TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yüreğir Ziraat Odası

İLKHABER-Gazetesi - Yüreğir Ziraat Odası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yüreğir Ziraat Odası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Doğan'dan narenciye üreticilerine çağrı: Faydalı böcek popülasyonunu korumak elimizde Haber

Doğan'dan narenciye üreticilerine çağrı: Faydalı böcek popülasyonunu korumak elimizde

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, narenciye üretim alanlarında yapılan kapama ilaçlamaların, faydalı böcekleri ve doğal düşmanları olumsuz etkilediğini belirtti. Doğan, bu durumun özellikle bölgesel araştırma enstitüleri tarafından üretilen ve doğaya salınan faydalı böceklerin popülasyonunu azalttığını vurguladı. "KAPAMA İLAÇLAMA DOĞAL DENGEYİ BOZUYOR" Başkan Doğan, narenciye ağaçlarının çiçeklenme ve meyve verme dönemlerinde yoğun olarak üreyen faydalı böceklerin, kapama ilaçlamalar nedeniyle zarar gördüğünü ifade etti. Teknik talimatlara uygun olarak genel kapama ilaçlamadan kaçınılması gerektiğini söyleyen Doğan, "Kapama ilaçlamada kullanılan bazı kimyasal ilaçlar, narenciye alanlarındaki doğal düşmanları öldürüyor ve Akdeniz meyvesineği (AMS) mücadelesinde etkili olmadığı bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır" dedi. "AMS MÜCADELESİNDE ALTERNATİF YÖNTEMLER" Doğan, narenciye meyvelerinin olgunlaşma dönemine girdiği bu dönemde AMS zararlısına karşı mücadelede dikkatli olunması gerektiğini belirterek, kapama ilaçlamanın yerini alabilecek alternatif mücadele yöntemleri önerdi. Kitle yakalama tuzakları ve ağaç altı yer ilaçlaması gibi yöntemlerin AMS zararlısına karşı etkili bir mücadele sağladığını belirten Doğan, "Üreticilerimizin bu yöntemleri kullanarak hem zararlılarla mücadele etmeleri hem de faydalı böcek popülasyonunu korumaları mümkün olacaktır" şeklinde konuştu.

Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvuruları için son gün 31 Aralık 2024 Haber

Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvuruları için son gün 31 Aralık 2024

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, 2025 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvuruları için son günün 31 Aralık 2024 olduğunu hatırlatarak, çiftçilerin destek ve kredilerden yararlanabilmeleri için kayıt işlemlerini bir an önce tamamlamaları gerektiğini vurguladı. Doğan, ÇKS kayıtlarının çiftçilere sağladığı avantajlar ve neden mutlaka yaptırılması gerektiği konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Doğan, "Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS), Türkiye'deki çiftçilerin tarımsal faaliyetlerini ve üretim alanlarını kayıt altına almayı amaçlayan ulusal bir veri tabanıdır. ÇKS, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yönetilen bir sistem olup, çiftçilerin üretim alanlarını ve ürün bilgilerini kayıt altına alarak devlet desteklerinden faydalanabilmeleri için zorunlu bir uygulamadır. Bu kayıt sistemi, çiftçilerin resmi olarak tanınmasını sağlamakta ve devletin sunduğu tarımsal destek ve teşviklerden faydalanmalarına olanak tanımaktadır" dedi. ÇKS nedir? Çiftçiler için önemi ve faydaları "Devlet Desteklerinden Faydalanma: ÇKS kaydı bulunan çiftçiler, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilen mazot, gübre, tohum desteği, organik tarım teşvikleri gibi tarımsal desteklerden faydalanabilirler. Bu destekler, çiftçilerin üretim maliyetlerini azaltmakta ve tarımsal üretimlerini sürdürülebilir kılmaktadır. Kredi İmkanları: ÇKS’ye kayıtlı çiftçiler, Ziraat Bankası ve diğer tarım kredisi sağlayan finans kuruluşlarından düşük faizli kredilere erişim sağlayabilirler. Bu krediler, çiftçilerin tarımsal yatırımlarını finanse etmelerine ve üretimlerini artırmalarına yardımcı olur. Tarım Sigortası (TARSİM): ÇKS kaydı olan çiftçiler, tarım sigortasından faydalanarak olası doğal afetler, hastalıklar veya ürün kayıpları gibi risklere karşı korunabilirler. TARSİM sigortası, çiftçilerin yaşanabilecek zararları minimize etmelerini sağlayarak ekonomik güvence sunar. Üretimin Takibi ve Verimlilik Artışı: ÇKS, Türkiye’deki tarımsal üretim faaliyetlerinin resmi olarak izlenmesine olanak tanır. Böylece, çiftçilerin üretim alanları ve faaliyetleri devlet tarafından takip edilir ve bu veriler, çiftçilere yönelik daha etkin destek politikalarının geliştirilmesine katkı sağlar." Doğan ayrıca, ÇKS kayıtlarının bağlı bulunulan ziraat odaları aracılığıyla yapıldığını ve başvuruların hızla sonuçlandırılması için çiftçilerin gerekli belgeleri eksiksiz olarak tamamlamaları gerektiğini belirtti. "ÇKS kaydı yaptırmak veya mevcut kaydını güncellemek isteyen çiftçilerin, bağlı bulundukları ziraat odalarına başvurması gerekmektedir. Başvurularda talep edilen temel belgeler şunlardır. Kimlik fotokopisi, tapu veya kira kontratı, çiftçilik belgesi, ve tarla ve üretim bilgileri. Başvuru sürecinde bu belgelerin eksiksiz olarak teslim edilmesi, kayıt işlemlerinin hızla tamamlanmasını sağlar." Doğan: “ÇKS kayıtları, çiftçilerimizin ekonomik güvencesidir” Doğan, "Çiftçilerimiz için bu kayıtlar sadece bir formalite değil, haklarını koruyan, üretimlerini destekleyen ve ekonomik güvence sağlayan bir sistemdir. Çiftçilerimizin bu fırsatları kaçırmaması için 31 Aralık 2024’e kadar ÇKS kayıtlarını yapmaları son derece önemlidir" diye konuştu.

Adana Tarım Fuarı için geri sayım başladı Haber

Adana Tarım Fuarı için geri sayım başladı

Adana 16. Adana Uluslararası Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk ve Süt Endüstrisi Fuarı ve Adana Seracılık, Bahçecilik, Fidancılık, Tohumculuk, Çiçekçilik ve Teknolojileri Fuarı, Tüyap Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde 30 Ekim Salı günü başlayacağı bildirildi. Türkiye'nin tarımsal üretiminin önemli bölümünün yapıldığı Adana, Uluslararası Tarım Fuarı'na bu yıl da ev sahipliği yapacak. Adana Uluslararası Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk ve Süt Endüstrisi Fuarı ve Adana Seracılık, Bahçecilik, Fidancılık, Tohumculuk, Çiçekçilik ve Teknolojileri Fuarı, Tüyap Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde 30 Ekim-3 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek. Tarımın kalbi Adana’da 35.000 metrekarelik alanda hazırlanan, bölgenin en kapsamlı Tarım ve Sera Bahçe fuarlarında, tarımın her alanında ve bahçecilik ekipmanları konularında ihtiyaç duyulacak her türlü donanım, geniş ürün gamı, son teknolojik ürünler ve inovasyon konusundaki tüm farklılıklar, ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Geçen yıl Balkanlar, Orta Asya, Körfez ülkeleri, Kuzey ve Orta Afrika ülkeleri ile İran’dan 250'nin üzerinde yabancı iş insanını ve 60’dan fazla il ve ilçeden yerli ziyaretçiyi tek çatı altında buluşturan fuarlarda, bu yıl da üretici ile son kullanıcı bir araya getirilecek. Fuar, beş gün boyunca sadece son gün 17.00’ye kadar olacak şekilde 9.30 – 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: Tarım Fuarları sektörün sürdürülebilirliğini destekliyor Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, ilkhaber-gazetesi.com’a yaptığı açıklamada,  tarım fuarlarının, tarım sektöründe bilgi paylaşımı, yeni teknolojilerin tanıtımı ve sektörel iş birliklerinin gelişmesi açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Bu fuarların, çiftçilerin, tarım makineleri üreticileri, tohum ve gübre firmaları gibi paydaşların bir araya gelerek en yeni ürün ve teknolojileri yakından tanıma fırsatı buldukları etkinlikler olduğunu ifade eden Doğan, “Tarım fuarları aynı zamanda, çiftçilerin üretim tekniklerini geliştirmeleri ve verimliliği artırmaları için önemli bir platform sunuyor. Tarım fuarları, yerel ve uluslararası pazarlara erişim sağlayarak, sektörün sürdürülebilirliğini destekliyor ve aynı zamanda kırsal kalkınmaya katkıda bulunuyor” dedi. Adana’daki bazı çiftçiler ise Tarım Fuarı’nın Kasım sonunda olması gerektiğini savunarak, “Herkes bu günlerde arazilerindeki işini bitirip tarlasını ekmiş olur ve fuarı daha rahat şekilde ziyaret etme imkânı bulur” şeklinde eleştirilerde bulundu.

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan'dan şok açıklama: Çiftçilerin yaşadığı sorunlara karşı eylem yapmamak için sabrımızın sınırlarını zorluyoruz Haber

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan'dan şok açıklama: Çiftçilerin yaşadığı sorunlara karşı eylem yapmamak için sabrımızın sınırlarını zorluyoruz

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, çiftçilerin karşı karşıya olduğu ekonomik zorluklara dikkat çekti. Üretim maliyetlerinin sürekli artması ve alım fiyatlarının maliyeti karşılamaktan uzak kalması nedeniyle çiftçilerin büyük bir sıkıntı yaşadığını belirten Doğan, bu durumun çözülmesi için sabırla beklediklerini ifade etti. Doğan, üretim maliyetlerinin her geçen gün yükseldiğini, buna karşın ürünlerin alım fiyatlarının bu artışı karşılayacak düzeyde olmadığını söyledi. Doğan, "Çiftçilerimiz, artan maliyetler nedeniyle büyük bir ekonomik baskı altında. Ürünlerini maliyetinin altında bir fiyata satmak zorunda kalıyorlar, bu da onların ekonomik olarak sürdürülebilirliğini tehdit ediyor" dedi. Mehmet Akın Doğan, çiftçilerin yaşadığı bu sorunlara dikkat çekmek ve çözüm arayışlarını sürdürmek amacıyla çeşitli girişimlerde bulunduklarını, ancak her soruna karşı eylem yapmaktan kaçındıklarını ifade etti. Doğan, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren "İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik" konusunun da algıdan öteye gitmeyen bir gelişme olduğunu dile getirdi getirerek, şöyle devam etti: "Ekilmeyen iki karış bile tarım arazisi yok. Tarla sahibi kendi ekmese bile düşük fiyatla da olsa kiraya veriyor. Ankara'da masa başında oturanların işgüzarlığı ile sanki üretim süreci her geçen gün tehlikeye giren Türkiye'nin tarımsal üretimi için birşeyler yapıldı imajı yaratılıyor. Sorunlara karşı sabırla bu süreci yönetmeye çalışıyoruz, ama eylem yapmamak için bu sabır sonsuza kadar sürmeyecek. Yetkililerden tarım sektörünün sürdürülebilirliğinin sağlanması için acil çözümler üretmesi, daha etkin ve somut adımlar atmalarını bekliyoruz."

Çukurovalı mısır üreticileri hükümetten acil müdahale bekliyor Haber

Çukurovalı mısır üreticileri hükümetten acil müdahale bekliyor

Türkiye'nin tarımsal üretiminin önemli bölümünün karşılandığı Çukurova Bölgesi'ndeki mısır üreticilerinin, hükümetten acil müdahale beklediği bildirildi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, yaptığı açıklamada, geçen yıl mısır fiyatının yüzde 5 artması nedeniyle üreticilerin başka ürünlere yöneldiğini söyledi. Bu yıl Haziran ayından itibaren mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden aşırı sıcakların, mısır rekoltesini olumsuz etkilediğini anlatan Doğan, "Çiftçiler, düşük rekolte beklentisi ve artan maliyetler karşısında, hükümetin, mazot, elektrik, tohum, zirai ilaç, gübre ve işçilik gibi üretim maliyetlerini, piyasa şartlarını ve faiz oranlarını göz önüne alarak mısırda kilogram başına 10 TL olarak müdahale alım fiyatı açıklamasını talep ediyor" dedi. Rekolte düşüşünün çiftçileri zor durumda bıraktığını vurgulayan Doğan, şunları kaydetti: "Üreticilerin mısır ekiminden vazgeçip diğer ürünlere yönelmesi, ülke genelindeki üretimi ve dolayısıyla pazar dengesini tehdit ediyor. Bu süreçte, mısır üretiminde yaşanacak olası bir düşüşün önüne geçmek ve tarım sektörünü desteklemek adına atılacak her adım büyük önem taşıyor. Mısırın kilogram başına 10 TL müdahale alım fiyatının açıklaması çiftçilerin en azından maliyetlerini karşılayabilmeleri ve gelecek yıl için mısır ekimini sürdürebilmeleri açısından büyük önem taşıyor.  Aksi takdirde, mısır üretiminde yaşanacak düşüşün ekonomik etkileri sadece çiftçilerle sınırlı kalmayacak, aynı zamanda gıda sektöründe de ciddi sorunlara yol açabilecek. Çukurova'nın bereketli topraklarında yetişen mısır, hem yerel hem de ulusal ekonomide önemli bir yere sahip. Ancak, mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden sıcaklıklar ve iklim değişikliğinin etkileri, tarım üretimini her geçen yıl daha da zorlaştırıyor. Çiftçiler, bu zorluklarla başa çıkabilmek için hükümetin desteğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Mısır üreticileri, beklenen rakamların altında alım fiyatı açıklanmasıyla hüsran yaşayan buğday üreticileri gibi hüsran yaşamak istemiyor ve hükümet yetkililerin duyarlı yaklaşımda bulunacağına inanıyor.  Hükümetin bu kritik dönemde atacağı adımlar, sadece bu yılın hasadını değil, gelecekteki tarım politikalarını da şekillendirecek. Çukurova çiftçileri, piyasa faiz oranlarının yüksekliği ve mazot, elektrik, tohum, zirai ilaç, gübre ve işçilik gibi artan üretim maliyetleri karşısında çaresiz kalmış durumda. Hükümetin açıklayacağı müdahale alım fiyatı, çiftçilerin bu zorlu süreci atlatabilmeleri için büyük bir önem taşıyor. Çiftçiler, müdahale alım fiyatının kilogram başına 10 Tl olarak bir an önce açıklanmasını ve 1 lira prim desteğinin verilmesini de umutla bekliyor."

Doğan: Depolara bu yıl az konulan limon nedeniyle fiyatlar yükseldi Haber

Doğan: Depolara bu yıl az konulan limon nedeniyle fiyatlar yükseldi

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Akın Doğan konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Limon fiyatlarının yükselmesinin nedeninin depolara bu yıl az konulan limon nedeniyle fiyatların yükseldiğini söyledi. İlkhaber Gazetesi'nden Bayram BULUT'un haberine göre; Geçtiğimiz yıl para etmemesi nedeniyle çiftçilerin ağaçlarını kestiği limonlar bu yıl aşırı pahalandı. Geçen yıl hasat döneminde depolara az konulan limonların bir bölümünün de çürümesi fiyat artışlarında ki etken olarak gösterildi. Narenciye üretiminin merkezlerinden olan  ve Türkiye’nin limon ihtiyacının yüzde 45’ini üreten Adana’da limon fiyatları 80 ila 100 liralara kadar yükseldi. Geçtiğimiz yıl 5 liradan satılan limonlar para etmediği için çiftçiler üzerlerinde limon varken ağaçlarını kesmişti. Bu yıl ise depolara konulan ürünün az olması ve uygun bir şekilde toplanılmayan ürünlerin depolarda çürümesi nedeniyle fiyatlar aşırı yükseldi. ÜRÜNLER DEPOLARDA MUHAFAZA EDİLİYOR Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Akın Doğan konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Limon fiyatlarının yükselmesinin nedenini anlatan Doğan, limon fiyatlarının yüksek olmasının nedenin depolara az ürün konulmasından kaynaklandığını dile getirdi. Kendisinin de çiftçi olduğunu aktaran Doğan, “ Ben de çiftçiyim aynı zamanda. İşin içindeyim. 2022 yılının Kasım ayından hasat sonrası depolara çok fazla limon konuldu. Kasım ayından, 2023 yılının Ocak ayına kadar olan dönemde depolar limon doluydu. Bu depolara konan limon  Nevşehir'in Ürgüp İlçesi’nde e yeraltı mağaralarına, Mersin’de soğuk hava depolarına konuldu.  Toros Dağları'nın eteklerinde soğuk yerlerde bu ürünler muhafaza ediliyordu” dedi. DEPOLARA ÜRÜN AZ KONULDU Limonların 2023 yılının Şubat ayından, 2023 yılının  Ağustos ayındaki yeni mahsul çıkana kadar peyderpey piyasaya sürüldüğünü dile getiren Doğan, “ Depoya ürün girdiği için tüccar ve çiftçiler yüzde elli, altmış, yetmiş oranında zarar etti.  Geçtiğimiz yıl tekrar aynı durum olur diye, limon para etmez diye depoya ürün az konuldu” diye konuştu. TARIM İŞÇİSİ BULUNMUYOR Limon hasadı için tarım işçisi bulmakta zorlanıldığını anlatan Doğan, “Çiğli havada   limon toplanılmaz.  Ta ki gün içerisinde sabah gittiğinde çiğ varsa o gün bekleyecek, çiğ kuruduğunda hasadı yapılacak. Bazı fabrikalar paketleme tesisleri yüzde elli, altmış, yetmiş kapasiteli çalıştı. İşçiye, ‘şunu şöyle yap, böyle yap, düzgün kes’ deme şansı olmadığı için limonu rastgele kasaya hızlı bir şekilde döktüler. O ürünler depoya girdiğinde yüzde elli fire verdi.  Sezona ürün yetişmeyince limon fiyatları birdenbire arttı”  şeklinde konuştu. DEPOLARDAN 45-55 LİRA ARASINDAN ÇIKIYOR Depolardan Sebze Meyve Hali’ne çıkan ürünün fiyatını 45-55 lira arasında değiştiğine dikkat çeken Doğan, “Tabii ki İstanbul'da bunun toptan maliyeti hani elli beş altmış civarında. Marketlerde yetmiş beş, bazı yerlerde yüz lirayı bulan fiyatları var.  Toptan elli liraya giden limonun yarısı çürüdüğü için aslında burada çiftçi, tüccar bu limondan çok para kazanmıyor. Ürün az olduğu için. Fiyat yüksek ama depoya koyduğu limondan dolayı sıkıntı var” ifadelerini kullandı. DOPALARA ÜRÜN KONULMAZSA YURT DIŞINDAN GETİRİLMEK ZORUNDA KALINIR Ticaret Bakanlığı’nın depolara baskın yaptığına dikkat çeken Doğan, “Ticaret Bakanlığı lütfen gidip de depoları falan basmasın. Bu ürün depoya konmazsa biz şubattan -ağustos ayına kadar limon bulamayız. Yurt dışından limon getirmemiz gerekir. Depolar basılmamalı. Zaten tüccar, çiftçi o ürünü depoya koyduğunda hasat sezonuna kadar piyasayı izler. Limon azsa depolardan çıkan ürünler sayesinde fiyat düşer. Limon çoksa fiyat düşer. Bu serbest piyasa. Bunu bırakın bir ay pahalı yeriz ama fiyatlar oturur. Bakanlığın depoları basmaya devam etmesi durumunda seneye tüccar, çiftçi limonu depoya koymaz. Daha pahalı olur fiyatlar” dedi DSİ’DEN NARENCİYE BAHÇELERİ SULAMASINA BÜYÜK ZAM Doğan, çiftçilerin tüm girdi maliyetlerinin yükseldiğini belirtti.  Çiftçilerin DSİ sulama kanallarından kullandıkları su için ödedikleri fiyatın aşırı yüksek olduğunu aktaran Doğan, “Adana, Türkiye’nin, narenciye üretiminin yüzde kırk beşini tek başına üretiyor. 2023 yılında Devlet Su İşleri sulama kanallarından 200 dönüm için narenciye sulamasına ödediğimiz para 15.684 liraydı. Bu yıl sulama fiyatlarına gelen yeni zamlarla birlikte 88.447 lira ödememiz gerekiyor. Çiftçimiz 2023 yılında hangi üründen para kazandı ki? 2024 yılında narenciye yok denecek kadar az. Çiftçimizin hiçbir ürününe bu kadar zam gelmemişken, Devlet Su İşleri çiftçiyi düşünmeden hesap yapıyor. Çiftçi bu borçları ödeyemez” dedi. ADANA MAALESEF SAHİPSİZ BIRAKILIYOR Adana Milletvekillerine seslenen Doğan, “Milletvekili olarak çiftçilerimize sahip çıkmanızı istiyoruz. Adanalı çiftçilerimizin sorunlarını sizlere iletiyoruz, ancak çiftçimizin sorunlarına yönelik bir cevap dahi alamıyoruz. Adana, ülke tarımının başkenti ve önemli bir şehir olmasına rağmen, milletvekillerimiz tarafından maalesef sahipsiz bırakılıyor. Sorunlarımızı dikkate almanız ve çözüm önerileri ile bizlere destek olmanız umuduyla” diye konuştu.

Adanalı buğday üreticileri üzgün: Alım fiyatında güncelleme yapılmayacak Haber

Adanalı buğday üreticileri üzgün: Alım fiyatında güncelleme yapılmayacak

Türkiye'nin tarımsal üretiminin önemli bölümünün karşılandığı Adana'da buğday üretimi yapan çiftçiler, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın buğday alım fiyatında güncelleme yapılmayacağına yönelik açıklamasına üzüldü. 2023-2024 üretim sezonunda yağışların düzensiz ve geç gelmesi ve sıcaklıkların aniden yükselmesinin bazı bölgelerde bitkide dane oluşumunu olumsuz etkilediğini belirten Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, arpa ve buğdayda rekoltenin düşeceği göz önünde bulundurularak, açıklanan müdahale alım fiyatlarının revize edilmesini talep etmişti. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, açıklanan buğday alım fiyatının, çiftçilerin ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalmasına yol açtığını belirterek, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın bu konuda güncelleme yapılmayacağına yönelik açıklamasının, üreticileri üzdüğünü söyledi. Mehmet Akın Doğan, geçtiğimiz günlerde TMO tarafından yapılan açıklamaya göre; 2024 mahsulü hububat alım fiyatlarının (2. gruplar için) ton başına; makarnalık buğdayda 10.000 TL, ekmeklik buğdayda 9.25 TL, arpada 7.25 TL olarak belirlendiğini anımsatarak, “Söz konusu açıklamada, ‘Bakanlığımızca, Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı üreticilerimize buğday için ton başına 1.750 TL'ye kadar, arpa için ton başına 750 TL'ye kadar fark ödemesi desteği verilecektir. Bakanlığımızca verilecek fark ödemesi desteği ile birlikte üreticilerimizin eline ton başına; makarnalık buğdayda 11.750 TL,  ekmeklik buğdayda 11.000 TL, arpada 8.000 TL geçecektir.’ ifadeleri yer almıştı. Türkiye'nin tarımsal üretiminin önemli bölümünün karşılandığı Adana'da buğday üretimi yapan çiftçiler, 15 TL olmasını bekledikleri buğday alım fiyatının düşük olmasıyla hüsrana uğradı” dedi. Mehmet Akın Doğan, gerek Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ve gerek ülke genelindeki Ziraat Odaları Başkanları tarafından buğday ve arpada müdahale alım fiyatlarının revize edilmesini sıklıkla dile getirdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Örneğin Adana'da bu sezon kent genelinde 1 milyon 330 bin dekar alanda buğday ekildi. Toplam 750 bin tona yakın rekolte beklenen kentimizdeki üreticiler, açıklanan fiyattan memnun olmadı. Ton başına 15 bin lira alım fiyatı, prim desteğinin ise ton başına 3 bin TL olmasını istiyorduk. Ancak ‘Evdeki hesap çarşıya uymadı’ misali, açıklanan fiyatlar ovadaki üreticileri gerçekten hüsrana uğrattı. Alım fiyatlarının revize edileceği umuduyla beklerken, Sayın Bakan Yumaklı’nın alım fiyatında güncelleme yapılmayacağını ifade etmesi, tüm üreticilerin boynunu büktü. 'Buğday, stratejik bir ürün olarak hem ekonomik büyüme hem de gıda güvenliği için vazgeçilmez' İstihdamdan ihracata, gıda sanayisinden enerji üretimine kadar geniş bir yelpazede etkili olan buğday, stratejik bir ürün olarak hem ekonomik büyüme hem de gıda güvenliği için vazgeçilmezdir.  Geçen yıl Haziran ayında ekmek 5 TL idi, bugün ekmek 2 TL'lik artışla 10 TL oldu. Yani ekmeğe buğday fiyatları henüz açıklanmadan yüzde 100 zam geldi. Dekarda veya kilo başına üretim maliyeti belli olan buğday alım fiyatının Türkiye şartlarına göre revize edilmesini umutla bekliyoruz. Bu, sürdürülebilir tarım açısından son derece önemli.”

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan: Limon'da erken hasat ekonomik kayba neden olur Haber

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan: Limon'da erken hasat ekonomik kayba neden olur

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, hasat zamanı gelmeden erken kesilen Mayer limonların piyasaya sürülmesinin hem iç piyasa hem de ihracat açısından büyük riskler taşıdığını söyledi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Mayer limonlar hasat olgunluğuna erişmeden kesilip piyasaya sürüldüğünü belirterek, ‘'Ürün kalitesinin korunması önemli. Limonun karakteristik ekşi tadını ve aromatik lezzetini tam olarak alamayan tüketicide, memnuniyetsizlik oluşur. Ağustos ayında hasat edilmesi gereken Mayer limonlar Temmuz ayında kesilmeye başlandı. Yurt içi ve yurt dışı piyasalara yetecek kadar limonumuz olduğu halde piyasadaki yüksek fiyattan faydalanmak isteyen bazı üreticiler sezonun ilk narenciye ürünü olan Mayer türü limonu tam sulanmadan kesip piyasaya sürüyor'' dedi. Tarımsal ürünlerde ekim planı ne kadar önemli ise hasat planı da o kadar önemli Doğan, Turunçgil kesim ve ihraç tarihlerini belirleme komisyonunun açıklamalarına uygun olarak hareket etmenin önemli olduğunu kaydederek, “Bu sayede ürünlerin kalitesi korunur tüketicilerin memnuniyeti sağlanarak iç piyasada limon talebi artar. Özellikle Mayer limon gibi ürünler için doğru hasat zamanını beklemek, ürünün lezzeti ve raf ömrü açısından da faydalı olacaktır. Ağustos ayından önce hasat yapmamak gerektiğini unutmadan, komisyonun belirleyeceği tarihlere göre hasat işlemleri planlamalıdır. Erken hasat edilen ve kalite standartlarını karşılamayan limonların piyasaya sürülmesini engellemek için Tarım Bakanlığımız tarafından düzenli denetimler yapılmalıdır‘' şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.