Tarsus'ta mutlaka görmeniz gereken yerler listesi

Mersin'in en güzel ilçelerinden biri olan Tarsus gezilmesi görülmesi gereken yerlerin başında yer alıyor. Tarsus Mersin'in tarih turizmi açısından en gelişmiş şehirlerinden biridir. Özellikle tarihi yerlerin restore edilip ziyarete açılmasıyla birlikte fotoğrafçıların akınına uğruyor. Tarsus'a gelmek isteyen kişiler önceden Tarsus'a dair araştırma yapmaktadır. Son aylarda Tarsus ile ilgili araştırmalar bir hayli artmıştır. Peki, Tarsus'ta gezilecek yerler neresidir? Tarsus'ta ne yapılır? Tarsusta birçok gezilecek rota bulunuyor bunlardan mutlaka görmeniz gereken yerler ise listede mevcut..

Tarsus Ulu Camii
Tarsus'un merkezinde yer alan Ulu Camii, Osmanlı mimarisinin güzel bir örneğidir. 1579 yılında Ramazanoğulları'ndan Piri Paşanın oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır. Selçuk-Osmanlı üslubunda tek şerefeli minaresi olan camii yapımında tümüyle kesme taş kullanılmıştır. 47X13 metre boyutlarında dikdörtgen plana sahip caminin iç avlusuna 10 metre yüksekliğinde, 7.20 metre genişliğinde olup, doğu, kuzey ve batı bölümlerini kapsayan 14 mermer sütunun taşıdığı revak vardır. Avlu taş levhalarla kaplı olup, ortada (H.1323) tarihli onarım kitabesi bulunan bir şadırvanı mevcuttur.

St. Paul Kilisesi
Tarsus'ta Hristiyanlar için önemli bir yapı olan bu kilise, Hristiyanlık tarihinde önemli bir rol oynayan Aziz Paul'un doğduğu yer olarak bilinir. Paulus Yolu, Aziz Paul'un geçtiği güzergahı takip eder ve bu yol üzerinde yer alan St. Paul Kilisesi, Hristiyan mirasını yaşatan bir yapıdır. 

St. Paul Anıt Müzesi, Ortodoks Arap-Rum Cemaati tarafından 1850 tarihinde yaptırılmıştır. 1993 yılına kadar farklı amaçlı olarak kullanılan taşınmaz 1994 yılında Kültür Bakanlığına tahsis edilmiş ve St. Paul Anıt Müzesi ismi ile adlandırılmıştır.

St. Paul Müzesi ve çevresinde 1997-2001 yılları arasında restorasyon çalışmaları yapılmıştır. St. Paul Anıt Müzesinde başlatılan restorasyon çalışmalarıyla birlikte, çevre düzenleme projesi kapsamında Anıt Müze çevresinde yer alan taşınmazlar Kültür ve Turizm Bakanlığımızca kamulaştırılmıştır. Restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları 2001 yılında tamamlanmış ve St.Paul Anıt Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.

Eski Tarsus Evleri 

Taş, kerpiç ve ahşap kullanılarak hazırlanan tarihi Tarsus evleri Tarsus'un simgesi haline gelmiş durumda. Günümüzde restorasyon çalıştırmaları yapılarak Tarsus’un tarih kokan sokakları ziyaretçilerin ve fotoğrafçların gözdesi haline geliyor. İşlemeli ahşap detaylar, yüksek tavanlar ve zarif avlular, konakları günümüzde de cezbedici bir hal alıyor.

Önemli bir turistik değer taşıyan Eski Tarsus Evlerinin bir kısmı restore edilmiş olup, evlerden bazıları butik otel, kafe ve restoran olarak hizmet veriyor.

Tarihi Tarsus Evleri’nin Özellikleri

Tarihi Tarsus Evleri yapılırken sıcak iklim ve mahremiyete saygı gibi nedenlerle başka yerlerde görülmesi zor çeşitli incelikler düşünülmüştür.

İklimin sıcak olması nedeniyle yapılarda Toros dağlarından getirilen kalsiyum karbonat içerikli kalın kireç taşları kullanılmış, bu sayede evlerinin içerisinin yazın daha serin kışın daha sıcak olması sağlanmıştır.

Yine sıcak iklimin etkisiyle sokaklar arası mesafe dar tutularak, evlerin birbirinin gölgesinde kalmasını sağlamanın yanı sıra sokaklarda yürüyecek gölge alanın bulunması hedeflenmiştir. Genel itibariyle sokakların yönü güneybatıdan esen serin rüzgârı alacak şekilde tasarlanmıştır.

Tarihi Tarsus Evleri planlanırken mahremiyet de göz önünde bulundurulmuştur. Bunun en güzel örneği bazı evlerde görülen çift tokmaklı kapılardır. Tokmaklardan biri kalın ve tok ses çıkarmakta, bu tokmağın çalması eve gelenin erkek olduğu anlamına gelmekte ve kapıyı da evin erkeği açmaktadır. İnce sesli tokmağı ise kadınlar çalmakta ve kapıyı evin kadını açmaktadır. Yine bazı yapılarda ev sahibinin yukarıdan kapıyı çalanı görebileceği, kapıyı çalan kişinin ise ev sahibini göremeyeceği şekilde yapılmış kafes sistemi mevcuttur.

Tarihi Tarsus Evleri’nde kapılara dair bir başka ilginç detaysa ev sahibi evde yoksa ancak hemen gelecekse kapıya hafifçe ip bağlaması, uzun süre evde olmayacaksa ipin sıkıca bağlanması böylece eve gelenlerin ev sahibinin ne zaman döneceğini anlamasıdır.

İklimin sıcak olması ve mahremiyete verilen önemin bir diğer yansıması ise evlerin yüksek duvarlı ve avlulu olmasıdır.

Eski Tarsus Evleri’nin en dikkat çekici özelliklerinden birisi de son derece görkemli kapılarıdır. Bu kapıların yüksek tutulmasının nedenleri içeriye hayvanların girebilmesini sağlamak ve bölgede yoğun olarak yetiştirilen ve hacimli bir bitki olan pamuğu sığdırabilmenin amaçlanmasıdır.

Tarsus Kırkkaşık Bedesteni

Tarsus'a gelenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerin başında  Kırkkaşık Bedesteni yer alır. Ulu Cami'nin hemen yanındaki bu tarihi binanın, Ramazanoğulları'ndan Piri Paşa'nın oğlu İbrahim Bey tarafından 1579'da, Ulu Cami'yle birlikte yaptırıldığı biliniyor. Medrese ve imarethane olarak kullanılmış olan bina, tarihi değeri, estetik mimarisi ve şu anda içinde bulunan hediyelik eşya mağazalarıyla, keyifle gezilen bir yapı olarak hala Tarsuslulara hizmet veriyor. Kesme taştan yapılan Kırkkaşık Bedesteni'nin üzerinde 5 kubbe bulunuyor. 1960-61 yıllarında büyük bir onarımdan geçen bina, 18 işyeriyle Tarsus'un nostaljik AVM'si olarak, geçmişin gölgesinde alışveriş yapmak isteyenleri ağırlıyor. Birçok hediyelik eşyanın bulunduğu bu bedestende kaynar içmeden de dönmeyin. 

​​​​​​