Adana’nın Sarıçam İlçesi’nde bulunan Katı Atık Bertaraf Tesisi’nden yayılan kokudan ilçe halkı şikayetçi. İlçe sakinleri evlerinde kapı pencere açamayacak duruma geldiklerini ve artık nefes almakta zorlandıklarını söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 19.06.2024 15:47
Haber Güncellenme Tarihi: 19.06.2024 15:47
Kaynak:
Haber Merkezi
Adana’nın Sarıçam İlçesi’nde bulunan Katı Atık Bertaraf Tesisi’nden yayılan kokudan ilçe halkı şikayetçi. İlçe sakinleri evlerinde kapı pencere açamayacak duruma geldiklerini ve artık nefes almakta zorlandıklarını söyledi.
İlkhaber Gazetesi'nden Bayram BULUT'un haberine göre; Yıllarca vahşi depolama ile çöp yığınlarının oluştuğu, kilometrelerce öteye rüzgarla koku yayan Adana’nın Sarıçam İlçesi’nde bulunan Sofulu Çöplüğü, 2008 yılında Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından Yap İşlet Devret Modeli ile ITC Adana Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye Katı Atık Bertaraf Tesisi’ne dönüştürüldü. Çöplük projesinin gündeme geldiği yıllarda bölgede çok fazla bir yapılaşma yoktu. Daha sonraları bölgeye yeni konutların yapılması için yeni imar izinleri verildi.
Konut sayısı arttıkça kötü kokular yayan Katı Atık Bertaraf Tesisi’nden, halk rahatsız olarak şikayetçi olmaya başladı. Yıllardır şikayetler sürerken, bölgeye yeni yeni siteler yapılmaya devam etti. İlçe halkı Çukurova Üniversitesi ve Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ni de barındıran Sarıçam İlçesi’nden, Katı Atık Bertaraf Tesisi’nin kaldırılmasını talep ediyor.
Avukat Yusuf Özer, sağlıklı bir çevre hakkının anayasal bir hak olduğunu belirtti. Bu anayasal haklarının çöplükle daha fazla ihlal edilmemesini istediklerini söyleyen Özer, “Bu tesisin buraya kurulmasına da müsaade eden yerel yöneticiler ve bu tesisin etrafında bin metreye kadar okul, konut yapılaşmaya izin verilmemesi gerekirken, yine bin metre mesafeye izin veren yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimlerin bu durumunu biz yargıya taşıdık. Yargıda bu sorumsuzluğu, Sarıçam’a bu ihaneti yapanlarla ilgili Cumhuriyet Savcılığı takipsizlik kararı vermişti. Danıştay’a itirazda bulunduk. Ve Danıştay bu sorumlularla ilgili ön inceleme, ön inceleme yapılsın diye karar verdi. Şimdi büyükşehir sorumluları hakkında bu engeli buraya koyanlar hakkında ön inceleme yapılıyor” dedi.
Tesisin, çevreye, insan sağlığına ve kimseye zarar vermeyecek her türlü tedbiri önlemi almakla yükümlü olduğunu vurgulayan Özer sözlerini şöyle sürdürdü;
“Dakikada iki tane kamyon geçiyor. İki bin ton çöp geliyor. Buraya her gün. İki bin ton çöpü burada arıttıktan sonra çöp potasını arkasında dağları görüyorsunuz. Orada bir çöp havuzu oluşturuyorlar. Bu posanın suyu o havuzda toplanıyor. Bu su yeraltı sularına karışıyor. Aşağıda dere var. Dere sularıyla karışıyor beraber Karataş'a gidiyor. Karataş'ta karpuz olarak kavun olarak narenciye olarak tüm Türkiye yiyor. Avrupa'ya ihraç ediyoruz. Avrupa Yani çevresel bir felaketin eşiğindeyiz. Yani inanın bu bir raporla tespit edilse Türkiye bu noktada ihlal cezası bile alabilecek konumdadır.
Buranın imar planının değişikliği için, yeşil alan olarak değiştirilmesi, tesis alanının kaldırılarak yeşil alanı olarak ilanı için büyük belediye meclisi başkanlığına imar planı değişikliği talebimizi sunacağız. Bu talebimize Büyükşehir Belediye Meclisi karar verirse resmi olarak adım atılmış olacak. Eğer olumsuz cevap verirlerse de yine yargısal süreç başlayıp yargısal süreçte devam edeceğiz.”
Çevre sakini olan gençlerden Korhan Demir, kokudan artık evde yemek yiyemez duruma geldiğini belirterek, “Yıllardır burada yaşıyorum. Yıllardır çöplükten aldığımız bu kokulardan çok rahatsızız. Mesela mutfakta yemek yerken bile gelen kokulardan, midemiz bulanmaya başlıyor. Artık yemek yiyemez hale geliyoruz. Ya onu geçtim buradan gelen zehirli gazlardan dolayı hem dünyamız hem çevremiz kirleniyor. İnsan sağlığını tespit eden bir çöplüğün artık buradan kaldırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
İki yıl önce mahalleye taşındıklarını ve taşındıkları pişman olduklarını anlatan çevre sakinlerinden Sibel Üves’de, “İki yıl oldu buraya taşınalı taşındığımıza da pişman olduk. Yani inanılmaz bir koku yayılıyor. Kışın pek hissetmiyoruz ama yaz geldiğinde durulmuyor. ‘Evimi satsak, kiraya mı çıksak, buradan mı gitsek’ diye düşünüyoruz. Yok böyle bir koku. İnsanın nefesini kesiyor. Lağım kokusundan daha beter bir koku oluşuyor. Artık burası bir yerleşim yeri. Binalar, yurtlar, üniversiteler var. Böyle bir alanda böyle bir tesisin olması doğru değil. Bir an evvel kaldırılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.”
Çevre sakini Besma Yaruk, artık kokudan evlerinde oturamaz hale geldiklerini söyledi. Kokudan kapı pencere açamadıklarını anlatan Yaruk, “Klimalarla evin içinde duruyoruz. Elektrikler kesiliyor. Elektrikler kesildiğinde pencereleri açmazsak sıcaktan duramıyoruz. 9 seneden beri çekiyoruz. Eskiden daha çok sinek vardı. Yine sinekler azaldı. Bıktık artık” dedi.
Çevre sakinlerinden Birgül Yıldıztekin ise, hastalarının olduğunu ve kokudan artık duramadıklarını vurgulayarak, “Çocuklarımıza önem versinler. Yani ben anlamadım ki hastalarımız var. Hasta var. Bir anne konuşuyor. Gerçekten hastalarımız var. Kapıyı, pencereyi açamıyoruz. Bu sefer elektrik faturasını ödeyemiyoruz. Bir asgari ücretle biz üç çocuk okutuyoruz. Artık sesimizi de duyun. Gerçekten kokudan durulmuyor” diye konuştu.
Çevre sakini Rukiye Sarıoğlu, 3 yıldır Sarıçam ilçesinde yaşadığını söyledi. Bu kadar kokunun olduğunu bilmeyerek taşındıklarını aktaran Sarıoğlu, “Evet üç yıl olacak ama bu kadar koktuğunu bilmiyorduk. Aşırı bir koku var. Dün elektriklerimiz kesikti. Bir yandan çöp kokusundan kapımızı penceremizi açamıyoruz, diğer yandan sıcaktan bunalıyoruz. İçeride ölecektik yani. Çok kötü bir kokuydu. Ya artık dayanılmıyor gerçekten. Cumhurbaşkanımız bir el atsın yani buna. Her şeye çare buluyor bize de bulsun. Tez zamanda hem de tesisin kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
Çevre sakini Yusuf Demir, buradaki çöp tesisinin bir an evvel kaldırılmasını istediklerini aktararak, “Buradaki eğer çöpün taşıma noktasındaki konudan bahsedecek olursak burada inanılmaz bir şekilde rahatsız edici bir koku söz konusu. Rüzgar estiğinde o pis kokular geldiğinde dayanılmaz bir ortam söz konusu olmaktadır. Yani geç kalınmış bir hadise. Buradaki bu çöp vakasının bir an önce kaldırılması gerekiyor ki, bu insanlar da rahat bir nefes alabilsin. Yani bizim söyleyeceğimiz bu kadar. Yıllardır devam eden birlikteki mücadele de bu zaten” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çöp kokusu canlarından bezdirdi
Adana’nın Sarıçam İlçesi’nde bulunan Katı Atık Bertaraf Tesisi’nden yayılan kokudan ilçe halkı şikayetçi. İlçe sakinleri evlerinde kapı pencere açamayacak duruma geldiklerini ve artık nefes almakta zorlandıklarını söyledi.
Adana’nın Sarıçam İlçesi’nde bulunan Katı Atık Bertaraf Tesisi’nden yayılan kokudan ilçe halkı şikayetçi. İlçe sakinleri evlerinde kapı pencere açamayacak duruma geldiklerini ve artık nefes almakta zorlandıklarını söyledi.
İlkhaber Gazetesi'nden Bayram BULUT'un haberine göre; Yıllarca vahşi depolama ile çöp yığınlarının oluştuğu, kilometrelerce öteye rüzgarla koku yayan Adana’nın Sarıçam İlçesi’nde bulunan Sofulu Çöplüğü, 2008 yılında Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından Yap İşlet Devret Modeli ile ITC Adana Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye Katı Atık Bertaraf Tesisi’ne dönüştürüldü. Çöplük projesinin gündeme geldiği yıllarda bölgede çok fazla bir yapılaşma yoktu. Daha sonraları bölgeye yeni konutların yapılması için yeni imar izinleri verildi.
Konut sayısı arttıkça kötü kokular yayan Katı Atık Bertaraf Tesisi’nden, halk rahatsız olarak şikayetçi olmaya başladı. Yıllardır şikayetler sürerken, bölgeye yeni yeni siteler yapılmaya devam etti. İlçe halkı Çukurova Üniversitesi ve Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ni de barındıran Sarıçam İlçesi’nden, Katı Atık Bertaraf Tesisi’nin kaldırılmasını talep ediyor.
Avukat Yusuf Özer, sağlıklı bir çevre hakkının anayasal bir hak olduğunu belirtti. Bu anayasal haklarının çöplükle daha fazla ihlal edilmemesini istediklerini söyleyen Özer, “Bu tesisin buraya kurulmasına da müsaade eden yerel yöneticiler ve bu tesisin etrafında bin metreye kadar okul, konut yapılaşmaya izin verilmemesi gerekirken, yine bin metre mesafeye izin veren yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimlerin bu durumunu biz yargıya taşıdık. Yargıda bu sorumsuzluğu, Sarıçam’a bu ihaneti yapanlarla ilgili Cumhuriyet Savcılığı takipsizlik kararı vermişti. Danıştay’a itirazda bulunduk. Ve Danıştay bu sorumlularla ilgili ön inceleme, ön inceleme yapılsın diye karar verdi. Şimdi büyükşehir sorumluları hakkında bu engeli buraya koyanlar hakkında ön inceleme yapılıyor” dedi.
Tesisin, çevreye, insan sağlığına ve kimseye zarar vermeyecek her türlü tedbiri önlemi almakla yükümlü olduğunu vurgulayan Özer sözlerini şöyle sürdürdü;
“Dakikada iki tane kamyon geçiyor. İki bin ton çöp geliyor. Buraya her gün. İki bin ton çöpü burada arıttıktan sonra çöp potasını arkasında dağları görüyorsunuz. Orada bir çöp havuzu oluşturuyorlar. Bu posanın suyu o havuzda toplanıyor. Bu su yeraltı sularına karışıyor. Aşağıda dere var. Dere sularıyla karışıyor beraber Karataş'a gidiyor. Karataş'ta karpuz olarak kavun olarak narenciye olarak tüm Türkiye yiyor. Avrupa'ya ihraç ediyoruz. Avrupa Yani çevresel bir felaketin eşiğindeyiz. Yani inanın bu bir raporla tespit edilse Türkiye bu noktada ihlal cezası bile alabilecek konumdadır.
Buranın imar planının değişikliği için, yeşil alan olarak değiştirilmesi, tesis alanının kaldırılarak yeşil alanı olarak ilanı için büyük belediye meclisi başkanlığına imar planı değişikliği talebimizi sunacağız. Bu talebimize Büyükşehir Belediye Meclisi karar verirse resmi olarak adım atılmış olacak. Eğer olumsuz cevap verirlerse de yine yargısal süreç başlayıp yargısal süreçte devam edeceğiz.”
Çevre sakini olan gençlerden Korhan Demir, kokudan artık evde yemek yiyemez duruma geldiğini belirterek, “Yıllardır burada yaşıyorum. Yıllardır çöplükten aldığımız bu kokulardan çok rahatsızız. Mesela mutfakta yemek yerken bile gelen kokulardan, midemiz bulanmaya başlıyor. Artık yemek yiyemez hale geliyoruz. Ya onu geçtim buradan gelen zehirli gazlardan dolayı hem dünyamız hem çevremiz kirleniyor. İnsan sağlığını tespit eden bir çöplüğün artık buradan kaldırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
İki yıl önce mahalleye taşındıklarını ve taşındıkları pişman olduklarını anlatan çevre sakinlerinden Sibel Üves’de, “İki yıl oldu buraya taşınalı taşındığımıza da pişman olduk. Yani inanılmaz bir koku yayılıyor. Kışın pek hissetmiyoruz ama yaz geldiğinde durulmuyor. ‘Evimi satsak, kiraya mı çıksak, buradan mı gitsek’ diye düşünüyoruz. Yok böyle bir koku. İnsanın nefesini kesiyor. Lağım kokusundan daha beter bir koku oluşuyor. Artık burası bir yerleşim yeri. Binalar, yurtlar, üniversiteler var. Böyle bir alanda böyle bir tesisin olması doğru değil. Bir an evvel kaldırılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.”
Çevre sakini Besma Yaruk, artık kokudan evlerinde oturamaz hale geldiklerini söyledi. Kokudan kapı pencere açamadıklarını anlatan Yaruk, “Klimalarla evin içinde duruyoruz. Elektrikler kesiliyor. Elektrikler kesildiğinde pencereleri açmazsak sıcaktan duramıyoruz. 9 seneden beri çekiyoruz. Eskiden daha çok sinek vardı. Yine sinekler azaldı. Bıktık artık” dedi.
Çevre sakinlerinden Birgül Yıldıztekin ise, hastalarının olduğunu ve kokudan artık duramadıklarını vurgulayarak, “Çocuklarımıza önem versinler. Yani ben anlamadım ki hastalarımız var. Hasta var. Bir anne konuşuyor. Gerçekten hastalarımız var. Kapıyı, pencereyi açamıyoruz. Bu sefer elektrik faturasını ödeyemiyoruz. Bir asgari ücretle biz üç çocuk okutuyoruz. Artık sesimizi de duyun. Gerçekten kokudan durulmuyor” diye konuştu.
Çevre sakini Rukiye Sarıoğlu, 3 yıldır Sarıçam ilçesinde yaşadığını söyledi. Bu kadar kokunun olduğunu bilmeyerek taşındıklarını aktaran Sarıoğlu, “Evet üç yıl olacak ama bu kadar koktuğunu bilmiyorduk. Aşırı bir koku var. Dün elektriklerimiz kesikti. Bir yandan çöp kokusundan kapımızı penceremizi açamıyoruz, diğer yandan sıcaktan bunalıyoruz. İçeride ölecektik yani. Çok kötü bir kokuydu. Ya artık dayanılmıyor gerçekten. Cumhurbaşkanımız bir el atsın yani buna. Her şeye çare buluyor bize de bulsun. Tez zamanda hem de tesisin kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
Çevre sakini Yusuf Demir, buradaki çöp tesisinin bir an evvel kaldırılmasını istediklerini aktararak, “Buradaki eğer çöpün taşıma noktasındaki konudan bahsedecek olursak burada inanılmaz bir şekilde rahatsız edici bir koku söz konusu. Rüzgar estiğinde o pis kokular geldiğinde dayanılmaz bir ortam söz konusu olmaktadır. Yani geç kalınmış bir hadise. Buradaki bu çöp vakasının bir an önce kaldırılması gerekiyor ki, bu insanlar da rahat bir nefes alabilsin. Yani bizim söyleyeceğimiz bu kadar. Yıllardır devam eden birlikteki mücadele de bu zaten” diye konuştu.
Kaynak: Haber Merkezi
Özgür Özel’den Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması: "Aday değilim, olmayacağım"
Usulsüz çakar kullananlara ağır ceza: 96 bin TL para cezası ve araç men edilecek
Adana’da firari hükümlüler jandarma operasyonuyla yakalandı
Adana’da ‘Engelsiz İletişim’ semineriyle toplumda farkındalık yaratıyor
Antalya'da bıçaklı şahıs cemaat tarafından taşla kovalandı
SON HABERLER
SASA Polyester Tesisleri'nde buhar panik yarattı
Adana'daki SASA Polyester Fabrikası'nın PTA tesisinde buhar denemesi sırasında bir borunun kapağı açıldı. Panik anları kameralara yansırken, olayda can kaybı ya da yaralanma yaşanmadı.
Tunceli ve Ovacık Belediye Başkanları görevden alındı
İçişleri Bakanlığı, Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün, "PKK/KCK terör örgütüne üye olmak" suçundan aldıkları hapis cezası ve devam eden soruşturmalar nedeniyle görevden uzaklaştırıldığını duyurdu.
Tutar Yapı Sitesi davasında duruşma 7 şubat 2025’e ertelendi
Adana’da 6 Şubat 2023 depreminde yıkılan Tutar Yapı Sitesi C Blok’un davasında sanıklar, 21 ay sonra ilk kez yargılandı. Tutukluluk halleri devam eden sanıkların duruşması, 7 Şubat 2025’e ertelendi.