” Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve Halk TV programcısı Barış Pehlivan, Rasim Ozan Kütahyalı’nın Halk TV’de yer almasına sert tepki gösterdi: "Kütahyalı, Türkiye’deki bugünkü çürümüşlüğün medyadaki ayaklarından biridir. Politik davaların bir ayağı, rıza gösterimi için medyadır. Kütahyalı, 2007 sonrası Türkiye’deki kumpasların gönüllü ve bilinçli destekçilerinden biridir. Eğer o gazeteciyse, lütfen bana gazeteci demeyin." Gazeteci Timur Soykan da Halk TV logosu altında Kütahyalı’nın görünmesinin kendisini üzdüğünü belirtti. HALK TV SAHİBİ MAHİROĞLU: “BU BİR YOL KAZASIDIR” Yaşanan krizle ilgili açıklama yapan Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu, röportajın yayınlandığından haberi olmadığını belirtti. Mahiroğlu, yaşananları “yol kazası” olarak tanımlayarak şu ifadeleri kullandı: *"Dün akşam, YouTube kanalımızda yayınlanan bir röportaj nedeniyle sosyal medyada bir grup Halk TV programcısı tarafından bana ve kanala yönelik bir kampanya başlatıldı. Kampanyanın gerekçesine özne olan Rasim Ozan Kütahyalı’nın ne benimle, ne de kanalın yayın çizgisiyle uzaktan yakından ilişkisi yoktur ve olamaz. Bu tamamen bir yol kazasıdır.* Mahiroğlu, YouTube platformunun kanalın televizyon yayınlarından bağımsız yönetildiğini ve röportajdan haberinin olmadığını belirtti. Cevap hakkını kullanmak istediğini ancak “Kayda Geçsin” ekibinin bunu kabul etmediğini de sözlerine ekledi. "Söz hakkı kutsaldır. Bu tutumu izleyicilerimizin vicdanına bırakıyorum."

Halk TV'de Rasim Ozan Kütahyalı röportajı gerginlik yarattı: 'Kayda Geçsin' ekibi kanaldan ayrıldı Haber

Halk TV'de Rasim Ozan Kütahyalı röportajı gerginlik yarattı: 'Kayda Geçsin' ekibi kanaldan ayrıldı

Halk TV, YouTube kanalında dün akşam Rasim Ozan Kütahyalı ile yapılan röportajın yayınlanmasının ardından büyük bir tartışma başladı. Kütahyalı'nın "Terörsüz Türkiye" açılımını anlattığı röportaj, kanalın önde gelen gazetecilerinden tepki topladı. Kayda Geçsin programının ekibi, bu gelişme üzerine kanal ile yollarını ayırma kararı aldı. Halk TV patronu Cafer Mahiroğlu, röportajın tamamen bir "yol kazası" olduğunu ifade ederken, kanal çalışanlarının eleştiri hakkını kullanmalarına da destek verdiğini belirtti. Halk TV'nin patronu Cafer Mahiroğlu ise yapılan eleştirilerle ilgili olarak, röportajın kanalın yayın çizgisine ters olduğunu belirterek, bu olayın bir "yol kazası" olduğunu söyledi. Rasim Ozan Kütahyalı’nın Röportajı Tartışma Yarattı Rasim Ozan Kütahyalı, röportajında "Terörsüz Türkiye" açılımının nasıl olgunlaştığını ve kimlerin katkı sağladığını anlattı. Röportajın ardından, sosyal medyada Kütahyalı kendisini, “Martin Bashir’in Prenses Diana ile 20 Kasım 1995’te yaptığı söyleşi kadar içeriği bomba dolu” olarak tanımladı. Bu açıklamalar, Halk TV izleyicilerinden ve çalışanlarından gelen tepkilerin boyutlarını artırdı. Halk TV Gazetecilerinden Tepki: Kayda Geçsin Ekibi İstifa Etti Kanalın önde gelen gazetecileri, Kütahyalı'nın söyleşisini büyük bir tepkiyle karşıladı. Kayda Geçsin programının ekibi, bu gelişmelerin ardından istifalarını açıkladı. Şule Aydın, Timur Soykan, Murat Ağırel ve Barış Pehlivan'dan oluşan ekip, sosyal medya üzerinden yaptıkları açıklamalarda, medya özgürlüğünün ve demokratik yayıncılığın önemini vurgulayarak, Halk TV ile yollarını ayırdıklarını belirtti. Şule Aydın, yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Herkese merhaba… Kayda Geçsin ekibi olarak bugün itibarıyla Halk TV ile yollarımız ayrıldı. İktidar baskısıyla medyanın karartıldığı, basın özgürlüğünün katledildiği bir dönemde Halk TV’de özgürce yayınlar yaptık ve bu konuda desteklendik. Bizim için her zaman değerli olan Halk TV ailesine ve izleyicisine çok teşekkür ederiz.” Mahiroğlu'ndan Açıklama: "Bu Tamamen Bir Yol Kazasıdır" Halk TV patronu Cafer Mahiroğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, yaşanan gelişmeleri "bir yol kazası" olarak nitelendirdi. Mahiroğlu, YouTube platformunun kanalın televizyon ve internet sitesi yayın çizgisinden farklı bir yönetimle işlediğini belirterek, “Bu röportajdan haberim yoktu, olsa onay vermezdim” dedi. Ayrıca, kanal çalışanlarının rahatlıkla eleştiri yapabileceğini ve bu durumdan memnun olduğunu ifade etti. Mahiroğlu açıklamalarına şöyle devam etti: “Fakat söz hakkının kutsallığına olan inancım konusunda hayal kırıklığı yaşıyorum. Kayda Geçsin ekibinin söz hakkını reddetmesinin ardından, kendilerinden açıklama talep ettim ancak bu talebim kabul edilmedi. Oysa söz hakkı kutsaldır ve hiçbir demokrat bunu reddetmez. Bu tutumu, söz hakkını kutsallığına inanan tüm demokratlar ve izleyicilerimizin vicdanına bırakıyorum.” Halk TV Çalışanlarının Tepkisi Halk TV’nin YouTube kanalında Rasim Ozan Kütahyalı ile yapılan röportajın yayınlanmasının ardından kanalın diğer gazetecilerinden de sert tepkiler geldi. Gazeteciler Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Timur Soykan, Kütahyalı'nın geçmişteki faaliyetlerini ve siyasi tavırlarını eleştirerek, söz konusu röportajın Halk TV'nin ilkeleriyle çeliştiğini vurguladılar. Barış Pehlivan, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Kütahyalı, Türkiye’deki bugünkü çürümüşlüğün medyadaki ayaklarından biridir. Politik davaların bir ayağı, rıza gösterimi için medyadır. Kütahyalı 2007 sonrası Türkiye’deki kumpasların gönüllü ve bilinçli ve organize destekçilerinden biridir. Eğer o gazeteciyse lütfen bana gazeteci demeyin.” Murat Ağırel de şu açıklamayı yaptı: “Haftada bir #KaydaGeçsin programına çıktığım Halk TV’nin YouTube kanalında, geçmişte FETÖ terör örgütüne methiyeler düzen, kumpas davalarının savunuculuğunu yapan ve bugün hâlâ sözde terör örgütü ile yürütülen sürece karşı çıkanlara adeta kılıç sallayan bir ismin muteber biriymiş gibi açıklamalarına yer verilmesini kabul edemem. Yıllarca emek verdiğimiz bir platformda bu durumu görmek, ilkelerime ve gazetecilik anlayışıma ters düşmektedir.” Timur Soykan ise, Kütahyalı’nın Halk TV YouTube kanalında röportajının yayınlanmasını “doğru bulmadığını” ve bu şahsın "demokrasi mücadelesinin bedellerini ödemiş Halk TV" logosunun altında görünmesini eleştirdi.

Bilirkişi ifşası davasında şok karar: 5 sanığa beraat, Suat Toktaş tahliye edildi! Haber

Bilirkişi ifşası davasında şok karar: 5 sanığa beraat, Suat Toktaş tahliye edildi!

İstanbul'da bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz şekilde kayda alınarak ifşa edilmesi ve bilirkişinin hedef gösterilmesi iddiasına ilişkin 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 5 sanığın "yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçundan' beraatına, 'iletişimin gizliliğini ihlal' suçundan ise dosyanın uzlaştırmaya gönderilmesine hükmetti. Ayrıca mahkeme, tutuklu sanık Suat Toktaş'ın ise tahliyesine hükmetti. İstanbul'da bir kısım soruşturmalarda ve kamu davalarında bilirkişi olarak görevlendirilen bir şahıs ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz olarak kayda alınarak isminin hedef gösterilecek şekilde açıklanmak suretiyle ifşa edilmesi iddiasına ilişkin davada 5 sanığın hâkim karşısına çıktığı ilk duruşmada karar çıktı. Duruşmada tutuklu sanık Suat Toktaş, tutuksuz sanıklar Barış Pehlivan, Seda Selek, Hakan Kürşat Oğuz ve Serhan Asker ile avukatları hazır bulundu. "Programda kimseyi hedef göstermedik" Savunma yapan tutuksuz sanık Seda Selek, "Çeşitli haber kanallarında çalıştım. Hali hazırda da sabah saat 11.00 ile 13.00 arası Halk TV'de program sunuyorum. Programları ekip arkadaşlarım ile hazırlıyoruz. Yayın öncesi yapılan planda, davaya konu haber yoktu. Program sunduğum sırada içerideki arkadaşlardan önemli son dakika bilgisi olarak geldi. Bu bilgi, Ekrem İmamoğlu'nun haberini sunduğumuz sırada geldi. Programda haberle alakalı bilgimin olmadığını belirttim. Bu konunun gazeteci Barış Pehlivan'ın haberi olduğunu biliyordum, içeriğinin ne olduğunu ben o an ekranda söylüyordum. Bilirkişi haberini son dakika olarak verdikten sonra Ekrem İmamoğlu'nun haberini sunmaya devam ettik. Programda kimseyi hedef göstermedik. Olay tamamen yayın akışındaki son dakika olarak ve içerideki arkadaşların planlamasıyla gelişti" ifadelerini kullandı. "Barış Pehlivan'ın bilirkişi ile konuştuğunu gördüm ve ne dediğini doğru bir şekilde aktarmak için ses kaydı aldım" Hakan Kürşat Oğuz ise savunmasında 30 yıllık gazeteci olduğunu belirterek, "Bu davaya ilişkin endişelerim var. Olay günü Ekrem İmamoğlu'nun bilirkişi olayıyla ilgili basın toplantısındaydım. Barış Pehlivan'ın bilirkişi ile konuştuğunu gördüm ve ne dediğini doğru bir şekilde aktarmak için ses kaydı aldım. Ses kaydını bitirince kanala gönderdim. Biz bu ses kaydını yayınlamasak bile bunun haberi yayınlanacaktı. Hiçbirimizin suç isleme kastı yok" dedi. "Basın toplantısının konusunu bilmiyordum, giderken kimseden izin almadım" Barış Pehlivan savunmasında, "İddianame, sayfalarca İmamoğlu'nun basın toplantısında ne dediğini aktarmış. Onlarca televizyon, radyo, web sitesi ve sosyal medya kanalından biri olan Halk TV'de, Ekrem İmamoğlu'nun bu basın toplantısına dair yapılan yorumların çözümleme tutanağı var, o da 3 sayfa. Bu davayla ne ilgisi var o programda neler konuşulduğunun? İmamoğlu'nun basın toplantısına davet edilen gazetecilerden biriydim. Müsaittim, gittim. Basın toplantısının konusunu bilmiyordum, giderken kimseden izin almadım. Halk TV ile de Suat Toktaş ile de Kürşad Oğuz ile de bir ön görüşmem ya da planım olmadı" diye konuştu. "Kaçsaydım, olay günü kaçardım ama işimin sorumluluğunu aldım" Tutuklu sanık Suat Toktaş ise savunmasında, "Bir ses kaydı yayınlandı, soruşturma bile açılmaması gereken bir meseleyle buradayız. Bu olay bir gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilseydi, böyle olmayacaktı. Yatarı olmayan şeyden neden 34 gündür tutukluyum? Ortada bir haber var, son derece çarpıcı iddialar var. Kamu merakının yükseldiği yerde o merakı gidermek zorundayız. Seda Selek ve Serhan Asker'in genel işleyişle alakaları yoktur, bu konuda taktir mahkemenindir. Kaçsaydım, olay günü kaçardım ama işimin sorumluluğunu aldım. Kaçma şüphem yokken, delil karartmamışken tutuklandım. Bilirkişi ifadesinde diyor ki, 'Bakırköy'de bir davada bilirkişilik yaptım ama dosya numarasını hatırlamıyorum, mahkemesini de hatırlamıyorum' diyor. Bilmediğimiz dosyalarda kimi nasıl etkileyebiliriz. Adli kontrol hükümleriyle tahliyemi talep ediyorum" şeklinde konuştu. "Suat Toktaş bana bir gün önceden, 'yarın seni alabilirler sorumlu müdür olarak' dedi" Sanık Serhan Asker ise savunmasında, "İzinli olduğum bir gün, haberimin olmadığı bir konu yüzünden tutukluyum. Üzerime atılı hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Suat Toktaş bana bir gün önceden, 'yarın seni alabilirler sorumlu müdür olarak' dedi. Gözaltına alındığım gün, 5 buçuğa kadar kanaldaydım. TBMM'ye gittim. Çıkışta iki polis 'seni gözaltına alacağız' dedi. Emniyette bana sorular sordular. Ben izinliydim çalışmadığım gün bana sormazsınız yanıtını verdim" ifadelerini kullandı. Bilirkişi ifşası olayı Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz'u ‘kişiler arasındaki konuşmaları kayıt etmek ve yayınlamak' ve 'yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs' 6'şar yıldan 14'er yıla kadar, Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker'in ise 4'er yıldan 9'ar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını ve tutuklu sanık Suat Toktaş'ın tutukluluk halinin devamını istedi. Mütalaaya karşı savunma yapan sanıklar, açıklanan mütalaayı kabul etmediklerini belirterek, beraatlarını talep etti. Son sözleri sorulan sanıklar, mahkemeden beraatlarını talep etti. Başsavcılıktan açıklama Kararını açıklayan mahkeme, sanıkların üzerlerine atılı 'yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan' beraatına, "iletişimin gizliliğini ihlal' suçundan ise dosyanın uzlaştırmaya gönderilmesine hükmetti.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada ise, "Kamuoyunda bilirkişi davası olarak bilinen ve bugün görülen davanın kararı istinaf edilecektir. Ayrıca tahliye kararına da itiraz edilecektir" ifadelerine yer verildi. iddianame İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Barış Pehlivan, Hakan Kürşad Oğuz, Seda Selek, Serhan Asker ve Suat Toktaş 'şüpheli' sıfatıyla yer aldı. Hazırlanan iddianamede, şüphelilerden Selek'in sunduğu program sırasında kamuoyu baskısı oluşturmaya yönelik müşteki bilirkişinin ismi de açıkça zikredilmek suretiyle konuşmalarla programın devam ettiği, bu esnada müşteki ile şüphelilerden Pehlivan arasında geçen telefon görüşme kaydının da canlı yayında yayınlandığı aktarıldı. Müştekinin bağımsız ve tarafsız olmadığı yönünde bir kamuoyu oluşmasının amaçlandığının belirtildiği iddianamede, bu şekilde oluşacak kamuoyu baskısıyla müştekinin İstanbul Adliyesi ve diğer adliyelerde görülmekte olan çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarda yapmakta olduğu resmi bilirkişilik görevinin etkilenmeye çalışıldığının hedeflendiği, ayrıca şüphelilerin program esnasında bir çok yargılama faaliyetinde bilirkişi olarak görev yapan müştekinin ismini zikretmek suretiyle bağımsız ve tarafsız olmadığını beyan ederek müştekinin hali hazırda yapmış olduğu bilirkişilik görevini, müşteki hakkında kamuoyu baskısı oluşturmak suretiyle devam etmekte olan bir kısım soruşturmalar ile Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan dava dosyasını etkilemeye teşebbüs ettikleri kaydedildi. İddianamede, müşteki ile şüpheli Pehlivan arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin ilk olarak şüpheli Oğuz tarafından ses kayıt cihazıyla kaydedildiği, görüşme kaydının Oğuz tarafından şüpheli Toktaş'a gönderildiği, kaydın Toktaş tarafından Selek'in sunuculuğunu yaptığı programda canlı yayında yayınlandığı ve yayınlanması esnasında kaydın müştekinin rızası olmaksızın alındığının şüpheliler tarafından bilindiği belirtildi. Hazırlanan iddianamede şüpheliler Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz'un 'kişiler arasındaki konuşmaları kayıt etmek ve yayınlamak' ve 'yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs' suçlarından 6'şar yıldan 14'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüpheliler Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker'in ise 4'er yıldan 9'ar yıla kadar hapis cezası istendi.

Halk TV Gazetecilerine beraat kararı verildi Haber

Halk TV Gazetecilerine beraat kararı verildi

Halk TV'nin canlı yayınına ilişkin başlatılan "bilirkişinin ifşa edilmesi" ve "bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs" suçları iddialarıyla açılan davada, 5 gazeteci beraat etti. İstanbul'da görülen davada, Barış Pehlivan, Kürşad Oğuz, Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker, "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlamasından aklandı. Savunmalarında yaptıkları işlemlerin tamamen gazetecilik faaliyeti olduğunu vurgulayan sanıklar, suçlamaları reddederek beraat talep etti. Davada savunmalarını yapan gazeteciler, suçlamaların gazetecilik faaliyetlerine dayandığını belirterek, yapılanların suç teşkil etmediğini savundu. Seda Selek, program akışının önceden belirlendiğini ancak canlı yayında gelişen olaylara göre hareket ettiklerini vurguladı. Hakan Kürşad Oğuz ise, kaydettiği ses kaydının gazetecilik refleksiyle yapılan bir işlem olduğunu belirtti. Barış Pehlivan, yaptığı telefon görüşmesinin gazetecilik amaçlı olduğunu, bilirkişinin istemediği bir durumun söz konusu olmadığını ifade etti. Suat Toktaş’ın Savunması Tutuklu sanık Suat Toktaş, yaptığı açıklamada, tutukluluğunun haksız olduğunu belirterek, gazeteciliğinin sorgulanması gerektiğini ifade etti. Toktaş, "Benden gazeteci dışında bir şey çıkmaz," diyerek gazeteciliğine olan bağlılığını yineledi ve beraatini talep etti. Beraat Kararı ve İstinaf İtirazı Davada, 5 gazeteci de "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlamasından beraat etti. Ancak, "Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması" suçlamasıyla ilgili dosya uzlaşmaya gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, kararın istinaf edileceği ve tahliye kararına itiraz edileceği belirtildi. Son Sözler ve Duruşmaya Ara Duruşma sırasında sanıklar son sözlerini söyledi. Serhan Asker, "kolay gelsin", Barış Pehlivan, "Gazetecilik kazanacak", Kürşad Oğuz ve Seda Selek "Beraatimi talep ediyorum" dedi. Suat Toktaş ise, "38 yıldır gazeteciliğimi hukukun şartlarına göre yapmadım, beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı. Ardından duruşmaya 10 dakika ara verildi.

Gazeteciler Suat Toktaş, Kürşad Oğuz, Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker bugün Hakim karşısında Haber

Gazeteciler Suat Toktaş, Kürşad Oğuz, Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker bugün Hakim karşısında

İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün önemli bir dava görülecek. Gazeteciler Suat Toktaş, Kürşad Oğuz, Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker, saat 09:30’da hakim karşısına çıkacak. Suat Toktaş, 34 gündür tutuklu bulunurken, diğer gazeteciler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Davada, gazetecilerin savunmaları yapılacak. Suat Toktaş’ın Tutukluluk Durumu Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, 34 gündür tutuklu. Gazeteci Murat Ağırel, Toktaş'ın durumunu şu şekilde duyurdu: “Gazeteciler Suat Toktaş, Kürşad Oğuz, Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker, bugün İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. Suat Toktaş 34 gündür tutuklu. Bu haksız tutukluluk son bulmalı.” Neden Yargılanıyorlar? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Barış Pehlivan hakkında başlatılan bir soruşturma kapsamında, bir bilirkişiyle yapılan telefon görüşmesinin izinsiz olarak kayda alınması ve bu kaydın Halk TV’de yayınlanması, ayrıca bilirkişinin kimliğinin açıklanması iddialarını araştırıyor. Soruşturma çerçevesinde Barış Pehlivan, Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker ve program sunucusu Seda Selek, "kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması" ile "bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs" suçlamalarıyla gözaltına alındı. Selek ve Pehlivan, Halk TV binasının önünde gözaltına alınarak emniyete götürüldü ve ardından adliyeye sevk edildiler. Serhan Asker ve Seda Selek’e Adli Kontrol Serhan Asker ve Seda Selek, çıkarıldıkları sulh ceza hakimliğinde ifade verdi. Hakimlik, her iki gazetecinin yurt dışına çıkış yasağı getirilmesi ve belirli aralıklarla karakola imza atma şartıyla adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmasına karar verdi. Suat Toktaş’ın Tutukluluğu Devam Ediyor Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar. Ancak Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş hakkında tutuklama kararı verildi. Bugün yapılacak duruşmada, Toktaş ve diğer gazeteciler savunmalarını yapacaklar.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.