TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yusuf Tekin

İLKHABER-Gazetesi - Yusuf Tekin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yusuf Tekin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Atatürkçü Düşünce Derneği'nden Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e suç duyurusu Haber

Atatürkçü Düşünce Derneği'nden Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e suç duyurusu

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), 340 şubesi ile birlikte Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulundu. ADD'den yapılan yazılı açıklamada, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" programının iptali için Danıştay'a dava açıldığı belirtildi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından tanıtılan ve 27 Haziran 2024 tarihinde onaylanıp yürürlüğe giren "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" eğitim programına yönelik Atatürkçü Düşünce Derneği'nin 340 şubesi harekete geçti. Bakan Tekin hakkında suç duyurusunda bulunan ADD şubeleri, eğitim programının iptali için Danıştay'da dava açtı. Atatürkçü Düşünce Derneği'nden yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından tanıtılan ve 27.06.2024 tarihinde onaylanarak yürürlüğe giren "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" isimli eğitim programı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 42. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen 'Eğitim Öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda çağdaş, bilim ve eğitim esaslarına göre Devletin gözetimi ve denetimi altında yapılır' hükmüne aykırı olarak yürürlüğe konulmuştur. Bu sebeple, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi tarafından, 20.06.2024 tarihinde Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuş ve akabinde 'Eğitim programının' iptali için 24.06.2024 tarihinde Danıştay'a dava açılmıştır. Ayrıca, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezimize bağlı 340 şube ve üyeleri, 28.06.2024 tarihinde bulundukları il ve ilçelerdeki Cumhuriyet Başsavcılıklarına Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında basın açıklaması ve suç duyurusunda bulunmuşlardır." Atatürkçü Düşünce Derneği, programın Atatürk ilkeleri ve inkılaplarına aykırı olduğu gerekçesiyle hukuki süreci başlattıklarını vurguladı. Dernek, Türkiye genelindeki 340 şubesiyle birlikte bu konuda kararlı olduklarını ve programın iptali için mücadele edeceklerini belirtti.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğrencilerin kıyafetleri nedeniyle alınmadığı iddiasına ilişkin açıklamalarda bulundu Haber

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğrencilerin kıyafetleri nedeniyle alınmadığı iddiasına ilişkin açıklamalarda bulundu

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Gebze'de bir lisedeki mezuniyet töreninde bazı öğrencilerin kıyafetlerinin uygun olmadığı gerekçesiyle alınmadığı iddiasına ilişkin, "Bakanlık olarak, incelemeleri yapacağız" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Etimesgut Şehit Yasin Kendircioğlu Ortaokulunda, karne dağıtım töreninin ardından "Yıllık Değerlendirme Basın Toplantısı"nda konuştu. Bir yıl boyunca sergilenen çabaların meyvelerinin alındığı ve herkes için heyecan verici bir gün olduğunu belirten Tekin, herkesin sağlıklı ve mutlu bir tatil geçirmesi temennisinde bulundu. Bakanlık olarak, bu süreci tatil olarak değil eğitim öğretim sürecinin bir alanı olarak tanımladıklarını ifade eden Tekin, çocukların okul dönemini daha verimli geçirebilmesi için okul dışı dönemde enerji topladıklarını ve bu nedenle bu süreci en az eğitim-öğretim dönemi kadar dolu dolu geçirilmesi gereken bir dönem olarak gördüklerini söyledi. “Örnek olarak iyi bir ebeveyn profili çizebilirsiniz” Velilere de seslenen Tekin, tüm ülkelerde ebeveynlerin de eğitim-öğretim sürecinin bir parçası olduklarını belirterek 12 yıllık zorunlu eğitimini tamamlayan bir öğrencinin ailesiyle okulda geçirdiği vakitten daha fazlasını geçirdiğine dikkati çekti. Ailelerin, çocuklarının eğitim sürecinde kendilerine destek olmaları gerektiğini ifade eden Tekin, şöyle devam etti: "Tatile girerken velilerimizden isteğim şu, çocuklarımızın, gençlerimizin nasıl yetişmesini istiyorsanız, nasıl bir genç ve çocuk yetişsin istiyorsanız, tatil aylarında çocuklarınız yanınızdayken onlara en güzel şekilde örnek olarak iyi bir ebeveyn profili çizebilirsiniz. Ben velilerden bunu talep ediyorum. Çocuklarımıza 'Okuyun' demek yerine gelin, beraber her gün yarım saat, bir saat kitap okuyalım. Çocuklara, 'Evladım cep telefonunla, bilgisayarınla, televizyonla çok vakit geçiriyorsun' diyeceğimize kendimiz de aynı tür etkinliklerimizi azaltalım. Saatlerce televizyon seyreden bir anne ya da babanın çocuğuna 'televizyon seyretme' demesi, hiç kitap okumayan, evinde kitap olmayan bir ailenin çocuklarına 'kitap okuyun' demesi biraz tuhaf kaçıyor." ‘Gebze'de bazı öğrencilerin kıyafetlerinden dolayı mezuniyet törenine alınmadığı iddiası' Tekin, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Gebze'de bir lisedeki mezuniyet törenine bazı öğrencilerin kıyafetlerinin uygun olmadığı gerekçesiyle alınmadıkları yönünde çıkan haberlere ilişkin soru üzerine Tekin, bakanlık bünyesinde yaklaşık 76 bin okul, 1 milyon 100 bin öğretmen ve 100 binin üzerinde okul idarecisi bulunduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: "Ben şundan çok büyük üzüntü duyuyorum, bu kadar büyük bir ailenin emeklerinin takdir edildiği, onlara teşekkür edeceğimiz bir hafta içerisinde bir günün, bir haftanın bütün bu emeklerin üstünü örtüp, tartışmaları başka bir yere evirmesinden dolayı gerçekten huzursuzum ve mutsuzum. Medya, siyaset, sivil toplum örgütlerinden de bir şey rica ediyorum, bu kadar büyük bir ailenin içerisindeki bir tane olumsuzluğu bu kadar gündem yapacağınıza şuradaki öğretmen arkadaşlarımızın yıl boyunca yaptığı fedakarlıkları keşke aynı samimiyetle, gayretle medyatik hale getirseniz, onlara şükran borçlarımızı keşke bu şekilde ödesek." Medyada bu tür olayların speküle edilerek servis edildiğini belirten Tekin, geçtiğimiz hafta İstanbul'da yine bir mezuniyet töreninde otizmli bir çocukla ilgili yaşanan olayı hatırlattı. Medyaya düşen olaylar üzerinden ilgili öğretmeni linç etmenin ve bütün öğretmenleri zan altında bırakmanın doğru olmadığını ifade eden Tekin, bu tür konularda herkesi daha sorumlu davranmaya davet etti. "Öğrenciler listede yazdığının iki katı kadar misafirle gelince tartışma başlıyor" Gebze'de yaşanan olayla ilgili konuşan Tekin, şu ifadeleri kullandı: "Olayın başlangıç noktasında okul müdürü, öğrencilere mezuniyet töreninin yapılacağı alanın büyüklüğü kadar kontenjan veriyor. Burada formu da var, her öğrenciye 4 kontenjan veriyor ve 'Kiminle beraber geleceksin' diye soruyor. Başlangıçta listede ismi olmayan öğrenci arkadaşlarımız, listede yazdığının iki katı kadar misafirle gelmek isteyince okul müdürü doğal olarak 'Biz bu listedeki isme göre bir organizasyon yaptık. Önce listedeki isimleri alalım. Yer kalırsa sizi de alırız' dedi diye tartışma başlıyor ve arzu etmediğimiz bir boyuta ulaşıyor. Olay duyulur duyulmaz İlçe Milli Eğitim Müdürümüz 7-8 dakika içerisinde olay yerine intikal ediyor ve problemi çözüp çocuklarımızın mezuniyet törenine katılması sağlanıyor. Okul müdürümüzün olay artık yönetilemez boyuta geldikten sonra 'yönetmelik ifadesi' diye söylediği şey normal okulumuzun eğitim öğretim kısmıyla ilgili yönetmelik. Yani madde, onunla ilgili madde. Mezuniyet törenlerini ya da benzeri etkinlikleri bu çerçevede değerlendirmek doğru değil. Nitekim İlçe Milli Eğitim Müdürümüz de geldikten sonra sorunu çözüyor." Bakan Tekin, olayın detayı yeterince araştırılmadan öğretmen ve okul idarecilerinin toplum nezdinde linç edilmesinin kendisini üzdüğünü belirterek bunu yıl boyunca sergilenen emeğe, çabaya saygısızlık olarak gördüğünü ifade etti. "Sınıf tekrarı konusunda çok marjinal bir tabloyla karşı karşıya değiliz" 9'uncu sınıflarda sınıf tekrarının geri getirilmesiyle birlikte kaç öğrencinin tekrara kaldığı ve bu yıl YKS'ye katılan ancak devamsızlık nedeniyle tekrar yapacak kaç öğrencinin olduğuna ilişkin sorular üzerine Tekin, karnelerin dağıtılmasının telafi niteliğindeki süreçlerin tamamlandığı anlamına gelmeyeceğini belirterek sınıf tekrarıyla ilgili işlemlerin henüz tamamlanmadığını ve bayram sonrası net rakamları göreceklerini söyledi. Tekin, genel olarak çok marjinal bir tabloyla karşı karşıya olmadıklarını belirterek şöyle devam etti: "Bütün attığımız adımlar öğretmen arkadaşlarımızın bizlerden eğitim öğretim sürecinin daha ciddi şekilde yürümesi, öğretmenlerimizin emeklerinin karşılığının daha sağlıklı şekilde alınabilmesi, öğretmen arkadaşlarımızın itibarlarının korunması açısından alınması gereken tedbirlerdi. Öğrenciler açısından da başarısının arttırılması için aldığımız tedbirlerdi. 9'uncu sınıflar açısından da yönetilemeyecek bir süreç yok. Medyada speküle edildiği gibi, 'çok ciddi sayıda sınıf tekrarı olacağı için önümüzdeki yıl 9'uncu sınıflara kayıtlarda sıkıntı yaşanacak.' şeyi doğru değil. Bunun hesabını zaten yapıyoruz." “Devamsızlıkla ilgili herhangi bir af ya da benzeri düzenleme yapmayı düşünmüyoruz” Devamla ilgili aldıkları kararı da çok önemsediklerini bildiren Tekin, şu ifadeleri kullandı: "Özellikle 12'nci sınıflar açısından söyleyeyim, çocuklarımızın üniversite hazırlık anlamında en çok faydalanabilecekleri alanın okullarımız ve öğretmenlerimiz olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla çocuklarımız devamsızlık yapıp merdiven altı kurslarda, kaçak eğitim veren kurslarda ya da çok farklı yapıların organize ettiği kurslarda eğitim öğretim adı altında sınava hazırlık kursları almasını arzu etmiyoruz. Çocuklarımızın okullarda zaman geçirmesini istiyoruz. Öğretmenlerimizle birlikte bu süreci yürütmesini istiyoruz. Bunun için de daha önce defaten söyledik, ÖSYM ile çok sağlıklı bir süreç yürütüyoruz. ÖSYM, soru hazırlama havuzundaki kişilerin yarıya yakınını Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki öğretmen arkadaşlarımızdan oluşturdu. Aynı şekilde ÖSYM Başkanımızla da konuştuk, üniversite sınavı için çıkan soruların tamamı kazanımlarımız, müfredatımız ve kitaplarımız odaklı. Hal böyle olunca çocuklarımızın dışarıda değil okulda bu süreci tamamlamalarını arzu ediyorduk. Bunu sağlamak için de başka tedbirler almıştık. Devamla ilgili aldığımız kararın önemli bir gerekçesi de buydu. Biz bu anlamda doğru bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Devamsızlıkla ilgili herhangi bir af ya da benzeri düzenleme yapmayı düşünmüyoruz." "Çocuklarımızın örgün öğretimde eğitim almasını arzu ediyoruz" Tekin, açık liseye geçişle ilgili soruya Milli Eğitim Temel Kanunu'nun, örgün öğretimi esas kabul ettiğini hatırlatarak, "Yani asli işimiz, çocuklarımızın örgün öğretime devam etmesini sağlamak. Açıköğretim aslında örgün öğretim çağının dışına çıkmış ya da insani sebeplerle örgün öğretim alamayacak olan çocukların yönlendirildiği bir mekanizma. Yani bir zorunluluk durumunda başvuracağımız bir şey. Dolayısıyla bu tür bir durum olmadığında çocukların açık öğretime yönlendirilmesi, Milli Eğitim Bakanlığının da kendisi açısından bir zaafiyeti teşkil eder. Çocuklarımızın örgün öğretime gelip, örgün öğretimde öğretmenlerimizden eğitim almasını arzu ediyoruz. Yaz aylarında yaptığımız düzenlemenin sebebi de buydu” yanıtını verdi. Çocukların üniversiteye hazırlık dahil olmak üzere bütün eğitim-öğretim ihtiyaçlarını giderebilecek kadar büyük bir aile olduklarını ifade eden Tekin, çocukların varsa eksikliklerini, destekleme ve yetiştirme kurslarıyla giderebileceklerini bildirdi. Tekin, "Öbür taraftan baktığımızda, çocuklarımızın devam ettiğini iddia ettiği yapılar yani dershane dediğimiz şeyler, bizim zaten örgün öğretim çağındaki çocuklarımızın devam edeceği bir yapı yok. Yani bunlar demek ki illegal. Onların niteliğiyle ilgili bakanlık olarak kefil olmadığımız, denetlemediğimiz bir süreç var orada. Çocuklarımızın oralara gitmesini o yüzden istemiyoruz. Gitmemeleri için de elimizden gelen tedbirleri alacağız." diye konuştu. “Yasal bir düzenlemeyi ben şahsen doğru bulmuyorum” Özel sektör öğretmenlerine ilişkin soru üzerine Tekin, bu konunun da çok fazla speküle edildiğini söyledi. Özel okulların salgın döneminde öğrenci kaybından dolayı irtifa kaybettiklerini dile getiren Tekin, bu okullara artık salgın döneminin geride kaldığını ve artık normalleşmeleri gerektiğini kendileriyle paylaştıklarını belirtti. Özel okul yöneticilerinin "Pandemi koşullarında yaşadığımız sıkıntılar sebebiyle küçüldük. Bazı tedbirler almak durumunda kaldık. Bunu düzeltmeye biz de varız" dediklerini ve bunun üzerine kendileriyle masaya oturup konuştuklarını anlatan Tekin, şunları kaydetti: "Nihayetinde şu noktaya gelmiştik. Bize dediler ki, doğrusu da bu zaten, 'Öğrenci kayıtlarını her takvim yılının başında yani ocak, şubat aylarında, mayıs, haziran aylarında da öğrenci kayıtlarına ve kontenjan doluluk oranlarımıza göre öğretmen sözleşmelerimizi yapıyoruz.' Onların bazı taleplerini yerine getirdik. Dolayısıyla ocak, şubat aylarındaki kayıt sürecinde yaşadıkları sıkıntıları aşmış olduk. Bunun karşılığında da onlara, mayıs ve haziran aylarında öğretmen arkadaşlarımızla yaptıkları yıllık sözleşmelerde öğretmenlerinin hukukunu koruyacak mali tabloyu kendilerine sunmaları gerektiğini söylemiştik. Onlar da bize bu yıl için yani 2024-2025 eğitim öğretim yılı için bunu çözeceklerini deklare etmişlerdi. Mayıs ve haziran aylarında yeni sözleşmelerini yapıyorlar. Yasal bir düzenlemeyi ben şahsen doğru bulmuyorum. Bunun ikili görüşmeler üzerinden yürüyeceğine ve özel okul temsilcilerinin, sahiplerinin bu hukuka riayet edeceklerine inanıyorum. Anlaşmamız öyle kendileriyle. Buna riayet etmeyen özel okul varsa bu hem Türkiye'deki özel okulculuk faaliyetini sıkıntıya sokar hem de kamuoyundaki itibarlarını zora sokar. O yüzden öğretmen arkadaşlarımız gerekli başvuruları bize yaparlarsa biz de özel okul gruplarıyla bunları konuşup, herhangi bir mağduriyet yaşamamalarını, hak ettikleri özlük haklarını elde etmelerini sağlamak için ilgili okullarla gerekli görüşmeleri yaparız." Muhalefetin, Atatürk ile ilgili dersin seyreltildiğine dair eleştirileriyle ilgili sorusuna Tekin, "Bunları medyada tartışmak yerine nerede seyreltildiğine dair veya hangi hususların seyreltildiğine dair net raporları bizimle paylaşırlarsa biz de arkadaşlarımızla konuşuruz. Seyreltmekten kastettikleri şey, müfredatın dışına çıkartmaksa katılmıyorum" diye konuştu. Eğitim öğretim sürecinin tepeden tırnağa gözden geçirilerek bazı kazanımların farklı sınıflara kaydırıldığı realitesinden hareket edildiğinde bu eleştirilerin çok doğru olmadığının görüleceğini ifade eden Tekin, "Bu konuda bir eleştirisi olan varsa televizyon ekranlarında konuşmak yerine bize hazırladıkları metinleri getirirler, biz de kendilerine gerekli cevapları veririz, eksiğimiz varsa düzeltiriz” ifadelerini kullandı. "Hem LGS için hem de üniversiteye giriş sınavları için bizim kitaplarımız esas" Bakan Tekin, yeni müfredat kapsamındaki ders kitaplarının basımına ilişkin soruya, okul öncesi, 1, 5 ve 9. sınıflarda yeni müfredata göre hazırlanmış kitapların okutulacağını söyledi. Bunun dışındaki sınıflarla ilgili kitap basım sürecinin devam ettiğini belirten Tekin, "Onun ihalesi yapıldı ve tamamlanmış olacak. Bizim iş yükümüz zaten dörtte bir oranında kalmış durumda yeni kitaplar, yeni müfredatlar için. Onunla ilgili de müfredatları hazırlayan ekipler yani özel sektörden bu konuda kitap almadığımız için sadece bakanlık tarafından hazırlanan ders kitapları, materyaller hazırlanmış durumda. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın onayına sunulacaklar ve sonra da biz onların basım sürecini yürüteceğiz. O sürecin 9 Eylül'e kadar yetişeceğini öngörüyoruz, bir sıkıntımız yok" dedi. “Velilerden fahiş fiyatlarda ders kitabı için ücret talep eden özel okullarla ilgili biz gerekeni yapacağız” Tekin, "Özel okullar için gelecek sene Bakanlık tarafından ücretsiz dağıtılacak ders kitaplarını okutma zorunluluğu getirildi. Ancak bazı özel okulların velilerden talep ettiğine ilişkin de bilgiler geliyor, bu konuda değerlendirmeniz ne olacak?" sorusuna Tekin, şöyle yanıt verdi: "Özel okullardaki öğretmen arkadaşlarımızın özlük hakları örneğinde olduğu gibi özel okullarla ilgili biz karşılıklı bir paydaşlık ilişkisi yürütüyoruz. İyi bir ilişki yürüttüğümüze inanıyorum. Bu kararımızı alırken de özel okullarla konuşarak aldık. Şunun altını çizerek söyleyeyim, çocuklarını özel okula gönderen velilerimiz için söylüyorum, Bakanlığımızın ders kitaplarını okutmuyor ise eğer özel okullar, çocuklarınızın ciddi bir sıkıntı yaşayabileceğini uzun vadede görmeniz gerekiyor. Çünkü hem LGS için hem de üniversiteye giriş sınavları için bizim kitaplarımız esas kabul ediliyor. Bunun takibini biz ÖSYM üzerinden yapacağız. Velilerden fahiş fiyatlarda ders kitabı için ücret talep eden özel okullarla ilgili biz gerekeni yapacağız. Yani bize bu anlamda şikayetler ulaşırsa bu okullarla ilgili genel müdürlüğümüz ve Teftiş Kurulu Başkanlığımız tedbirlerini alacaktır."

Milli Eğitim Bakanı Tekin: Yeni müfredatla ilgili 67 bin görüş ve öneriden faydalandık Haber

Milli Eğitim Bakanı Tekin: Yeni müfredatla ilgili 67 bin görüş ve öneriden faydalandık

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, NTV canlı yayınında eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtladı. Yeni müfredatla ilgili 67 bin görüş ve önerinin değerlendirildiğini belirterek, sürecin çok katılımcı ve demokratik bir mantıkla yürütüldüğünü vurguladı. Bakan Tekin, yapılan eleştirilerin tamamını reddettiğini ifade etti. Yeni müfredat metninin hazırlanmasından önce yapılan çağrılara az dönüş alındığını ancak metnin kamuoyuyla paylaşılmasının ardından 67 bin civarında görüş ve önerinin geldiğini aktardı. Bunların 10 bin 756'sının doğrudan faydalandığını belirten Bakan Tekin, eleştirilere karşı "en başından itibaren çok katılımcı ve demokratik bir mantıkla süreci yürütmeye çalıştık" dedi. Tekin, müfredatın içeriğiyle ilgili eleştirilere yönelik de, demokrasi, laiklik ve Cumhuriyet üzerine yapılan eleştirileri kabul etmediğini belirtti. Müfredattaki "Türkiye Yüzyılı" ifadesinin AK Parti propagandası olarak değerlendirilmesine ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önceki bir konuşmasından kaynaklandığını ve siyasi bir propagandanın ötesinde bir ideali hayata geçirmeyi hedeflediklerini ifade etti. Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının ardından düzenleme yapmayı ve öğretmenlerin beklentilerine uygun bir kanun hazırlamayı amaçladıklarını belirtti. Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılıp açılmamasına ilişkin ise, bu kararın siyasal boyutunun Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı tarafından belirleneceğini vurguladı. Mezuniyet balolarıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Tekin, bu tür etkinliklerin yasaklanmadığını, ancak velilerin maddi külfetten korunması için düzenlenmesini istediklerini ifade etti. Yusuf Tekin'in açıklamalarıyla ilgili detaylar haberimizde bulunmaktadır.

Öğretmenlik Meslek Kanunu ne zaman çıkacak? Haber

Öğretmenlik Meslek Kanunu ne zaman çıkacak?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmenlere karşı uygulanan şiddetin cezasını artırmaya yönelik maddelerin de yer aldığı Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağının haftaya Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) geleceğini açıkladı. Taslakta öğretmenlere karşı şiddete ilişkin suçlarda cezaların artırılmasına yönelik madde yer alıyor. Okullarda yönetici, öğretmen ve diğer personele yönelik "kasten yaralama, hakaret, tehdit ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarında" cezaların yarı oranda artırılması öngörülüyor. Hapis cezasının ertelenmesi hükümlerinin uygulanmaması da teklifte yer alıyor. Özel okullarda görev yapan öğretmenlerin de şiddete maruz kaldıkları durumlarda kamu görevlisi sayılmasına ilişkin düzenleme de teklifte yer alacak. Bu gelişmelerle birlikte Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşması bekleniyor. Tekin, "Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağında öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddet içeren fiillerle ilgili olarak hükümlere yer verdik. Bu türden fiillere karşılık ceza kanunlarında öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırımlı olarak verilmesini teklif ettik." şeklinde konuştu. Taslakta özellikle okullarda yönetici, öğretmen ve diğer personele yönelik "kasten yaralama, hakaret, tehdit ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarında" cezaların yarı oranında artırılmasının öngörüldüğü belirtiliyor. Ayrıca, hapis cezasının ertelenmesi hükümlerinin uygulanmaması da taslakta yer alıyor. Özel okullarda görev yapan öğretmenlerin de şiddete maruz kaldıkları durumlarda kamu görevlisi sayılmasına ilişkin düzenlemenin de teklifte yer alacağı ifade ediliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda şiddeti önlemek için yasa hazırlığında Haber

Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda şiddeti önlemek için yasa hazırlığında

Milli Eğitim Bakanlığı, son zamanlarda artan okul şiddeti olaylarına karşı önemli bir adım atıyor. Bakan Yusuf Tekin, eğitim çalışanlarına yönelik şiddette öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırılmasının ve şiddet fiilinin doğrudan tutuklama sebebi sayılmasının öngörüldüğü bir yasa taslağı hazırladıklarını açıkladı. Düzenlemenin içeriği netleşirken, öğretmen ve tüm eğitim çalışanlarına yönelik tehdit, hakaret, direnme ve saldırı gibi suçlarda cezaların iki katına çıkarılacağı belirtiliyor. Ayrıca, yönetici, öğretmen ve diğer personele karşı görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işlenen 'kasten yaralama’ suçu tutuklama sebebi sayılacak. Şiddet nedeniyle verilen hapis cezalarının ertelenmemesi ve özel okullarda görev yapan öğretmenlerin de düzenlemeden etkilenmesi öngörülüyor. Bakan Tekin, okullarda şiddetin önlenmesi için hazırlanan düzenlemenin en kısa sürede Meclis'e gönderileceğini belirtirken, eğitim sendikalarıyla yapılan görüşmelerin ardından bu konuda birlik mesajı verdi. Şiddete uğrayan eğitimcilerle ilgili farkındalığı artırmak için medyanın desteğine de ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Bakan Tekin'in açıklamalarıyla, eğitim camiasının şiddete karşı birlikte hareket etme kararlılığı gözler önüne serildi. Tasarı, önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulacak ve çocukların ve öğretmenlerin güvenli eğitim ortamlarını sağlamaya yönelik önemli bir adım olacak.

Millî Eğitim'den öğretmenlere yeni hak: Aile Birliği için ek yer değiştirme imkanı Haber

Millî Eğitim'den öğretmenlere yeni hak: Aile Birliği için ek yer değiştirme imkanı

Millî Eğitim Bakanlığı, 18 Ocak'ta gerçekleştirilen "Öğretmenlerin Mazerete Bağlı Yer Değiştirme" işlemlerinin ardından, ataması gerçekleşmeyen öğretmenlerin aile birliklerini sağlamak amacıyla yeni bir hak daha tanıdı. Bakanlık, ön başvurusu olup ataması gerçekleşmeyen öğretmenlere, aile birliğinin sağlanabilmesi için ek yer değiştirme hakkı verdi. Bugün itibariyle başlayan başvurular, 27 Ocak'a kadar devam edecek. Öğretmenler, tercih ettikleri illerde alanlarında ihtiyaç olan bir eğitim kurumu normu ile ilişkilendirilmek üzere yer değiştirme başvurusunda bulunabilecek. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yapılan değerlendirmeler sonucunda norm fazlalığı oluşmamasına özen gösterileceğini belirtti. Bakan Tekin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, göreve geldikleri günden bu yana öğretmenlerle sürekli iletişimde olduklarını ve gelen talepleri değerlendirerek yeni bir hak daha tanıma kararı aldıklarını ifade etti. Aile kavramının toplumun çekirdeği olduğunu vurgulayan Tekin, aile birliğini korumanın önemine dikkat çekti. Aile birliği mazeretine bağlı olarak iller arası yer değiştirme talep eden öğretmenler, 24 - 27 Ocak tarihleri arasında başvurularını yapabilecekler. Başvurular, öğretmenin görev yaptığı ilde veya belirli 23 il içerisinden birindeki tercihlere göre değerlendirilecek.

Ömer Fethi Gürer, özel yetenekli öğrencileri Meclis gündemine taşıdı Haber

Ömer Fethi Gürer, özel yetenekli öğrencileri Meclis gündemine taşıdı

(İLKHABER)- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, özel yetenekli öğrencileri, Milli Eğitim bakanlığına yönelttiği yazılı soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı.  CHP Milletvekili Gürer, önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi:  “Bakanlığınız üstün yetenekli öğrencileri tespit etmek amacıyla tarama yapmakta mıdır? Üstün yetenekli öğrenci kapsamında bugüne kadar belirlenen öğrenci sayısı kaçtır? Üstün yetenekli öğrencileri kategorisinde eğitim alan öğrenci ve eğitim veren okul sayısı kaçtır? Son 3 yıl içinde ilkokulda üstün yetenekli olduğu için bir üst sınıfta eğitim alması uygun görülen öğrenci sayısı kaçtır?” CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine yanıt veren Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ülkemizde özel yetenekli öğrencilere destek eğitim odalarında, Bilim ve Sanat Merkezlerinde (BÎLSEM) ve Araştırma Geliştirme Eğitim ve Uygulama Merkezlerinde (ARGEM) eğitim hizmeti sunulduğunu belirtti. Bakan Tekin, bu kapsamda temel eğitim ve ortaöğretim kuramlarına devam eden öğrencilerin sınıf öğretmenleri tarafından rehberlik ve araştırma merkezlerine yönlendirilmesi ve rehberlik ve araştırma merkezlerinde yapılan eğitsel değerlendirme sonucunda “özel yetenekli birey” tanısı alması durumunda destek eğitim odalarından faydalanabildiğini ifade etti.  Bakan Tekin, yıllar itibariyle BİSLEM’lerde eğitim alan özel yetenekli öğrencilere ilişkin sayısal verileri de şu şekilde açıkladı:  “Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği ile Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesi çerçevesinde hazırlanan Bilim ve Sanat Merkezleri Öğrenci Tanılama ve Yerleştirme Kılavuzu doğrultusunda Bakanlığımızca belirlenen sınıf seviyelerindeki öğrenciler (2017- 2018 eğitim-öğretim yılında 1, 2 ve 3. sınıf seviyelerindeki öğrenciler, 2018-2019 eğitim- öğretim yılında 1, 2 ve 3. sınıf seviyelerindeki öğrenciler, 2019-2020 eğitim-öğretim yılında 1, 2 ve 3. sınıf seviyelerindeki öğrenciler, 2021-2022 eğitim öğretim yılında 1, 2, 3 ve 4. sınıf seviyelerindeki öğrenciler, 2022-2023 eğitim-öğretim yılında ise 1, 2 ve 3. sınıf seviyelerindeki öğrenciler) resim, müzik ve genel zihinsel yetenek alanlarında sınıf öğretmenleri tarafından aday gösterilerek ön değerlendirme ve bireysel değerlendirme aşamalarını geçtikten sonra BİLSEM’lere kayıt hakkı kazanmıştır. 2002-2003 yılında 18 BİLSEM’de 877 öğrenci, 2003-2004 yılında 18 BÎLSEM’de 1.407 öğrenci, 2004-2005 yılında 25 BİLSEM’de 2.185 öğrenci, 2005-2006 yılında 28 BÎLSEM’de 1.676 öğrenci, 2006-2007 yılında 34 BÎLSEM’de 5.175 öğrenci, 2007-2008 yılında 43 BÎLSEM’de 5.756 öğrenci, 2008-2009 yılında 50 BÎLSEM’de 5.534 öğrenci, 2009-2010 yılında 57 BÎLSEM’de 6.942 öğrenci, 2010-2011 yılında 61 BÎLSEM’de 9.215 öğrenci, 2011-2012 yılında 62 BÎLSEM’de 10.807 öğrenci, 2012-2013 yılında 66 BÎLSEM’de 11.268 öğrenci, 2013-2014 yılında 70 BÎLSEM’de 12.106 öğrenci, 2014-2015 yılında 72 BÎLSEM’de 14.493 öğrenci, 2015-2016 yılında 89 BİLSEM’de 18.707 öğrenci, 2016-2017 yılında 106 BÎLSEM’de 24.291 öğrenci, 2017-2018 yılında 136 BÎLSEM’de 42.832 öğrenci, 2018-2019 yılında 165 BÎLSEM’de 63.095 öğrenci, 2019-2020 yılında 184 BİLSEM’de 62.009 öğrenci, 2020-2021 yılında 228 BÎLSEM’de 67.375 öğrenci, 2021-2022 yılında 379 BÎLSEM’de 86.436 öğrenci, 2022-2023 yılında 395 BÎLSEM’de 104.424 öğrenci özel yetenekli öğrenci kategorisinde eğitim almıştır.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.