AK Parti Sözcüsü Çelik, Adana'da Bosnalılarla buluştu:

AYDIN GÖKÇEOĞLU

ADANA (İLKHABER) – Adana'da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik Bosnalılar ile buluştu. Çelik buluşmada, "Türkiye'nin gücü demek, Balkan Türkleri'nin gücü demektir. Türkiye'nin gücü demek, Balkan Müslümanlığının muhafazası ve korunması demektir." dedi.

AK Parti'nin Adana milletvekili adayı Ömer Çelik, yerli otomobil Togg'u kullanarak Adana-Bosna Kardeşlik, Yardımlaşma ve Kültür Derneği'ne ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretinde dernek üyeleri ile kahvaltı yapan Çelik, burada yaptığı konuşmada, seçimleri bir rekabet olarak gördüklerini, husumet olarak görmediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakanlığı döneminde bir yurt dışı seyahatinden Türkiye'ye dönerken Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzetbegoviç'in rahatsızlığına dair bilgi alması üzerine, rotasını değiştirip Bosna Hersek'e gittiğini söyleyen Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:

"Saraybosna'ya acil bir iniş yaptık. Hastaneye gittiğimizde yanındaydım ben Cumhurbaşkanımızın. Aliya ile aralarında şöyle bir sohbet geçti. Cumhurbaşkanımız, 'Sizi dedi tedavi için Türkiye'ye götürelim' dedi. Aliya da 'Ben buradan ayrılmak istemiyorum. Burada vefat etmek istiyorum. Kendi topraklarımda vefat etmek istiyorum. Burayı terk etmek istemiyorum' dedi. Cumhurbaşkanımız ısrar etti, 'Tedavinizi yaptıralım. Sonra tekrar getiririz' dedi. Ama Aliya 'ben burada kalmak istiyorum' dedi. Sonra Sayın Cumhurbaşkanımıza; 'Evladı Fatihan, Balkan Türkleri, Müslümanları buralar size emanet' dedi. Cumhurbaşkanımız da o günden beri bu emaneti omuzlarında ve başında taşıyor. O günden beri orası yalnız bırakılmadı." dedi.

Ömer Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O zaman aklıma şu geldi; 'Acaba Bosna Savaşı olduğu zaman bugünkü Türkiye olsaydı, Türkiye'nin başında Recep Tayyip Erdoğan olsaydı o katliamların hiçbiri olmazdı, hiçbiri gerçekleşmezdi. Onun için Türkiye'nin gücü demek, Balkan Türkleri'nin gücü demektir. Türkiye'nin gücü demek, Balkan Müslümanlığının muhafazası ve korunması demektir. Orada Balkan Türkleri'nin geleceği açısından en çok ihtiyaç duyulan şey, barıştır. Barış olduğu zaman geleceğe güçlü bir şekilde yürüyeceğiz. Cumhurbaşkanımızın barışı koruma iradesi o kadar güçlü ki o kadar kabul görmüş bir durumda ki oradaki Sırp liderler bile 'Erdoğan seçilsin' diye açıklama yapıyor. Çünkü kimse artık savaş istemiyor. Ama şunun bilinmesi çok önemli. Biz ne zaman bir toplantı yapsak, Cumhurbaşkanımızın en önemli gündemlerinden bir tanesi Balkanlar'dır, Balkan Türkleri'dir."

Balkan Türkleri'nin geleceğiyle Türkiye'nin geleceği birbiriyle aynı kaderi paylaşıyor diyen Çelik, yarın bir gün Balkan Türkleri'ne karşı bir girişim başlasa dünyadan kimsenin yine yardıma koşmayacağını söyledi.

Çelik, bu tarz durumlara karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Balkan Türkleri'ne sahip çıkın" diye emir vermesinin, çok uzun sürmeyeceğini vurgulayarak, "Türkiye bütün varlığıyla bunu yapar. Peki sadece bu mu? Hayır. Sadece mesele bu değil, koruma değil. Oradaki iş dünyasının gelişmesi, yolların yapılması, Sancak ile Bosna-Hersek arasındaki yolun yapılması, Cumhurbaşkanımız her seferinde bizzat ilgilenir. Niye? Bölgenin kalkınması için. Orada yetişen gençlerin, Türkiye'nin en iyi üniversitelerinde okuması için kontenjanlar ayrılır, burslar verilir. Niye? Balkan Türkleri'nin geleceğiyle Türkiye'nin geleceği birbiriyle aynı kaderi paylaşıyor." diye konuştu.