Adana'da Aile Hekimleri iş bırakma eyleminde üçüncü gününde devam ediyor

Adana’da Aile Hekimliği Yönetmeliğinin geri çekilmesi ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için bir araya gelen hekimleri başlattıkları iş bırakma eyleminin üçüncü gününde Adana Tabipler Odasında  sürdürdü. Eylem kapsamında bir araya gelen hekimler ve sağlık çalışanları çay, simit ve ayran eşliğinde devam etti. Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Özden Polatöz, eylemin Adana'da yüzde 80 gibi yüksek bir katılımla gerçekleştiğini belirtirken, bu sesin Sağlık Bakanlığı nezdinde karşılık bulmasını beklediklerini ifade etti. Dr. Polatöz, sağlık sistemindeki yapısal sorunlara dikkat çekerek, eylemlilik sürecinin devam edeceğini ve kamu sağlığını tehdit eden uygulamalara karşı mücadelenin süreceğini ifade etti.

Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Özden Polatöz, “Adana’da eylemin 3. günüdeyiz ve bu 3 günde büyük bir katılım oldu. Adana bazında yüzde 80 katılım mevcut Çok iyi gidiyoruz. Bu tepkimizin ses getireceğine inanıyorum İş bırakma eylemimiz başarılı şekilde devam ediyor. Sağlık Bakanlığınında taleplerimizi dikkate alacağına inanıyorum. İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de katılımlar süper. Bunların dikkate alınacağına eminim. Tekrar bir eylemlilik süreci ortaya çıkarsa sağlık politikasının ne kadar aksadığını gösteren ikinci bir belirti olacak. Bu da bakanlığımız için uygun bir durum değil.  Bir an önce bu duruma çözüm bulunmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

“Aile hekiminin mesleksel anlamda özerkliğine müdahale ediliyor”

Dr. Özden Polatöz konuşmasında aile hekimleri için çıkarılan yeni yönetmelik hakkında şunları söyledi: “Yeni yönetmenliğin temel amacı ödemeler üzerinden aile hekimlerini yönetmek. Ama bizim sorunlarımız yapısal. Bizim temel istediğimiz birinci basamak ve koruyucu hekimliğin güçlendirilmesi. Fakat bu yönetmenlikle karşılanmıyor. Bu yönetmenlik ödemeler üzerinden gidiyor ve ceza sisteminin ağırlıkta olduğu bir yönerge. Yani şunu yaparsan şu olur, bunu yaparsan bu olur gibi kıstaslarla aile hekiminin mesleksel anlamda özerkliğine müdahale ediliyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Ve çete bazında olsun, sevk bazında olsun, ödemeler konusunda olsun, iş güvencesi açısından olsun yani sonuçta kamusal hizmet olması gereken aile hekimi hizmetinin bu şekilde özelleştirilmiş bir şekilde olması çok rahatsız edici ve halkın sağlığını etkileyici bir durum. Halkımızın sağlığa erişiminin zorlaşması ve sağlık hizmetlerinin kalitesiz olmasını getirecek. Özelleştirmelerle beraber halkımız paralı sağlık almak zorunda kalacak. Yani şimdi ikinci sağlık dediğimiz hastanelerde uygulamalar çok yakında gelecek. Onların da belirtileri var. Dolayısıyla sağlık bir bütün olarak kamu sağlıktan çekiliyor.”

“Bakanlıktan geri dönüş olmazsa sonuç alana kadar eylemlilik ve hukuki süreç son hızla devam edecek”

Dr. Polatöz, “Şu an eylemimiz devam ediyor. Henüz bakanlıktan bir geri dönüş almadık. Bu eylemlilik bitince muhtemelen iyimser bir yaklaşımla bakanlık bunu tekrar gözden geçirecek diye bekliyoruz. Tabii Türk Tabipler Birliği de gelişimlerde bulunacaktır. Fakat dediğim gibi eğer olumlu bir geri dönüş olmazsa sonuç alana kadar eylemlilik ve hukuki süreç son hızla devam edecek.  Buradaki temel amaç halkımızın nitelikli ücretsiz, eşit sağlığa kaliteli sağlık hizmetlerine ulaşabilmesi ve emekçilerin sağlık emekçilerinin iş güvencesinin sağlanması aslında çok zor talepleri değil, çok basit talepler değil. Vatandaşlar ASM’lere gitmediği zaman aile hekiminin görev yapmadığını düşünecekler. Halbuki sağlıklı olmak çok iyi bir şey. Herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşmamanız için de aile hekiminiz koruyucu hekimliğe öncelik vermesi gerekir. Zaten hepimizin beklentisi bu olmalı. Çocuğumuzun hastalanmaması, hastalanırsa büyüklerimizin kaliteli hizmet alması, loğusalık, gebelik takiplerinin düzgün yapılması. Koruyucu hekimliğin ihmal edildiği bir süreç yaşıyoruz. Biz buna itiraz ediyoruz” diye ifade etti.