Sine-i Millet nedir? Türkiye siyasetinde gündemdeki anlamı
Sine-i Millet nedir? Türkiye siyasetinde gündemdeki anlamı
Son dönemde Türkiye siyasetinde sıkça gündeme gelen "sine-i millete dönmek" ifadesi, kamuoyunda merak uyandırıyor. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanmasına tepki göstererek bu kavramı kullandı. Peki, sine-i millet ne demektir ve "sine-i millete dönmek" ifadesinin anlamı nedir?
Haber Giriş Tarihi: 01.11.2024 09:47
Haber Güncellenme Tarihi: 01.11.2024 09:49
Kaynak:
Haber Merkezi
Son günlerde Türkiye siyasetinde sıkça gündeme gelen "sine-i millete dönmek" ifadesi, kamuoyunda merak uyandırıyor. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına tepki göstererek bu kavramı öne çıkardı. Kılıçdaroğlu, "Saray ve onun kullanışlı aparatlarından kurtulmanın tek yolu sine-i millete dönmektir" diyerek, siyasi meşruiyetin kaybedildiği yönündeki eleştirilerini dile getirdi. Peki, sine-i millet ne demektir ve bu ifade neden bu kadar önemli? İşte detaylar...
Sine-i Millet Ne Demek?
"Sine-i millete dönmek", Türkiye siyasi tarihinde, meşruiyetini kaybettiği düşünülen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) çekilerek halkın arasında siyasete devam etmeyi ifade eder. Bu kavram, çok partili döneme geçişle birlikte Türkiye siyaseti içerisinde yer bulmuş, ancak şimdiye dek hiçbir siyasi parti bu eylemi fiilen gerçekleştirmemiştir.
Bu eylemi fiili olarak gerçekleştiren tek örnek, 1989 yılında Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından yaşanmıştır. DYP milletvekili Murat Sökmenoğlu, Özal'ın yeterli oy oranını almadan seçildiğini savunarak bu durumu protesto etmek amacıyla milletvekilliğinden istifa etmiştir.
Kılıçdaroğlu’nun Açıklamaları
Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada "Saray ve onun kullanışlı aparatlarından kurtulmanın tek yolu sine-i millete dönmektir. Halkın helal oylarıyla seçilmiş bir siyasetçiye yönelik yapılan hukuksuzlukları ve kayyum garabetini kabul etmiyoruz." diyerek, bu ifadeyi kullandı.
Anayasal Boyut
Anayasa, sine-i millet kararının uygulanabilmesi için TBMM Genel Kurulu'nun onayını şart koşmaktadır. Anayasa'nın 84. maddesi, milletvekillerinin istifalarının Genel Kurul tarafından kabul edilmesini öngörmektedir. Bu maddeye göre, "İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu TBMM Başkanlık Divanı tarafından tespit edildikten sonra, TBMM Genel Kurulu tarafından kararlaştırılır."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sine-i Millet nedir? Türkiye siyasetinde gündemdeki anlamı
Son dönemde Türkiye siyasetinde sıkça gündeme gelen "sine-i millete dönmek" ifadesi, kamuoyunda merak uyandırıyor. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanmasına tepki göstererek bu kavramı kullandı. Peki, sine-i millet ne demektir ve "sine-i millete dönmek" ifadesinin anlamı nedir?
Son günlerde Türkiye siyasetinde sıkça gündeme gelen "sine-i millete dönmek" ifadesi, kamuoyunda merak uyandırıyor. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına tepki göstererek bu kavramı öne çıkardı. Kılıçdaroğlu, "Saray ve onun kullanışlı aparatlarından kurtulmanın tek yolu sine-i millete dönmektir" diyerek, siyasi meşruiyetin kaybedildiği yönündeki eleştirilerini dile getirdi. Peki, sine-i millet ne demektir ve bu ifade neden bu kadar önemli? İşte detaylar...
Sine-i Millet Ne Demek?
"Sine-i millete dönmek", Türkiye siyasi tarihinde, meşruiyetini kaybettiği düşünülen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) çekilerek halkın arasında siyasete devam etmeyi ifade eder. Bu kavram, çok partili döneme geçişle birlikte Türkiye siyaseti içerisinde yer bulmuş, ancak şimdiye dek hiçbir siyasi parti bu eylemi fiilen gerçekleştirmemiştir.
Bu eylemi fiili olarak gerçekleştiren tek örnek, 1989 yılında Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından yaşanmıştır. DYP milletvekili Murat Sökmenoğlu, Özal'ın yeterli oy oranını almadan seçildiğini savunarak bu durumu protesto etmek amacıyla milletvekilliğinden istifa etmiştir.
Kılıçdaroğlu’nun Açıklamaları
Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada "Saray ve onun kullanışlı aparatlarından kurtulmanın tek yolu sine-i millete dönmektir. Halkın helal oylarıyla seçilmiş bir siyasetçiye yönelik yapılan hukuksuzlukları ve kayyum garabetini kabul etmiyoruz." diyerek, bu ifadeyi kullandı.
Anayasal Boyut
Anayasa, sine-i millet kararının uygulanabilmesi için TBMM Genel Kurulu'nun onayını şart koşmaktadır. Anayasa'nın 84. maddesi, milletvekillerinin istifalarının Genel Kurul tarafından kabul edilmesini öngörmektedir. Bu maddeye göre, "İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu TBMM Başkanlık Divanı tarafından tespit edildikten sonra, TBMM Genel Kurulu tarafından kararlaştırılır."
Kaynak: Haber Merkezi
Özgür Özel’den Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması: "Aday değilim, olmayacağım"
Usulsüz çakar kullananlara ağır ceza: 96 bin TL para cezası ve araç men edilecek
Adana’da firari hükümlüler jandarma operasyonuyla yakalandı
Adana’da ‘Engelsiz İletişim’ semineriyle toplumda farkındalık yaratıyor
Adana’da 22 Kasım Diş Hekimliği Günü etkinliklerle kutlanmaya başladı
SON HABERLER
Demirspor taraftarlarından Sancak'a çağrı: Artık gerekeni yapın
TFF Süper Lig takımlarından Adana Demirspor taraftarları, yönetim kurulu başkanlığını bırakan Murat Sancak'a çağrıda bulundu.
Kemal Kılıçdaroğlu 25 sayfalık savunmasını yaptı
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "kamu görevlisine hakaret" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.
Ölümünde sorumluluğunun bulunduğu bebeği duruşmada hatırlamadı
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine beşinci gününde devam ediyor. Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olarak çalışan ve 4 bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz, verilen aranın ardından savunma yaptı. Eryılmaz savunmasında, bir bebeğin ölümü ile ilgili basın tarafından linç edildiğini söylerken, ölümünden sorumlu tutulduğu bir başka bebeği ise hatırlamadı.