SON DAKİKA

Kaza oruçlarının aralıksız olarak tutulması gerekir mi?

Yazının Giriş Tarihi: 26.03.2025 16:43
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.03.2025 16:47

Ramazanda tutulmayan oruçların ve başlanıp bozulan oruçların kazaya uğraması gerekir. Kur'an-ı Kerim'de, "İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayıca diğer günlerde devam ediyor." satın alınmaktadır (Bakara 2/184).

Kaza oruçlarının aralıksız kopması hakkında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla, kazaya kalan oruçlar oruç yırtılma mekruh olan günler dışında, ardı ardına veya ayrı olarak tutulabilir. Ancak bu oruçların geciktirilmeden bir an önce yırtılması uygun olur.

İnsanların ramazandan kalan namaz borçlarını nerede bir kaza görmüyor?

Bayanların, doğumun, ay hali gibi namaz kılınması, oruç tutması, Kur'an-ı okuması dinen caiz görülmemiştir. Söz konusu pişmanlıkları geçerken namazı kaza geçirmeniz gerekir. Ancak orucu kaza gerektirmez.

İslam alimleri bunu şöyle yorumlamaktadırlar: Namaz ibadeti her gün, her hafta, her ay ve her yıl sürekli bir şekilde vardır. Kadının da bu özrü hemen hemen her ay vuku bulmaktadır. Dolayısıyla bu namazı onların kaza araştırmaları biraz zor olabilir. Onun için namazı kaza etmekten muaf tutulmuşlardır.

Ama oruç ibadeti senede bir aylığının ve her zaman izin vermesinin mümkün olmamasından dolayı kadınlara farz kılınmıştır.

İslam'da onun günahının bir tövbesi var mı?

İslam dini, inanç, ibadet ve muamelat olmak üzere üç belgen oluşur. İnanç kısmını inkar etmek yani imanının altı esasından birini Allah'ı, Peygamberi… inkar etmek küfürdür dinden çıkmamaktır. Diğer hataların aşılması ise günahtır. İçki, namaz kılmamak, yalan söylemek… gibi.

Kişi kafir olmadıkça günah işlemekle dinden çıkmaz. Küfür dışında günah işleyen kişi, ne kafir ne de münafık olur, imandan çıkmaz. Ama günahkar olur. İşlediği günün büyüğüne göre de asiye olur. Bu anlamda ibadet ve muamelat bölümü işlenen günah insanın kafir olmaması günahın işlendiğinde tövbe edilmesi gerekir. Tövbe borcu de günahın işlenmediği gibi affedileceğine inanırız. Çünkü Allah, Kur'an-ı Kerim'de günah işleyenleri "Ey iman edenler, samimi bir tövbe ile Allah'a giderken" (Tahrim, 66/8) hitabı ile tövbeye ve halis bir pişmanlığa çağırmaktadır.

İmanlı olmak kaydı ile işlenen günah tövbe edilmekle silinir ama dinden ayrılmayı bir fiil işlenmişse yani Allah, Peygamber, Ahiret, Kader… inkar edilmişse bunun tövbesi öncelikle tekrar imana ve İslam'a dönmek için iki şahadeti getirmektir. Ondan sonra tövbe ve istiğfar etmektir.

Var olan kul hakkını affettirmek için de tövbe yetersizliği. Çünkü tövbe etmekle kul borcunun sorumluluğundan kurtulmaz. Bunun için de hak sahibinin borcu ve helalleşmek gerekir.

Şevval yerinde ramazandan kalan kaza orucu mu yoksa nafile oruç mu çözülebilir ?

Oruç, namaz gibi dinin farz kıldığı ibadetleri yerinde ve zamanında yerine getirmek gerekir. Bir dosya olmadan bunları sonraya, kazaya bırakın dinen büyük bir günahtır. Ama bir özür varsa özre binaen geciktirilebilir.

Özür ortadan kalkınca en yakın zamanda kaza yapmak gerekir. Oruç borçları olan (hastalıktan, yolculuktan) Ramazan gününün bitmesi ile bayramdan sonra bunların kaza olması gerekir. Olayda kaza olmazsa, ahiret görülenler sorulur. Allah affetmezse azap da görür.

Buna göre kaza borcu olan kimse sorumlu değildir ve ahiretin azap görmesine sebep olmayacağına, dosyanın orucu tutacağına, üzerinde olan borçların kaza orucunu tutması gerekir. Kaza oruçları bitince istediği kadar nafile oruc tutabilir.

Zekatı başka memlekette yaşayan akrabalarımıza caiz mi?

Zekat, yakında, ister yardımda bulunsun, öncelikle zayıf akrabaların tercih edilmesi gerekir. Akrabalar içerisinde zavallı kimse veya yakın komşulardan başlamak üzere kişinin bulunduğu yerdeki fakirlere zekat verilir.

Zekat, öncelikle kişinin bulunduğu yerde yaşayan akraba ve fakirlere varmıştır. Ancak bölge dışında fakir akraba ve yaşayan kimseler varsa onları birbirine bağlar de caizdir.

Günün Ayeti

"Ey iman edenler, samimi bir tövbe ile Allah'a giderler"

(Tahrim, 66/8)

Günün Hadisi

“Allah'ın en çok sevdiği ibadet az da olsa devamlılığı olanıdır”

(Buhari, "İman", 32.)

Günün Sözü

Ramazan'ın sarkıtılan merhameti ipine sarıl da, şu beden kuyusundaki hapisten kendini kurtardı.

Hz. Mevlânâ

Günün Duası

Allah'ım bizi ramazanların ortasında dua ve ibadetleri kabul edilen ve bayrama kavuşabilenlerden eyle.

Ramazan Kavramları

İtikâf Nedir?

Bir mescitte belirli kurallara uyarak ibadet güvenliğiyle kalmak demektir.

Günün Nüktesi

En kötü hırsız…

Sevgili Peygamberimiz bir defasında ashabıyla sohbet ederken, en kötü hırsızlığın namazdan çalmak olduğunu söyledi.

Birisi: “Ey Allah'ın Resûlü! Kişinin namazından nasıl çalar?” diye sorduğunda; Peygamberimiz: “Rükû ve secdelerini tam olarak yapmaz” şeklinde karşılık verdi.

(Mâlik, Muvatta, “Kasru's-Salât”, 72.)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.