Adana’nın kalbinden süzülerek şehrin ruhuna dokunan Seyhan Nehri, uzun bir süredir gözle görülür bir değişim yaşıyor. Kentin ortasından geçerek merkez ilçeleri birbirinden ayıran bu eşsiz akarsu, bir yıllık köprü çalışmasının ardından adeta yok olmuş gibi görünüyor. Nehrin yüzeyi, neredeyse tamamen yosunlarla kaplanmış ve bu durum hem çevre hem de halk açısından ciddi bir sorun yaratıyor.

Bir zamanlar temiz ve serin sularıyla Adanalılara huzur veren Seyhan Nehri, bugün yeşile dönen yosunlarla kaplı yüzeyiyle kötü bir görüntü oluşturuyor. Yosunların neden olduğu bu değişim, sadece estetik bir sorun olmaktan çıkıp, kötü bir koku ve çevre kirliliği sorunu da beraberinde getiriyor. Yosunların arasında biriken çöpler, nehrin çevresinde hem görsel hem de çevresel kirliliğe yol açıyor.

Seyhan Nehri'nin eski görüntüsü, kentteki herkes için bir nostalji kaynağıdır. Nehrin üzerinde gezinirken gökyüzüyle buluşan sakin ve berrak suyu, şehir hayatının gürültüsünden kaçış noktasıydı. Özellikle yaz aylarında, serinletici etkisiyle Adana’nın sıcağında bir nefes almayı mümkün kılardı. Ancak, bu güzelim manzara yerini adeta bir bataklığa bırakmış durumda.

Yosun kaplanmış su yüzeyi, Adana'nın ve Seyhan Nehri'nin geçmişteki zarif ve canlı görüntüsünden uzaklaştığını gösteriyor.

Seyhan Nehri'nin eski görüntüsünü, temiz ve berrak sularını özlemle anıyoruz. Nehrin eski haline dönmesi, sadece bir çevre temizliği değil, aynı zamanda Adana'nın tarihi ve kültürel dokusunun yeniden canlandırılması anlamına geliyor. Bu konuda atılacak adımlar, hem Adanalılar hem de kentin vizyonu açısından büyük önem taşıyor. Nehrin eski güzelliğine kavuşması, kentin ruhunu geri getirecektir.