Arefe veya Bayram günlerinde mezarlıklarda para karşılığında Kur’an okumak caiz mi?
Yazının Giriş Tarihi: 27.03.2025 18:57
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.03.2025 18:58
Ölüye faydası dokunan ibadetlerden bir tanesi de Kur’an okumaktır. Kur’an okuyup veya okutmakla sevabını ölen kişiye bağışlamak dinimizce uygun bir davranıştır.Buna göre bir kimse hiçbir maddi menfaat beklemeden ve almadan Kur’an-ı okur ve bunun sevabını ölüye bağışlarsa yaptığı bu davranış sünnete uygun ve faydalı bir davranıştır. Fakat pazarlık yaparak başkalarına Kur’an okumak dinen uygun değildir. Ancak ölünün akrabaları okunan Kur'an'dan dolayı okuyan kimseye hediye kabilinden bir şeyler vermesinde bir sakınca yoktur.
Fıtır sadakası vermek için zengin olmak şart mı?
Hanefi mezhebine göre fıtır sadakası yükümlüsü sayılmak için kişinin varlıklı olması gerekir. Varlıklı olma ölçüsü Hanefilere göre meskeni, ev eşyası, elbisesi, ailesinin bir yıllık geçim masrafları ile borçları dışında artıcı nitelikte olsun olmasın 85 gr altın değerinde malı olan kimse bu mala sahip olduktan sonra bir yıl geçmiş olma şartı da aranmaksızın fıtır sadakası ile yükümlüdür.
Şafii mezhebi fıkıkçılarına göre ise, fıtır sadakasının farz olması için zenginlik ölçüsü olan nisaba malik olmak şart değildir. Şafiilere göre zengin, fakir her müslüman fıtır sadakası ile yükümlüdür. Ancak şafiilere göre fıtır sadakası için kişinin temel ihtiyaçlarının yanı sıra bayram günü ve gecesini yetecek kadar azığa sahip olması gerekir.
Kişi zekatını malından ayırıp ramazandan sonra vermesi caiz mi?
Zekat vermenin belli bir zamanı olmayıp, farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir. Bunun için belli bir ayı veya Ramazanı beklemeye gerek yoktur.
Yani zekat vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekatlarını vermeleri uygun olur.
Dinen bu böyle olmakla beraber ramazan ayında hayırlı ibadetlerin sevabı daha fazla olduğu için Müslümanlar zekat ödemeyi bu aya denk getirmektedirler.
Kişi doğduğu yere gittiğinde seferi olur mu?
İnsanın doğup büyüdüğü veya evlenip içinde yaşamak istediği ya da içinde sürekli olarak barınmayı kastettiği yere asli vatan (vatan-ı asli) denir.
Yetişkin bir kimse doğup büyüdüğü, ya da sürekli yaşamak üzere temelli yerleştiği asli vatanını terk edip her hangi bir sebeple sürekli yaşamak üzere bir başka yere yerleşirse burası onun asli vatanı olur ve eski asli vatanının hükmü ortadan kalkar. Eski asli vatanında anne-babasının veya yetişkin çocuklarının bulunması durumu değiştirmez. Tercih edilen görüş budur.
Buna göre bir kimse sürekli yaşamakta olduğu vatanından ayrılıp, ziyaret vb. amaçlarla 90 km. ve daha uzak yerde yerleşik olan anne-babasının yanına giderse seferilik hükümlerine tabi olur. Dolayısı ile gittiği yerde 15 günden daha az kalmaya niyet ettiği takdirde seferi olur.
Tövbe etmekle her günah bağışlanır mı?
İslam dini, inanç, ibadet ve muamelat olmak üzere üç kısımdan oluşur. İnanç kısmını inkar etmek yani imanının altı esasından birini Allah’ı, Peygamberi… inkar etmek küfürdür dinden çıkmadır. Diğer konularda haddi aşmak ise günahtır. İçki içmek, namaz kılmamak, yalan söylemek… gibi.
Kişi kafir olmadıkça günah işlemekle dinden çıkmaz. Küfür dışında günah işleyen kişi, ne kafir ne de münafık olur, imandan çıkmaz. Ama günahkar olur. İşlediği günahın büyüğüne göre de asi olur. Bu anlamda ibadet ve muamelat kısmında işlenen günah insanı kafir yapmaz günah işlendiğinde tövbe etmek gerekir. Tövbe edildiğinde de günahın işlenmemiş gibi affedileceğine inanırız. Çünkü Allah, Kur’an-ı Kerim’de günah işleyenleri "Ey iman edenler, samimi bir tövbe ile Allah'a dönün" (Tahrim, 66/8) hitabı ile tövbeye ve halis bir pişmanlığa çağırmaktadır.
İmanlı olmak kaydı ile işlenen günah tövbe edilmekle silinir ama dinden çıkmayı gerektiren bir fiil işlenmişse yani Allah, Peygamber, Ahiret, Kader… inkar edilmişse bunun tövbesi öncelikle tekrar imana ve İslam dönmek için iki şahadeti getirmektir. Ondan sonra tövbe ve istiğfar etmektir.
Var olan kul hakkını affettirmek için de tövbe etmek yetmez. Çünkü tövbe etmekle kul hakkının sorumluluğundan kurtulmaz. Bunun için de hak sahibinin hakkını ödemek ve helalleşmek gerekir.
Günün Ayeti
“Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma”
Kasas, 28/77.
Günün Hadisi
Ramazan girip çıktığı halde günahları affedilmemiş olan insanın burnu sürtülsün.
Tirmizi, “Daavat”, 110.
Günün Sözü
Ramazan günlerinde sarkıtılan merhamet ipine sarıl da, şu beden kuyusundaki hapisten kendini kurtar.
Hz. Mevlânâ
Günün Duası
Allah’ım bizi ramazan ayında dua ve ibadetleri kabul edilen ve bayrama kavuşabilenlerden eyle.
Ramazan Kavramları?
Sıla-i Rahim Nedir?
Akrabayı, yani ana, baba, dede, çocuklar ve torunları; süt ve evlilik yoluyla olan yakınları ziyaret etmek, gözetmek ve onlara yardım etmek demektir.
Günün Nüktesi
Sabır…
Ebû Saîd el-Hudrî’nin naklettiğine göre,
Ensâr'dan bazı kimseler Resûlullah'dan ihtiyaçlarını karşılayacak kadar mal istemişlerdi.
Resûlullah isteyen herkese muhakkak verirdi ve öyle de yaptı. Nihayet yanında infak edilecek hiçbir şey kalmayınca, onlara şöyle buyurdu:
“Yanımda bulunan ne kadar mal varsa, onları sizden asla esirgemem. Şunu da iyi bilin ki, kim (istemeyip) iffetli kalmayı dilerse, Allah onu iffetli kılar.
Kim de sabretmeye çalışırsa, Allah ona sabır ihsan eder.
Kim insanlardan müstağni olmak isterse, Allah onu müstağni kılar.
Sizlere sabırdan daha hayırlı ve daha büyük bir ihsanda bulunulmamıştır!”
Buhari, “Rikâk” 20.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
İLKHABER-Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Arefe veya Bayram günlerinde mezarlıklarda para karşılığında Kur’an okumak caiz mi?
Ölüye faydası dokunan ibadetlerden bir tanesi de Kur’an okumaktır. Kur’an okuyup veya okutmakla sevabını ölen kişiye bağışlamak dinimizce uygun bir davranıştır.Buna göre bir kimse hiçbir maddi menfaat beklemeden ve almadan Kur’an-ı okur ve bunun sevabını ölüye bağışlarsa yaptığı bu davranış sünnete uygun ve faydalı bir davranıştır. Fakat pazarlık yaparak başkalarına Kur’an okumak dinen uygun değildir. Ancak ölünün akrabaları okunan Kur'an'dan dolayı okuyan kimseye hediye kabilinden bir şeyler vermesinde bir sakınca yoktur.
Fıtır sadakası vermek için zengin olmak şart mı?
Hanefi mezhebine göre fıtır sadakası yükümlüsü sayılmak için kişinin varlıklı olması gerekir. Varlıklı olma ölçüsü Hanefilere göre meskeni, ev eşyası, elbisesi, ailesinin bir yıllık geçim masrafları ile borçları dışında artıcı nitelikte olsun olmasın 85 gr altın değerinde malı olan kimse bu mala sahip olduktan sonra bir yıl geçmiş olma şartı da aranmaksızın fıtır sadakası ile yükümlüdür.
Şafii mezhebi fıkıkçılarına göre ise, fıtır sadakasının farz olması için zenginlik ölçüsü olan nisaba malik olmak şart değildir. Şafiilere göre zengin, fakir her müslüman fıtır sadakası ile yükümlüdür. Ancak şafiilere göre fıtır sadakası için kişinin temel ihtiyaçlarının yanı sıra bayram günü ve gecesini yetecek kadar azığa sahip olması gerekir.
Kişi zekatını malından ayırıp ramazandan sonra vermesi caiz mi?
Zekat vermenin belli bir zamanı olmayıp, farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir. Bunun için belli bir ayı veya Ramazanı beklemeye gerek yoktur.
Yani zekat vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekatlarını vermeleri uygun olur.
Dinen bu böyle olmakla beraber ramazan ayında hayırlı ibadetlerin sevabı daha fazla olduğu için Müslümanlar zekat ödemeyi bu aya denk getirmektedirler.
Kişi doğduğu yere gittiğinde seferi olur mu?
İnsanın doğup büyüdüğü veya evlenip içinde yaşamak istediği ya da içinde sürekli olarak barınmayı kastettiği yere asli vatan (vatan-ı asli) denir.
Yetişkin bir kimse doğup büyüdüğü, ya da sürekli yaşamak üzere temelli yerleştiği asli vatanını terk edip her hangi bir sebeple sürekli yaşamak üzere bir başka yere yerleşirse burası onun asli vatanı olur ve eski asli vatanının hükmü ortadan kalkar. Eski asli vatanında anne-babasının veya yetişkin çocuklarının bulunması durumu değiştirmez. Tercih edilen görüş budur.
Buna göre bir kimse sürekli yaşamakta olduğu vatanından ayrılıp, ziyaret vb. amaçlarla 90 km. ve daha uzak yerde yerleşik olan anne-babasının yanına giderse seferilik hükümlerine tabi olur. Dolayısı ile gittiği yerde 15 günden daha az kalmaya niyet ettiği takdirde seferi olur.
Tövbe etmekle her günah bağışlanır mı?
İslam dini, inanç, ibadet ve muamelat olmak üzere üç kısımdan oluşur. İnanç kısmını inkar etmek yani imanının altı esasından birini Allah’ı, Peygamberi… inkar etmek küfürdür dinden çıkmadır. Diğer konularda haddi aşmak ise günahtır. İçki içmek, namaz kılmamak, yalan söylemek… gibi.
Kişi kafir olmadıkça günah işlemekle dinden çıkmaz. Küfür dışında günah işleyen kişi, ne kafir ne de münafık olur, imandan çıkmaz. Ama günahkar olur. İşlediği günahın büyüğüne göre de asi olur. Bu anlamda ibadet ve muamelat kısmında işlenen günah insanı kafir yapmaz günah işlendiğinde tövbe etmek gerekir. Tövbe edildiğinde de günahın işlenmemiş gibi affedileceğine inanırız. Çünkü Allah, Kur’an-ı Kerim’de günah işleyenleri "Ey iman edenler, samimi bir tövbe ile Allah'a dönün" (Tahrim, 66/8) hitabı ile tövbeye ve halis bir pişmanlığa çağırmaktadır.
İmanlı olmak kaydı ile işlenen günah tövbe edilmekle silinir ama dinden çıkmayı gerektiren bir fiil işlenmişse yani Allah, Peygamber, Ahiret, Kader… inkar edilmişse bunun tövbesi öncelikle tekrar imana ve İslam dönmek için iki şahadeti getirmektir. Ondan sonra tövbe ve istiğfar etmektir.
Var olan kul hakkını affettirmek için de tövbe etmek yetmez. Çünkü tövbe etmekle kul hakkının sorumluluğundan kurtulmaz. Bunun için de hak sahibinin hakkını ödemek ve helalleşmek gerekir.
Günün Ayeti
“Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma”
Kasas, 28/77.
Günün Hadisi
Ramazan girip çıktığı halde günahları affedilmemiş olan insanın burnu sürtülsün.
Tirmizi, “Daavat”, 110.
Günün Sözü
Ramazan günlerinde sarkıtılan merhamet ipine sarıl da, şu beden kuyusundaki hapisten kendini kurtar.
Hz. Mevlânâ
Günün Duası
Allah’ım bizi ramazan ayında dua ve ibadetleri kabul edilen ve bayrama kavuşabilenlerden eyle.
Ramazan Kavramları?
Sıla-i Rahim Nedir?
Akrabayı, yani ana, baba, dede, çocuklar ve torunları; süt ve evlilik yoluyla olan yakınları ziyaret etmek, gözetmek ve onlara yardım etmek demektir.
Günün Nüktesi
Sabır…
Ebû Saîd el-Hudrî’nin naklettiğine göre,
Ensâr'dan bazı kimseler Resûlullah'dan ihtiyaçlarını karşılayacak kadar mal istemişlerdi.
Resûlullah isteyen herkese muhakkak verirdi ve öyle de yaptı. Nihayet yanında infak edilecek hiçbir şey kalmayınca, onlara şöyle buyurdu:
“Yanımda bulunan ne kadar mal varsa, onları sizden asla esirgemem. Şunu da iyi bilin ki, kim (istemeyip) iffetli kalmayı dilerse, Allah onu iffetli kılar.
Kim de sabretmeye çalışırsa, Allah ona sabır ihsan eder.
Kim insanlardan müstağni olmak isterse, Allah onu müstağni kılar.
Sizlere sabırdan daha hayırlı ve daha büyük bir ihsanda bulunulmamıştır!”
Buhari, “Rikâk” 20.