SON DAKİKA

#Kemal Kılıçdaroğlu

İLKHABER-Gazetesi - Kemal Kılıçdaroğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kemal Kılıçdaroğlu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

MHP'li Feti Yıldız, Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki suç duyurusundan vazgeçti Haber

MHP'li Feti Yıldız, Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki suç duyurusundan vazgeçti

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "suç ve suçluyu övme" suçunu işlemesi iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı‘na şikayet dilekçesi vermişti. 28. Yasama Dönemi Milletvekili Genel Seçimleri ile Milletvekili sıfatının sona ermesiyle birlikte sanık Kemal Kılıçdaroğlu hakkında iddianame düzenlenmişti. Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama başlarken, duruşması 10 Nisan 2025 tarihine bırakılmıştı. BAHÇELİ'NİN TALİMATIYLA ŞİKAYETTEN VAZGEÇİLDİ Feti Yıldız, tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, ‘Terörsüz Türkiye ve bölge barışı için yürütülen kararlı politikaya’ paralel olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında sözlü olarak dile getirdiğimiz şikayetten vazgeçme hususunun bir dilekçeyle mahkemesine sunulması talimatını vermiştir" denildi. MAHKEMEYE SUNULAN VAZGEÇME DİLEKÇESİ Yıldız tarafından Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen dilekçede şu ifadelere yer verildi: "Terörsüz Türkiye ve bölge barışı için yürütülen kararlı duruşa paralel olarak sanık hakkında yapmış olduğumuz şikayetten vazgeçiyoruz. Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaatımız üzerine, biçimsel nitelikte bir tehlike suçu olan, ‘Suç ve suçluyu övme’ suçunu aleni ve genel suç kastıyla işlemesi nedeniyle sanık hakkında Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştır. İnsan Haklarının başında yer alan düşünce ve ifade özgürlüğü aynı zamanda kapsamlı bir sorumluluk alanıdır. Demokratik Ülkelerin Yasama Meclislerinde, evrensel ilkelerin yanında milli takdir alanlarının da korunarak düzenlemeler yapılması kamu düzeni gereğidir. Ceza Hukuku yalnız insan hareketinden bilfiil doğan sonuçlarla değil doğabilecek sonuçlarla da ilgilenir. Bu noktada tehlike kavramı karşımıza çıkar. Çağdaş hukukta, tehlike olasılıktan başka bir şey değildir, zarar doğurmaya elverişli tehlike, korunan hukuksal değeri bozabilecek nitelikte bulunduğu takdirde tehlike doğmuş ve buna bağlı olarak da suç oluşmuş bulunacaktır. Kuşkusuz her rejim gibi, demokratik rejimde varlığına yöneltilecek tehlikeler karşısında kendini koruma hakkına sahiptir. Öte yandan ‘açık ve yakın tehlike’ oluşturan, milli güvenliği bozan ifadelerin takibe uğraması hukuk devletinin bir gereğidir. Gerek milli ve gerekse evrensel hukukta düşünce özgürlüğü ile ilgili olarak, ‘hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi’ için ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır. Mandacıların milli ürünleri boykot çağrısı yaparak yönetilemezlik algısı oluşturulma gayretleri, bu çağrı sonucu meydana gelen saldırılar, asılsız isnatlar ifade özgürlüğü kavramının arkasına saklanamaz. 05.02.2020 tarihli şikayet dilekçesinde kısmen belirttiğimiz gibi, bu süreçte CHP vahim bir şekilde savrulmuş, tüm geçmişini inkar eden bir yapıya dönüşmüş, millete aidiyet bilincinden uzaklaşmış, Türk Milletinin egemenlik ve tarihsel haklarıyla temelden ve bütünüyle çatışmaya girmiştir. Kısaca izah ettiğimiz nedenlerle CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında şikayetten vazgeçiyoruz. Gereğinin yapılmasını saygıyla talep ederiz."

Eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: CHP kurultayında aday olmayacağım Haber

Eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: CHP kurultayında aday olmayacağım

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile CHP kurultayında aday olmayacağını duyurdu. Kılıçdaroğlu, aday olmama nedenlerini açıkladı. "TEHDİTLERDEN KORKMADIM" Kılıçdaroğlu, aday olmama kararının, kendisine yönelik tehditlerden kaynaklanmadığını vurgulayarak, "Aday olursan yüzüne tükürürler diyen siyasetçilerin tehditleri değildir çünkü çalanların yüzüne tükürülür ve ben çalmadım. Aday olmama kararımın nedeni aday olursan taşlarlar söylemi ile organize edilmiş linç kampanyalarından korktuğum için değildir çünkü yürüdüğüm yolda ölüm dahil hiçbir korkuya yer vermedim, korkmam" ifadelerini kullandı. "PARTİYİ İÇ ÇEKİŞMELERE SEVKETMEMEK İÇİN ADAY DEĞİLİM" CHP'yi iç çekişmelere sevk etmemek için aday olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Aday olmama kararımın nedeni hangi yüzle aday olacaksın diyen, sözüm ona muhalif sanılan, müesses nizamın askerleri ve paranın tetikçileri olmuş medya mensuplarının iftiraları değildir çünkü ülkem ve partim için verdiğim mücadelem milletimin vicdanına emanettir. Aday olmama kararımın nedeni, partimizi iç çekişmelere sevk etmemek, dikkatleri mücadele alanından başka alanlara çekmemek içindir. Kurultayımız milletimize, ülkemize ve partimize hayırlı olsun. Biz, gölgemiz olsun ve milletimiz hiçbir tehditten korkmasın diye güneşin altında durmayı görev bilen bir gelenekten geldik. Selam olsun, güneşin altında durabilmeyi göze alanlara" açıklamasında bulundu.

Kemal Kılıçdaroğlu, Olağanüstü Kurultay açıklaması yaptı Haber

Kemal Kılıçdaroğlu, Olağanüstü Kurultay açıklaması yaptı

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabında yaptığı açıklama ile 6 Nisan'da yapılacak olan Olağanüstü Kurultay'da aday olmayacağını duyurdu. Kılıçdaroğlu, açıklamasında şunları kaydetti: "Partimizin bu hafta sonu yapacağı olağanüstü kurultayında Genel Başkan adayı olmayacağım. Aday olmam için imza toplayan, ısrar eden ve çalışan bütün kardeşlerime teşekkürlerimi iletiyorum. Aday olmama kararımın nedeni; “Aday olursan yüzüne tükürürler.” diyen siyasetçilerin tehditleri değildir çünkü çalanların yüzüne tükürülür ve ben çalmadım. Aday olmama kararımın nedeni; “Aday olursan taşlarlar.” söylemi ile organize edilmiş linç kampanyalarından korktuğum için değildir çünkü yürüdüğüm yolda ölüm dahil hiçbir korkuya yer vermedim, korkmam! Aday olmama kararımın nedeni; “Hangi yüzle aday olacaksın!” diyen, sözüm ona muhalif sanılan, müesses nizamın askerleri ve paranın tetikçileri olmuş medya mensuplarının iftiraları değildir çünkü ülkem ve partim için verdiğim mücadelem milletimin vicdanına emanettir. Aday olmama kararımın nedeni; Partimizi iç çekişmelere sevk etmemek, dikkatleri mücadele alanından başka alanlara çekmemek içindir. Kurultayımız milletimize, ülkemize ve partimize hayırlı olsun. Biz, gölgemiz olsun ve milletimiz hiçbir tehditten korkmasın diye güneşin altında durmayı görev bilen bir gelenekten geldik. Selam olsun, güneşin altında durabilmeyi göze alanlara…"

Kılıçdaroğlu'ndan İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına tepki: Bu tablo doğru değil! Haber

Kılıçdaroğlu'ndan İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına tepki: Bu tablo doğru değil!

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ilişkin, "Şafak operasyonları ile insanlar gözaltına alındı. Davet edersiniz, gelirler, otururlar, sorarsınız sorularınızı ve cevabını verirler. Partimiz güçlüdür, bir araya geliriz oturur ve bir strateji belirleriz. Bu çerçevede de hareket ederiz" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, suç örgütü liderliği yaparak para aklamak, rüşvet, dolandırıcılık ve ihaleye fesat karıştırmak gibi eylemlere karıştığı, ayrıca 'kent uzlaşısı' faaliyetleri çerçevesinde terör örgütüne yardım ettiği iddiasıyla Sarıyer'deki evinde gözaltına alınmıştı. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, soruşturma kapsamında gözaltına alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Sarıyer'deki evinde eşi Dilek İmamoğlu'nu ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Kılıçdaroğlu, "Önce şunu ifade edeyim; gerçekten Türkiye adına çok üzgünüm. Olacak şey değil. Bir metropolde belediye başkanlığı yapan, 16 milyona hizmet veren bir belediye başkanı sabah saatlerinde gözaltına alındı. Bugüne kadar Ekrem, hangi davete icabet etmedi? Telefon edersiniz, gelir. İfadesine başvuracaksanız, alırsınız. Türkiye'de demokrasi yok, bir kişinin iradesi var. Bir kişinin iradesinin olduğu yerde, yasama, yargı ve yürütme organı yoktur. Anayasada bunlar yazmakla beraber fiilen uygulamada bunlar görevlerini yerine getirmiyorlar. Bir kişinin iradesi her şeye hakim olmuştur. Bu doğru değil. Aklın, hukukun ve adaletin olmadığı yerde insan hakları da olmaz. Özgür medya da olmaz. İnsanlar haklarını özgürce savunamazlar. Dolayısıyla bunu asla ve asla kabul etmiyorum. Buradan bütün vatandaşlara çağrı yapıyorum; bu ülkede, Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece hiç kimse bir gelecek endişesi taşımasın. Biz 100 yıllık bir partiyiz. Biz sıradan bir parti değiliz. Biz bir mücadele partisiyiz. Mücadele ve savaş ortamında kurulan bir partiyiz. Mücadelemizi de bu çerçevede yapacağız. Bu çerçevede bir mücadele olmazsa sonuç alamayız. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi, gerçek anlamda adaleti, gerçek anlamda hukuku getirmek zorundayız. Çağdaş ülke diyorsak, gelişmiş ülke diyorsak, hak arayan vatandaşların önündeki bütün engellerin kaldırılması lazım. Yaşadığımız tablo doğru bir tablo değildir. Şafak operasyonları ile insanlar gözaltına alındı. Davet edersiniz, gelirler, otururlar, sorarsınız sorularınızı ve cevabını veririler. Partimiz güçlüdür, bir araya geliriz oturur ve bir strateji belirleriz. Bu çerçevede de hareket ederiz. Olması gereken de budur" ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Avukatı Celal Çelik: Genel başkanımız savcılığa gelmeyecek Haber

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Avukatı Celal Çelik: Genel başkanımız savcılığa gelmeyecek

Cumhuriyet Halk Partisi'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultayı'nda 'para karşılığı oy kullanıldığı' yönündeki iddialar üzerine Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan ihbar sonucunda inceleme başlatıldı. Yetkisizlik kararıyla dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi üzerine Ocak 2024'te resmi bir soruşturma açıldığı duyuruldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi'nin tanık sıfatıyla ifadeye çağrıldığı belirtildi. "GENEL BAŞKANIMIZI İLGİLENDİREN BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL" Soruşturma kapsamında Ankara Adliyesi'ne gelen Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, savcılık yetkilileriyle görüştü. Görüşme sonrası yaptığı açıklamada Çelik, müvekkilinin ifadeye çağrılmasının yersiz olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: "Genel Başkanımızı ilgilendiren hiçbir şekilde olay olmamasına rağmen bazı basın mensuplarının yanlış değerlendirmeleri nedeniyle böyle bir durum ortaya çıktı. Ancak biz savcılığa Genel Başkanımızın bu soruşturmayla özel bir ilgisinin olmadığını, ifadeye gelmeyeceğini açıkça belirttik." "KALEMİNİ SATMIŞ GAZETECİLERİN HADSİZLİĞİ İLE KARŞI KARŞIYA KALDIK" Çelik, kamuoyunda yayılan bazı haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Genel Başkanımız daha önce bir televizyon programında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurultay hakkında beş kez ‘şaibeli’ olduğu yönünde açıklamalar yaptığını hatırlatmıştı. Bu açıklamalar üzerine CHP’den bir yanıt gelmesi gerektiğini belirtmişti. Ancak bazı gazeteciler, sanki Genel Başkanımızın sözleri üzerine bir soruşturma başlatılmış ve ifadeye çağrılmış gibi çarpıtmalarda bulundu. Bu ahlaksız iddialara karşı şunu söylemek zorundayız: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklaması net. Soruşturma, mevcut Bursa İl Başkanının şikayeti üzerine Bursa’da başlatılmış ve yetki sebebiyle Ocak 2024’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na devredilmiştir. Yani soruşturma Genel Başkanımızın açıklamalarından bağımsız olarak yürütülmektedir." "MUHATAP ERDOĞAN'DIR" Celal Çelik, soruşturmanın gerçek muhatabının Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu savunarak şu ifadeleri kullandı: "Biz bugün itibarıyla Başsavcılığa net bir şekilde bildirdik: Genel Başkanımızın özel bir ilgisi yoktur, ifadeye gitmeyecektir. Muhatap kimdir burada? Muhatap Erdoğan'dır. Beş kez ‘şaibeli kurultay’ dediğine göre elinde bilgiler vardır. O halde gelsin, bildiklerini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na anlatsın."

Erdoğan: Muhalefet, Türkiye'nin Enerji Hamlelerini desteklemedi Haber

Erdoğan: Muhalefet, Türkiye'nin Enerji Hamlelerini desteklemedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Anadolu Ajansı İstanbul Enerji Forumu'na katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm projeleri hayata geçirirken, tüm adımları atarken yanlarında milletten başka kimseyi bulamadıklarını belirterek, "Enerjide Türkiye gerçekten tarih yazarken halkımız bundan sevinç duydu, istifade etti. Hayatı pek çok alanda kolaylaştı. Ama muhalefet bu sevinci ve gururu paylaşmaya, buna destek olmaya ne yazık ki yanaşmadı. Nükleer enerjiymiş, doğal gaz keşfiymiş, yeni boru hatlarıymış, doğal gaz depolamaymış, petrol kuyularıymış, maalesef bunların hiç biri muhalefetin gündeminde olmadı. Hidroelektrik santrallerimizden, nükleer enerji tesislerimize, madenlerimizin kullanılmasından petrol ve doğalgaz arama çalışmalarımıza kadar hiçbir gayretimiz de hükümetimize destek vermedi. Doğu Akdeniz’deki sismik arama faaliyetlerimizi, bölgedeki rakiplerimizi söylemleriyle eleştiri yağmuruna tuttular. Karadeniz’deki keşfimize her seçim öncesinde doğal gaz buluyorlar diyerek çamur attılar. Gabar’daki petrol keşfimize, adeta gölge düşürmek amacıyla akla ziyan argümanlar öne sürdüler. Türkiye’nin Somali’de, Libya’da ne işi var cümlesi bu süreçte muhalefetten en sık duyduğumuz eleştirilerden biriydi. 22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti ama muhalefetin bilhassa Cumhuriyet Halk Partisi’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi. Şimdi çıkmışlar bizi çarşıya pazara davet ediyor. Biz çarşıdan pazardan gelirken siz gidiyordunuz. Biz siyasi parti olarak çarşıda, pazarda, sokakta muhalefetten çok daha güçlü bir şekilde zaten varız. Halkımızla olan gönül bağımızı bugüne kadar hiçbir zaman koparmadık. Bundan sonra da koparmayız. Burada cevabı verilmesi gereken asıl sorular şunlardır. CHP, Türkiye'nin enerji alanında gurur kaynağı olan projelerini niçin bir kez olsun ziyaret edemedi? Sayın Özel, Filyos’taki doğal gaz tesisimizi ziyaret etme zahmetinde bulunmadı. Akkuyu santralimizin nerede olduğundan, ne işe yaradığından, enerji arz güvenliğimize nasıl bir fayda sağladığından acaba Sayın Özel'in haberi var mı? CHP'li yöneticilerin ülkemizin enerji yatırımlarıyla ilgili kayıtsızlığının, daha doğrusu bir türlü geçemeyen hazımsızlığının gerçek sebebi nedir? Sayın Özgür Özel, bizi hiçbir yerlere davet etmek yerine önce kendisi Türkiye'nin enerji yatırımlarını bir tanısın. Buraları ziyaret etsin. Fikir sahibi olmadan önce bilgi sahibi olmaya gayret etsin. Yoksa halka söylediklerinin hiçbir anlamı olmaz ve olmayacaktır" dedi. "Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa, zorbalığa ve şehir eşkıyalığına boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz" Kendilerini muhalefetten gelen her türlü yapıcı eleştiriye açık olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakınız bundan sonra da samimiyiz. Laf olsun torba dolsun siyasetine de asla prim vermiyoruz. Gazi meclisimizin çatısı altında önceki gün şahit olduğumuz şiddet görüntülerine, kaba kuvvete kesinlikle müsamahamız yoktur. Komisyon basarak yetkisi dahi olmadıkları komisyonda terör estirerek muhalefet yaptıklarını zannedeler derin bir yanılgı içindedir. Biz yarım asrı bulan siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa, zorbalığa ve şehir eşkıyalığına boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz. Daha önce de dile getirdim, bugün tekrar vurguluyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bölücü örgütün siyasi aparatlarıyla kurduğu ve adına kent uzlaşısı dediği ittifak CHP'yi enfekte etmekte, zehirlemekte, şiddete meyilli hale getirmektedir. CHP'nin bir an önce bu kantin solculuğu alışkanlığından kendisini kurtarmasını ümit ediyorum" diye konuştu.  

Kemal Kılıçdaroğlu 25 sayfalık savunmasını yaptı Haber

Kemal Kılıçdaroğlu 25 sayfalık savunmasını yaptı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  hakkında açılan hapis ve siyasi yasak istemli davada bugün hakim karşısına çıktı. Duruşmada, Kılıçdaroğlu suçlamalar yerine tarihe not düşmek amacıyla savunma yaptığını belirtti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise Kılıçdaroğlu hakkında devam eden davalar ve soruşturmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Suçtan ötürü kendimi savunmak için değil, işlenen suçları kayıtlara geçirmek, hesabını sormak ve tarihe not düşmek için geldim. Ne mutlu ki bana, karşınıza "Hırsızlık ve yetim hakkını zimmete geçirmek" suçundan çıkmadım. Ve yine ne mutlu ki bana Sayın Yargıç, karşınıza " Vatana ihanetten" de çıkmadım. Başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanlara selam olsun. Devletin bekası-milletin selahiyeti için canını hiçbir zaman sakınmamış bütün vatanseverlere, Atatürk ve Cumhuriyet'e bağlılık yemini ettiği için ihraç edilen Genç Teğmenlere, selam olsun” şeklinde konuştu.  Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Sayın Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak, toplumun kabul etmeyeceği ifadelerden dolayı soruşturma açılmıştı. Silifke'de Erdemli'de gerçekleşen bu konuşmalarda dosyalar birleştirilmiş, dava devam ediyor. Siyasetçilerimizin konuşmalarını yaparken, yapıcı siyaset yaptıklarında kazançlı çıkacaklarını ifade ediyoruz. Şu anda Kılıçdaroğlu ile ilgili devam eden 9 dava ve 5 soruşturma var” dedi.

Sine-i Millet nedir? Türkiye siyasetinde gündemdeki anlamı Haber

Sine-i Millet nedir? Türkiye siyasetinde gündemdeki anlamı

Son günlerde Türkiye siyasetinde sıkça gündeme gelen "sine-i millete dönmek" ifadesi, kamuoyunda merak uyandırıyor. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına tepki göstererek bu kavramı öne çıkardı. Kılıçdaroğlu, "Saray ve onun kullanışlı aparatlarından kurtulmanın tek yolu sine-i millete dönmektir" diyerek, siyasi meşruiyetin kaybedildiği yönündeki eleştirilerini dile getirdi. Peki, sine-i millet ne demektir ve bu ifade neden bu kadar önemli? İşte detaylar... Sine-i Millet Ne Demek? "Sine-i millete dönmek", Türkiye siyasi tarihinde, meşruiyetini kaybettiği düşünülen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) çekilerek halkın arasında siyasete devam etmeyi ifade eder. Bu kavram, çok partili döneme geçişle birlikte Türkiye siyaseti içerisinde yer bulmuş, ancak şimdiye dek hiçbir siyasi parti bu eylemi fiilen gerçekleştirmemiştir. Bu eylemi fiili olarak gerçekleştiren tek örnek, 1989 yılında Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından yaşanmıştır. DYP milletvekili Murat Sökmenoğlu, Özal'ın yeterli oy oranını almadan seçildiğini savunarak bu durumu protesto etmek amacıyla milletvekilliğinden istifa etmiştir. Kılıçdaroğlu’nun Açıklamaları Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada "Saray ve onun kullanışlı aparatlarından kurtulmanın tek yolu sine-i millete dönmektir. Halkın helal oylarıyla seçilmiş bir siyasetçiye yönelik yapılan hukuksuzlukları ve kayyum garabetini kabul etmiyoruz." diyerek, bu ifadeyi kullandı. Anayasal Boyut Anayasa, sine-i millet kararının uygulanabilmesi için TBMM Genel Kurulu'nun onayını şart koşmaktadır. Anayasa'nın 84. maddesi, milletvekillerinin istifalarının Genel Kurul tarafından kabul edilmesini öngörmektedir. Bu maddeye göre, "İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu TBMM Başkanlık Divanı tarafından tespit edildikten sonra, TBMM Genel Kurulu tarafından kararlaştırılır."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.