TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#zatürre

İLKHABER-Gazetesi - zatürre haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, zatürre haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Zatürre aşısı: Kimler yaptırmalı, fiyatı ne kadar, devlet karşılıyor mu? Haber

Zatürre aşısı: Kimler yaptırmalı, fiyatı ne kadar, devlet karşılıyor mu?

Soğuk havaların etkisiyle birlikte zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonları da artış gösteriyor. Zatürre, dünya genelinde her yıl milyonlarca insanı etkileyen ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalık. Zatürrenin en sık etkeni olan Streptococcus pneumoniae'ya karşı geliştirilmiş bir aşı olan zatürre aşısı, hastalığın önlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Aşılama Önerileri: 65 yaş ve üzeri tüm yetişkinler 2 yaş altı çocuklar Kronik akciğer hastalığı, kalp hastalığı, diyabet, böbrek hastalığı, kan hastalığı, bağışıklık sistemi baskılayıcı tedavi görenler Organ nakli yapılanlar HIV/AIDS hastaları Beyin-omurilik sıvı kaçağı olanlar Hastane çalışanları, huzurevi çalışanları ve sağlık personelleri Aşı Fiyatları: 2 yaş altı çocuklarda uygulanan konjuge pnömokok aşısı (Prevenar 13), tek doz olarak uygulanır ve fiyatı 750-1276 TL arasındadır. 65 yaş ve üzeri yetişkinlerde uygulanan polisakkarit pnömokok aşısı (Pneumovax 23), tek doz olarak uygulanır ve fiyatı 750-1300 TL arasındadır. 2 yaş üstü riskli grupta yer alan kişilerde uygulanan kombine pnömokok aşısı (Prevenar 13 + Pneumovax 23), iki doz olarak uygulanır ve fiyatı 1500-2500 TL arasındadır. Devlet Karşılaması: Sağlık Bakanlığı, zatürre aşısını bazı gruplar için karşılamaktadır. Bu gruplar yukarıda belirtilmiştir. Bu gruplarda yer alan kişiler, aile hekimlerine veya eczanelere başvurarak, SGK'nın ödeme kapsamında olan zatürre aşısını ücretsiz olarak yaptırabilirler. Zatürrenin Riskli Grupları: İleri yaş Kronik hastalık varlığı Bağışıklık sistemi hastalıkları ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanımı Aşırı sigara ve alkol kullanımı Uzun süreli hastane yatışları Yutma bozuklukları ve kusma Kalabalık yaşam ve kronik kimyasal maruziyeti Zatürre, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalıktır. Bu nedenle, özellikle riskli gruplarda yer alan kişilerin zatürre aşısı yaptırması önemlidir. Aşılama, hastalığın önlenmesinde ve ağır seyretmesinin engellenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

“Viral kaynaklı zatürrelerde antibiyotikler işe yaramaz” Haber

“Viral kaynaklı zatürrelerde antibiyotikler işe yaramaz”

(İLKHABER)- Medicana Sivas Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı doktor Neslihan Taş, zatürre hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Taş, "Enfeksiyon, genellikle basit bir soğuk algınlığı, üst solunum yolu enfeksiyonu gibi başlıyor ve ilerliyor. Zatürreye yatkınlaştıran şartlar ve risk faktörleri arasında sigara içmek, bağışıklık yetmezliği, beslenme yetersizliği, alkolizm, KOAH, kronik böbrek hastalığı ve karaciğer hastalığı yer alır. Yaşlılık da zatürreye yatkınlaştırır. Zatürrenin en sık belirtileri arasında ise öksürük, balgam, ateş, göğüs, sırt ağrısı, hızlı nefes alıp verme, göğüste hırıltı, kusma, baş ağrısı, kas ağrısı, halsizlik ve iştahsızlık yer alır" diye konuştu. “Zatürre hastalarının çok önemli bir bölümünün hastaneye yatırılmadan tedavi edilebiliyor” Zatürre hastalarının çok önemli bir bölümünün hastaneye yatırılmadan tedavi edilebildiğini söyleyen Taş, “Şikâyetleri dinleyen doktor, muayeneden sonra akciğer filmi, kan testleri, balgam kültürü gibi testler isteyebilir. Hastalığın erken tanınması, mikrobiyolojik örnekler alındıktan sonra erken ve uygun tedavisi hastalığın sonuçlarını iyileştirmek açısından önem taşır. Zatürre hastalarının çok önemli bir bölümünün hastaneye yatırılmadan tedavi edilebiliyor. Zatürrede erken ve uygun antibiyotik tedavisi ölüm oranlarını azaltmaktadır. Ayaktan verilecek uygun antibiyotiklerle 48-72 saat içinde ateşi düşen, genel durumu düzelen, şikâyetleri azalan hastaların tedavisine ayaktan devam edilebilir. Bakterilerin yol açtığı zatürreler antibiyotikle tedavi edilir.  Çoğu hasta, antibiyotik tedavisini evde alabilir. Viral kaynaklı zatürrelerde antibiyotikler işe yaramaz, hastanın genel durumunu destekleyici tedaviler yapılır. Ancak ilk 72 saatte antibiyotiklerle ateşi düşmeyen hastaların tekrar doktoru tarafından değerlendirilmesi gerekir. Hastalığın seyrinin yanında hastadaki bazı özellikler de yatış kararını etkilemektedir. Yaşlıların, evde bakım ve tedavisi yapılamayan hastaların, kalp hastalığı, kanser, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı, KOAH, astım hastalıkları olan kişilerin hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.

Kalp hastalarına sonbahar uyarıları Haber

Kalp hastalarına sonbahar uyarıları

NİLGÜN TAZE ADANA (İLKHABER)- Kalp damar hastalıkları, dünyada tüm ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor. Bu hastalıklara yakalanma riskini artıran faktörler arasında sigara, sağlıksız beslenme, aile öyküsü ve hareketsiz yaşam tarzı yer alıyor. Ancak sonbahar aylarında yaşanan sert sıcaklık dalgalanmaları, kalp hastalarının grip ve zatürreye yakalanma riskini artırıyor. Grip ve zatürre, solunum yollarını etkileyen hastalıklardır. Grip, üst solunum yollarını etkilerken, zatürre akciğerlerin alt kısımlarını etkiler. Her iki hastalık da ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Kronik kalp hastaları, grip ve zatürreye yakalandıklarında ciddi risk altındadır. Bu hastalarda grip ve zatürre, kalp krizi, felç, hatta ölüme bile neden olabilir. Medline Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Tuna Katırcıbaşı, kronik kalp hastalarının özellikle Ekim ayı bitmeden grip ve zatürre aşılarını yaptırmalarını tavsiye ediyor. Aşıların, grip ve zatürreye yakalanma riskini önemli ölçüde azalttığını belirten Prof. Dr. Katırcıbaşı, “Grip ve zatürre aşısı yaptırmak, kalp hastaları için son derece önemlidir” ifadelerini kullandı. Katırcıbaşı kronik kalp hastalarının grip ve zatürreye yakalanma riskini azaltmak için dikkat etmeleri gereken bazı noktaları aktardı. İşte onlar: Ellerini sık sık yıkayın. Hasta insanlarla temastan kaçının. Kalabalık yerlerde maske takın. Sağlıklı beslenin. Düzenli egzersiz yapın. Sigarayı bırakın. Bu önlemler, kalp hastalarının grip ve zatürreye yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olacaktır.

Kronik öksürüğün nedeni hava kirliliği olabilir Haber

Kronik öksürüğün nedeni hava kirliliği olabilir

İSTANBUL (AA) - HİKMET FARUK BAŞER - İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu, iki aydan fazla süren kronik öksürüğün nedeninin hava kirliliği olabileceğini belirterek "İki aydan fazla süren yani kronik müzmin öksürüğünüz varsa sürekli kirli havada iş yapıyorsanız kronik öksürüğün nedeni hava kirliliği de olabilir. Hava kirliliği sinsi bir tehlikedir, hem ölüm hem de pek çok hastalığın başlıca sebebi." dedi.Gün geçtikçe dünyanın en büyük sorunları arasında yer alan hava kirliliği nedeniyle dünyada her yıl milyonlarca insan hayatını kaybediyor. Hızlı ve çarpık kentleşme, trafik, kalitesiz yakıt kullanılması gibi farklı nedenler ile 30'dan fazla madde havayı kirletiyor. Her alınan nefes vücuda zarar vererek birçok hastalığa neden oluyor.Prof. Dr. Gemicioğlu, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm dünyada hava kirliliğinin her geçen gün artmaya devam ettiğini söyledi.Artıştan dünya nüfusunun yüzde 90'ının etkilendiğini belirten Gemicioğlu, "Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) hava kirliliğiyle ilgili belirlediği belli standartlar var. Dünyanın birçok yerinde maalesef hava kirliliği belirlenen standartların üzerinde ortalamalara çıkıyor." ifadesini kullandı.Prof. Dr. Gemicioğlu, İstanbul'da bugünlerde hava kirliliği oranının DSÖ'nün belirlediği standartların üzerine çıktığına dikkati çekerek şöyle devam etti:"Bu nedenle İstanbul'un üzerinde özellikle sabahları bir gri bir bulut tabakası oluşmakta. Bu gri bulut tabakası bizim için son derece riskli. Bu durum hasta olanlar açısından daha çok riskli. Hava kirliliği, kalp hastalıkları, astım ve KOAH gibi solunum yolu hastalığı olanlarda ataklara hatta inmeye ve pnömoniye yol açıyor. 65 yaşın üzerindeki kişiler ve çocuklar için de çok büyük risk taşıyor ve bu kişilerin de hastalanmasına neden oluyor. Ama hiç hasta olmayan küçük bebeklerde hatta anne karnında olanlarda, hava kirliliği ile zararlar ortaya çıkıyor. İlerleyen dönemlerde hastalıkların oluşmasına neden oluyor. Dolayısıyla aslında bu düzeyler, risk sınırının altına indirilirse pek çok insanın da ölümü önlenecek. Örneğin, son yıllardaki ölçümlerde dünyada 9 milyon kişinin sadece hava kirliliği nedeniyle oluşan birtakım rahatsızlıklar; bunlar zatürre olabilir, inme olabilir, KOAH atağı olabilir, kanserler olabilir. Tüm bu nedenlerden öldüğünü gösteriyor. Türkiye'de ise 44 bin kişi hava kirliliğine bağlı nedenlerden hayatını kaybediyor."- "Kronik öksürüğün nedeni hava kirliliği olabilir"İnsanların hava kirliliğini bildiğini ancak bundan hiç endişe duymadığını belirten Gemicioğlu insanların bunu hafife almayarak daha dikkatli olması gerektiğini anlattı.İnsanlardaki kronik öksürüğün çok fazla nedeni olduğunun altını çizen Gemicioğlu, "Mesela bir reflü veya geniz akıntısı da kronik öksürüğe neden olabilir. Ama iki aydan fazla süren yani kronik müzmin öksürüğünüz varsa sürekli kirli havada iş yapıyorsanız kronik öksürüğün nedeni hava kirliliği de olabilir. Hava kirliliği sinsi bir tehlikedir, hem ölüm hem de pek çok hastalığın başlıca sebebi." diye konuştu.- "Sabah evleri havalandırmadan kaçınmalıyız"Hava kirliliğinin azaltılması için bazı önlemlerinin alınması gerektiğini dile getiren Gemicioğlu özellikle fosil yakıtlarının daha az tüketilmesi gerektiğini ifade etti.Prof. Dr. Gemicioğlu, dünyada elektrikli araçlar kullanımının arttığını vurgulayarak "Bunun yanında yakıt olarak doğal gaz tercih edilmeli. Odun, kömür ve tezek yakılmasından uzak durulmalı. Dünya buna dikkat ediyor, bizim de dikkat etmemiz gerekiyor. Bunlara dikkat etmezsek kendi elimizle bu kirliliği arttırmış oluyoruz." değerlendirmesini yaptı.Hava kirliliğinin olduğu dönemlerde sabah sporundan kaçınılması gerektiğini aktaran Gemicioğlu şunları kaydetti:"Sabah, evleri havalandırmadan mümkün olduğu kadar kaçınmalıyız. KOAH ile astım, yüksek tansiyonu, kalp rahatsızlığı olan kişilerin bu dönemde dışarıya çıkmamasını istiyoruz. Hava kirliliği sadece astım, KOAH değil solunum yolu enfeksiyonları, kardiyak hastalıklar da değil, kansere de yol açabiliyor. Bu nedenle hava kirliliğinin azaltılması son derece önemli."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.