Adana eski Yüreğir Kaymakamına 160 yıl hapis talebi!

Adana'da ihale varmış gibi bazı kişilerden para alarak dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla tutuklanan eski Yüreğir kaymakamı Mustafa Kılıç ile birlikte hareket ettiği öne sürülen 2 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, tutuklu sanık eski Yüreğir kaymakamı Mustafa Kılıç, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Diğer tutuklu sanık Ö.A. ile tanıklar, müştekiler ve taraf avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Tutuksuz sanık P.Y. duruşmaya gelmedi.

‘İhale vaadiyle milyonlarımı aldılar’

Duruşmada beyanı alınan müşteki T.Ö. emniyette verdiği ifadenin geçerli olduğunu ve ihaleden önce Mustafa Kılıç ile tanışıklığının olmadığını öne sürdü.Mustafa Kılıç ile makam odasında Ö.A. da bulunurken görüştüklerini belirten T.Ö. şöyle devam etti:

"Depremden sonraki süreçte aşevlerine gıda temini konusunu görüştük. Mustafa Kılıç bize 'Güvenilir firmalara ihtiyacımız var.' dedi. Ö.A. da bu konuşmalara dahil oluyordu. Bize ödeneğin geldiğini Mustafa Kılıç söyledi. Sonrasında teklif hazırlamamızı söyledi. Bana teklif formu verdiler. Mustafa Kılıç ve Ö.A. bana bu sürecin doğrudan teminatla yürüdüğünü söyledi. Bundan dolayı teminat yatırmamı istediler. İhale kapsamında 107 milyon 600 bin liralık alım olacağını söylediler. Ben parça parça halinde teminat olarak 6 milyon 530 bin lirayı bankadan Mustafa Kılıç'ın vakıf başkanı olduğu için şahsi hesabına yatırdım. Aslında bu duruma itiraz ettim. Mustafa Kılıç bana vakıf başkanı olduğu için hesabında kendi adına olduğunu söyledi. Sonrasında ihale süreci başlamadığı için Mustafa Kılıç'ın makamına 20 defa gittim. Makam odasında Ö.A. da vardı. Bana paranın geri iade edileceğini söylediler. Beş parça halinde 4 milyon 470 bin lira paramı geri aldım. Kur farkından dolayı 2 milyon 765 bin lira zarara uğradım. Zararın kısmi giderilmesinden dolayı sanıktan şikayetçiyim. Bu aşamaya kadar da zararım giderilmedi."Sanık Mustafa Kılıç da dosyanın kapsamlı olduğunu, son duruşmaya ait tutanakların daha yeni eline geçtiğini anlatarak, bu nedenle savunma hazırlayamadığını ifade etti.

Kaymakamdan Savunma: ‘Beraatimi talep ediyorum’

Tanığın aleyhe beyanlarını kabul etmediğini belirten Kılıç, şöyle konuştu:

"Bu sözleşmelerinin bir örneği makam odamda vardır. Benim iş yeri aramam yapılmadı. Belgelerim yok edildi. Şimdi belge bulunmuyor. Vakıf kuruluş senedi var. Kaymakam yetkileri o senette açık bir şekilde yazar. Mahkemeniz kaymakamlığa sormuş, fakat onlar sadece mütevelli heyetle ilgili olan 6. maddeyi göndermişler. O cevabi yazıda yanıltıcı beyanlar vardır. Aşevi için doğrudan teminle ihale yapıldı. Birçok konuda mahkemeye yanlış bilgi veriliyor. Ödenekler konusu, ilgili genel müdürlüğe sorulsa daha doğru bilgiler edinilir. 20 aydır tutukluyum ve bakıma muhtaç zihinsel engelli kızım var. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum."

Savcıdan ağır ceza talebi

Diğer sanık Ö.A. da suçlamaları kabul etmediğini belirterek, tahliye ve beraat talebinde bulundu.Esas hakkında mütalaasını tekrar eden cumhuriyet savcısı, dosya kapsamındaki mevcut delil durumu dikkate alınarak eski kaymakam sanık Mustafa Kılıç'ın "kamu kurum ve kuruluşları ve benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan 16 kez olmak üzere 160 yıla, tutuklu sanık Ö.A'nın 9 kez olmak üzere 90 yıla ve tutuksuz sanık P.Y'nin tek dolandırıcılık eylemi nedeniyle 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti sanıkların mevcut hallerinin devamına, Yüreğir Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfına müzekkere yazılarak vakıf senedinin mahkemeye gönderilmesine karar verip, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Yüreğir'de 12 Eylül 2022'den 24 Ağustos 2023'e kadar kaymakam olarak görev yapan Mustafa Kılıç'ın "kamu kurum ve kuruluşları ve benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan 16 kez olmak üzere 160 yıla, tutuklu sanık Ö.A'nın 9 kez olmak üzere 90 yıla ve tutuksuz sanık P.Y'nin 2 kez olmak üzere 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebiyle hazırlanan iddianame, Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.