İlkokulu köyümde; öğretmen okulunu Düziçi Köy Enstitüsü’nde (İlköğretmen Okulu bitirdim.) Okulun, çevrenin temizliğini biz yapardık. Askerlikte mıntıka (Çevre) temizliğini de biz yaptık. Aslan yatağından belli olur derler.Biz de okulumuzu çevremizi temiz tuttuk…
Düziçi İlköğretmen Okulu’nda, bizim öğretmenlerimiz yerde bir kağıt/çöp görse hemen alırlardı. Ya da bir öğrenciye işarete ederek aldırırlardı. Biz onlardan öğrendik temizliğini önemini… Temizlik imandan gelir derler.
Burada haftalık temizlik nöbetlerimiz olurdu. Sınıfımızı, binalarımızı, çevremizi ter-tertemiz ederdik. Yerlere kağıt çöp atmazdık. Her saat her dakika temizliği gözetirdik. Böyle bir alışkanlığı kazanan öğrenciler, öğretmenlik yaptıkları yerlerde, okullarda bunları uyguladılar… Şimdilerde çocuklara böyle bir görev yüklenmiyor. Ama, temizlik de eğitimin bir gereği, bir koludur. Bu kol yerine getirilmiyorsa eğitimde büyük eksiklik oluşur. Okulda bu önemli işi için Temizlik Kolu vardı.
Beşinci sınıfa geldiğimizde bize köy incelemesi ödevi vermişlerdi. Ellek Köyü’nü gidip incelemiştik. Köyün tarihini, coğrafyasını, geleneklerini, göreneklerini, giyinişlerini, temizliğini, konuşmalarını, çeşmesini, pınarını, suyunu, eğitimini (…) inceledik, yazıp kitapçık haline getirmiştik, okul yönetimine, görevli öğretmene teslim etmiştik. Sonra çok işime yaradı; bu köy incelemesini öğretmenlik yaptığım köyde de uygulamıştım… Köyü tanımada, bilmede işimiz kolaylaşmıştı.
Öğretmenliğe başladığım köyde ünite planları yapıyorduk.Temizlik sorunu karşıma çıkmıştı. Üniteye aldım. Eğitim izlencesinde, böyle bir ünite planı yoktu. Ama eğitim ilkelerinde gerek olan konularda yeni ünitelere oluşturabilirdik. Bu ilkeyi uygulamıştım. Denetmen (Müfettiş) gelince, inceledi, çok beğendi.
Alltmışlı-yetmişli… yıllardan söz ediyorum… O günden bugüne köprülerin altından çok su aktı diyenleri duyar gibi oluyorum. Ama öyle değil, Temizlik yöntemleri hiçbir zaman değişmez. Ancak yeni kolaylıklar uygulanabilir. O da makineli temizliktir…Böyle bir temizlik uygulandığını sanmıyorum; uygulansa temizlik sorunu olmaz.
Okullara temizlik işçisi verilmişti, bunlara “Hademe” deniyordu.. Okulun getir götür işlerini, temizlik işlerini yapardı. Ne oldu bu işlem, sürmüyor mu?
Şimdilerde belediyeler, veliler yapmaya çalışıyor… temizlik işlerini! Yeterli gelmiyor. Kesinlikle sorun çözümlenmeli. Yoksa sağlık sorunlarıyla baş edemeyiz!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
M.Demirel Babacanoğlu
Okullarda temizlik
İlkokulu köyümde; öğretmen okulunu Düziçi Köy Enstitüsü’nde (İlköğretmen Okulu bitirdim.) Okulun, çevrenin temizliğini biz yapardık. Askerlikte mıntıka (Çevre) temizliğini de biz yaptık. Aslan yatağından belli olur derler.Biz de okulumuzu çevremizi temiz tuttuk…
Düziçi İlköğretmen Okulu’nda, bizim öğretmenlerimiz yerde bir kağıt/çöp görse hemen alırlardı. Ya da bir öğrenciye işarete ederek aldırırlardı. Biz onlardan öğrendik temizliğini önemini… Temizlik imandan gelir derler.
Burada haftalık temizlik nöbetlerimiz olurdu. Sınıfımızı, binalarımızı, çevremizi ter-tertemiz ederdik. Yerlere kağıt çöp atmazdık. Her saat her dakika temizliği gözetirdik. Böyle bir alışkanlığı kazanan öğrenciler, öğretmenlik yaptıkları yerlerde, okullarda bunları uyguladılar… Şimdilerde çocuklara böyle bir görev yüklenmiyor. Ama, temizlik de eğitimin bir gereği, bir koludur. Bu kol yerine getirilmiyorsa eğitimde büyük eksiklik oluşur. Okulda bu önemli işi için Temizlik Kolu vardı.
Beşinci sınıfa geldiğimizde bize köy incelemesi ödevi vermişlerdi. Ellek Köyü’nü gidip incelemiştik. Köyün tarihini, coğrafyasını, geleneklerini, göreneklerini, giyinişlerini, temizliğini, konuşmalarını, çeşmesini, pınarını, suyunu, eğitimini (…) inceledik, yazıp kitapçık haline getirmiştik, okul yönetimine, görevli öğretmene teslim etmiştik. Sonra çok işime yaradı; bu köy incelemesini öğretmenlik yaptığım köyde de uygulamıştım… Köyü tanımada, bilmede işimiz kolaylaşmıştı.
Öğretmenliğe başladığım köyde ünite planları yapıyorduk.Temizlik sorunu karşıma çıkmıştı. Üniteye aldım. Eğitim izlencesinde, böyle bir ünite planı yoktu. Ama eğitim ilkelerinde gerek olan konularda yeni ünitelere oluşturabilirdik. Bu ilkeyi uygulamıştım. Denetmen (Müfettiş) gelince, inceledi, çok beğendi.
Alltmışlı-yetmişli… yıllardan söz ediyorum… O günden bugüne köprülerin altından çok su aktı diyenleri duyar gibi oluyorum. Ama öyle değil, Temizlik yöntemleri hiçbir zaman değişmez. Ancak yeni kolaylıklar uygulanabilir. O da makineli temizliktir…Böyle bir temizlik uygulandığını sanmıyorum; uygulansa temizlik sorunu olmaz.
Okullara temizlik işçisi verilmişti, bunlara “Hademe” deniyordu.. Okulun getir götür işlerini, temizlik işlerini yapardı. Ne oldu bu işlem, sürmüyor mu?
Şimdilerde belediyeler, veliler yapmaya çalışıyor… temizlik işlerini! Yeterli gelmiyor. Kesinlikle sorun çözümlenmeli. Yoksa sağlık sorunlarıyla baş edemeyiz!