Mersin Üniversitesi, gübredeki sorunlara çözüm getiriyor
Mersin Üniversitesi, gübredeki sorunlara çözüm getiriyor
Mersin Üniversitesi'nde (MEÜ) yürütülen proje ile gübrede yaşanan 'kekleşme ve tozlaşma' sorunu için yeni malzemelerin sentezlenmesi ve patentli yerli ürünlerin elde edilmesi amaçlanıyor. Halihazırda kekleşme ve tozlaşma sorununa karşı kullanılan ithal ürünlere bağımlılığın azaltılarak, elde edilecek yerli ürünlerin kullanılması hedefleniyor.
Haber Giriş Tarihi: 11.06.2024 09:45
Haber Güncellenme Tarihi: 11.06.2024 09:45
Kaynak:
İHA
Mersin Üniversitesi'nde (MEÜ) yürütülen proje ile gübrede yaşanan 'kekleşme ve tozlaşma' sorunu için yeni malzemelerin sentezlenmesi ve patentli yerli ürünlerin elde edilmesi amaçlanıyor. Halihazırda kekleşme ve tozlaşma sorununa karşı kullanılan ithal ürünlere bağımlılığın azaltılarak, elde edilecek yerli ürünlerin kullanılması hedefleniyor.
Üniversite-Sanayi iş birliği kapsamında Toros Tarım ile yürütülen "Gübrelerin Üretim Sonrasında Fiziksel Özelliklerinin Korunması Amacıyla Alternatif Kimyasal Ürünlerin Sentezi, Karakterizasyonu ve Proses Optimizasyonu" başlıklı proje, Sanayi Doktora Programı çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bahadır Kürşad Körbahti'nin yöneticiliğini yaptığı projeyle gübrede yaşanan 'kekleşme ve tozlaşma' sorunu için yeni malzemelerin sentezlenmesi ve patentli yerli ürünlerin elde edilmesi amaçlanıyor.
"Gübrelerle ilgili önemli iki sorun var"
Tarımda sürdürülebilirliğin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Körbahti, sürdürülebilir tarım alanında gerek Türkiye'de, gerekse dünyada gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri ile elde edilen; insan, hayvan ve çevre sağlığına olumsuz etkileri olmayan yöntem ve ürünlerin önem kazandığını söyledi. Yürüttükleri proje ile gübrelerin üretim sonrasında fiziksel özelliklerinin iyileştirilmesine yönelik yeni katkı maddeleri ve kaplama malzemeleri üzerine çalışma yaptıklarını ifade eden Körbahti, gübrelerle ilgili önemli iki sorun olduğunu belirtti. Bunların 'kekleşme ve tozlaşma' olduğuna dikkat çeken Körbahti, üretim sonrası gübrenin toprağa ulaşıncaya kadar birçok dış müdahaleye maruz kaldığını, bunun da topaklanma olarak bilinen 'kekleşme', dağılmasıyla da 'tozlaşma' yaşandığını kaydetti. Bunun da gübrede verim kaybına neden olduğuna işaret eden Körbahti, amaçlarının bu verim kaybını yerli ürünlerle minimize etmek olduğunu kaydetti.
"Amacımız, ulusal kaynakları kullanarak yeni katkı maddeleri ve kaplama malzemeleri geliştirmek"
Gübrelerin tarımsal verim ve tarımsal üretim için önemli kimyasal maddeler olduğunu belirten Körbahti, şöyle devam etti:
"Gübreler iki özellikleriyle belirleniyor. Bunlar kimyasal özellikleri ve fiziksel özellikleri. Kimyasal özellikleri gübrenin bitkiye yarayışlılığıyla ilgili bir özellik. Fiziksel özelliği ise depolama, taşıma ve muhafaza etme aşamasında gübrenin özelliklerini korunmasıyla ilgili bir nitelik. Çalışmamızda, NPK gübreler, azotlu gübreler ve organomineral gübrelerle ilgili kekleşme ve tozlaşma sorununa yönelik katkı maddeleri ve yeni kaplama maddeleri geliştirmek."
Üzerinde çalıştıkları ürünlerin ithal edildiğini vurgulayan Körbahti, amaçlarının ulusal kaynakları kullanarak patentlenebilecek yeni katkı maddeleri ve kaplama malzemeleri geliştirmek olduğunu kaydetti.
"Projenin iki önemli çıktısı var"
Dünyada yıllık 150-200 milyon ton civarında, Türkiye'de ise yıllara göre değişkenlik gösterse de ortalama 6 milyon ton gübre tüketiminin söz konusu olduğunu ifade eden Körbahti, "Bu kaplama malzemeleri ton başına 1-2 kilogram kullanılıyor. Yüzde 10 kadar verim kaybını göz önünde bulundurursak, bu 600 bin ton kadar bir ürün kaybı anlamına geliyor. Bu nedenle yapacağımız çalışmanın önemli olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. Projenin iki önemli çıktısı olduğunu dile getiren Körbahti, şöyle devam etti:
"Bu çıktılardan birincisi ulusal kaynaklarımızla yeni ürünler geliştirmek. İkinci çıktısı ise sanayinin ihtiyacı olan doktoralı yetişmiş personel tedariki sağlamak. 11. ve 12. kalkınma planlarını incelediğimiz zaman farklı çalışma grupları tarafından hazırlanan, Cumhurbaşkanımız tarafından da onaylanan bu planlarda özellikle sanayi için yetişmiş doktoralı elemanların teşvik edilmesi ve bu konuda üniversite sanayi iş birliği çalışmalarının yapılmasına yönelik yaklaşımlar mevcuttu. Dolayısıyla biz bu her iki alanda da ülkemize katkı yapmayı hedefliyoruz."
"Bir kaplama malzemesi geliştirdik"
Projenin 7 yıllık olduğunu belirten Körbahti, 2019 çağrısıyla projeye başvurduklarını, 2020'de desteklendiğini ve 2021 yılında da sözleşme imzaladıklarını kaydetti. Şu anda projenin 4. yılında olduklarını ifade eden Körbahti, "4 yıllık süre aslında bursiyerlerimizin doktora eğitiminin tamamlanması, daha sonraki kısım ise özel sektörde istihdam aşaması olmak üzere 7 yıllık bir süreyi kapsıyor" diye konuştu. Devam eden çalışmada 3 bursiyerin görev yaptığını aktaran Körbahti, şöyle devam etti:
"Bursiyerlerimizden biri NPK kompoze gübreler üzerine çalışmasını yaptı. Bir kaplama malzemesi geliştirdik. Kendisi projemizden nisan ayında mezun oldu. Diğer 2 öğrencimizin çalışmaları devam ediyor. Organomineral gübrelerin tozlaşmasına yönelik katkı maddeleri geliştirilmesi ve azotlu gübrelerle ilgili kaplama malzemesi geliştirilmesiyle ilgili çalışmalarımız halihazırda devam ediyor. Tahminen 2025 yılının Ağustos ayında tamamlamayı planlıyoruz."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mersin Üniversitesi, gübredeki sorunlara çözüm getiriyor
Mersin Üniversitesi'nde (MEÜ) yürütülen proje ile gübrede yaşanan 'kekleşme ve tozlaşma' sorunu için yeni malzemelerin sentezlenmesi ve patentli yerli ürünlerin elde edilmesi amaçlanıyor. Halihazırda kekleşme ve tozlaşma sorununa karşı kullanılan ithal ürünlere bağımlılığın azaltılarak, elde edilecek yerli ürünlerin kullanılması hedefleniyor.
Mersin Üniversitesi'nde (MEÜ) yürütülen proje ile gübrede yaşanan 'kekleşme ve tozlaşma' sorunu için yeni malzemelerin sentezlenmesi ve patentli yerli ürünlerin elde edilmesi amaçlanıyor. Halihazırda kekleşme ve tozlaşma sorununa karşı kullanılan ithal ürünlere bağımlılığın azaltılarak, elde edilecek yerli ürünlerin kullanılması hedefleniyor.
Üniversite-Sanayi iş birliği kapsamında Toros Tarım ile yürütülen "Gübrelerin Üretim Sonrasında Fiziksel Özelliklerinin Korunması Amacıyla Alternatif Kimyasal Ürünlerin Sentezi, Karakterizasyonu ve Proses Optimizasyonu" başlıklı proje, Sanayi Doktora Programı çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bahadır Kürşad Körbahti'nin yöneticiliğini yaptığı projeyle gübrede yaşanan 'kekleşme ve tozlaşma' sorunu için yeni malzemelerin sentezlenmesi ve patentli yerli ürünlerin elde edilmesi amaçlanıyor.
"Gübrelerle ilgili önemli iki sorun var"
Tarımda sürdürülebilirliğin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Körbahti, sürdürülebilir tarım alanında gerek Türkiye'de, gerekse dünyada gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri ile elde edilen; insan, hayvan ve çevre sağlığına olumsuz etkileri olmayan yöntem ve ürünlerin önem kazandığını söyledi. Yürüttükleri proje ile gübrelerin üretim sonrasında fiziksel özelliklerinin iyileştirilmesine yönelik yeni katkı maddeleri ve kaplama malzemeleri üzerine çalışma yaptıklarını ifade eden Körbahti, gübrelerle ilgili önemli iki sorun olduğunu belirtti. Bunların 'kekleşme ve tozlaşma' olduğuna dikkat çeken Körbahti, üretim sonrası gübrenin toprağa ulaşıncaya kadar birçok dış müdahaleye maruz kaldığını, bunun da topaklanma olarak bilinen 'kekleşme', dağılmasıyla da 'tozlaşma' yaşandığını kaydetti. Bunun da gübrede verim kaybına neden olduğuna işaret eden Körbahti, amaçlarının bu verim kaybını yerli ürünlerle minimize etmek olduğunu kaydetti.
"Amacımız, ulusal kaynakları kullanarak yeni katkı maddeleri ve kaplama malzemeleri geliştirmek"
Gübrelerin tarımsal verim ve tarımsal üretim için önemli kimyasal maddeler olduğunu belirten Körbahti, şöyle devam etti:
"Gübreler iki özellikleriyle belirleniyor. Bunlar kimyasal özellikleri ve fiziksel özellikleri. Kimyasal özellikleri gübrenin bitkiye yarayışlılığıyla ilgili bir özellik. Fiziksel özelliği ise depolama, taşıma ve muhafaza etme aşamasında gübrenin özelliklerini korunmasıyla ilgili bir nitelik. Çalışmamızda, NPK gübreler, azotlu gübreler ve organomineral gübrelerle ilgili kekleşme ve tozlaşma sorununa yönelik katkı maddeleri ve yeni kaplama maddeleri geliştirmek."
Üzerinde çalıştıkları ürünlerin ithal edildiğini vurgulayan Körbahti, amaçlarının ulusal kaynakları kullanarak patentlenebilecek yeni katkı maddeleri ve kaplama malzemeleri geliştirmek olduğunu kaydetti.
"Projenin iki önemli çıktısı var"
Dünyada yıllık 150-200 milyon ton civarında, Türkiye'de ise yıllara göre değişkenlik gösterse de ortalama 6 milyon ton gübre tüketiminin söz konusu olduğunu ifade eden Körbahti, "Bu kaplama malzemeleri ton başına 1-2 kilogram kullanılıyor. Yüzde 10 kadar verim kaybını göz önünde bulundurursak, bu 600 bin ton kadar bir ürün kaybı anlamına geliyor. Bu nedenle yapacağımız çalışmanın önemli olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. Projenin iki önemli çıktısı olduğunu dile getiren Körbahti, şöyle devam etti:
"Bu çıktılardan birincisi ulusal kaynaklarımızla yeni ürünler geliştirmek. İkinci çıktısı ise sanayinin ihtiyacı olan doktoralı yetişmiş personel tedariki sağlamak. 11. ve 12. kalkınma planlarını incelediğimiz zaman farklı çalışma grupları tarafından hazırlanan, Cumhurbaşkanımız tarafından da onaylanan bu planlarda özellikle sanayi için yetişmiş doktoralı elemanların teşvik edilmesi ve bu konuda üniversite sanayi iş birliği çalışmalarının yapılmasına yönelik yaklaşımlar mevcuttu. Dolayısıyla biz bu her iki alanda da ülkemize katkı yapmayı hedefliyoruz."
"Bir kaplama malzemesi geliştirdik"
Projenin 7 yıllık olduğunu belirten Körbahti, 2019 çağrısıyla projeye başvurduklarını, 2020'de desteklendiğini ve 2021 yılında da sözleşme imzaladıklarını kaydetti. Şu anda projenin 4. yılında olduklarını ifade eden Körbahti, "4 yıllık süre aslında bursiyerlerimizin doktora eğitiminin tamamlanması, daha sonraki kısım ise özel sektörde istihdam aşaması olmak üzere 7 yıllık bir süreyi kapsıyor" diye konuştu. Devam eden çalışmada 3 bursiyerin görev yaptığını aktaran Körbahti, şöyle devam etti:
"Bursiyerlerimizden biri NPK kompoze gübreler üzerine çalışmasını yaptı. Bir kaplama malzemesi geliştirdik. Kendisi projemizden nisan ayında mezun oldu. Diğer 2 öğrencimizin çalışmaları devam ediyor. Organomineral gübrelerin tozlaşmasına yönelik katkı maddeleri geliştirilmesi ve azotlu gübrelerle ilgili kaplama malzemesi geliştirilmesiyle ilgili çalışmalarımız halihazırda devam ediyor. Tahminen 2025 yılının Ağustos ayında tamamlamayı planlıyoruz."
Kaynak: İHA
Cem Garipoğlu soruşturmasında takipsizlik kararı verildi
Osmaniye’de DEAŞ operasyonu: Yabancı uyruklu şüpheli tutuklandı
Usulsüz çakar kullananlara ağır ceza: 96 bin TL para cezası ve araç men edilecek
Adana’da firari hükümlüler jandarma operasyonuyla yakalandı
Jandarma'dan NARKOÇELİK-49 operasyonu: 23 ilde büyük uyuşturucu operasyonu
SON HABERLER
Feke’de hayvancılığa destek
Adana Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı Feke Orman İşletme Müdürlüğü tarafından, Mansurlu Mera Islah Projesi kapsamında Çondu, Şahmuratlı ve Oruçlu köylerinde hayvanların su sorunlarını gidermek amacıyla, mera alanlarındaki su kaynaklarına su suvatları yerleştirildi.
PKK tarafından katledilen öğretmen Buminhan Temizkan ve 5 meslektaşının hatırası Mersin'deki dernekte yaşatılıyor
Tunceli’de 1994’te PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen Buminhan Temizkan ve 5 öğretmenin anısı, Mersin’de kurulan dernek aracılığıyla yaşatılıyor. Aile, şehitlerin hayallerini gerçekleştirmek ve eğitim yardımı sağlamak için yıllardır faaliyet gösteriyor.
22 Kasım 2024 İlçe sakinleri dikkat! Hatay elektrik kesintisi var mı? -Hatay elektrik kesintisi - Toroslar elektrik Hatay
Yapılan duyuruya göre 22 Kasım Cuma günü Hatay'ın çoğu ilçesi Toroslar EDAŞ Elektrik kesintisi işleminden etkilenecek. İlçelere göre belirlenen saat aralıklarındaki kesintilerde, mağdur olmamak için telefonları şarja katmayı unutmayın. İşte detaylar haberimizde...