Prof. Dr. Saime Paydaş, Türkiye’de kalıtsal böbrek hastalıklarının sıklığının arttığına dikkat çekerek, erken tanı ve genetik testlerin hayati önem taşıdığını vurguladı. Genetik hastalıkların, çocuklardaki KBH vakalarının yüzde 50’sine, yetişkinlerde ise yüzde 20’sine neden olabileceği tahmin ediliyor.
Haber Giriş Tarihi: 04.12.2024 11:54
Haber Güncellenme Tarihi: 04.12.2024 11:59
Kaynak:
İHA
Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Saime Paydaş, Türkiye’de kalıtsal böbrek hastalıklarının (KBH) çok iyi bilinmediği ve geç fark edildiğine dikkat çekerek, “Çocuklardaki KBH vakalarının yaklaşık yüzde 30 ila 50'sinin, yetişkin vakalarının ise yaklaşık yüzde 10 ila 20'sinin nedenin genetik böbrek hastalıkları olabileceği tahmin ediliyor” dedi.
Acıbadem Adana Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Saime Paydaş sağlıklı bir böbreğin, metabolizmadaki fazla sıvı ve toksinleri attığını, ancak böbrek hastalarında bu işlevlerin bozulduğunu, hem kandaki toksinlerin birikmesi hem de sıvı dengesizliği nedeniyle kan basıncının yükselerek vücudun dengesini bozabileceğini dile getirdi. Türkiye nüfusunun yüzde 10’unu etkileyen kronik böbrek hastalıkları (KBH) hakkında bilgi veren Prof. Dr. Paydaş, KBH’nın, böbrek işlevlerinin zamanla azalması şeklinde ilerlediğini ve ileri evrelerde böbrek yetmezliğine dönüşebileceğini; tedavi edilememesi durumunda ise diyaliz veya böbrek nakli gerekebileceğini ifade etti.
Kronik böbrek hastalıklarının dünyada ölüm nedenleri arasında 10. sırada yer aldığını hatırlatan Prof. Dr. Paydaş, “Kronik böbrek hastalıklarının başlıca nedenlerinden biri kalıtsal böbrek hastalıklarıdır. Genetik hastalık; bireyin DNA'sındaki kalıtsal veya doğuştan gelen genetik değişiklikler sonucu ortaya çıkan sağlık sorunlarını ifade eder. Dünyada genetik böbrek hastalıklarının; çocuklardaki KBH vakalarının yaklaşık yüzde 30 ila 50'sinin, yetişkin vakalarının ise yaklaşık yüzde 10 ila 20'sinin nedeni olabileceği tahmin edilmektedir” dedi.
Kalıtsal böbrek hastalıklarının tehditleri
KBH’lı yetişkinlerdeki genetik böbrek hastalıklarının başlıca nedeninin kistik böbrek hastalıkları olduğunu ve bu hastaların böbreğinde çok sayıda kist bulunduğunu aktaran Prof. Dr. Paydaş, “Bu gruptaki ‘otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı’ dünya çapında en yaygın genetik böbrek hastalığı olup böbrek yetmezliği olan tüm hastaların yüzde 4 ila 8'inde görülür. Bu hastalarda sıklıkla hipertansiyon, hematüri, ağrı, baş ağrısı, taş, karında şişkinlik, beyin kanaması, böbrek fonksiyonlarında azalma gözlemlenir. ‘Otozomal resesif polikistik böbrek hastalığı’ ise esas olarak çocukluk çağı kistik böbrek hastalığıdır, nadiren erişkinlerde görülebilir” dedi. Ayrıca ‘Nefronofitiziz’ türünün ise böbrek fonksiyonlarında ilerleyici bozukluklarla ortaya çıktığını anlattı.
Kalıtsal böbrek hastası olabilir
Genetik geçişlere bakıldığında anne babasında böbrek hastalığı bulgusu görülmeyen çocukların bazı hastalıkları kendi çocuklarına taşıyabileceğini belirten Paydaş, “KBH’nın ‘monogenik’ yani hastalığa yol açan tek genin nedeninin belirlenmesiyle, hedefe yönelik tedavilerle olumlu sonuçlar alınabilir. Genetik testler ile hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak; hastalığın seyri hakkında hasta ve aileyi bilgilendirmek; böbrek dışı belirtilerin değerlendirilmesini sağlamak; böbrek naklinden sonra hastalığın tekrarlama riskini öngörmek ve hastanın risk altındaki akrabalarının taranması, üreme kararları ve canlı vericilerin taranması konusunda bilgi sağlayabilir” diye konuştu.
Genetik testlerle erken müdahale mümkün
Böbrek hastalıklarında tedavi planlarının, hastalığın türü ve evresine bağlı olarak değiştiğini belirten Prof. Dr. Paydaş, erken evredeki vakalarda hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için ilaç tedavisi, kan basıncı ve kan şekerini kontrol altına alma önlemlerinin uygulandığını ifade etti. Diyet düzeninin de böbrek sağlığına katkısından bahseden Prof. Dr. Paydaş, hekim önerisine göre sodyum, potasyum ve protein alımı sınırlandırılabileceğini; ileri evrelerde ise diyaliz veya böbrek nakli gibi seçeneklerin gündeme gelebileceğini söyledi. Böbreklerin işlevini yerine getirmek için diyaliz tercih edilebileceğini; kalıcı bir tedavi için ise böbrek nakli gerekebileceğini sözlerine ekledi.
Polikistik böbrek hastalığı
Prof. Dr. Paydaş, ailede böbrek hastalığı, diyaliz ve böbrek nakli öyküsü; böbrek hastalığı olan kişiyle kan bağı olması; kalpte, gözde, sinir sisteminde tutulum belirtileri, işitme kaybı, gut gibi böbrek dışı tespitlerin olması; hastanın görünümünde bozukluk olması; 50 yaşından erken gelişen KBH; kistik böbrek hastalığı nedeni bilinmeyen KBH gibi durumların varlığı halinde hastalara genetik test uygulanabileceğini anlattı. Risk grubundaki kişilerin çocuk sahibi olmadan önce genetik bilgi sahibi olması ve titizlikle takip edilmesinin hem hastalıkların görülme sıklığının hem de böbrek yetmezliği gelişmesinin azalmasını sağlayacağını dile getirdi.
Kronik böbrek hastalığıyla ilgili genetik araştırmaların giderek arttığını vurgulayan Paydaş, “Genetik testi negatif hastalar aralıklı olarak yeni risk genleri için tekrar değerlendirilmelidir. Genetik testlerin iyileştirilmesi ve yeni varyantların tespit edilmesi ile genetik hastalık doğrulanabilir. Genlerle ilgili yeni tedavilerin gen özelliği bilinen hastaya uygulanması mümkün olacaktır” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kalıtsal böbrek hastalıkları Türkiye’de artıyor
Prof. Dr. Saime Paydaş, Türkiye’de kalıtsal böbrek hastalıklarının sıklığının arttığına dikkat çekerek, erken tanı ve genetik testlerin hayati önem taşıdığını vurguladı. Genetik hastalıkların, çocuklardaki KBH vakalarının yüzde 50’sine, yetişkinlerde ise yüzde 20’sine neden olabileceği tahmin ediliyor.
Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Saime Paydaş, Türkiye’de kalıtsal böbrek hastalıklarının (KBH) çok iyi bilinmediği ve geç fark edildiğine dikkat çekerek, “Çocuklardaki KBH vakalarının yaklaşık yüzde 30 ila 50'sinin, yetişkin vakalarının ise yaklaşık yüzde 10 ila 20'sinin nedenin genetik böbrek hastalıkları olabileceği tahmin ediliyor” dedi.
Acıbadem Adana Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Saime Paydaş sağlıklı bir böbreğin, metabolizmadaki fazla sıvı ve toksinleri attığını, ancak böbrek hastalarında bu işlevlerin bozulduğunu, hem kandaki toksinlerin birikmesi hem de sıvı dengesizliği nedeniyle kan basıncının yükselerek vücudun dengesini bozabileceğini dile getirdi. Türkiye nüfusunun yüzde 10’unu etkileyen kronik böbrek hastalıkları (KBH) hakkında bilgi veren Prof. Dr. Paydaş, KBH’nın, böbrek işlevlerinin zamanla azalması şeklinde ilerlediğini ve ileri evrelerde böbrek yetmezliğine dönüşebileceğini; tedavi edilememesi durumunda ise diyaliz veya böbrek nakli gerekebileceğini ifade etti.
Kronik böbrek hastalıklarının dünyada ölüm nedenleri arasında 10. sırada yer aldığını hatırlatan Prof. Dr. Paydaş, “Kronik böbrek hastalıklarının başlıca nedenlerinden biri kalıtsal böbrek hastalıklarıdır. Genetik hastalık; bireyin DNA'sındaki kalıtsal veya doğuştan gelen genetik değişiklikler sonucu ortaya çıkan sağlık sorunlarını ifade eder. Dünyada genetik böbrek hastalıklarının; çocuklardaki KBH vakalarının yaklaşık yüzde 30 ila 50'sinin, yetişkin vakalarının ise yaklaşık yüzde 10 ila 20'sinin nedeni olabileceği tahmin edilmektedir” dedi.
Kalıtsal böbrek hastalıklarının tehditleri
KBH’lı yetişkinlerdeki genetik böbrek hastalıklarının başlıca nedeninin kistik böbrek hastalıkları olduğunu ve bu hastaların böbreğinde çok sayıda kist bulunduğunu aktaran Prof. Dr. Paydaş, “Bu gruptaki ‘otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı’ dünya çapında en yaygın genetik böbrek hastalığı olup böbrek yetmezliği olan tüm hastaların yüzde 4 ila 8'inde görülür. Bu hastalarda sıklıkla hipertansiyon, hematüri, ağrı, baş ağrısı, taş, karında şişkinlik, beyin kanaması, böbrek fonksiyonlarında azalma gözlemlenir. ‘Otozomal resesif polikistik böbrek hastalığı’ ise esas olarak çocukluk çağı kistik böbrek hastalığıdır, nadiren erişkinlerde görülebilir” dedi. Ayrıca ‘Nefronofitiziz’ türünün ise böbrek fonksiyonlarında ilerleyici bozukluklarla ortaya çıktığını anlattı.
Kalıtsal böbrek hastası olabilir
Genetik geçişlere bakıldığında anne babasında böbrek hastalığı bulgusu görülmeyen çocukların bazı hastalıkları kendi çocuklarına taşıyabileceğini belirten Paydaş, “KBH’nın ‘monogenik’ yani hastalığa yol açan tek genin nedeninin belirlenmesiyle, hedefe yönelik tedavilerle olumlu sonuçlar alınabilir. Genetik testler ile hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak; hastalığın seyri hakkında hasta ve aileyi bilgilendirmek; böbrek dışı belirtilerin değerlendirilmesini sağlamak; böbrek naklinden sonra hastalığın tekrarlama riskini öngörmek ve hastanın risk altındaki akrabalarının taranması, üreme kararları ve canlı vericilerin taranması konusunda bilgi sağlayabilir” diye konuştu.
Genetik testlerle erken müdahale mümkün
Böbrek hastalıklarında tedavi planlarının, hastalığın türü ve evresine bağlı olarak değiştiğini belirten Prof. Dr. Paydaş, erken evredeki vakalarda hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için ilaç tedavisi, kan basıncı ve kan şekerini kontrol altına alma önlemlerinin uygulandığını ifade etti. Diyet düzeninin de böbrek sağlığına katkısından bahseden Prof. Dr. Paydaş, hekim önerisine göre sodyum, potasyum ve protein alımı sınırlandırılabileceğini; ileri evrelerde ise diyaliz veya böbrek nakli gibi seçeneklerin gündeme gelebileceğini söyledi. Böbreklerin işlevini yerine getirmek için diyaliz tercih edilebileceğini; kalıcı bir tedavi için ise böbrek nakli gerekebileceğini sözlerine ekledi.
Polikistik böbrek hastalığı
Prof. Dr. Paydaş, ailede böbrek hastalığı, diyaliz ve böbrek nakli öyküsü; böbrek hastalığı olan kişiyle kan bağı olması; kalpte, gözde, sinir sisteminde tutulum belirtileri, işitme kaybı, gut gibi böbrek dışı tespitlerin olması; hastanın görünümünde bozukluk olması; 50 yaşından erken gelişen KBH; kistik böbrek hastalığı nedeni bilinmeyen KBH gibi durumların varlığı halinde hastalara genetik test uygulanabileceğini anlattı. Risk grubundaki kişilerin çocuk sahibi olmadan önce genetik bilgi sahibi olması ve titizlikle takip edilmesinin hem hastalıkların görülme sıklığının hem de böbrek yetmezliği gelişmesinin azalmasını sağlayacağını dile getirdi.
Kronik böbrek hastalığıyla ilgili genetik araştırmaların giderek arttığını vurgulayan Paydaş, “Genetik testi negatif hastalar aralıklı olarak yeni risk genleri için tekrar değerlendirilmelidir. Genetik testlerin iyileştirilmesi ve yeni varyantların tespit edilmesi ile genetik hastalık doğrulanabilir. Genlerle ilgili yeni tedavilerin gen özelliği bilinen hastaya uygulanması mümkün olacaktır” dedi.
Kaynak: İHA
Ziraat Türkiye Kupası 4. Eleme Turu’nda Adana 01 FK, Amedspor'a uzatmalarda yenildi!
Adana’da firari hükümlü 4 yıl sonra yakalandı
Sosyal medya fenomeni Gaga Bulut hakkında soruşturma başlatıldı
Adana’da kadın güvenlik görevlisini rehin alan şüpheli dehşeti yaşattı
Bijon tabancası çalarken kameraya yakalandı
SON HABERLER
Mersin’de hırsızlar motosikleti çaldı, o anlar kamerada!
Mersin'de bir siteye giren hırsızlar, park halindeki motosikleti çaldı. O anlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
Hatay'da engelli depremzedelere 12 akülü tekerlekli sandalye dağıtıldı
Hatay'da, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında, depremden etkilenen 12 engelli depremzede, Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından akülü tekerlekli sandalye ile desteklendi.
CHP, asker selamı veren İsrailli futbolcu için UEFA’ya suç duyurusunda bulundu
CHP, Beşiktaş ile Maccabi Tel Aviv arasında oynanan maçta, gol atan İsrailli futbolcunun asker selamı vermesini protesto ederek, UEFA’ya suç duyurusunda bulundu.