Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan 4 gün sonra bulunan Ece Gürel’in ölümünün ardından, iş yerinde mobbing uygulandığı iddiaları gündeme geldi.
Gürel’in kaybolduğu Belgrad Ormanı'nda 4 gün sonra sağ olarak bulunmasının ardından hastaneye kaldırıldığı, burada kalp krizi geçirdiği ve iç kanama nedeniyle yaşamını yitirdiği öğrenildi.
Bugün ise, Ece Gürel’in iş yerinde mobbing uygulandığı, tazminatını alamadığı ve bu nedenle psikolojik olarak zor bir dönem geçirdiği yönündeki iddialar, ölümünün sebeplerinin yaşadığı sıkıntılardan kaynaklandığı üzerinde duruluyor.
Gürel'in ailesi ve yakın çevresi, Ece’nin iş yerinde istifaya zorlandığını, tazminatının ödenmediğini ve bu süreçlerin ruhsal sağlığını olumsuz etkilediğini iddia etmişti. Ancak, şu ana kadar ölümüne mobbingin doğrudan yol açtığına dair kesin bir kanıt bulunmamakla birlikte tüm bunlar bir iddia olarak gündemde yerini aldı. Yine de, Gürel'in yaşamını yitirmesi sonrası, mobbingin çalışma hayatındaki etkileri yeniden gündeme gelmiş ve bu konuda önlemler alınması gerektiği ortaya çıkardı.
Türkiye’de son yıllarda giderek daha fazla tartışılan mobbing , iş yerlerinde çalışanların ruh sağlığını tehdit eden bir sorun olmaya devam ediyor. Çalışanlar, yöneticiler ya da meslektaşları tarafından sürekli eleştirilme, dışlanma, tehdit edilme gibi psikolojik baskılara maruz kalabiliyor.
Her ne kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bu soruna karşı duyarsız kalmayarak 7 maddelik bir genelge yayınlayıp, işyerlerinde psikolojik tacizle mücadele etmeyi hedeflesede çalışanlar işten çıkarılma korkusu ile bu sorunu göz ardı etmeye çalışıyor.
Birçok kişi, gününün büyük kısmını işyerlerinde geçiriyor. İşyerindeki ortam, çalışanın psikolojik ve fiziksel sağlığını doğrudan etkiliyor. Zaten stres, yorgunluk ve iş yüküyle mücadele eden bir çalışan, mobbinge uğradığında bu stres ve baskılar iki katına çıkıyor. Sürekli aşağılama, hakaret, dışlanma ve zorbalık gibi davranışlar, sadece işyerindeki performansı değil, kişinin ruhsal durumunu da olumsuz etkiliyor. Böyle bir ortamda ne kadar başarılı olursanız olun, sonuçta kendinizi mutsuz ve tükenmiş hissediyorsunuz.
Geçmişte, mobbinge uğrayan bazı kişilerin bu tür olumsuz koşullar altında intihara meylettikleri veya hayatlarına son verdikleri örnekleri görmekteyiz.
Yinede mobbing ve baskıya boyun eğmeyerek bu tür durumlar için başvuracağınız platformları hatırlatalım. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi, TBMM Dilekçe Komisyonu ve ALO 170 gibi platformlar, çalışanların şikayetlerini iletebileceği yasal alanlar olarak belirlenmiş durumda. Ayrıca, çalışanlar, işyerlerinde maruz kaldıkları tacizle ilgili olarak yasal yollara başvurarak, tazminat davası açabilirler.
Mobbing, çalışma hayatındaki en ciddi sorunlardan biri haline geldi ve maalesef çoğu zaman göz ardı ediliyor. Çalışanların ruhsal ve fiziksel sağlıklarını tehdit eden bu sorunun önlenebilmesi için işyerlerinde daha bilinçli bir yaklaşım benimsenmeli, güçlü yasal düzenlemelerle desteklenmelidir. Çalışanlar da yaşadıkları sorunları korkmadan dile getirebilmeli ve haklarını savunabilmelidir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
İLKHABER-Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sare AKÇAY
Ece Gürel'in ölüm sebebi mobbing mi?
Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan 4 gün sonra bulunan Ece Gürel’in ölümünün ardından, iş yerinde mobbing uygulandığı iddiaları gündeme geldi.
Gürel’in kaybolduğu Belgrad Ormanı'nda 4 gün sonra sağ olarak bulunmasının ardından hastaneye kaldırıldığı, burada kalp krizi geçirdiği ve iç kanama nedeniyle yaşamını yitirdiği öğrenildi.
Bugün ise, Ece Gürel’in iş yerinde mobbing uygulandığı, tazminatını alamadığı ve bu nedenle psikolojik olarak zor bir dönem geçirdiği yönündeki iddialar, ölümünün sebeplerinin yaşadığı sıkıntılardan kaynaklandığı üzerinde duruluyor.
Gürel'in ailesi ve yakın çevresi, Ece’nin iş yerinde istifaya zorlandığını, tazminatının ödenmediğini ve bu süreçlerin ruhsal sağlığını olumsuz etkilediğini iddia etmişti. Ancak, şu ana kadar ölümüne mobbingin doğrudan yol açtığına dair kesin bir kanıt bulunmamakla birlikte tüm bunlar bir iddia olarak gündemde yerini aldı. Yine de, Gürel'in yaşamını yitirmesi sonrası, mobbingin çalışma hayatındaki etkileri yeniden gündeme gelmiş ve bu konuda önlemler alınması gerektiği ortaya çıkardı.
Türkiye’de son yıllarda giderek daha fazla tartışılan mobbing , iş yerlerinde çalışanların ruh sağlığını tehdit eden bir sorun olmaya devam ediyor. Çalışanlar, yöneticiler ya da meslektaşları tarafından sürekli eleştirilme, dışlanma, tehdit edilme gibi psikolojik baskılara maruz kalabiliyor.
Her ne kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bu soruna karşı duyarsız kalmayarak 7 maddelik bir genelge yayınlayıp, işyerlerinde psikolojik tacizle mücadele etmeyi hedeflesede çalışanlar işten çıkarılma korkusu ile bu sorunu göz ardı etmeye çalışıyor.
Birçok kişi, gününün büyük kısmını işyerlerinde geçiriyor. İşyerindeki ortam, çalışanın psikolojik ve fiziksel sağlığını doğrudan etkiliyor. Zaten stres, yorgunluk ve iş yüküyle mücadele eden bir çalışan, mobbinge uğradığında bu stres ve baskılar iki katına çıkıyor. Sürekli aşağılama, hakaret, dışlanma ve zorbalık gibi davranışlar, sadece işyerindeki performansı değil, kişinin ruhsal durumunu da olumsuz etkiliyor. Böyle bir ortamda ne kadar başarılı olursanız olun, sonuçta kendinizi mutsuz ve tükenmiş hissediyorsunuz.
Geçmişte, mobbinge uğrayan bazı kişilerin bu tür olumsuz koşullar altında intihara meylettikleri veya hayatlarına son verdikleri örnekleri görmekteyiz.
Yinede mobbing ve baskıya boyun eğmeyerek bu tür durumlar için başvuracağınız platformları hatırlatalım. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi, TBMM Dilekçe Komisyonu ve ALO 170 gibi platformlar, çalışanların şikayetlerini iletebileceği yasal alanlar olarak belirlenmiş durumda. Ayrıca, çalışanlar, işyerlerinde maruz kaldıkları tacizle ilgili olarak yasal yollara başvurarak, tazminat davası açabilirler.
Mobbing, çalışma hayatındaki en ciddi sorunlardan biri haline geldi ve maalesef çoğu zaman göz ardı ediliyor. Çalışanların ruhsal ve fiziksel sağlıklarını tehdit eden bu sorunun önlenebilmesi için işyerlerinde daha bilinçli bir yaklaşım benimsenmeli, güçlü yasal düzenlemelerle desteklenmelidir. Çalışanlar da yaşadıkları sorunları korkmadan dile getirebilmeli ve haklarını savunabilmelidir.