Yüce Mevla deniz ürünleri ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurmaktadır:
“Deniz avı ve onun yiyeceği size de, yolculara da bir geçimlik olarak helal kılınmıştır…” (Maide, 5/96)
Sevgili peygamberimiz de deniz ürünleri ile ilgili olarak. “Denizin suyu temiz; ölüsü de helâldir.” (İbn Mâce, Tahâret, 38)
Bu ayet ve hadisten de anlaşıldığı gibi balık yemek caizdir. Aynı şekilde balığın yumurtası olan havyarı da yemek caizdir.
Haram kaça ayrılır?
Haram, bir şeyin yapılması, kullanılması, yenilip-içilmesi İslam’a göre kesin yasak olandır.
Bu yasaklama yani haram, haram liaynihi ve haram ligayrihi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Liaynihi Haram: Asıl itibariyle herkes için haram olan şeydir. İçki gibi
Ligayrihi haram: Aslında helal olup başkasının hakkından dolayı haram olan şeydir. Hırsızlık yolu ile alınan mal gibi.
Haramın anlamı ve ayırımı bu olmakla birlikte bir Müslüman’a yakışan ve kendisiden beklenen daima Allah'ın yasakladığı şeylerden kaçınıp haramın bu iki kısmından da uzak durmasıdır.
Vefat edene niçin telkin yapılmaktadır?
Cenaze defnedildikten sonra, kabirde Münker ve Nekir’in sorması muhtemel soruları ve cevapları ölüye hatırlatma konuşmasına telkin denir.
Ölüyü defnettikten sonra ona manevi bir destek olması ümidi ile Şafii mezhebine göre açıktan ve insanlar kabrin başındayken yapılır.
Hanefi mezhebine göre ise herkes gittikten sonra bir kişi kabrin başında ölünün yüzüne manevi destek olsun diye söyler.
Kamet getirmeden kılınan namaz geçerli olur mu?
Kâmet, farz namazlardan önce, namazın başladığını bildiren ve ezan lafızlarına benzeyen sözlerdir. Ezandan farklı olarak, “hayya ale’l-felâh” cümlesinden sonra, “kad kameti’s-salât” cümlesinin eklenmesidir.
Namaz, ister cemaatle, isterse tek başına kılınsın fark etmeksizin ki her farz namazdan önce kâmet getirmek sünnettir. Sünneti yerine getirmek sevap ihmal edip yapmamak ise yanlış olmakla beraber günah değildir.
Durum bu olunca namazdan önce kamet getirmek sünnet olduğundan kişi namazdan önce kamet getirmese namaz yine de geçerlidir.
Günün Ayeti
Allah iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlara söz vermiştir; onlar için bağışlama ve büyük bir mükafat vardır.
Maide, 5/9.
Günün Hadisi
“Kim kardeşine haksızlık etmişse, onunla helâlleşsin…”
(Buhârî, “Rikâk”, 48)
Günün Sözü
Dili korumak, altını ve gümüşü korumaktan daha zordur.
Muhammed İbn-i Vasi
Günün Duası
Allah’ım bize dünyada da ahirette de iyi hal ver ve bizi o ateş azabından koru.
Bunları biliyor muyuz?
Vatan-i Aslî Nedir?
Kişinin kendisinin ve aile bireylerinin bulunduğu, sürekli yerleşmek ve yaşamak üzere karar verdiği yer.
Günün Nüktesi
Mü’min ve Kafir
Ebû Hüreyre’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur:
“Mümin, yeşil ekine benzer. Rüzgârla eğilir (fakat yıkılmaz). Rüzgâr sakinleştiğinde yine doğrulur. İşte mümin de böyledir; o da bela ve musibetler sebebiyle eğilir (fakat yıkılmaz). Kâfir ise sert ve dimdik selvi ağacına benzer ki Allah onu dilediği zaman (bir defada) söküp devirir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Balık yumurtası yemek caiz mi?
Yüce Mevla deniz ürünleri ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurmaktadır:
“Deniz avı ve onun yiyeceği size de, yolculara da bir geçimlik olarak helal kılınmıştır…” (Maide, 5/96)
Sevgili peygamberimiz de deniz ürünleri ile ilgili olarak. “Denizin suyu temiz; ölüsü de helâldir.” (İbn Mâce, Tahâret, 38)
Bu ayet ve hadisten de anlaşıldığı gibi balık yemek caizdir. Aynı şekilde balığın yumurtası olan havyarı da yemek caizdir.
Haram kaça ayrılır?
Haram, bir şeyin yapılması, kullanılması, yenilip-içilmesi İslam’a göre kesin yasak olandır.
Bu yasaklama yani haram, haram liaynihi ve haram ligayrihi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Liaynihi Haram: Asıl itibariyle herkes için haram olan şeydir. İçki gibi
Ligayrihi haram: Aslında helal olup başkasının hakkından dolayı haram olan şeydir. Hırsızlık yolu ile alınan mal gibi.
Haramın anlamı ve ayırımı bu olmakla birlikte bir Müslüman’a yakışan ve kendisiden beklenen daima Allah'ın yasakladığı şeylerden kaçınıp haramın bu iki kısmından da uzak durmasıdır.
Vefat edene niçin telkin yapılmaktadır?
Cenaze defnedildikten sonra, kabirde Münker ve Nekir’in sorması muhtemel soruları ve cevapları ölüye hatırlatma konuşmasına telkin denir.
Ölüyü defnettikten sonra ona manevi bir destek olması ümidi ile Şafii mezhebine göre açıktan ve insanlar kabrin başındayken yapılır.
Hanefi mezhebine göre ise herkes gittikten sonra bir kişi kabrin başında ölünün yüzüne manevi destek olsun diye söyler.
Kamet getirmeden kılınan namaz geçerli olur mu?
Kâmet, farz namazlardan önce, namazın başladığını bildiren ve ezan lafızlarına benzeyen sözlerdir. Ezandan farklı olarak, “hayya ale’l-felâh” cümlesinden sonra, “kad kameti’s-salât” cümlesinin eklenmesidir.
Namaz, ister cemaatle, isterse tek başına kılınsın fark etmeksizin ki her farz namazdan önce kâmet getirmek sünnettir. Sünneti yerine getirmek sevap ihmal edip yapmamak ise yanlış olmakla beraber günah değildir.
Durum bu olunca namazdan önce kamet getirmek sünnet olduğundan kişi namazdan önce kamet getirmese namaz yine de geçerlidir.
Günün Ayeti
Allah iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlara söz vermiştir; onlar için bağışlama ve büyük bir mükafat vardır.
Maide, 5/9.
Günün Hadisi
“Kim kardeşine haksızlık etmişse, onunla helâlleşsin…”
(Buhârî, “Rikâk”, 48)
Günün Sözü
Dili korumak, altını ve gümüşü korumaktan daha zordur.
Muhammed İbn-i Vasi
Günün Duası
Allah’ım bize dünyada da ahirette de iyi hal ver ve bizi o ateş azabından koru.
Bunları biliyor muyuz?
Vatan-i Aslî Nedir?
Kişinin kendisinin ve aile bireylerinin bulunduğu, sürekli yerleşmek ve yaşamak üzere karar verdiği yer.
Günün Nüktesi
Mü’min ve Kafir
Ebû Hüreyre’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur:
“Mümin, yeşil ekine benzer. Rüzgârla eğilir (fakat yıkılmaz). Rüzgâr sakinleştiğinde yine doğrulur. İşte mümin de böyledir; o da bela ve musibetler sebebiyle eğilir (fakat yıkılmaz). Kâfir ise sert ve dimdik selvi ağacına benzer ki Allah onu dilediği zaman (bir defada) söküp devirir.”
Buhârî, “Tevhîd”, 31.