Sosyal medya, günümüzde haber alma biçimimizi köklü bir şekilde değiştirmiştir. Anlık paylaşımlar ve viralleşen içerikler, her konuda olduğu gibi asayiş haberlerinde de geniş bir etki alanı yaratmaktadır. Ancak bu durum, bazı etik sorunları da beraberinde getiriyor.
Özellikle ölü ve yaralıların kanlı fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılması,hiç etik değil.
Haber siteleri ve sosyal medya kullanıcıları, dikkat çekmek ve etkileşim almak için giderek daha fazla şok edici içeriklere yöneliyor.
Bu durum, hem basın etiği açısından ciddi bir sorun teşkil etmekte hem de toplumda travma yaratmaktadır.
Evet toplumda ciddi bir kötüye gitme durumu var. Bunu saklamak ya da hiçbir şey olmuyor gibi davranmak doğru değil göz ardıda edemeyiz . Fakat insanları umutsuzluğa sevk etmekte doğtu değil. Hergün kötü haber vermek ve bunları filtrelemeden vermek insanları bunalıma sevk etmekten başka bir işe yaramaz.
İnsanların acılarına duyarsızlaşmak, empatiyi zayıflatmakta ve toplumsal normları sarsmaktadır. Özellikle yaşanan bir terör saldırısı, kaza veya başka bir trajik olay sonrasında, kurbanların görüntülerinin paylaşılması, onların ve ailelerinin yaşadığı acıyı daha da derinleştirmektedir.
Basın özgürlüğü elbette ki önemlidir; ancak ölü ve yaralıların görüntülerinin paylaşılması, kamuoyunu bilgilendirmekten ziyade, şok etkisi yaratma ve izleyici sayısını artırma amacı taşımaktadır. Bu tür paylaşımlar, gazetecilik ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır. Haberlerin amacının bilgilendirmek, toplumu uyarmak ve bilinçlendirmek olduğu unutulmamalıdır.
Toplum olarak, bu konuda daha hassas davranmalıyız. Medya organları, etik kurallara uygun hareket ederek, insan hayatına saygıyı ön planda tutmalıdır. Sosyal medya kullanıcıları da, paylaştıkları içeriklerin sonuçlarını düşünerek hareket etmeli ve başkalarının acılarına duyarlı olmalıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fatma AKÇAY
İnsan hayatına biraz saygı!
Sosyal medya, günümüzde haber alma biçimimizi köklü bir şekilde değiştirmiştir. Anlık paylaşımlar ve viralleşen içerikler, her konuda olduğu gibi asayiş haberlerinde de geniş bir etki alanı yaratmaktadır. Ancak bu durum, bazı etik sorunları da beraberinde getiriyor.
Özellikle ölü ve yaralıların kanlı fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılması,hiç etik değil.
Haber siteleri ve sosyal medya kullanıcıları, dikkat çekmek ve etkileşim almak için giderek daha fazla şok edici içeriklere yöneliyor.
Bu durum, hem basın etiği açısından ciddi bir sorun teşkil etmekte hem de toplumda travma yaratmaktadır.
Evet toplumda ciddi bir kötüye gitme durumu var. Bunu saklamak ya da hiçbir şey olmuyor gibi davranmak doğru değil göz ardıda edemeyiz . Fakat insanları umutsuzluğa sevk etmekte doğtu değil. Hergün kötü haber vermek ve bunları filtrelemeden vermek insanları bunalıma sevk etmekten başka bir işe yaramaz.
İnsanların acılarına duyarsızlaşmak, empatiyi zayıflatmakta ve toplumsal normları sarsmaktadır. Özellikle yaşanan bir terör saldırısı, kaza veya başka bir trajik olay sonrasında, kurbanların görüntülerinin paylaşılması, onların ve ailelerinin yaşadığı acıyı daha da derinleştirmektedir.
Basın özgürlüğü elbette ki önemlidir; ancak ölü ve yaralıların görüntülerinin paylaşılması, kamuoyunu bilgilendirmekten ziyade, şok etkisi yaratma ve izleyici sayısını artırma amacı taşımaktadır. Bu tür paylaşımlar, gazetecilik ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır. Haberlerin amacının bilgilendirmek, toplumu uyarmak ve bilinçlendirmek olduğu unutulmamalıdır.
Toplum olarak, bu konuda daha hassas davranmalıyız. Medya organları, etik kurallara uygun hareket ederek, insan hayatına saygıyı ön planda tutmalıdır. Sosyal medya kullanıcıları da, paylaştıkları içeriklerin sonuçlarını düşünerek hareket etmeli ve başkalarının acılarına duyarlı olmalıdır.