SON DAKİKA

#Yöresel lezzet

İLKHABER-Gazetesi - Yöresel lezzet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yöresel lezzet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Erzurum coğrafi işaretli ürünlerde zirveye oynuyor: 60 tescilli ürün, 22’si yolda! Haber

Erzurum coğrafi işaretli ürünlerde zirveye oynuyor: 60 tescilli ürün, 22’si yolda!

Erzurum, sahip olduğu 60 coğrafi işaretli ürün ile yöresel lezzetlerini ve kültürel mirasını koruma altına alarak Türkiye'de önemli bir konuma sahip. Gaziantep ve Konya'dan sonra en çok coğrafi işaretli ürüne sahip olan Erzurum, bu alandaki iddiasını sürdürüyor. İLK TESCİLLİ ÜRÜN KARNAVAS DUT PEKMEZİ OLDU Erzurum'un ilk coğrafi işaretli ürünü, 12 Ağustos 2005 tarihinde Ormanağzı Köyü Muhtarlığı tarafından başvurusu yapılan Karnavas Dut Pekmezi oldu. Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından yapılan değerlendirme sonucunda bu ürün, 9 Haziran 2009 tarihinde tescil edildi. CİVİL PEYNİRİ VE CAĞ KEBABI İLK ÜÇTE YER ALDI Karnavas Dut Pekmezi'nin ardından Erzurum Civil Peyniri ve dünyaca ünlü lezzeti Oltu Cağ Kebabı da ilk tescil alan üç ürün arasında yer alarak Erzurum'un yöresel zenginliğini tescilledi. TESCİL BEKLEYEN 22 YÖRESEL LEZZET Erzurum'un coğrafi işaretli ürün sayısını daha da artırmak amacıyla TÜRKPATENT'e yapılan ve halen değerlendirme aşamasında olan 22 ürün ise şu şekilde sıralanıyor: “Erzurum Ayak Paça Çorbası, Erzurum Etli Pazı Dolması, Erzurum Göğermiş Peynirli Pide, Erzurum Sinis,i Erzurum Tava Ketesi, Erzurum Olur Kekikli Mahallesi Kandirif Peyniri / Erzurum Kandirif Peyniri, Hınıs Domas Peyniri, Hınıs Kekik Balı, Pasinler Balı, Erzurum Karın Kaymağı Peyniri, Hasankale Dövme Kebap, Hasankale Etli Ekme,k Hasankale Güveci, Pasinler Köfte, Erzurum Geven Balı, Erzurum Kelecoş, Erzurum Kaşar Peyniri, Narman Yeşil Mercimeği, Erzurum Kahvaltısı, Erzurum Un Helvası, Karayazı Balı ve Erzurum İspir Gobdini”. Bu 22 ürünün de tescil edilmesiyle birlikte Erzurum'un coğrafi işaretli ürün sayısı 82'ye ulaşacak

Hatay'ın yöresel lezzetleri prefabrik lokantada müşterilere sunuluyor Haber

Hatay'ın yöresel lezzetleri prefabrik lokantada müşterilere sunuluyor

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerde Antakya Kavaslı Mahallesi'ndeki işletmelerinin bulunduğu bina hasar gören Onur Tansal (32) ile Nurican Oktay (27), yöresel lezzetleri yeniden yaşatmak için kolları sıvadı. Antakya Türkiye Yüzyılı Prefabrik Çarşısı'ndaki 48 metrekarelik işletmelerinde kente özgü lezzetleri yapmaya başlayan Tansal ile Oktay, her gün farklı çeşitleri müşterilerine sunuyor.Onur Tansal, prefabrik çarşıda açtıkları yeni yerleriyle yeniden yöresel lezzetleri hazırlamaya başladıklarını anlattı. Hatay'ın en büyük zenginliklerinden birinin de gastronomi olduğunu aktaran Tansal, şöyle devam etti: "Antakya'nın ayağa kalkmasını sağlayacak en büyük etkenlerden biri de mutfağıdır. Biz bu kentte gastronomi ve turizmi canlandırırsak Antakya hızlı bir şekilde ayağa kalkacaktır. Biz de bu nedenle lokantamızı yeniden kurduk. Ağırlıklı olarak yöresel yemeklerimizi yapıyoruz. Haftanın 6 günü hizmet veriyor, her güne de farklı yöresel ürünleri hazırlıyoruz. Pazartesi günü aşur, salı günü mumbar gibi yöresel ürünleri yapıyoruz."  "Bizi önceden arayarak, randevu alıyor" Tansal, yapımının zahmetli olması nedeniyle yöresel lezzetleri sınırlı ölçüde hazırladıklarını belirtti. Prefabrik lokantada günde 80 ile 100 arası müşteri ağırladıklarını anlatan Tansal, "İnsanlar yöresel yemekler için buraya geliyor. Bizi önceden arayarak, randevu alıyor. Mumbar gününden örnek verecek olursak insanlar bir gün önceden bizleri arayarak kendileri için ayrılmasını talep ediyor." diye konuştu. Tansal, depremlerin ardından kentin inşası için şehir dışından gelenlerin de yöresel lezzetleri beğenerek yediğini söyledi.Nurican Oktay, Hatay'ın gastronomi alanında önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, kente özgü lezzetleri yaşatmaya devam edeceklerini belirtti.

Yöresel lezzetleri konteynere taşıdığı tezgahında sunuyor Haber

Yöresel lezzetleri konteynere taşıdığı tezgahında sunuyor

HATAY (AA) - LALE KÖKLÜ/HAKAN CAN ŞAHİN - Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay'daki iki işletmesi yıkılan esnaf İhsan İlkay Nar, kağıt ve tepsi kebabı ile pide çeşitlerini iş yerine dönüştürdüğü konteynerde müşterileriyle buluşturuyor. Antakya ilçesi Kanatlı Mahallesi'nde amcasıyla kasap fırın işleten 31 yaşındaki Nar, 3 yıl önce Odabaşı Mahallesi'nde ikinci iş yerini açtı. Coğrafi işaret belgesiyle tescilli kağıt kebabı ile tepsi kebabı ve pide çeşitleri satan Nar'ın dükkanları, 6 Şubat'taki afette yıkıldı. Nar, mesleğini sürdürmek için kendi imkanlarıyla yaptırdığı 40 metrekarelik konteyneri, gerekli izinleri aldıktan sonra 15 Temmuz Milli İrade Parkı'na yerleştirdi. Kendisi gibi depremzede olan 5 işçiyi istihdam eden esnaf, yöresel lezzetleri konteynere taşıdığı tezgahında pişirip müşterilerine sunmaya başladı. - "Geleceğimize daha sıkı tutunmak için çalışıyoruz" İhsan İlkay Nar, AA muhabirine, depremlerin kentte büyük yıkıma neden olduğunu söyledi. İşleri iyi giderken yaşadıkları afetin hayatlarını değiştirdiğini belirten Nar, "İyi olmak, geleceğimize daha sıkı tutunmak için çalışıyoruz, çalışmamız gerekiyor. Bu yüzden gayret ediyoruz. Antakya Hatay'da, bu yıkık şehirdeyiz. Kendi imkanlarımla küçük bir işletme kurdum. Tekrar çalışıyor, çabalıyoruz." diye konuştu. Nar, Hatay'ın gastronomi ürünleriyle öne çıktığını, yöresel tatların unutulmaması için çaba harcadığını anlattı. Kentten ayrılan esnafa da "birlik olma" çağrısında bulunan Nar, şöyle devam etti: "Hani 'Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz' diye bir söz vardır. Hemşehrilerime çağrım; bizim birbirimize ihtiyacımız var, birlikte olursak kazanır ve başarırız. Onlar da gelsin işin ucundan tutsun. Her şeye rağmen yaşıyoruz. Hayattaysak çalışmaya ihtiyacımız var. Kim için? Yine kendimiz için. Memleketimizi yalnız bırakmayalım, ayrılmayalım, kopmayalım." Nar, Hatay'ın yapılaşma çalışmalarıyla daha güçlü olacağına, kentin afetten önceki günlerde olduğu gibi yerli ve yabancı turistlerle dolacağına inandığını kaydetti.

Yöresel lezzetler yapan 4 arkadaştan başka şehirlere giden esnafa "Hatay'a dönün" çağrısı Haber

Yöresel lezzetler yapan 4 arkadaştan başka şehirlere giden esnafa "Hatay'a dönün" çağrısı

HATAY (AA) - BİLAL KAHYAOĞLU / CİHAN OKUR - Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıma neden olduğu Hatay'da bir araya gelerek yöresel lezzetler yapan depremzede dört arkadaş, başka şehirlere giden esnafa "Hatay'a dönün" çağrısı yaptı. Antakya ilçesinde yaşayan ve farklı meslekleri olan Erol Günal, Cuma Kuş, Ali Özçam ve Mustafa Ceylan'ın evleri ile iş yerleri 6 Şubat'taki depremlerde ağır hasar gördü. Depremin ardından memleketlerindeki afetzedeler için kolları sıvayan dört arkadaş, ilk etapta oluşturdukları fırında ekmek yapmaya başladı. Afetzedelere bir süre ekmek yaparak katkı sunan arkadaşlar, çok sayıda iş yerinin yıkıldığı kentte gelir elde edebilmek amacıyla fırının yanında ortak kasap açtı. Burada kentin yöresel lezzetlerinden tepsi kebabı, kağıt kebabı ve Belen tavanın yanı sıra lahmacun ve pide yapmaya başlayan depremzede arkadaşlar, 8 afetzedeye istihdam sağladı. Fırıncı Erol Günal, AA muhabirine, depremden önce dedesinden öğrendiği mesleği sürdürdüğünü ve kasap fırın kültürüyle müşterilerine hizmet verdiğini söyledi. Depremde iş yerinin ve evinin ağır hasar gördüğünü dile getiren Günal, afetzede arkadaşlarıyla yeniden ayağa kalkabilmek amacıyla bir araya geldiklerini belirtti. Önce fırın, ardından da kasap açtıklarını anlatan Günal, "Herkesin mesleği ayrıydı, toplandık, iş yeri açmak istedik. Depremden sonra kardeşlerimle bu yöresel lezzetleri yapmak istedik, memleketimizi terk etmek istemedik." dedi. - "Mücadele eden kazanır" Günal, iş yerinde kağıt kebabı, tepsi kebabı, Belen tava, lahmacun ve pide yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu: "Bizim kültürümüzde kasap fırın kültürü olduğu için özellikle bunu devam ettirmek istedik. Özellikle taş fırın olarak devam ettiriyoruz. Biz burayı terk etmek istemedik. 12 kişi birlikte çalışıyoruz. Memleketimizi güçlendirmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz. İşlerimiz iyi, gitmeyi düşünmüyoruz. Giden kardeşlerimiz gelsinler, mücadele etsinler. Mücadele etmek her zaman daha güzeldir. Mücadele eden kazanır." - "Memleketi terk etmeyeceğiz" Cuma Kuş ise depremden önce kasaplık yaptığı iş yerini kaybettiğini dile getirdi. Depremden sonra arkadaşlarıyla açtıkları kasap ve fırınla toparlanmaya çalıştıklarını anlatan Kuş, "Depremin hemen sonrasında ilk önce fırınımızı yaptık, daha sonra kasabı kurduk. İşlerimiz yerinde gitti. Memleketi terk etmeyeceğiz. Son günümüze kadar Antakya'dayız." diye konuştu. Müşterilerden Bekir Özcan ise kasapta hazırlanarak hemen yanındaki fırında pişirilen yöresel lezzetleri çok beğendiğini söyledi.

Gastronomi kenti Hatay'da prefabrik çarşıdan yöresel lezzetlerin kokusu yükseliyor Haber

Gastronomi kenti Hatay'da prefabrik çarşıdan yöresel lezzetlerin kokusu yükseliyor

HATAY (AA) - LALE KÖKLÜ/SALİM TAŞ - Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay'da iş yerlerini kaybeden çok sayıda esnaf, devlet desteğiyle farklı noktalarda açılan prefabrik çarşılarda kentin yöresel lezzetlerini yapmayı sürdürüyor. UNESCO'nun gastronomi alanındaki "Yaratıcı Şehirler Ağı"nda yer alan Hatay'da, yöresel lezzet üretimi yapan pek çok işletme 6 Şubat'taki depremler nedeniyle zarar gördü. Dükkanları enkaza dönen esnafa, üretimlerini devam ettirebilmesi için çeşitli kurum ve devlet desteğiyle prefabrik iş yerleri yapıldı. Prefabrik iş yerlerine yerleşen depremzede esnaf, tescilli Antakya künefesinden kömbesine, kaytaz böreğinden külçeye kadar yöresel ürünleri yapmaya devam ediyor. - "10 kişiye istihdam sağlıyorum" AFAD tarafından Kuzeytepe Mahallesi'nde yaptırılan 24 metrekarelik prefabrik iş yerinde Hatay'ın geleneksel ve tescilli pastalarını yapan Mehtap Gümüş, AA muhabirine, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde iş yerinin zarar gördüğünü söyledi. Yaklaşık 16 yıldır Hatay'da yöresel pasta çeşitlerini yaptığını belirten Gümüş, şöyle devam etti: "16 yıldır kaytaz böreği, yağlı külçe, kömbe gibi çeşitlerin üretimini yapıyorum. Depremde iş yerim zarar gördü. O zaman yanımda 17 kadın çalışıyordu, şimdi 10 kişiye istihdam sağlıyorum. Maalesef 2 şubemiz de depremde zarar gördü. Yeniden ayağa kalkmaya çalışıyoruz. Sağ olsunlar bize burayı verdiler, bir yerden başladık. Yaptığımız ürünleri şehir dışına da gönderiyoruz. Hatay kömbesini İzmir, Bodrum, İstanbul, Ankara'ya otobüsle gönderiyorum. İnşallah herkes için iyi olur. Herkes bir yerlerden başlar ve tekrardan Hatay'ımızı ayağa kaldırırız." Gümüş, yeniden üretim yaptıkları için müşterilerinin mutlu olduğunu anlattı. - "Antakya künefesini sunuyoruz" Ailesiyle 3 kuşaktır künefecilik yapan Ragıp Bekfilavioğlu da 1949 yılından bu yana çalıştıkları dükkanlarının depremlerde enkaza döndüğünü aktardı. Dedesinden ve babasından kalan mesleğini depreme rağmen sürdürdüğünü belirten Bekfilavioğlu, şöyle konuştu: "Antakya künefesi dünyada künefenin başlangıç yeridir. Biz yüzyılın felaketini yaşadık, kıyameti gördük, iş yerlerimiz yıkıldı. Valilik bize burada 24 metrekare prefabrik bir iş yerleri tahsis etti. Sağ olsunlar, Allah razı olsun. Burada Antakya künefesini halkımıza dışarıdan gelen yardımseverlere, kuruluşlara sunuyoruz." - "Antakya dışına çıkmayı düşünmüyorum" Bekfilavioğlu, depremden önce yurt içi ve yurt dışından ortak olmak ve şubeleşmek için teklifler aldığını ama kabul etmediğini kaydederek, "Antakya dışına çıkmayı düşünmüyorum. Yıllardır yurt dışında kaldım, Antakya'nın kıymetini bilmek lazım, burası farklı bir şehirdir, Antakya'da yaşayanlar bilir. Biz Antakya'dan kopamayız. Hatay 7 defa yıkıldı, bu 8'incisi ama biz bir daha kalkınacağız." diye konuştu. Depremden önce kentin yöresel lezzetlerini tatmak için şehir ve ülke dışından herkesin Hatay'a geldiğini dile getiren Bekfilavioğlu, şu anda sadece yardım için kente gelenlere ve görevlendirilen memurlara hizmet ettiklerini söyledi. Bekfilavioğlu, ürettiği künefeleri dondurulmuş şekilde şehir dışına da gönderdiğini kaydetti.

Depremde lokantası yıkılan Ali şef, yöresel lezzetleri yeni yerinde müşterilerine sunuyor Haber

Depremde lokantası yıkılan Ali şef, yöresel lezzetleri yeni yerinde müşterilerine sunuyor

HATAY (AA) - ONUR ORHAN / SALİM TAŞ - Hatay'da depremde evinin yıkılmasıyla enkazdan 6 saat sonra kurtulan 62 yaşındaki esnaf Ali Mürdün, Valilik ve bir restoran zincirinin desteğiyle açılan yeni lokantasında gastronomi kenti Hatay'ın lezzetlerini müşterilerine ulaştırıyor. Hatay'da çocukluğundan bu yana baba mesleği lokantacılığı iki kuşaktır sürdüren Mürdün, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depreme yakalandı. Mürdün, Ulu Cami Mahallesi'ndeki evinin 7,7 büyüklüğündeki ilk depremde yıkılmasıyla 6 saat sonra eşiyle enkaz altından kendi imkanlarıyla kurtuldu ve sarsıntıda Şirince Mahallesi'ndeki lokantasının da yıkıldığını öğrendi. Büyük üzüntü yaşamasına rağmen memleketini terk etmeyen Mürdün, daha önceden tanıştığı bir restoran zincirinin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Gamze Cizreli ve Hatay Valiliğinin destekleriyle yapılan yeni prefabrik iş yerine kavuştu. Gastronomi kenti Hatay'da ekşi aşı, oruk, kaytaz böreği, aşur, zahter salatası, kısır, cevizli biber, firik pilavı ve borani gibi yöresel yemekler yapan Mürdün, ömrü yettiği sürece mesleğini sürdürmek istiyor. - "Amacım, Antakya yemeğinin kaybolmaması" Şef Ali Mürdün, AA muhabirine, büyük afet yaşadıklarını ancak eş, dost ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle ayağa kalkmaya çalıştıklarını söyledi. Enkaz altında 6 saat kaldığını anlatan Mürdün, "Evimiz iki katlıydı. Herkes aşağı iniyordu, ben yukarı çıktım öyle kurtuldum. Evim, lokantam hiçbir şeyim kalmadı. Herkes gibi ben de sıfırlandım. Çok şükür dostların sayesinde inşallah ayağa kalkacağız. Yüzüm gülüyor, istemeyerek de olsa gülmeye çalışıyorum. İnşallah hep beraber güleceğiz." dedi. Mürdün, baba mesleğini çocukluğundan beri sürdürdüğünü belirterek, şöyle devam etti: "Memleketime sahip çıkmak istiyorum, yoksa ben de giderdim. Bana bir sürü yerden, 5 yıldızlı otellerden teklif geldi. Gitmek istemedim, Antakya'yı seviyorum. Amacım, Antakya yemeğinin kaybolmaması. Babam bunu nenemden öğrenmiş, ben de babamdan, nenemden, annemden öğrendim. Antakya yemeği kaybolsun istemiyorum. Kültürümüz ölmesin, gastronomimiz yürüsün diye tabii ki usta yetiştireceğiz ama bu insanın içinde olması lazım, içinde yoksa bu olmaz. Ömrüm yettikçe bu işi yapacağım. Bu işi severek yapıyorum." Mürdün, yöresel lezzetleri yaptığı lokantasında şu anda 5 kişiye de istihdam sağladığını anlattı. - "Burada tekrar kazanlar kaynamaya başladı" Mürdün'e iş yeri açmasında destek olan restoran zincirinin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Cizreli de Hatay'ın gastronominin en önemli merkezlerinden biri olduğunu, buraya her geldiğinde mutlaka Ali şefi ziyaret ettiğini söyledi. Depremden sonra Ali şefin bölgeyi terk etmek istemediğini, Antakya'nın tuzlu yoğurdu olmadan yemek yapamayacağını kendisine söylediğini anlatan Cizreli, "Onun üzerine Sayın Valimden yer ve altyapı istedik. Birlikte projeyi başlatalım istedik. Yaşadığımız felaketin üçüncü ayında burada tekrar kazanlar kaynamaya başladı. Bence bu şehre aslında umut da oldu. Kentin simgesi haline gelmiş bir şefimizin yemeğini tadıyor olmak, geleceğe dair büyük umutlar veriyor." diye konuştu. Hatay'da koordinatör vali olarak görev yapan Osman Kaymak ise iş yeri yıkıldığı için üzgün olan Ali Mürdün'ün yeni iş yerine kavuşmasıyla mutluluk yaşadığını dile getirerek, "Bütün gayretimiz buna benzer lokantaları artırmak, Hatay'ı ve bütün bölgeyi geleceğe hazırlamak." ifadesini kullandı.

Kadın girişimci kurduğu işte "başaramazsın" diyenlere istihdam sağladı Haber

Kadın girişimci kurduğu işte "başaramazsın" diyenlere istihdam sağladı

HATAY (AA) - LALE KÖKLÜ - Hatay'da yaşayan ilkokul mezunu kadın girişimci Zehra Mirioğlu (49), devlet desteğiyle açtığı iş yerinde hemcinsleriyle yaptığı yöresel lezzetleri Türkiye'nin çok sayıda iline gönderiyor. İlkokuldan sonra eğitimine devam edemeyen ancak yıllar sonra kendi ayaklarının üzerinde durmaya karar veren 5 çocuk annesi Mirioğlu, elinin lezzetine güvenerek oruk, kaytaz böreği, semirsek, katıklı ve biberli ekmek, külçe gibi kente özgü yöresel tatları yaparak pazarlama kararı aldı."Yaptığın iş tutmaz, başaramazsın." diyenleri umursamayan Mirioğlu, 8 yıl önce Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumuna (TKDK) başvurarak yatırımının yüzde 65'ine hibe desteği alarak Şemun Antakya Yöresel Lezzetler firmasını açtı.Kısa sürede işlerini büyüten ve yaptığı yöresel lezzetleri Türkiye'nin çok sayıda kentine gönderen Mirioğlu, aralarında "Başaramazsın." diyenlerin de olduğu çok sayıda kadına da istihdam sağladı.Girişimci Mirioğlu, AA muhabirine, ilkokuldan sonra eğitimine devam edemediğini ancak en büyük hayalinin çalışmak olduğunu anlattı.Bu hayalini evlenip 5 çocuğunu büyüttükten sonra gerçekleştirdiğini ifade eden Mirioğlu, "Küçüklüğümde aslında çok çalışkan bir öğrenciydim ama eskiden kız çocuklarını okutmazlardı. Daha çok ev ve yemek işleri öğretilirdi. Rahmetli annem sağ olsun, her şeyi öğretmişti bana. Belki o yüzden yemek yapma sevdalısı oldum." dedi.- "Şimdi herkes başvuruyor ve bizimle çalışmak istiyor"İş yerini ilk açtığında 2 kadın çalışanının olduğunu, daha sonra bu sayının 7'ye çıktığını aktaran Mirioğlu, üretimde kullandıkları süt, peynir, maydanoz, ıspanak gibi malzemeleri de kadın üreticilerden alarak aslında birçok kadına gelir sağladıklarını belirtti.Mirioğlu, istihdam sağladığı kadınlar arasında "Başaramazsın." diyenlerin de olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:"Türkiye'nin her tarafına ürünlerimizi göndermeye başladık. Oteller, restoranlar, market zincirleri bizim müşterilerimiz oldu. Şu an bir sürü kadınla çalışıyoruz. Şimdi herkes başvuruyor ve bizimle çalışmak istiyor. Tabii bu işe ilk başladığımız zaman 'Yapamayacaksınız, buradaki insanlar zaten evlerinde oruk yapıyor, kime satacaksınız.' diyen çok kişi oldu. Zaten bizim hedefimiz başka şehirler ve ülke dışı, bu yüzden azimle çalıştık, ürünlerimizi güzel ve kaliteli yapmak için çırpındık. Çok şükür şu an 8. yılımız oldu. O sözü söyleyen arkadaşlar şimdi yanımızda, hatta bizimle çalışanlar bile var."Mirioğlu, çoğu zaman siparişlere de yetişmek için gece-gündüz çalıştıklarını, en büyük destekçisinin ise 3'ü üniversite okuyan 5 çocuğu ile eşi olduğunu kaydetti.- Kadınlar ev ekonomisine katkı sağlıyorFirmada çalışan kadınlardan Nursel Güler (43), tesisin ilk açıldığı günden beri burada çalıştığını ve kendi parasını kazandığı için çok mutlu olduğunu söyledi.Kentin yöresel ürünlerini evlerinde yaptıkları gibi lezzetle üretip her yere pazarladıklarını aktaran Güler, "Ev ekonomisine katkıda bulunuyorum, 3 çocuğum var, onların okul masraflarını da karşılıyorum, bu benim için çok gurur verici." diye konuştu.Sinem Horuz (33) ise tüm çalışanların kadın olduğu bir yerde çalışmanın hem rahat hem de keyifli olduğunu ifade ederek, kazancının kendisine özgüven kazandırdığını kaydetti.

Isparta'da köy ve mahalleleri gezen akademisyen yöresel lezzetleri derledi Haber

Isparta'da köy ve mahalleleri gezen akademisyen yöresel lezzetleri derledi

ISPARTA (AA) - YALÇIN ÇELEN - Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nilgün Budak, kentin farklı bölgelerinde düğün, nişan, asker uğurlama gibi etkinliklere katılarak yöresel lezzetleri derledi.Eğirdir Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Budak, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fügen Durlu Özkaya ile Isparta'nın lezzetlerini araştırmak için çalışma yürüttü.Bu kapsamda, ilin mahalle ve köylerini karış karış gezen Budak, düğün, nişan, asker uğurlama gibi etkinliklere ve hayır yemeklerine katıldı.Tarifleri ve hikayeleriyle 65 yöresel yemeği derleyen Budak, bu lezzetleri, yaygınlaşması ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla yazdığı "Isparta Özel Gün Gastronomisi" adlı kitapta topladı.Çalışmada, düğün çorbası, banak, et suyu bulgur pilavı, kabune pilavı, hurmeli pilav, kabuk dolması, çılbır, çaput börülce, ayva aşı, düğün kabağı, sarı burma, tatar ve palize tatlıları gibi lezzetler öne çıkıyor.- Kent kültürü açısından önemliDoç. Dr. Nilgün Budak, AA muhabirine, Isparta'nın gastronomisine katkıda bulunmak için bu çalışmayı yaptığını söyledi.Şehrin farklı bölgelerini gezip düzenlenen törenlerdeki yemek ve ikramları incelediğini belirten Budak, bu yöresel lezzetlerin isimlerini ve tariflerini aldığını ifade ederek, "Antik çağlara kadar uzanan tarih ve kültürle önemli bir geçiş noktasına sahip Isparta'nın lezzetlerini kaleme almayı başardık." dedi.Eşinin de desteğini gördüğünü anlatan Budak, şöyle devam etti:"Yüksek lisans yaparken mutfak ve kültürün ne kadar önemli oluğunu anladım. Isparta'nın kültürel lezzetlerini 2019'dan itibaren ön plana çıkarmaya başladık. Çalışmanın yazılma süreci de yaklaşık 1,5 yılımızı aldı. Ortaya çıkardığımız lezzetlerin fotoğraflarını da çok özel çalıştık. Bütün özel gün ve tören yemeklerinde odun ateşi çok kullanılıyor. Düğünlerde çorba, banak, et suyundan bulgur pilavı, fasulye yemeği ve kabune pilavı gibi yöresel lezzetler, çatallı ve kaşıklı kategorilerde ayrı sunuluyor. Davetlilere ana yemeğin ardından özellikle helva ikram ediliyor."Sütçüler ilçesinde karşılaştığı "hurmeli pilavı" hakkında bilgi veren Budak, dağlık ve ormanlık ilçede avcılığın yaygın olmasının yemek kültürünü etkilediğini kaydetti.Özellikle avlanan tavşanların bu pilavda kullanıldığına değinen Budak, "Bu yemek, bir kat tavuk sulu bulgur pilavı, bir kat haşlanmış tavşan eti, bir kat sarımsaklı tereyağı serilerek yükseltilen tepsi ile sunulmaktadır. En üstte kubbe oluşturulmaktadır. Sinilerle sofraya konan bu özel gün yemeği, yer sofrasında tüketilir. Kubbeyi kaşığı ile yıkan kişinin bir sonraki 'hurmeli pilavı' pişireceğine dair de ritüeli bulunmaktadır. Günümüzde tavşan eti yerine tavuk eti de kullanılmaktadır." diye konuştu.Budak, haşlanmış etin kemik suyu ile ıslatılmış pide üzerinde servis edildiği "banak", kuru patlıcanın tereyağlı kıymalı pirinç, baharat ve maydanoz karışımıyla doldurulduğu "kabuk dolması", nohut, pirinç, haşlanmış et ve halka soğanın et suyu ile pişirildiği "kabune pilavı" ve kaynayan suda pişen yumurta üstüne dökülen yoğurt ve kaymak yağı ile servis edilen "çılbır"ın sofraların gözdesi olduğunu söyledi.Isparta yöresinin zengin mutfağını tanıttıklarını, gastronomi bölümü bulunan 20 üniversite ile kentteki bazı kurumlara kitabı gönderdiklerini aktaran Budak, araştırmanın kent kültürü açısından önemli olduğunu vurguladı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.