Son zamanlarda toplumun her kesiminde sıkça duymaya başladığımız bir uyarı var: Çocuklardan uzak durun! Bu basit ama güçlü cümle, aslında çok daha derin bir mesaj içeriyor. Çocuklarımızı koruma ve onlara sağlıklı, güvenli bir gelecek bırakma sorumluluğumuzun altını çiziyor.
Peki, neden çocuklardan uzak durmalıyız?
Çünkü çocuklar hassaslardır, özellerdir, masumlardır, daha tam olarak kendilerini yetiştiremedikleri için aile bireylerine ve sonra da çevresinde ki güvenmeye başladıkları için. Çocukların bu süreçte kendilerini güvende hissetmeleri, özgüven geliştirmeleri ve kişiliklerini oluşturmaları için yetişkinlerin onlara müdahale etmeden, destekleyici ve koruyucu bir mesafede durması gerekiyor.
Ne yazık ki, günümüzde birçok yetişkin, farkında olmadan ya da bilinçli olarak çocukların özel alanlarına girebiliyor. Bu fiziksel temasla, baskıcı tavırlarla ya da duygusal manipülasyonlarla olabiliyor. Ancak çocukların sınırları, yetişkinlerin saygı duyması gereken en temel haklardan biridir. Onları koruma adına gereğinden fazla müdahaleci olmak, çocukların kendi kararlarını verme yetilerini ellerinden almak anlamına gelir. Bir çocuğun, kendi yaşına uygun risklerle yüzleşmesi, bu süreçte hata yapması ve öğrenmesi son derece doğal ve gereklidir. Biz yetişkinlerin görevi ise yalnızca rehberlik etmek, gerektiğinde yardım sunmaktır. Onlara başka gözlerle bakmak değil de sadece yardım etmek amaçlı olmalıdır.
Çocukların güvenliği sadece ebeveynlerin değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Okulda, parkta, sokakta ya da internette; çocukların her türlü tehlikeden uzak tutulması adına herkesin elinden geleni yapması gerekiyor. Kendi çocuklarımıza gösterdiğimiz özeni, tanımadığımız çocuklar için de göstermeliyiz. Çünkü toplum, en savunmasız bireylerine gösterdiği özenle değerlendirilir.
Çocuklardan uzak durun; onların masumiyetine, geleceğine ve ruhlarına zarar vermekten uzak durun. Toplumun en saf varlıklarını korumak, hepimizin ortak görevi. Eğer bu görevi yerine getiremezsek, sadece çocukların değil, insanlığın da geleceğini tehlikeye atmış oluruz. Bizler, çocukların yanında ve onları koruyan kişiler olmalıyız. Çocukların nefrete, kötülüğe ve karanlığa değil, sevgiye, güvene ve ışığa ihtiyacı var.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
İLKHABER-Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gamze Pehlivan
Çocuklardan Uzak Durun!
Son zamanlarda toplumun her kesiminde sıkça duymaya başladığımız bir uyarı var: Çocuklardan uzak durun! Bu basit ama güçlü cümle, aslında çok daha derin bir mesaj içeriyor. Çocuklarımızı koruma ve onlara sağlıklı, güvenli bir gelecek bırakma sorumluluğumuzun altını çiziyor.
Peki, neden çocuklardan uzak durmalıyız?
Çünkü çocuklar hassaslardır, özellerdir, masumlardır, daha tam olarak kendilerini yetiştiremedikleri için aile bireylerine ve sonra da çevresinde ki güvenmeye başladıkları için. Çocukların bu süreçte kendilerini güvende hissetmeleri, özgüven geliştirmeleri ve kişiliklerini oluşturmaları için yetişkinlerin onlara müdahale etmeden, destekleyici ve koruyucu bir mesafede durması gerekiyor.
Ne yazık ki, günümüzde birçok yetişkin, farkında olmadan ya da bilinçli olarak çocukların özel alanlarına girebiliyor. Bu fiziksel temasla, baskıcı tavırlarla ya da duygusal manipülasyonlarla olabiliyor. Ancak çocukların sınırları, yetişkinlerin saygı duyması gereken en temel haklardan biridir. Onları koruma adına gereğinden fazla müdahaleci olmak, çocukların kendi kararlarını verme yetilerini ellerinden almak anlamına gelir. Bir çocuğun, kendi yaşına uygun risklerle yüzleşmesi, bu süreçte hata yapması ve öğrenmesi son derece doğal ve gereklidir. Biz yetişkinlerin görevi ise yalnızca rehberlik etmek, gerektiğinde yardım sunmaktır. Onlara başka gözlerle bakmak değil de sadece yardım etmek amaçlı olmalıdır.
Çocukların güvenliği sadece ebeveynlerin değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Okulda, parkta, sokakta ya da internette; çocukların her türlü tehlikeden uzak tutulması adına herkesin elinden geleni yapması gerekiyor. Kendi çocuklarımıza gösterdiğimiz özeni, tanımadığımız çocuklar için de göstermeliyiz. Çünkü toplum, en savunmasız bireylerine gösterdiği özenle değerlendirilir.
Çocuklardan uzak durun; onların masumiyetine, geleceğine ve ruhlarına zarar vermekten uzak durun. Toplumun en saf varlıklarını korumak, hepimizin ortak görevi. Eğer bu görevi yerine getiremezsek, sadece çocukların değil, insanlığın da geleceğini tehlikeye atmış oluruz. Bizler, çocukların yanında ve onları koruyan kişiler olmalıyız. Çocukların nefrete, kötülüğe ve karanlığa değil, sevgiye, güvene ve ışığa ihtiyacı var.