Doğa Derneği, 'Çoban Ağı' ve diğer projeleriyle doğal yaşam alanlarını koruyor
Doğa Derneği, 'Çoban Ağı' ve diğer projeleriyle doğal yaşam alanlarını koruyor
Doğa Derneği'nin 'Çoban Ağı' ve benzeri projeleriyle doğal yaşam alanlarının korunma çabaları güçleniyor. Yeni projeler kapsamında, doğal yaşamı koruma adına önemli ve kararlı adımlar atılıyor.
Haber Giriş Tarihi: 22.06.2024 08:46
Haber Güncellenme Tarihi: 22.06.2024 08:46
Kaynak:
ALİ GÜRELİ
Doğa Derneği'nin 'Çoban Ağı' ve benzeri projeleriyle doğal yaşam alanlarının korunma çabaları güçleniyor. Yeni projeler kapsamında, doğal yaşamı koruma adına önemli ve kararlı adımlar atılıyor.
Anadolu, nesli tehlike altında olan Küçük akbabalar için önemli bir göç yolu ve üreme alanlarını oluşturuyor. Sayıları her geçen gün azalan Küçük akbabalar, zehirlenme, elektrik çarpması ve avcılık gibi yaşamlarını olumsuz etkileyen tehditlerle karşı karşıya kalıyor.
Doğa Derneği tarafından hazırlanan "Çoban Ağı" projesi sayesinde, çobanlarla ve çiftçilerle diyalog kurularak Küçük akbabaların bölgede tercih ettiği habitatlar ortaya çıkarılıyor ve bu habitatların korunmasına yönelik çalışmalar gerçekleştiriliyor.
Ankara Beypazarı’ndaki Küçük akbabalarla aynı yaşam alanını paylaşan ve bölgede çobanlık yapan İzzet Koçak da "Çoban Ağı" projesinde gönüllü olarak yer alıyor. İzzet Koçak, başta Küçük akbabalar olmak üzere diğer canlı türleriyle ilgili de önemli bilgiler aktarıyor.
Bolkar Dağı'nda koruma ve araştırma çalışmaları sürüyor
Doğa Derneği, Mersin başta olmak üzere Akdeniz ve Orta Anadolu düzlüğündeki pek çok yerleşimin ana su kaynağı olan Bolkar Dağı'nda da yaşamın devam edebilmesi için canlı türlerinin korunması ve araştırma çalışmalarına 2014’den bu yana devam ediyor.
Toroslar’ın en yüksek yeri olan Bolkar Dağı Önemli Doğa Alanı'nda bulunan canlılar arasında 2800 metre üzerindeki kayalıklarda yaşayan Urkeklik, nadir canlılardan birini oluşturuyor. Yaban keçisi, Küçük akbaba, Kızıl akbaba, Kaya kartalı, Gelengi dağ sincabı, Kara iskete ve Sarı gagalı dağ kargası da Bolkar’ın zirvelerindeki yaşamın halkalarını oluşturan canlılar arasında yer alıyor.
Doğa Derneği, yaylalarında çok sayıda Yörük ailenin hâlâ kadim Anadolu kültürünü sürdürdüğü Bolkar Dağı'ndaki eşsiz yaşamın devam edebilmesi için koruma ve araştırma çalışmalarını, kararlılıkla sürdürüyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doğa Derneği, 'Çoban Ağı' ve diğer projeleriyle doğal yaşam alanlarını koruyor
Doğa Derneği'nin 'Çoban Ağı' ve benzeri projeleriyle doğal yaşam alanlarının korunma çabaları güçleniyor. Yeni projeler kapsamında, doğal yaşamı koruma adına önemli ve kararlı adımlar atılıyor.
Doğa Derneği'nin 'Çoban Ağı' ve benzeri projeleriyle doğal yaşam alanlarının korunma çabaları güçleniyor. Yeni projeler kapsamında, doğal yaşamı koruma adına önemli ve kararlı adımlar atılıyor.
Anadolu, nesli tehlike altında olan Küçük akbabalar için önemli bir göç yolu ve üreme alanlarını oluşturuyor. Sayıları her geçen gün azalan Küçük akbabalar, zehirlenme, elektrik çarpması ve avcılık gibi yaşamlarını olumsuz etkileyen tehditlerle karşı karşıya kalıyor.
Doğa Derneği tarafından hazırlanan "Çoban Ağı" projesi sayesinde, çobanlarla ve çiftçilerle diyalog kurularak Küçük akbabaların bölgede tercih ettiği habitatlar ortaya çıkarılıyor ve bu habitatların korunmasına yönelik çalışmalar gerçekleştiriliyor.
Ankara Beypazarı’ndaki Küçük akbabalarla aynı yaşam alanını paylaşan ve bölgede çobanlık yapan İzzet Koçak da "Çoban Ağı" projesinde gönüllü olarak yer alıyor. İzzet Koçak, başta Küçük akbabalar olmak üzere diğer canlı türleriyle ilgili de önemli bilgiler aktarıyor.
Bolkar Dağı'nda koruma ve araştırma çalışmaları sürüyor
Doğa Derneği, Mersin başta olmak üzere Akdeniz ve Orta Anadolu düzlüğündeki pek çok yerleşimin ana su kaynağı olan Bolkar Dağı'nda da yaşamın devam edebilmesi için canlı türlerinin korunması ve araştırma çalışmalarına 2014’den bu yana devam ediyor.
Toroslar’ın en yüksek yeri olan Bolkar Dağı Önemli Doğa Alanı'nda bulunan canlılar arasında 2800 metre üzerindeki kayalıklarda yaşayan Urkeklik, nadir canlılardan birini oluşturuyor. Yaban keçisi, Küçük akbaba, Kızıl akbaba, Kaya kartalı, Gelengi dağ sincabı, Kara iskete ve Sarı gagalı dağ kargası da Bolkar’ın zirvelerindeki yaşamın halkalarını oluşturan canlılar arasında yer alıyor.
Doğa Derneği, yaylalarında çok sayıda Yörük ailenin hâlâ kadim Anadolu kültürünü sürdürdüğü Bolkar Dağı'ndaki eşsiz yaşamın devam edebilmesi için koruma ve araştırma çalışmalarını, kararlılıkla sürdürüyor.
Kaynak: ALİ GÜRELİ
Ankara’da akraba aileler arasında alacak verecek meselesi: 2 ölü, 4 yaralı
Gaziler Günü dolayısı ile Adana'da Atatürk Parkı’na çelenk bırakıldı
Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’a siyasi yasak getirildi
Pusuya düşerek yaralanan Gazi Cem İrik: ‘O an öleceğimi düşündüm’
THY'den Göbeklitepe'nin mirası: "Dünyanın İlk Ekmeği" uçuşlarda yolculara ikram edilecek
Adana hava durumu | 19 Eylül 2024 Adana'da beklenen yağmur geliyor
Adana Emniyet Müdürü Arıkan, Yüreğir’de muhtarlarla buluştu
19 Eylül Gaziler Günü’nde Adana Valisi Köşger’i Gaziler ziyaret etti
Mansur Yavaş CHP'den istifamı etti? Mansur Yavaş konuyla ilgili açıklama yaptı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Diyarbakır'daki terörle mücadeleyi ve yatırımları açıkladı
SON HABERLER
Ankara'da 'sahte bal' operasyonu: Yüzlerce ton ele geçirildi
Ankara'nın Akyurt ilçesinde yapılan operasyonda, sahte bal yapımında kullanılan 8 bin 150 ton glikoz, früktoz ve şeker ile çeşitli markalara ait 100 bin bal etiketi ele geçirildi.
Türkiye, Fransa'da başlayacak Le Monde Festivali'nde tanıtılacak
Fransa'nın başkenti Paris'te yarın başlayacak Le Monde Festivali'nde Türkiye, gastronomisi ve kültürüyle tanıtılacak.
UNICEF'ten Gazze ve Batı Şeria'da çocuklar için 'kayıp nesil riski' uyarısı
UNICEF İcra Direktörü Yardımcısı Ted Chaiban, Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan Filistinli çocuklar aylarca öğrenme fırsatını kaybettikleri için "kayıp bir nesil riskiyle karşı karşıya" olunduğunu söyledi.