İslam inancına göre kesilen hayvanın etinden yiyebilmek için hayvanı kesenin belli şartlarının taşınması gerekir. Bu koşullar yerine getirilmezse kesilen hayvanın eti yenmez. Fıkıhçıların kesen kişi ile ilgili ortaya koydukları koşullar şu şekilde ifade edildi. Hayvanın kesen akıllı ve akıllı güce sahip olması, Müslüman veya ehl-i kitap (Yahudi veya Hıristiyan) olması, hayvanı Allah adına kesmesi gerekir. Ayrıca hayvanı kesen kimsenin kadın veya erkek olması fark etmiyor gibi baliğ olması da gereksiz.

Dolayısıyla ehl-i kitaplarla evlenmek caiz olduğu gibi bunların kestiği hayvanların da etinden yemek caizdir. Ama ehl-i kitap (Yahudi-Hıristiyan) aşırı inançtan olanların kestiği hayvanların eti İslam inancına göre yenmez.

Vefat eden kişi için yedi yemeği vermek yemek gerekli mi?

İslâm'da, Peygamber Efendimizin sünnetinde ve İslâm âlimlerinin tatbikatında “ölünün yedinci, kırkıncı, elli ikinci gecesi” gibi bir âdet ve ibadet şekli yoktur.

Bu yemek ya da anma diğer kültür ve inançlardan Müslümanların hayatına sokulmuş bir adettir. Bu yemeğin İslam'da yeri ayrılmamakla beraber her zaman ve her gün ölülerimiz için yemek verilir. Mevlitler duaları, Kur'an-ı Kerim okunabilir. Ancak bunu belli bir güne hasretmek doğru değildir.

Bu okuduklarımızın ruhunu serinletecek, kabirlerini nurlandıracak, varsa üzerlerindeki kabir azabını hafifletecektir diye temenni dileriz.

Erkeğin sırtı ve göğüz bölgelerindeki kılları alması caiz mi?

Erkeğin epilasyon veya kesici bir aletle göğsünde, sırtında, kol ve ayaklarında olan kılları, tıbbî bir mecburiyeti olmadan alınmaması ya da alınması caiz değildir. Çünkü bu tür müdahalelerin yaratılışa müdahalesi ve fitratının değiştirilebilmesi caiz değildir.

Mazeret olmadan farz namazı kazaya bırakma caiz mi?

İslam'da namaz, oruç ve hac gibi ibadetler için belirli ifa vakitleri konulmuştur. Bulerin kaçırılması halinde artık eda değil, kaza söz konusudur. Farz namazların kendi vakitleri içinde kılınması farzdır. Özürsüz olarak bir namazın kazası ile bu kişinin üzerinden namaz borcu düşse de gecikmekten meydana gelen günah devam eder. Bunun için kimsenin namazı kaza etmeyen, ayrıca Allah'a tövbe etmesi gerekir.

Şer'i özür ve mazeretler namazı kılmak için meşru bir yoldur. (Yolculuk gibi)

Ancak günlük işler, sanat ve meslekler, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve işler namazın kazaya uğratılması için özür sayılmaz.

Günün Ayeti

Kıyametin kopacağı günde, suçlular hayaller içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.

Rum, 30/12.

Günün Hadisi

insanların manen Allah'a en yakın olanı, önce selamı verenidir.

Ebu Davud, "Edeb", 133.

Günün Sözü

Dünya ile ahiret doğu ile batı gibidir. Hangisine yaklaşırsan mutlaka ötekinden uzaklaşsın.

(İmam-ı Gazali)

Günün Duası

Allah'ım, bütün hastalıklarımızdan, şehrimizden, ustamızdan ve de dünyamızdan def eyle.

Bunları biliyor muyuz?

F'âl-i Mükellefin Nedir?

İslâm dininde mükelleflerin (dînî vazîfeleri yerine getirmekle yükümlü, sorumlu kimselerin) yapmaları ve sakınmaları lâzım olan emirler ve yasaklar demektir.

Günün Nüktesi

Ziyaretin Mükafatı

Resûlullah şöyle buyuruyor;

“Bir insanın, bir şeklinin hatırlanmasını sormaya gider veya Allah için sevdiği bir kişiyi ziyaret ederse, ona bir melek şöyle seslenir:

"Sana ne mutlu!

Güzel bir yolculuk yaptın.

Kendine cennette barınak hazırlanın!”

(Tirmizî, “Birr”, 64.)