Okulların açılması ve kış mevsiminin başlamasıyla birlikte görülmeye başlayan grip vakaları ile ilgili uyaran uzmanlar, özellikle riskli kişilerde aşının her yıl yenilenmesi gerektiğini belirtti.
Haber Giriş Tarihi: 25.09.2023 13:03
Haber Güncellenme Tarihi: 25.09.2023 15:51
Kaynak:
Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Yaz mevsiminin bitmesi, okulların açılması ve kış mevsimine de kısa bir süre kalmasıyla birlikte grip (influenza) hastalığında artışlar yaşanmaya başladı. Grip ile ilgili uyarılarda bulunan Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Osman Kocabıyık, grip (influenza) hastalığından korunabilmek için özellikle riskli kişilerde aşının önemine dikkat çekerek, “Grip aşısı her yıl Ekim ayından başlanarak Şubat ayına kadar yaptırılabilir. Hastalığı oluşturan virüs DNA yapısını sık sık değiştirdiğinden hastalık geçirenler bağışıklık kazanamıyor. Bu nedenle riskli kişilerde aşının her yıl yenilenmesi gerekiyor. Bağışıklık aşıdan iki hafta sonra ortaya çıkıyor ve koruyuculuğu yüzde 70 civarındadır. Ülkemizde dört ayrı influenza virus tipi içeren inaktive (cansız) influenza aşısı bulunmaktadır. Bu aşı ölü aşı olduğundan grip hastalığına yol açmaz. Riskli gruplara, Sağlık Bakanlığının belirlemiş olduğu sıra dahilinde E-Nabızda tanımlanarak ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tanımlanmış bu riskli gruplar için grip aşısı, hastalıklarını/gebelik durumunu belirten sağlık raporuna dayanılarak her branştan hekimlerce reçete edildiğinde yılda bir defaya mahsus olmak üzere karşılanmaktadır” dedi.
Grip hastalığının Ekim ayında başlayarak Nisan ayına kadar sürdüğünü söyleyen Uzm. Dr. Osman Kocabıyık, “Grip (influenza) genellikle yıl içerisinde Ekim ayından başlayarak Nisan ayına kadar olan dönemde sık görülen bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Her yıl dünyada yaklaşık 3-5 milyon kişiyi etkileyerek, 250-500 bin kişinin ölümüne sebep olur. İki yıldır COVID-19’dan maske mesafe ve izolasyon önlemleri nedeniyle fırsat bulamayan grip virüsleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kurallara uyumun azalmasıyla bu vakalarda yeniden artış beklenmekte ve gözlenmektedir” diye konuştu.
“Grip hastalığı, kronik hastalığı olan kişilerde ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açmaktadır”
Grip hastalığının özellikle kronik rahatsızlığı olan kişilerde çok daha ağır seyrettiğini ve ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açtığını belirten Kocabıyık, “Soğuk algınlığı, çeşitli virüsler tarafınca oluşturulan, daha fazla görülen hafif seyirli üst solunum yolları enfeksiyonu tablosunu tanımlamak için kullanılırken, halk arasında ise grip (influenza) hastalığı da soğuk algınlığı ile benzer tanımlama içerisinde kullanılmaktadır. Grip, ani olarak 39 derece üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, yorgunluk, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve kalp hastalığı akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyretmekte ve ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Soğuk algınlığı, ateş yükselmeden, hafif kırgınlık, burun akıntısı, hapşırma gibi belirtiler ile kendini gösteren, halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahatı gerektirmeyen, ayakta atlatılabilen bir hastalıktır ve grip ile karşılaştırılmamalıdır. En iyi tanı ise muayene ile konulabilir” şeklinde konuştu.
“Gribin tedavisinde antibiyotiğin yeri yoktur, öncelikle istirahat ve destek tedavisidir”
Grip (influenza) virüsünün damlacık yoluyla bulaştığını belirten Dr. Kocabıyık, “Öksürük ve hapşırık yoluyla virüs damlacık şeklinde yayılır. Bu damlacıkların ağız, burun ya da gözlerimize ulaşması ile hastalık bulaşır. Bu nedenle gripli bir kişi virüsü etrafa yaymamak için öksürüp hapşırırken ağzını bir mendille veya kolları ile kapatmalıdır. Ellere hapşırmak en tehlikeli olanıdır. Ellere bulaşan virüs buradan dokunulan her yere yayılır. Gripli kişi sık sık ellerini yıkamalıdır. Gribin toplumda yayılmaması için, virüsün çok saçıldığı hastalığın ilk günlerinde, okula, işe gidilmeyip evde istirahat edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Gribin tedavisinde antibiyotiğin yerinin olmadığını, öncelikle istirahat ve destek tedavisinin gerektiğini söyleyen Kocabıyık, “Ateş düşürücü ilaçlar, bol sıvı alımı önerilir. Ancak grip belirtileriniz varsa ve risk grubundaysanız veya çok hastaysanız, hastalığınız konusunda endişeliyseniz, sağlık uzmanınızla iletişime geçmelisiniz. Gribinizi tedavi etmek için antiviral ilaçlara ihtiyacınız olabilir. Antiviral ilaçlar hastalığı hafifletebilir ve hasta olma sürenizi kısaltabilir. Ayrıca ciddi grip komplikasyonlarını önleyebilirler. Hastalandıktan sonraki 2 gün içinde başlanıldığında genellikle en iyi sonucu verirler. Gribe yakalanmamak için sık el temizliği, sağlıklı beslenme, mevsime göre giyinme gibi kişisel önlemlerin yanı sıra özellikle risk altındaki kişiler için en etkili korunma yolu aşıdır” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uzmanlar uyardı: “Kış mevsimi girmeden grip aşınızı olunuz”
Okulların açılması ve kış mevsiminin başlamasıyla birlikte görülmeye başlayan grip vakaları ile ilgili uyaran uzmanlar, özellikle riskli kişilerde aşının her yıl yenilenmesi gerektiğini belirtti.
Yaz mevsiminin bitmesi, okulların açılması ve kış mevsimine de kısa bir süre kalmasıyla birlikte grip (influenza) hastalığında artışlar yaşanmaya başladı. Grip ile ilgili uyarılarda bulunan Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Osman Kocabıyık, grip (influenza) hastalığından korunabilmek için özellikle riskli kişilerde aşının önemine dikkat çekerek, “Grip aşısı her yıl Ekim ayından başlanarak Şubat ayına kadar yaptırılabilir. Hastalığı oluşturan virüs DNA yapısını sık sık değiştirdiğinden hastalık geçirenler bağışıklık kazanamıyor. Bu nedenle riskli kişilerde aşının her yıl yenilenmesi gerekiyor. Bağışıklık aşıdan iki hafta sonra ortaya çıkıyor ve koruyuculuğu yüzde 70 civarındadır. Ülkemizde dört ayrı influenza virus tipi içeren inaktive (cansız) influenza aşısı bulunmaktadır. Bu aşı ölü aşı olduğundan grip hastalığına yol açmaz. Riskli gruplara, Sağlık Bakanlığının belirlemiş olduğu sıra dahilinde E-Nabızda tanımlanarak ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tanımlanmış bu riskli gruplar için grip aşısı, hastalıklarını/gebelik durumunu belirten sağlık raporuna dayanılarak her branştan hekimlerce reçete edildiğinde yılda bir defaya mahsus olmak üzere karşılanmaktadır” dedi.
Grip hastalığının Ekim ayında başlayarak Nisan ayına kadar sürdüğünü söyleyen Uzm. Dr. Osman Kocabıyık, “Grip (influenza) genellikle yıl içerisinde Ekim ayından başlayarak Nisan ayına kadar olan dönemde sık görülen bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Her yıl dünyada yaklaşık 3-5 milyon kişiyi etkileyerek, 250-500 bin kişinin ölümüne sebep olur. İki yıldır COVID-19’dan maske mesafe ve izolasyon önlemleri nedeniyle fırsat bulamayan grip virüsleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kurallara uyumun azalmasıyla bu vakalarda yeniden artış beklenmekte ve gözlenmektedir” diye konuştu.
“Grip hastalığı, kronik hastalığı olan kişilerde ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açmaktadır”
Grip hastalığının özellikle kronik rahatsızlığı olan kişilerde çok daha ağır seyrettiğini ve ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açtığını belirten Kocabıyık, “Soğuk algınlığı, çeşitli virüsler tarafınca oluşturulan, daha fazla görülen hafif seyirli üst solunum yolları enfeksiyonu tablosunu tanımlamak için kullanılırken, halk arasında ise grip (influenza) hastalığı da soğuk algınlığı ile benzer tanımlama içerisinde kullanılmaktadır. Grip, ani olarak 39 derece üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, yorgunluk, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve kalp hastalığı akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyretmekte ve ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Soğuk algınlığı, ateş yükselmeden, hafif kırgınlık, burun akıntısı, hapşırma gibi belirtiler ile kendini gösteren, halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahatı gerektirmeyen, ayakta atlatılabilen bir hastalıktır ve grip ile karşılaştırılmamalıdır. En iyi tanı ise muayene ile konulabilir” şeklinde konuştu.
“Gribin tedavisinde antibiyotiğin yeri yoktur, öncelikle istirahat ve destek tedavisidir”
Grip (influenza) virüsünün damlacık yoluyla bulaştığını belirten Dr. Kocabıyık, “Öksürük ve hapşırık yoluyla virüs damlacık şeklinde yayılır. Bu damlacıkların ağız, burun ya da gözlerimize ulaşması ile hastalık bulaşır. Bu nedenle gripli bir kişi virüsü etrafa yaymamak için öksürüp hapşırırken ağzını bir mendille veya kolları ile kapatmalıdır. Ellere hapşırmak en tehlikeli olanıdır. Ellere bulaşan virüs buradan dokunulan her yere yayılır. Gripli kişi sık sık ellerini yıkamalıdır. Gribin toplumda yayılmaması için, virüsün çok saçıldığı hastalığın ilk günlerinde, okula, işe gidilmeyip evde istirahat edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Gribin tedavisinde antibiyotiğin yerinin olmadığını, öncelikle istirahat ve destek tedavisinin gerektiğini söyleyen Kocabıyık, “Ateş düşürücü ilaçlar, bol sıvı alımı önerilir. Ancak grip belirtileriniz varsa ve risk grubundaysanız veya çok hastaysanız, hastalığınız konusunda endişeliyseniz, sağlık uzmanınızla iletişime geçmelisiniz. Gribinizi tedavi etmek için antiviral ilaçlara ihtiyacınız olabilir. Antiviral ilaçlar hastalığı hafifletebilir ve hasta olma sürenizi kısaltabilir. Ayrıca ciddi grip komplikasyonlarını önleyebilirler. Hastalandıktan sonraki 2 gün içinde başlanıldığında genellikle en iyi sonucu verirler. Gribe yakalanmamak için sık el temizliği, sağlıklı beslenme, mevsime göre giyinme gibi kişisel önlemlerin yanı sıra özellikle risk altındaki kişiler için en etkili korunma yolu aşıdır” dedi.
Özgür Özel’den Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması: "Aday değilim, olmayacağım"
Usulsüz çakar kullananlara ağır ceza: 96 bin TL para cezası ve araç men edilecek
Adana’da firari hükümlüler jandarma operasyonuyla yakalandı
Adana’da ‘Engelsiz İletişim’ semineriyle toplumda farkındalık yaratıyor
Antalya'da bıçaklı şahıs cemaat tarafından taşla kovalandı
SON HABERLER
SASA Polyester Tesisleri'nde buhar panik yarattı
Adana'daki SASA Polyester Fabrikası'nın PTA tesisinde buhar denemesi sırasında bir borunun kapağı açıldı. Panik anları kameralara yansırken, olayda can kaybı ya da yaralanma yaşanmadı.
Tunceli ve Ovacık Belediye Başkanları görevden alındı
İçişleri Bakanlığı, Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün, "PKK/KCK terör örgütüne üye olmak" suçundan aldıkları hapis cezası ve devam eden soruşturmalar nedeniyle görevden uzaklaştırıldığını duyurdu.
Tutar Yapı Sitesi davasında duruşma 7 şubat 2025’e ertelendi
Adana’da 6 Şubat 2023 depreminde yıkılan Tutar Yapı Sitesi C Blok’un davasında sanıklar, 21 ay sonra ilk kez yargılandı. Tutukluluk halleri devam eden sanıkların duruşması, 7 Şubat 2025’e ertelendi.