Kadim kentin yanı başında keşfedilmeyi bekleyen hazine: Gülveren
Yazının Giriş Tarihi: 10.10.2024 16:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.10.2024 16:24
Midyat, kadim medeniyetlerin derin izlerini taşıyan bir coğrafya… Şehir merkezine sadece 15 kilometre mesafede, Gülveren (Bahvar) Köyü sınırlarında, halk arasında Bahwarke, Bahwarka Xaraba, Mor Hevero, Raste Ali Beleka gibi isimlerle bilinen bir bölge yer alıyor. İçinde kemerler, kaya mezarları, tapınaklar, sarnıçlar, mağaralar ve su kuyuları gibi sayısız tarihi yapı bulunan bu alan, yüzyıllardır keşfedilmeyi bekliyor. Ve yalnızca bu değil, bu bölgenin hemen yakınında, Midyat’ın yanıbaşında Bağlarbaşı (Arnas), Narlı (Helexe), Barıştepe (Selhe), İzbırak (Zaz) ve Gülgöze (Ayınvert) köylerinde de birçok tarihi yapı ve kalıntılar yer alıyor. Bu zenginlik, bir proje kapsamında ele alınarak arkeopark alanı olarak düzenlendiğinde, hem bölgeye hem de ülkemize büyük bir turizm potansiyeli kazandıracak.
Bir Proje ile Tarihi Canlandırmak
Midyat ve çevresindeki bu köylerin tarihî dokusu, profesyonel bir turizm stratejisiyle ele alındığında, bölgeye çok büyük bir kalkınma fırsatı sunuyor. Arkeolojik kazılar, restorasyon çalışmaları ve sürdürülebilir turizm projeleriyle bu alanlar, bir arkeopark olarak düzenlenebilir. Geçmişin izlerini taşıyan bu yapılar, doğanın güzellikleriyle bütünleşip bir cazibe merkezi haline getirilebilir.
Gülveren, Bağlarbaşı, Narlı, Barıştepe ve İzbırak, Gülgöze köylerinde yapılacak kapsamlı arkeolojik çalışmalar, bu köylerin turizme kazandırılmasını sağlayacak. Hem bölge halkı ekonomik olarak güçlenecek hem de Türkiye’nin turizm haritasında Midyat, bir yıldız olarak daha da parlayacak.
Kırsal Kalkınmanın Anahtarı: Kırsal Turizm
Bu proje yalnızca tarihî kalıntıları gün yüzüne çıkarmakla kalmayacak; aynı zamanda bölgedeki köylerin kaderini de değiştirecek. Gülveren, Bağlarbaşı, Narlı, Barıştepe ve İzbırak ve Gülgöze köyleri, kırsal turizmle canlanacak. Yöresel ürünler, el sanatları ve köy yaşamının eşsiz deneyimleri, turizm sayesinde yerel ekonomiyi canlandıracak. Köyden kente göç duracak, tersine göç desteklenerek kırsal yaşam yeniden değer kazanacak. Böylece bu köyler, modern dünyanın karmaşasından kaçmak isteyenlerin gözde durakları haline gelecek.
Midyat’tan Mardin’e: Turizmde Yeni Bir Rota
Bu proje, yalnızca Midyat’ın değil, Mardin’in turizmine de önemli bir ivme kazandıracak. Gülveren ve çevresindeki köyler, tarih ve kültür turizmiyle dünya çapında bilinir hale gelecek. Tarihî kalıntılar, doğa ile buluştuğunda, yalnızca bir turizm destinasyonu değil, aynı zamanda bir kültürel uyanış yaşanacak. Arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkan her bir taş, geçmişin izlerini geleceğe taşırken, Midyat’ı da Türkiye’nin turizmdeki yeni yüzü yapacak.
Tarihi Alanların Turizme Kazandırılmasının Faydaları
1. Ekonomik Kalkınma: Tarihi alanların turizme açılması, yerel ekonomiyi canlandırır. Konaklama, restoran, ulaşım gibi sektörlerde hareketlilik yaşanır.
2. Yeni İstihdam Olanakları: Turizm faaliyetleri, yerel halk için yeni iş imkanları sunar. El sanatları, otelcilik ve rehberlik gibi sektörler canlanır.
3. Kültürel Mirasın Korunması: Tarihi alanların turizme kazandırılması, bu yapıların korunması için kaynak yaratır. Bu miraslar, geleceğe güvenle taşınır.
4. Bölgenin Tanıtımı: Turistler, bölgenin kültürel ve doğal zenginliklerini dünyaya tanıtarak uluslararası bir bilinirlik kazandırır.
5. Sosyal ve Kültürel Bilinçlenme: Turizm sayesinde yerel halk, kendi tarihine ve kültürüne daha fazla sahip çıkar.
6. Altyapı Gelişimi: Turizme açılan bölgelerde yollar, konaklama tesisleri ve sağlık hizmetleri gibi altyapı yatırımları yapılır, bu da yaşam kalitesini artırır.
7. Çevre ve Doğa Koruma: Turizmin doğa dostu politikalarla geliştirilmesi, bölgenin doğal zenginliklerinin korunmasını sağlar.
8. Yörede bulunan köylüler için iyi bir gelir kapısı açılacak olup; yörede yetişen tüm ürünlerin köy girişlerinde kurulabilecek standlarda satışı yapılabilecek. Yöresel köy kahvaltısı ve yöresel yemek sunumları yapılabilecektir…
Tarihle Bütünleşen Bir Gelecek
Sonuç olarak, Midyat’ın yanı başında keşfedilmeyi bekleyen bu tarihi hazineler, bir arkeopark projesiyle turizme kazandırıldığında, hem bölgenin ekonomik kalkınmasına hem de Türkiye’nin turizm potansiyeline büyük katkılar sağlayacaktır. Gelin, bu çağrıya kulak verelim. Geçmişin izlerini geleceğe taşırken, bölge halkına da yeni bir yaşam sunmanın anahtarını elimize alalım. Bu topraklar, tarih ve kültürün eşsiz bir mozaiği olarak, turizmin parlayan yıldızı olmaya hazır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Halil El
Kadim kentin yanı başında keşfedilmeyi bekleyen hazine: Gülveren
Midyat, kadim medeniyetlerin derin izlerini taşıyan bir coğrafya… Şehir merkezine sadece 15 kilometre mesafede, Gülveren (Bahvar) Köyü sınırlarında, halk arasında Bahwarke, Bahwarka Xaraba, Mor Hevero, Raste Ali Beleka gibi isimlerle bilinen bir bölge yer alıyor. İçinde kemerler, kaya mezarları, tapınaklar, sarnıçlar, mağaralar ve su kuyuları gibi sayısız tarihi yapı bulunan bu alan, yüzyıllardır keşfedilmeyi bekliyor. Ve yalnızca bu değil, bu bölgenin hemen yakınında, Midyat’ın yanıbaşında Bağlarbaşı (Arnas), Narlı (Helexe), Barıştepe (Selhe), İzbırak (Zaz) ve Gülgöze (Ayınvert) köylerinde de birçok tarihi yapı ve kalıntılar yer alıyor. Bu zenginlik, bir proje kapsamında ele alınarak arkeopark alanı olarak düzenlendiğinde, hem bölgeye hem de ülkemize büyük bir turizm potansiyeli kazandıracak.
Bir Proje ile Tarihi Canlandırmak
Midyat ve çevresindeki bu köylerin tarihî dokusu, profesyonel bir turizm stratejisiyle ele alındığında, bölgeye çok büyük bir kalkınma fırsatı sunuyor. Arkeolojik kazılar, restorasyon çalışmaları ve sürdürülebilir turizm projeleriyle bu alanlar, bir arkeopark olarak düzenlenebilir. Geçmişin izlerini taşıyan bu yapılar, doğanın güzellikleriyle bütünleşip bir cazibe merkezi haline getirilebilir.
Gülveren, Bağlarbaşı, Narlı, Barıştepe ve İzbırak, Gülgöze köylerinde yapılacak kapsamlı arkeolojik çalışmalar, bu köylerin turizme kazandırılmasını sağlayacak. Hem bölge halkı ekonomik olarak güçlenecek hem de Türkiye’nin turizm haritasında Midyat, bir yıldız olarak daha da parlayacak.
Kırsal Kalkınmanın Anahtarı: Kırsal Turizm
Bu proje yalnızca tarihî kalıntıları gün yüzüne çıkarmakla kalmayacak; aynı zamanda bölgedeki köylerin kaderini de değiştirecek. Gülveren, Bağlarbaşı, Narlı, Barıştepe ve İzbırak ve Gülgöze köyleri, kırsal turizmle canlanacak. Yöresel ürünler, el sanatları ve köy yaşamının eşsiz deneyimleri, turizm sayesinde yerel ekonomiyi canlandıracak. Köyden kente göç duracak, tersine göç desteklenerek kırsal yaşam yeniden değer kazanacak. Böylece bu köyler, modern dünyanın karmaşasından kaçmak isteyenlerin gözde durakları haline gelecek.
Midyat’tan Mardin’e: Turizmde Yeni Bir Rota
Bu proje, yalnızca Midyat’ın değil, Mardin’in turizmine de önemli bir ivme kazandıracak. Gülveren ve çevresindeki köyler, tarih ve kültür turizmiyle dünya çapında bilinir hale gelecek. Tarihî kalıntılar, doğa ile buluştuğunda, yalnızca bir turizm destinasyonu değil, aynı zamanda bir kültürel uyanış yaşanacak. Arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkan her bir taş, geçmişin izlerini geleceğe taşırken, Midyat’ı da Türkiye’nin turizmdeki yeni yüzü yapacak.
Tarihi Alanların Turizme Kazandırılmasının Faydaları
1. Ekonomik Kalkınma: Tarihi alanların turizme açılması, yerel ekonomiyi canlandırır. Konaklama, restoran, ulaşım gibi sektörlerde hareketlilik yaşanır.
2. Yeni İstihdam Olanakları: Turizm faaliyetleri, yerel halk için yeni iş imkanları sunar. El sanatları, otelcilik ve rehberlik gibi sektörler canlanır.
3. Kültürel Mirasın Korunması: Tarihi alanların turizme kazandırılması, bu yapıların korunması için kaynak yaratır. Bu miraslar, geleceğe güvenle taşınır.
4. Bölgenin Tanıtımı: Turistler, bölgenin kültürel ve doğal zenginliklerini dünyaya tanıtarak uluslararası bir bilinirlik kazandırır.
5. Sosyal ve Kültürel Bilinçlenme: Turizm sayesinde yerel halk, kendi tarihine ve kültürüne daha fazla sahip çıkar.
6. Altyapı Gelişimi: Turizme açılan bölgelerde yollar, konaklama tesisleri ve sağlık hizmetleri gibi altyapı yatırımları yapılır, bu da yaşam kalitesini artırır.
7. Çevre ve Doğa Koruma: Turizmin doğa dostu politikalarla geliştirilmesi, bölgenin doğal zenginliklerinin korunmasını sağlar.
8. Yörede bulunan köylüler için iyi bir gelir kapısı açılacak olup; yörede yetişen tüm ürünlerin köy girişlerinde kurulabilecek standlarda satışı yapılabilecek. Yöresel köy kahvaltısı ve yöresel yemek sunumları yapılabilecektir…
Tarihle Bütünleşen Bir Gelecek
Sonuç olarak, Midyat’ın yanı başında keşfedilmeyi bekleyen bu tarihi hazineler, bir arkeopark projesiyle turizme kazandırıldığında, hem bölgenin ekonomik kalkınmasına hem de Türkiye’nin turizm potansiyeline büyük katkılar sağlayacaktır. Gelin, bu çağrıya kulak verelim. Geçmişin izlerini geleceğe taşırken, bölge halkına da yeni bir yaşam sunmanın anahtarını elimize alalım. Bu topraklar, tarih ve kültürün eşsiz bir mozaiği olarak, turizmin parlayan yıldızı olmaya hazır.