Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu Ramazan'da sağlıklı beslenme ipuçları verdi
Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu Ramazan'da sağlıklı beslenme ipuçları verdi
Ramazan’da kilo almamak, hazımsızlık ve mide yanmaları yaşamamak için önerilerde bulunan Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu “Sahur kahvaltının yerini almalıdır. Sahura kalkmamak ya da sahurda sadece su içmek açlık kan şekerinin erken saatlerde düşmesine, güne hazırlıksız başlanmasına, gün içinde halsizliğe yol açar. Mideyi rahatsız etmemek ve kalori fazlalığını önlemek için en doğru pişirme yöntemleri ızgara, fırınlama, haşlama veya buğulamadır” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 27.03.2024 09:47
Haber Güncellenme Tarihi: 27.03.2024 09:47
Kaynak:
İHA
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümünden Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu, Ramazan ayında beslenmede dikkat edilmesi gereken altın kurallara dikkati çekti. Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu, oruç tutan bireylerin dengeli ve sağlıklı beslenmelerinin önem taşıdığını belirterek “Beslenme planımız su, tahıl, sağlıklı proteinler, sebze, meyve ve sağlıklı yağları içermelidir. Süt ürünleri günde 1-2 porsiyon tüketilmelidir. Şekerli içeceklerden uzak kalınmalıdır. Sebze tüketimi de önemlidir, ancak patates ve patates kızartmasından uzak durmak sağlık açısından daha uygun olacaktır. Trans yağ yerine zeytinyağı tercih edilmelidir. Yemeklerin pişirilme yöntemleri de önemlidir. Ayrıca yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, iyice çiğneyerek tüketilmelidir. Sahur kahvaltının yerini almalıdır. Sahura kalkmamak ya da sahurda sadece su içmek açlık kan şekerinin erken saatlerde düşmesine, güne hazırlıksız başlanmasına, gün içinde halsizliğe yol açar. Sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma hızı düştüğü için bu sefer de kilo alma riski artar” diye konuştu.
Tokluk sinyali beyine 20 dakikada gider
İftardan 1 saat sonra kısa yürüyüşlere çıkılması gerektiğine değinen Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu, şöyle devam etti: İftardan sonra sindirimlerin kolaylaşması için egzersiz ve kısa yürüyüşlere çıkılmalıdır. Özellikle kızartmalardan, hamur işlerinden, aşırı şeker ve yağ içeren besinlerden uzak durmanız, gece oluşabilecek hazımsızlıklara, mide yanmalarına ve kilo problemlerine karşı bizi koruyacaktır.
Ramazan’da beslenmenin 10 altın kuralı şu şekildedir;
Ramazan’da 2 ana öğün, 2 ara öğün kuralına dikkat edilmeli. Ramazan’da öğünlerinizi genel olarak sahur, iftar ve iki ara öğün şeklinde düzenleyebiliriz. Ara öğünlerde meyve, yoğurt ve ölçülü miktarda kuruyemiş tercih edilebilir.
Mideyi rahatsız etmemek ve kalori fazlalığını önlemek için en doğru pişirme yöntemleri ızgara, fırınlama, haşlama veya buğulamadır. Fazla yağ alımına sebep olacak kızartma ve kavurma yöntemlerinden uzak durulmalıdır.
Tokluk sinyali beyine 20 dakikada gider. Yemekleri hızlı tüketmekten kaçınmalı, yavaş ve iyice çiğneyerek tüketilmelidir.
İftar öğünü de en az sahur kadar önemlidir, miktar ve gıda çeşitliliği açısından aşırıya kaçılması da yanlıştır. Geleneksel olarak orucu su, hurma ya da zeytin ile açtıktan sonra çorba içmek ve yaklaşık 15 dakika sonra ana yemeğe geçmek doğru tercihtir.
Sahura mutlaka kalkmak gereklidir. Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Böylece gün içinde almanız gereken besinleri tek bir öğüne yüklememiş olunur.
Sıvı tüketimine dikkat edilmelidir. Oruç tutan kişilerin mutlaka iftarla sahur arasında ortalama 10 bardak su tüketmelidir. Suyun kolay tüketimi için her saat başına 1-2 bardak su tüketilmesi denenebilir. Suyun içine limon, nane yaprağı, tarçın kabuğu ve karanfil ile aromalandırarak içimi kolaylaştırılabilir. Gün içerisinde oluşan mineral ve elektrolit kayıplarını karşılamak için de iftardan sonra 1 şişe sade maden suyu tüketilebilir.
Ramazan ayında tüketilen çay ve kahve miktarı çok abartılmamalı, çay ve kahve iftardan bir saat sonra tüketilmelidir. İftarda yemekle birlikte tüketilen çay ve kahve demir emilimini azalttığı için iftardan 1 saat sonra açık çay ya da kahve içilebilir.
İftardan sonra yükselen kan şekerimiz biz de tatlı yeme isteği uyandırabilir. Tam bu esnada şerbetli, unlu, çikolatalı tatlılar yerine meyveli, sütlü ara öğünleri tercih etmek uygun olacaktır.
Ramazan’da kabızlık problemine dikkat edelim. Beslenme düzenindeki değişiklikler ve harekette azalmaya bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar ve ara öğünlerde de taze kabuklu meyve ve kuru meyveler, kuru yemişler tercih edilmelidir.
Uzun süre aç kalmak bağışıklık sistemimizin zayıflamasına neden olur, bağışıklık sistemini güçlendirecek besinler almaya özen göstermeliyiz. Ramazan ayında bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için, c vitamini içeren besinler, omega 3, probiyotikler, d vitamini içeren besinler ve zencefil zerdeçal gibi baharatları tüketmeliyiz. Oruç tutarken, bağışıklık sisteminizi güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin havuç, brokoli, kabak, lahana, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra portakal, mandalina, elma gibi meyvelerin tüketimi önemlidir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu Ramazan'da sağlıklı beslenme ipuçları verdi
Ramazan’da kilo almamak, hazımsızlık ve mide yanmaları yaşamamak için önerilerde bulunan Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu “Sahur kahvaltının yerini almalıdır. Sahura kalkmamak ya da sahurda sadece su içmek açlık kan şekerinin erken saatlerde düşmesine, güne hazırlıksız başlanmasına, gün içinde halsizliğe yol açar. Mideyi rahatsız etmemek ve kalori fazlalığını önlemek için en doğru pişirme yöntemleri ızgara, fırınlama, haşlama veya buğulamadır” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümünden Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu, Ramazan ayında beslenmede dikkat edilmesi gereken altın kurallara dikkati çekti. Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu, oruç tutan bireylerin dengeli ve sağlıklı beslenmelerinin önem taşıdığını belirterek “Beslenme planımız su, tahıl, sağlıklı proteinler, sebze, meyve ve sağlıklı yağları içermelidir. Süt ürünleri günde 1-2 porsiyon tüketilmelidir. Şekerli içeceklerden uzak kalınmalıdır. Sebze tüketimi de önemlidir, ancak patates ve patates kızartmasından uzak durmak sağlık açısından daha uygun olacaktır. Trans yağ yerine zeytinyağı tercih edilmelidir. Yemeklerin pişirilme yöntemleri de önemlidir. Ayrıca yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, iyice çiğneyerek tüketilmelidir. Sahur kahvaltının yerini almalıdır. Sahura kalkmamak ya da sahurda sadece su içmek açlık kan şekerinin erken saatlerde düşmesine, güne hazırlıksız başlanmasına, gün içinde halsizliğe yol açar. Sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma hızı düştüğü için bu sefer de kilo alma riski artar” diye konuştu.
Tokluk sinyali beyine 20 dakikada gider
İftardan 1 saat sonra kısa yürüyüşlere çıkılması gerektiğine değinen Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu, şöyle devam etti: İftardan sonra sindirimlerin kolaylaşması için egzersiz ve kısa yürüyüşlere çıkılmalıdır. Özellikle kızartmalardan, hamur işlerinden, aşırı şeker ve yağ içeren besinlerden uzak durmanız, gece oluşabilecek hazımsızlıklara, mide yanmalarına ve kilo problemlerine karşı bizi koruyacaktır.
Ramazan’da beslenmenin 10 altın kuralı şu şekildedir;
Ramazan’da 2 ana öğün, 2 ara öğün kuralına dikkat edilmeli. Ramazan’da öğünlerinizi genel olarak sahur, iftar ve iki ara öğün şeklinde düzenleyebiliriz. Ara öğünlerde meyve, yoğurt ve ölçülü miktarda kuruyemiş tercih edilebilir.
Mideyi rahatsız etmemek ve kalori fazlalığını önlemek için en doğru pişirme yöntemleri ızgara, fırınlama, haşlama veya buğulamadır. Fazla yağ alımına sebep olacak kızartma ve kavurma yöntemlerinden uzak durulmalıdır.
Tokluk sinyali beyine 20 dakikada gider. Yemekleri hızlı tüketmekten kaçınmalı, yavaş ve iyice çiğneyerek tüketilmelidir.
İftar öğünü de en az sahur kadar önemlidir, miktar ve gıda çeşitliliği açısından aşırıya kaçılması da yanlıştır. Geleneksel olarak orucu su, hurma ya da zeytin ile açtıktan sonra çorba içmek ve yaklaşık 15 dakika sonra ana yemeğe geçmek doğru tercihtir.
Sahura mutlaka kalkmak gereklidir. Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Böylece gün içinde almanız gereken besinleri tek bir öğüne yüklememiş olunur.
Sıvı tüketimine dikkat edilmelidir. Oruç tutan kişilerin mutlaka iftarla sahur arasında ortalama 10 bardak su tüketmelidir. Suyun kolay tüketimi için her saat başına 1-2 bardak su tüketilmesi denenebilir. Suyun içine limon, nane yaprağı, tarçın kabuğu ve karanfil ile aromalandırarak içimi kolaylaştırılabilir. Gün içerisinde oluşan mineral ve elektrolit kayıplarını karşılamak için de iftardan sonra 1 şişe sade maden suyu tüketilebilir.
Ramazan ayında tüketilen çay ve kahve miktarı çok abartılmamalı, çay ve kahve iftardan bir saat sonra tüketilmelidir. İftarda yemekle birlikte tüketilen çay ve kahve demir emilimini azalttığı için iftardan 1 saat sonra açık çay ya da kahve içilebilir.
İftardan sonra yükselen kan şekerimiz biz de tatlı yeme isteği uyandırabilir. Tam bu esnada şerbetli, unlu, çikolatalı tatlılar yerine meyveli, sütlü ara öğünleri tercih etmek uygun olacaktır.
Ramazan’da kabızlık problemine dikkat edelim. Beslenme düzenindeki değişiklikler ve harekette azalmaya bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar ve ara öğünlerde de taze kabuklu meyve ve kuru meyveler, kuru yemişler tercih edilmelidir.
Uzun süre aç kalmak bağışıklık sistemimizin zayıflamasına neden olur, bağışıklık sistemini güçlendirecek besinler almaya özen göstermeliyiz. Ramazan ayında bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için, c vitamini içeren besinler, omega 3, probiyotikler, d vitamini içeren besinler ve zencefil zerdeçal gibi baharatları tüketmeliyiz. Oruç tutarken, bağışıklık sisteminizi güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin havuç, brokoli, kabak, lahana, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra portakal, mandalina, elma gibi meyvelerin tüketimi önemlidir.
Kaynak: İHA
İzmir'de dehşet anları: Ev sahipleri, kiracısını çivili sopalarla darp etti
Adana'da DEAŞ üyesine para aktardığı iddia edilen sanığın yargılamasına devam edildi
Sokak yarışı sonrası polislere küfür eden genç tutuklandı
Dışişleri Bakanı Fidan: Küresel savaş riski artıyor, nükleer tehdit şaka değil
MEB 20 Bin Öğretmen Atama Sonuçlarını Bugün Açıklıyor: Öğretmen Adayları İçin Kritik Saat!
SON HABERLER
Bursa’da torun dedesini bıçaklayarak ağır yaraladı, kendini apartmana kilitledi
İnegöl’de harçlık alamayan torun, dedesini defalarca bıçakladıktan sonra kendini apartmana kilitledi. Olay yerine gelen polis, genci ikna ederek teslim almayı başardı.
Adana 01 FK, İskenderunspor ile berabere kaldı
TFF 2. Lig Beyaz Grup 13. hafta maçında Bulut Yeşil İnşaat Adana 01 FK, İskenderunspor A.Ş. ile 2-2 berabere kaldı. Karşılaşmada hem kıran kırana mücadele hem de kartlar dikkat çekti.
Ali Alphan, '442 Sokak Mavi Kapı' isimli kitabını tanıttı
Adana'nın bankacılık sektöründe tanınan isimlerinden biri olan Ali Alphan, "442 Sokak Mavi Kapı" adlı kitabının tanıtımını yaptı.