Tekfir, Müslüman olduğu bilinen bir kişiyi, inkâr özelliği taşıyan inanç, söz veya davranışından ötürü kafir saymak demektir. İrtidad ise Müslümanın dinden çıkması anlamına gelir.
Bu itibarla tekfir bir şahsın başkaları tarafından küfrüne hükmedilmesi, irtidad ise kişinin kendi irade ve ifadesiyle İslâm'dan ayrılmasıdır.
Bir müslümanın kâfir olduğuna hükmedilmesi onu pek ağır dünyevî ve uhrevi sonuçlara, müeyyide ve mahrumiyetlere mahkûm etmek anlamına geldiğinden, tekfir konusunda çok titiz davranmak gerekir. .
Çünkü yersiz yapılan tekfir, fert açısından ağır sonuçlar doğurmasının yanında toplum hayatında kapatılamayacak yaraların açılmasına, birlik ve bütünlüğün zedelenmesine ve parçalanmaya sebep olur. Zira bu durumdaki bir kimse, gerçek durumunu Allah bilmekle birlikte, toplumda Müslüman muamelesi görmez, selâmı alınmaz, kendisine selâm verilmez, kestikleri yenilmez. Müslüman bir kadınla evlenmesine müsaade edilmez. Öldüğünde cenaze namazı kılınmaz. Müslüman kabristanına gömülmez.
Tekfir bu denli ağır sonuçlar doğurduğu içindir ki, Hz. Peygamber pek çok hadiste "Ben müslümanım" diyeni küfürle suçlamaktan sakınmayı tavsiye etmiştir. Bir hadiste "Kim bir insanı kâfir diye çağırırsa veya öyle olmadığı halde ey Allah düşmanı derse söylediği söz kendisine döner" (Müslim, Îmân 27) buyurulurken, bir başka hadiste de şöyle denilmiştir: "Bir insan müslüman kardeşine ey kâfir diye hitap ettiği zaman, ikisinden biri bu sözü üzerine almış olur. Şayet söylediği gibi ise küfür onda kalır, değilse söyleyene döner" (Müslim, Îmân 26).
Bu hadislerden de anlaşılacağı gibi bir kimseyi küfürle itham ederken göz önünde bulundurulması gereken husus, o kimsenin küfür olan bir inancı yapıp yapmadığı veya küfür olan bir sözü söyleyip söylemediği ya da küfür ve İrtidad gerektiren bir inanca inanıp inanmadığına dikkat etmek gerekir.
Onun için birine kızarken ya da şaka ile ona gelişi güzel olarak kafir demek uygun değildir. Şayet kişi bu sözü sadece o davranışa binaen kafir birisinin hareketlerine benzeterek söylüyorsa haram bir iş yapmış olur. Şayet bu sözünü söylerken Müslüman olan birisini kafir sayıyorsa o zaman Hz. Peygamberin yukarıdaki hadisinin hükmü kendisine döner.
Dolayısıyla günlük hayatta kullandığımız söz ve ifadelere dikkat etmemiz gerekir. Yoksa hafazanallah telafisi olmayan yola girebiliriz.
Ayağında mantar olan erkeğin kına katması caiz mi?
Kına, altın, türü ziynetler, daha ziyade kadınlara mahsustur. Kadınların kına ile süslenmeleri dinimizce sünnettir. Ama erkeklerin süs için kına yakması caiz değildir.
Fakat hastalık, mantar gibi rahatsızlıklar durumunda ise erkeğin kına yakmasında dinen bir beis yoktur.
Göz değmesine karşı ne yapılabilir?
Göz değmesi diye bir şey vardır. Nitekim sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şerifte: "Kendisinin veya Müslüman kardeşinin bir şeyi, bir kimsenin hoşuna gidince ona bereketle dua etsin. Çünkü göz değmesi haktır.” Buyurmaktadır. Bir başka hadis-i şerifte de: "Her kim hoşuna giden bir şey görürse: Maşaallah, la kuvvete illa billah, derse ona göz zarar vermez.” Şeklinde buyurmaktadır.
Buna göre göz değmesi vardır. Bu göz değmesinden nazardan korunmak için Allah'a sığınılmalıdır, ondan yardım dileyip ona ibadet edilmelidir.
Bunun yanında Ayet-el Kürsi, Nas, Felak, İhlâs surelerini okumak da bu göz değmesine karşı iyi bir kalkan olur.
Hz. Peygamber misvak kullanmış mı?
Hz. Peygamber döneminde misvak vardı. Hz. Peygamber bizzat kendisi misvak kullanmış sahabelere de kullanmayı tavsiye etmiştir ki ağız ve diş temizliğinde misvak kullanmak bundan ötürü dinimizce sünnet kabul edilmiştir.
Hz. Peygamberin hayatına baktığımızda efendimizin ağız ve diş sağlığına ayrı bir önem verdiğini bunun için de misvak kullanmak suretiyle ağız ve diş temizliğinin yapılması hususunda da ısrarlı teşvik ve tavsiyelerde bulunmuştur.
Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadisi Şeriflerinde “Ümmetime meşakkat vereceğinden endişe duymasaydım, misvak kullanmalarını farz kılardım” şeklinde buyurmuştur.
Bir başka sözünde de: “Üç şey peygamberlerin ahlâkındandır: İftarda acele etmek, Sahuru geciktirmek ve Misvak kullanmak” şeklinde buyurmuştur.
Buna göre misvak Hz. Peygamber döneminde vardı. Efendimiz kullanmış kullanmayı da tavsiye etmiştir. Çünkü misvakın birçok tıbbi faydaları vardır. Misvak tıbben diş etlerini koruyup, dişleri parlattığı gibi aynı zamanda ölüm esnasında kişiye kelime-i şahadeti hatırlatır.
Günün Ayeti
Onlara bir musibet geldiğinde: "Biz Allah'ınız ve elbette O'na döneceğiz" derler.
Günün Hadisi
Müslüman, insanların malları ve canları hususunda kendisine güvendiği kişidir.
Günün Sözü
Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol.
Dale Carnegıe
Günün Duası
Ya rabbi bizi ani ve imansız ölümden koru
Bunları biliyor muyuz?
Nefs-i kâmile nedir?
Bütün olgunluk özelliklerini elde etmiş, irşâd durumuna geçmiş nefis demektir.
Günün Nüktesi
Onlar için dua et…
Sahabeden Hz. Ebû Übeyd es-Saîdî bir gün, “Ey Allâh’ın Resûlü, anne ve babamın vefâtlarından sonra da onlara iyilik yapma imkânı var mı? Ne ile onlara iyilik yapabilirim” diye sordu
Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz, “Evet vardır. Onlara dua, onlar için Allâh’tan istiğfar (günahlarının affedilmesini) talep etmek, onlardan sonra vasiyetlerini yerine getirmek, anne ve babanın akrabalarına karşı da sılai rahmi îfa etmek, anne ve babanın dostlarına ikramda bulunmak onlara yapılan iyiliklerdir.” (Ebu Dâvud, Edep 12) diye cevap verdi.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Çocuğum olursa bir kurban keseceğim diyen kimse çocuğu olduğunda bu adaktan yiyebilir mi?
12.05.2025 16:54
Bu bir adaktır şartının yerine kesilmesi vacip hale gelir. Yani çocuk doğarsa bu adak kesilmek zorunda kalıyor. Ancak adak yapan kimse, adadığı hayvanın etinden yiyemez. Etin tamamının dağıtılması gerekir. Şayet bir miktar yemişse, boyunca etin kıymetini fakirlere para olarak vermesi gerekir
Adak y
Kefenlenmiş ölüye son defa bakmakta bir başarısızlık var mı?
11.05.2025 13:30
Cenaze yıkanıp kefenlendikten sonra yüzleri açılarak yakınlarına veya arkadaşlarına son kez gösterme de ya da onun işlerinde bir kusuru yoktur. Nitekim Hz. Peygamber'in oğlu İbrahim vefat ettiğinde böyle yapılmıştır.
Aynı şekilde Hz. Peygamber Efendimiz vefat ettiğinde Hz. Ebû Bekir'in de onun yüzü
Müslüman bir erkeğin inanmayan bir kadınla evlenmesi caiz mi?
10.05.2025 18:17
Müslüman erkeğin Müslüman, Yahudi veya Hıristiyan bir kadın dışında bir bayanla evlenmesi dinen caiz değildir. Bu ister putperest, isterse ateist olsun fark etmeksizin caiz değildir.
Avda yakalanan hayvanları yemenin bir sakıncası var mı?
Tüfek ile avlanan hayvan canlı olarak el
Katılım bankalarından elde edilen gelir İslam'a uygun mudur?
09.05.2025 15:27
Özel Finans Kurumları, banka sayılmayan, İslami esaslara göre fon kabul edip kaynak kullandırabilen tasarrufları değerlendirme yöntemleri olarak faiz yerine kâr-zarar ortaklığı esasına dayalı olarak çalışan sistemlerdir.
Dünyada “İslamî banka” olarak bilinen kuruluşlara Özel Finans Kurumu denmiştir
Kulak çınlamasını iyiye ya da kötüye yorumlamamak gerekir. Sağ kulak çınlarsa iyi sol kulak çınlarsa kötüye delalet eder anlayışı da doğru bir anlayış değildir. Böyle bir şey düşünmek bidat ve hurafedir dinde de yeri yoktur.
Dolayısıyla kulak çınlaması iyi veya kötüye işaret etmez.
Ölüler şu an
Allah, insanı çevreleyen varlıkları hayranlıkla seyredilmeye değer bir ahenk ve güzellik içinde yaratmış, insanı da estetik duygusuyla donatarak onu güzel görünmeye, güzele ve güzelliğe meftun kılmıştır.
Allah, insanları en güzel şekilde yaratmış, yaratmakla kalmamış, insanlar
Dinen boşama üç kere ile sınırlandırılmıştır. Bir ve ikincilerde eşlerin yeniden birleşme imkânı vardır.
Ancak üçüncü boşamadan sonra ise kesin ayrılık söz konusudur. Bu durumda, kadın başka bir şahıs ile hileli olmayan bir evlilik yapmadıkça ve bu evlilik boşama ya da ölüm ile sona ermedikçe
İslam'da ibadetler üç kısma ayrılmaktadır.
1– Beden ile yapılan İbadetler: Namaz, oruç tutmak gibi.
Beden ile yapılan ibadetleri onun Müslümanın bizzat yapması gerekir. Başkasını vekil olması caiz değildir. Bir kimse başkasının yerine namaz kılamaz, oruç tutamaz.
2– Mal ile Yapılan İbadetler: Zek
Unutarak kılınmayan namazdan dolayı kişi günahkâr olur mu?
04.05.2025 09:17
Unutularak kılınmayan namazların kılınmadığından dolayı bir günahı yoktur. Ancak bu nazmın en yakın zamanda kaza edilmesi gerekir. Zira herhangi bir sebeple vaktinde kılınmayan ve böylece yükümlünün zimmetine borç olarak geçmiş bulunan namazların bir tek ödeme yolu vardır, o da kılamadığımız namazla
Yemin eden kişinin genç-yaşlı, fakir-zengin olması neticeyi değiştirmez. Bir yemin edilmiş ise ve bu yemin bozulmuşsa onun kefaretini yerine getirmek gerekir. Bu kefareti yerine getirecek kişinin de genç-yaşlı, kadın-erkek, fakir ya da zengin olması bir şey değiştirmez. Ancak bu kefaretin bir sırala
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
İLKHABER-Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Müslüman kimseye şaka ile kafir demek caiz mi?
Tekfir, Müslüman olduğu bilinen bir kişiyi, inkâr özelliği taşıyan inanç, söz veya davranışından ötürü kafir saymak demektir. İrtidad ise Müslümanın dinden çıkması anlamına gelir.
Bu itibarla tekfir bir şahsın başkaları tarafından küfrüne hükmedilmesi, irtidad ise kişinin kendi irade ve ifadesiyle İslâm'dan ayrılmasıdır.
Bir müslümanın kâfir olduğuna hükmedilmesi onu pek ağır dünyevî ve uhrevi sonuçlara, müeyyide ve mahrumiyetlere mahkûm etmek anlamına geldiğinden, tekfir konusunda çok titiz davranmak gerekir. .
Çünkü yersiz yapılan tekfir, fert açısından ağır sonuçlar doğurmasının yanında toplum hayatında kapatılamayacak yaraların açılmasına, birlik ve bütünlüğün zedelenmesine ve parçalanmaya sebep olur. Zira bu durumdaki bir kimse, gerçek durumunu Allah bilmekle birlikte, toplumda Müslüman muamelesi görmez, selâmı alınmaz, kendisine selâm verilmez, kestikleri yenilmez. Müslüman bir kadınla evlenmesine müsaade edilmez. Öldüğünde cenaze namazı kılınmaz. Müslüman kabristanına gömülmez.
Tekfir bu denli ağır sonuçlar doğurduğu içindir ki, Hz. Peygamber pek çok hadiste "Ben müslümanım" diyeni küfürle suçlamaktan sakınmayı tavsiye etmiştir. Bir hadiste "Kim bir insanı kâfir diye çağırırsa veya öyle olmadığı halde ey Allah düşmanı derse söylediği söz kendisine döner" (Müslim, Îmân 27) buyurulurken, bir başka hadiste de şöyle denilmiştir: "Bir insan müslüman kardeşine ey kâfir diye hitap ettiği zaman, ikisinden biri bu sözü üzerine almış olur. Şayet söylediği gibi ise küfür onda kalır, değilse söyleyene döner" (Müslim, Îmân 26).
Bu hadislerden de anlaşılacağı gibi bir kimseyi küfürle itham ederken göz önünde bulundurulması gereken husus, o kimsenin küfür olan bir inancı yapıp yapmadığı veya küfür olan bir sözü söyleyip söylemediği ya da küfür ve İrtidad gerektiren bir inanca inanıp inanmadığına dikkat etmek gerekir.
Onun için birine kızarken ya da şaka ile ona gelişi güzel olarak kafir demek uygun değildir. Şayet kişi bu sözü sadece o davranışa binaen kafir birisinin hareketlerine benzeterek söylüyorsa haram bir iş yapmış olur. Şayet bu sözünü söylerken Müslüman olan birisini kafir sayıyorsa o zaman Hz. Peygamberin yukarıdaki hadisinin hükmü kendisine döner.
Dolayısıyla günlük hayatta kullandığımız söz ve ifadelere dikkat etmemiz gerekir. Yoksa hafazanallah telafisi olmayan yola girebiliriz.
Ayağında mantar olan erkeğin kına katması caiz mi?
Kına, altın, türü ziynetler, daha ziyade kadınlara mahsustur. Kadınların kına ile süslenmeleri dinimizce sünnettir. Ama erkeklerin süs için kına yakması caiz değildir.
Fakat hastalık, mantar gibi rahatsızlıklar durumunda ise erkeğin kına yakmasında dinen bir beis yoktur.
Göz değmesine karşı ne yapılabilir?
Göz değmesi diye bir şey vardır. Nitekim sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şerifte: "Kendisinin veya Müslüman kardeşinin bir şeyi, bir kimsenin hoşuna gidince ona bereketle dua etsin. Çünkü göz değmesi haktır.” Buyurmaktadır. Bir başka hadis-i şerifte de: "Her kim hoşuna giden bir şey görürse: Maşaallah, la kuvvete illa billah, derse ona göz zarar vermez.” Şeklinde buyurmaktadır.
Buna göre göz değmesi vardır. Bu göz değmesinden nazardan korunmak için Allah'a sığınılmalıdır, ondan yardım dileyip ona ibadet edilmelidir.
Bunun yanında Ayet-el Kürsi, Nas, Felak, İhlâs surelerini okumak da bu göz değmesine karşı iyi bir kalkan olur.
Hz. Peygamber misvak kullanmış mı?
Hz. Peygamber döneminde misvak vardı. Hz. Peygamber bizzat kendisi misvak kullanmış sahabelere de kullanmayı tavsiye etmiştir ki ağız ve diş temizliğinde misvak kullanmak bundan ötürü dinimizce sünnet kabul edilmiştir.
Hz. Peygamberin hayatına baktığımızda efendimizin ağız ve diş sağlığına ayrı bir önem verdiğini bunun için de misvak kullanmak suretiyle ağız ve diş temizliğinin yapılması hususunda da ısrarlı teşvik ve tavsiyelerde bulunmuştur.
Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadisi Şeriflerinde “Ümmetime meşakkat vereceğinden endişe duymasaydım, misvak kullanmalarını farz kılardım” şeklinde buyurmuştur.
Bir başka sözünde de: “Üç şey peygamberlerin ahlâkındandır: İftarda acele etmek, Sahuru geciktirmek ve Misvak kullanmak” şeklinde buyurmuştur.
Buna göre misvak Hz. Peygamber döneminde vardı. Efendimiz kullanmış kullanmayı da tavsiye etmiştir. Çünkü misvakın birçok tıbbi faydaları vardır. Misvak tıbben diş etlerini koruyup, dişleri parlattığı gibi aynı zamanda ölüm esnasında kişiye kelime-i şahadeti hatırlatır.
Günün Ayeti
Onlara bir musibet geldiğinde: "Biz Allah'ınız ve elbette O'na döneceğiz" derler.
Günün Hadisi
Müslüman, insanların malları ve canları hususunda kendisine güvendiği kişidir.
Günün Sözü
Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol.
Dale Carnegıe
Günün Duası
Ya rabbi bizi ani ve imansız ölümden koru
Bunları biliyor muyuz?
Nefs-i kâmile nedir?
Bütün olgunluk özelliklerini elde etmiş, irşâd durumuna geçmiş nefis demektir.
Günün Nüktesi
Onlar için dua et…
Sahabeden Hz. Ebû Übeyd es-Saîdî bir gün, “Ey Allâh’ın Resûlü, anne ve babamın vefâtlarından sonra da onlara iyilik yapma imkânı var mı? Ne ile onlara iyilik yapabilirim” diye sordu
Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz, “Evet vardır. Onlara dua, onlar için Allâh’tan istiğfar (günahlarının affedilmesini) talep etmek, onlardan sonra vasiyetlerini yerine getirmek, anne ve babanın akrabalarına karşı da sılai rahmi îfa etmek, anne ve babanın dostlarına ikramda bulunmak onlara yapılan iyiliklerdir.” (Ebu Dâvud, Edep 12) diye cevap verdi.
Çocuğum olursa bir kurban keseceğim diyen kimse çocuğu olduğunda bu adaktan yiyebilir mi?
12.05.2025 16:54Bu bir adaktır şartının yerine kesilmesi vacip hale gelir. Yani çocuk doğarsa bu adak kesilmek zorunda kalıyor. Ancak adak yapan kimse, adadığı hayvanın etinden yiyemez. Etin tamamının dağıtılması gerekir. Şayet bir miktar yemişse, boyunca etin kıymetini fakirlere para olarak vermesi gerekir Adak y
Kefenlenmiş ölüye son defa bakmakta bir başarısızlık var mı?
11.05.2025 13:30Cenaze yıkanıp kefenlendikten sonra yüzleri açılarak yakınlarına veya arkadaşlarına son kez gösterme de ya da onun işlerinde bir kusuru yoktur. Nitekim Hz. Peygamber'in oğlu İbrahim vefat ettiğinde böyle yapılmıştır. Aynı şekilde Hz. Peygamber Efendimiz vefat ettiğinde Hz. Ebû Bekir'in de onun yüzü
Müslüman bir erkeğin inanmayan bir kadınla evlenmesi caiz mi?
10.05.2025 18:17Müslüman erkeğin Müslüman, Yahudi veya Hıristiyan bir kadın dışında bir bayanla evlenmesi dinen caiz değildir. Bu ister putperest, isterse ateist olsun fark etmeksizin caiz değildir. Avda yakalanan hayvanları yemenin bir sakıncası var mı? Tüfek ile avlanan hayvan canlı olarak el
Katılım bankalarından elde edilen gelir İslam'a uygun mudur?
09.05.2025 15:27Özel Finans Kurumları, banka sayılmayan, İslami esaslara göre fon kabul edip kaynak kullandırabilen tasarrufları değerlendirme yöntemleri olarak faiz yerine kâr-zarar ortaklığı esasına dayalı olarak çalışan sistemlerdir. Dünyada “İslamî banka” olarak bilinen kuruluşlara Özel Finans Kurumu denmiştir
Kulak çınlamasının dini bir yorumu var mıdır?
08.05.2025 16:22Kulak çınlamasını iyiye ya da kötüye yorumlamamak gerekir. Sağ kulak çınlarsa iyi sol kulak çınlarsa kötüye delalet eder anlayışı da doğru bir anlayış değildir. Böyle bir şey düşünmek bidat ve hurafedir dinde de yeri yoktur. Dolayısıyla kulak çınlaması iyi veya kötüye işaret etmez. Ölüler şu an
Bedene dövme yaptırmak niçin haramdır?
07.05.2025 19:00Allah, insanı çevreleyen varlıkları hayranlıkla seyredilmeye değer bir ahenk ve güzellik içinde yaratmış, insanı da estetik duygusuyla donatarak onu güzel görünmeye, güzele ve güzelliğe meftun kılmıştır. Allah, insanları en güzel şekilde yaratmış, yaratmakla kalmamış, insanlar
Boşanan çiftlerin tekrar evlenmesi caiz mi?
06.05.2025 16:00Dinen boşama üç kere ile sınırlandırılmıştır. Bir ve ikincilerde eşlerin yeniden birleşme imkânı vardır. Ancak üçüncü boşamadan sonra ise kesin ayrılık söz konusudur. Bu durumda, kadın başka bir şahıs ile hileli olmayan bir evlilik yapmadıkça ve bu evlilik boşama ya da ölüm ile sona ermedikçe
İslam dininde kaç çeşit ibadet vardır?
05.05.2025 13:27İslam'da ibadetler üç kısma ayrılmaktadır. 1– Beden ile yapılan İbadetler: Namaz, oruç tutmak gibi. Beden ile yapılan ibadetleri onun Müslümanın bizzat yapması gerekir. Başkasını vekil olması caiz değildir. Bir kimse başkasının yerine namaz kılamaz, oruç tutamaz. 2– Mal ile Yapılan İbadetler: Zek
Unutarak kılınmayan namazdan dolayı kişi günahkâr olur mu?
04.05.2025 09:17Unutularak kılınmayan namazların kılınmadığından dolayı bir günahı yoktur. Ancak bu nazmın en yakın zamanda kaza edilmesi gerekir. Zira herhangi bir sebeple vaktinde kılınmayan ve böylece yükümlünün zimmetine borç olarak geçmiş bulunan namazların bir tek ödeme yolu vardır, o da kılamadığımız namazla
Yemin bozulduğunda herkes aynı kefareti mi öder?
03.05.2025 16:15Yemin eden kişinin genç-yaşlı, fakir-zengin olması neticeyi değiştirmez. Bir yemin edilmiş ise ve bu yemin bozulmuşsa onun kefaretini yerine getirmek gerekir. Bu kefareti yerine getirecek kişinin de genç-yaşlı, kadın-erkek, fakir ya da zengin olması bir şey değiştirmez. Ancak bu kefaretin bir sırala