Hataylı Arol ailesi, Almanya’da özel izinle yaşarken sabahın erken saatlerinde evlerine baskın düzenlendi. Havalimanına götürülen aile, son anda avukatlarının müdahalesiyle uçaktan indirildi. Mahkeme, 19 Mart’a kadar ülkeyi terk etmelerini istedi.
Haber Giriş Tarihi: 27.02.2025 14:49
Haber Güncellenme Tarihi: 27.02.2025 14:51
Kaynak:
İHA
Almanya'da yaşayan Hataylı depremzede aile, evlerine düzenlenen ani baskınla ülkeden sınır dışı edilmek istendi.Almanya'nın Hamburg kenti yakınındaki Pinneberg kasabasına bir buçuk yıl önce "depremzede" olarak özel izinle gelen Hataylı Arol ailesinin evine sabah saatlerinde baskın düzenlendi. Havaalanına götürülen 5 kişilik aile, avukatlarının devreye girmesiyle uçaktan indirildi. Mahkemeye çıkan aile üyelerinden 19 Mart'a kadar Almanya'yı terk etmeleri istendi.
Üç çocuk babası 48 yaşındaki Aykut Arol, 6 Şubat depreminin ardından Türkiye'de 3-4 ay farklı illerde hayırseverlerin verdiği evlerde kaldıklarını söyledi. Daha sonra Almanya'nın tanıdığı "kolay vize" imkanından faydalanarak eşinin kardeşleri aracılığıyla davetiye alıp Eylül 2023'te Almanya'ya geldiklerini ifade eden Arol, "Kayınbiraderlerim bize yardımcı oldu. Belli bir dönem onlarda kaldık. Daha sonra bir ev bulduk biraz orada yaşadık. O sırada çalışamadığımız için bazı zorluklar yaşadık. Ondan sonraki süreçte çalışma izni alabilmek için bazı girişimlerimiz oldu" şeklinde konuştu.
Eşinin yaklaşık 11 ay sonra çalışma izni alabildiğini belirten Arol, çalışma izni için gerekli evrakları aynı dosya içerisinde teslim etmelerine rağmen evraklarının olmadığı gerekçesiyle kendisine ve oğluna çalışma hakkı verilmediğini kaydetti.
Artık her şeyin yoluna girdiğini düşündükleri sırada yabancılar polisinden bir kağıt aldıklarını ifade eden Aykut Arol, "Ülkeyi terk etmeniz gerekiyor dediler. Biz avukatımız aracılığıyla buna itiraz ettik. 14 Şubat sabahı polis bize görüşmek için randevu vermişti. O gün sabah 08.00'de randevumuz vardı. Ancak aynı sabah 06.30'da yaklaşık 8-10 polis evimize baskın yaptı. Bize hiç soru sormadan, elimizdeki telefonlara kadar el koyup, eşyalarımızı bez torbalara doldurarak apar topar Hamburg Havalimanı'na götürdüler. Oradaki süreçte yaşadıklarımız yine hoş değildi. Türkçe tercüman vermediler. Almanca öğrendiğimiz kadarıyla kendimizi ifade etmeye çalıştık. İtirazımız sonucu bir görevli geldi. Olanları anlattık. Avukatımızla görüşmek istediğimizi söyledik" dedi.
"Nüfus cüzdanlarımıza, ehliyetlerimize el koydular"
Havalimanında kıyafetleri çıkarılarak arama yapıldığını anlatan Arol, "Eşyalarımızın hepsini karıştırdılar. Nüfus cüzdanlarımıza, ehliyetlerimize el koydular. Yabancılar polisinden gelen görevli sayesinde avukatımıza ve yakınlarımıza ulaştık. Avukatlarımız yaptıklarının yasal olmadığını onlara iletmişler, mahkeme kararı çıkarttırmışlar. Bize iki kez ret verdiklerini ve gitmediğimizi söylemişler. Mahkemedeki hakimler bizim gitmememiz için karar vermiş. Uçakta otururken mahkemenin kararıyla uçaktan indik. Bize 19 Mart'a kadar süre verdiler. Bu sürede biz kendi gönlümüzce ülkemize dönmek istiyoruz. Kimsenin bu duruma maruz kalmasını istemiyoruz. Bizim durumumuzdaki insanlar için bir uyarı olsun diye bunları söylüyoruz. Hayırseverlerin bizi unutmayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Deprem gününü anlatan Arol, "Evimiz yıkıldı. Kendimizi kurtarabildik. Eşim, ben ve küçük oğlum kendi evimizdeydik. Diğer oğullarım anneannesinde kalıyordu. Ev yıkılınca ortanca oğlum enkazda kaldı. Oğlumu enkazdan 10 saat sonra çıkarabildik. Kolunda hasar oluşmuştu ama şimdi çok şükür iyi. Çok kötü süreçler yaşadık. Çok akrabamızı, eşimizi dostumuzu kaybettik" dedi.
Almanya'da kazandıklarının ancak geçinmeye yettiğini söyleyen Arol, "Türkiye'de şu anda bir dikili ağacımız yok" şeklinde konuştu.
"Türkiye’de kalacak yerimiz bile yok"
Üç çocuk annesi Gülsüm Arol ise yaptığı açıklamada, "Biz buradan gittiğimizde kalacak yerimiz yok. Kayınvalideme sığınacağız. Maddi olarak destek bekliyoruz" dedi. Almanya'da yaşamın zor olduğunu belirten Arol, "Almanya'da karı koca robot gibi çalışırsan, geçimini ancak sağlarsın. Karı koca çalışmazsan burada aç kalırsın. Hiç de beklediğimiz gibi bir Almanya değil burası. Buranın parası eğer birikim yapabilirsen bir tek Türkiye'de değerli. Burada aldığın asgari ücret bin 600-bin 700 euro ancak ev kiranı karşılıyor" diye konuştu.
Aile üyesi 13 yaşındaki Berk Arol ise, "1 buçuk senede Almancayı biraz öğrendim ama pek arkadaş edinemedim. Buradaki çocuklarla uyum sağlayamadım. Burada kalma imkânım olsa bile Hatay'da okumayı tercih ederim" dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
İLKHABER-Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Depremzede aileye Almanya’da şok baskın!
Hataylı Arol ailesi, Almanya’da özel izinle yaşarken sabahın erken saatlerinde evlerine baskın düzenlendi. Havalimanına götürülen aile, son anda avukatlarının müdahalesiyle uçaktan indirildi. Mahkeme, 19 Mart’a kadar ülkeyi terk etmelerini istedi.
Almanya'da yaşayan Hataylı depremzede aile, evlerine düzenlenen ani baskınla ülkeden sınır dışı edilmek istendi.Almanya'nın Hamburg kenti yakınındaki Pinneberg kasabasına bir buçuk yıl önce "depremzede" olarak özel izinle gelen Hataylı Arol ailesinin evine sabah saatlerinde baskın düzenlendi. Havaalanına götürülen 5 kişilik aile, avukatlarının devreye girmesiyle uçaktan indirildi. Mahkemeye çıkan aile üyelerinden 19 Mart'a kadar Almanya'yı terk etmeleri istendi.
Üç çocuk babası 48 yaşındaki Aykut Arol, 6 Şubat depreminin ardından Türkiye'de 3-4 ay farklı illerde hayırseverlerin verdiği evlerde kaldıklarını söyledi. Daha sonra Almanya'nın tanıdığı "kolay vize" imkanından faydalanarak eşinin kardeşleri aracılığıyla davetiye alıp Eylül 2023'te Almanya'ya geldiklerini ifade eden Arol, "Kayınbiraderlerim bize yardımcı oldu. Belli bir dönem onlarda kaldık. Daha sonra bir ev bulduk biraz orada yaşadık. O sırada çalışamadığımız için bazı zorluklar yaşadık. Ondan sonraki süreçte çalışma izni alabilmek için bazı girişimlerimiz oldu" şeklinde konuştu.
Eşinin yaklaşık 11 ay sonra çalışma izni alabildiğini belirten Arol, çalışma izni için gerekli evrakları aynı dosya içerisinde teslim etmelerine rağmen evraklarının olmadığı gerekçesiyle kendisine ve oğluna çalışma hakkı verilmediğini kaydetti.
Artık her şeyin yoluna girdiğini düşündükleri sırada yabancılar polisinden bir kağıt aldıklarını ifade eden Aykut Arol, "Ülkeyi terk etmeniz gerekiyor dediler. Biz avukatımız aracılığıyla buna itiraz ettik. 14 Şubat sabahı polis bize görüşmek için randevu vermişti. O gün sabah 08.00'de randevumuz vardı. Ancak aynı sabah 06.30'da yaklaşık 8-10 polis evimize baskın yaptı. Bize hiç soru sormadan, elimizdeki telefonlara kadar el koyup, eşyalarımızı bez torbalara doldurarak apar topar Hamburg Havalimanı'na götürdüler. Oradaki süreçte yaşadıklarımız yine hoş değildi. Türkçe tercüman vermediler. Almanca öğrendiğimiz kadarıyla kendimizi ifade etmeye çalıştık. İtirazımız sonucu bir görevli geldi. Olanları anlattık. Avukatımızla görüşmek istediğimizi söyledik" dedi.
"Nüfus cüzdanlarımıza, ehliyetlerimize el koydular"
Havalimanında kıyafetleri çıkarılarak arama yapıldığını anlatan Arol, "Eşyalarımızın hepsini karıştırdılar. Nüfus cüzdanlarımıza, ehliyetlerimize el koydular. Yabancılar polisinden gelen görevli sayesinde avukatımıza ve yakınlarımıza ulaştık. Avukatlarımız yaptıklarının yasal olmadığını onlara iletmişler, mahkeme kararı çıkarttırmışlar. Bize iki kez ret verdiklerini ve gitmediğimizi söylemişler. Mahkemedeki hakimler bizim gitmememiz için karar vermiş. Uçakta otururken mahkemenin kararıyla uçaktan indik. Bize 19 Mart'a kadar süre verdiler. Bu sürede biz kendi gönlümüzce ülkemize dönmek istiyoruz. Kimsenin bu duruma maruz kalmasını istemiyoruz. Bizim durumumuzdaki insanlar için bir uyarı olsun diye bunları söylüyoruz. Hayırseverlerin bizi unutmayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Deprem gününü anlatan Arol, "Evimiz yıkıldı. Kendimizi kurtarabildik. Eşim, ben ve küçük oğlum kendi evimizdeydik. Diğer oğullarım anneannesinde kalıyordu. Ev yıkılınca ortanca oğlum enkazda kaldı. Oğlumu enkazdan 10 saat sonra çıkarabildik. Kolunda hasar oluşmuştu ama şimdi çok şükür iyi. Çok kötü süreçler yaşadık. Çok akrabamızı, eşimizi dostumuzu kaybettik" dedi.
Almanya'da kazandıklarının ancak geçinmeye yettiğini söyleyen Arol, "Türkiye'de şu anda bir dikili ağacımız yok" şeklinde konuştu.
"Türkiye’de kalacak yerimiz bile yok"
Üç çocuk annesi Gülsüm Arol ise yaptığı açıklamada, "Biz buradan gittiğimizde kalacak yerimiz yok. Kayınvalideme sığınacağız. Maddi olarak destek bekliyoruz" dedi. Almanya'da yaşamın zor olduğunu belirten Arol, "Almanya'da karı koca robot gibi çalışırsan, geçimini ancak sağlarsın. Karı koca çalışmazsan burada aç kalırsın. Hiç de beklediğimiz gibi bir Almanya değil burası. Buranın parası eğer birikim yapabilirsen bir tek Türkiye'de değerli. Burada aldığın asgari ücret bin 600-bin 700 euro ancak ev kiranı karşılıyor" diye konuştu.
Aile üyesi 13 yaşındaki Berk Arol ise, "1 buçuk senede Almancayı biraz öğrendim ama pek arkadaş edinemedim. Buradaki çocuklarla uyum sağlayamadım. Burada kalma imkânım olsa bile Hatay'da okumayı tercih ederim" dedi.
Kaynak: İHA
Adana'da Samibey Apartmanı davası devam ediyor
Müge Anlı'nın ekranlarına yansıyan Mehmet Çetin'in kayboluşunda çember daralıyor!
Emekliler için yeni dönem başlıyor: Promosyon, ikramiye ve maaş artışları Mayıs'ta başlayacak
Temmuz 2025 memur maaşı zammı için geri sayım başladı: Yüzde 15,27 artış bekleniyor
2025 Mayıs Celbi Askerlik Yerleri Açıklanıyor! Askerlik Yerlerini Nasıl Öğrenebilirsiniz?
Adana'da Samibey Apartmanı davası devam ediyor
Müge Anlı'nın ekranlarına yansıyan Mehmet Çetin'in kayboluşunda çember daralıyor!
Emekliler için yeni dönem başlıyor: Promosyon, ikramiye ve maaş artışları Mayıs'ta başlayacak
Temmuz 2025 memur maaşı zammı için geri sayım başladı: Yüzde 15,27 artış bekleniyor
2025 Mayıs Celbi Askerlik Yerleri Açıklanıyor! Askerlik Yerlerini Nasıl Öğrenebilirsiniz?
Adana'da Samibey Apartmanı davası devam ediyor
SON HABERLER
Vali Köşger: Adana, tarihi boyunca emeğin ve dayanışmanın kadim merkezi olmuştur
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, Adana'nın tarihi boyunca emeğin ve dayanışmanın merkezi olduğunu belirterek, "Adana'nın gücü, emeğin ve dayanışmanın birleşiminden geliyor" dedi.
FETÖ'nün TUS yapılanmasına yönelik operasyonda 18 doktor gözaltına alındı
İstanbul merkezli 10 ilde düzenlenen FETÖ/PDY operasyonunda, Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) ders çalıştıran ve örgüte yardım eden 18 doktor gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda dijital materyaller ele geçirildi.
6 kuruşluk borç davasında mahkemeden Aydın Büyükşehir Belediyesi lehine karar
Aydın 1. İş Mahkemesi, SGK’nın 15 yıl önceki 6 kuruşluk işsizlik prim borcu için Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiği ödeme emrini iptal etti. Mahkeme, borcun zamanaşımına uğradığına ve yasal dayanağının bulunmadığına hükmetti.