Mevsimlik tarım işçileri ve yaşadıkları zorluklar

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, domates dikim sürecinde çalışan mevsimlik tarım işçilerini ziyaret ederek, onların zorlu yaşam ve çalışma koşullarını yerinde inceledi.

Çocuklar Tarım İlaçlarına Maruz Kalıyor

Mevsimlik tarım işçisi Mehmet Özbay, yaşadıkları zorlukları ve özellikle çocukların karşı karşıya kaldığı olumsuz koşulları CHP’li Gürer’e anlattı. Özbay, “Çocuklar toprakla iç içe yaşıyor, ayağında çorap yok, ayakkabıları yok. Tarım ilaçlarına maruz kalıyorlar ve eğitimleri aksıyor,” dedi.

Genelge Var, Uygulama Yok

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Cumhurbaşkanlığı tarafından mevsimlik tarım işçileri için genelge yayınlandığını ancak bu genelgenin uygulanmadığını belirterek, “Çocukların eğitim, sağlık, elektrik, su gibi temel ihtiyaçları karşılanmıyor. Genelge var ama uygulama yok,” diyerek tepki gösterdi.

"Bu Çocuklar Geleceğimiz"

Gürer, 5 ila 10 yaş aralığında olan çocukların tarlalarda çalışmak zorunda kaldığını vurgulayarak, “Bu çocuklar geleceğimiz. Onların eğitim alması, sağlıklı yaşama imkânlarına erişmesi gerekiyor. Ancak şu anda çok zor koşullarda, yokluk ve yoksulluk içinde ailelerinin yanında yaşamak zorundalar,” dedi.

Arabada Doğum Yapıyorlar

Mehmet Özbay, doktor ve aile hekiminin bölgeye gelmediğini belirterek, “Doktor yok. Yeni doğanları arayıp sadece aşı olup olmadığını soruyorlar. Kadınlar bazen minibüste doğum yapmak zorunda kalıyor. Bu durum kabul edilemez,” şeklinde konuştu.

7 Ay Boyunca Memleketlerinden Uzakta Çalışıyorlar

Mehmet Özbay, nisan ayından ekim ayına kadar tarım işçisi olarak memleketlerinden uzakta çalıştıklarını ifade etti. Gürer, “Çocuklar, eğitim desteği alamadan, zor koşullarda, çadırda yaşamak zorunda kalıyorlar. Büyükler ekmek parası kazanmak zorunda, çocuklar da bu şartlarda geleceğe hazırlanıyorlar,” dedi.

"Devlet Bize Yardımcı Olmuyor"

Özbay, devletin kendilerine yardımcı olmadığını belirterek, “Şanlıurfa’da su ve elektrik parası ödüyoruz, buraya geldiğimizde de aynı. Çadırda yaşıyoruz, çektiğimiz bir ampul var. Devlet bize yardımcı olmuyor. Kendi imkânlarımızla sağladığımız saplarla kabloları tutuyoruz,” diye dert yandı.